28 Şubat Neyi Öğretti?

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasına yönelik Anayasa değişikliğinin TBMM’de kabulünün hemen ardından ülkenin çeşitli yerlerinde başlayan provakatif hareketlerin ‘tanıdık’ olduğuna dikkat çeken Belediye ve özel İdare çalışanları Birliği Sendikası (Bem Bir-Sen) Genel Başkanı Mürsel Turbay, “28 Şubat sürecinde düzenlenen provakasyonlar, henüz hafızalardan silinmemiştir. 411 milletin vekilinin oyu ile TBMM’den geçen anayasa değişikliğinde, demokrasi dışı tavırlarla millet idaresine karşı çıkanlar, şimdi de halkı aptal yerine koymaya çalışıyorlar. Milletimiz bu gibi provakasyonlara karşı dikkatli olmalı, toplumu germeye çalışan bu karanlık kafalara geçit vermemelidirler” dedi.

“PROVOKATİF HABERLER İNCELENMELİ”
Turbay, medyada yer alan ülkenin değişik yerlerinde meydana geldiği bildirilen bazı sözde mini etek saldırıları, kezzaplı saldırganlar ve boş bira şişeleri yüzünden öğrenci atan okul müdürlerine yönelik haberlerin derinliğine incelenmesi gerektiğini, başörtüsü tartışmalarının yaşandığı bu günlerde gündeme gelen bu tür haberlerin pekçoğunun porovakasyon amaçlı olabileceği ihtimalinin yaşanan “konjonktür” gereği kuvvetli olduğunu söyledi.

Turbay, yaptığı açıklamada şu önemli hususların altını çizdi:

PROVOKATİF EYLEM PAZARI
“Millet iradesine saygı duymayan, demokrasiye asla inanmayan, laikliğin tanımından dahi habersiz olan küçük bir azınlık, toplumun çoğunluğunun değerlerine hiç aldırış etmeden tutuldukları histeri krizi ile ne yapacaklarını bilmez halde, sağa sola saldırmaktadırlar. Aynı çevreler, toplumun ağır tahriklerine cevap vermemesi üzerine yöntem değiştirmişler, medyaya yansıyan haberlere göre özellikle küçük illerde provakatif eylemlere girişmişler, büyük iller de ise kara çarşaf, yeşil sarık satışlarının patladığına dair işaretler verdirmek için bir pazar oluşturmuşlardır.

HERKES 28 ŞUBAT'TAN BİR ŞEY öĞRENDİ”
Bu toplum ahmak değildir, aptal hiç değildir. 28 Şubat postmodern darbe sürecinde herkes bir şeyler öğrenmiştir. Bugün yurdun muhtelif bölgelerinde başörtüsü yasağına karşı çıkanları zan altında bırakacak provakatif eylemlere kimse inanmayacak, bu eylemlere alet olmayacaktır. Bu millet, bu toplum, kendi değerleri ile barışık, cumhuriyete, gerçek laikliğe inanan yeni nesiller yetiştirme, işinin aşının peşinden gitme endişesindedir.

HüKüMETE: “EK 17 TUZAĞINA DüŞMEYİN”
Yeniden düzenlenmesi düşünülen YöK Kanunu’nun Ek 17. maddesine yönelik hazırlanan tuzaklara asla düşülmemelidir. çünkü kanunda yapılacak değişiklik Anayasa Mahkemesi tarafından rahatlıkla iptal edilebilir, rahatlıkla Anayasa’nın laiklikle ilgili maddeleri ile ilişkilendirilebilinir. üniversitelerde getirilmek istenen özgürlük, sözkonusu Anayasa değişikliğinin, uygulamada yönetmeliklerle güçlendirilmesinden geçmektedir.”

YENİ PROVOKASYONLAR YOLDA
Başörtüsü serbestisinin Meclis gündemine geldiği günden itibaren çarşaf, sarma sarık ve cüppe satışlarının artmasının “yeni provokasyonlar yolda” şeklinde değerlendirdiğini hatırlatan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Destici de, toplumda oluşturulmaya çalışılan kutuplaşma ortamının kendilerini üzdüğünü belirtti.

“YASAK KALKARSA KUTUPLAŞMA KALKAR”
Destici, “Türkiye, provokasyonlara açık bir noktaya geldi. Kardeşlik duygumuzu bozacak olaylara meydan verilmemelidir. Yasak kalkarsa kutuplaşma kalkar, kimse kimsenin farkında bile olmaz” diyerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e “Meclis'ten geçen Anayasa değişikliğini imzalayın ve sorunu tek kalemde çözün” çağrısında bulundu.

BİR KISIM MEDYAYA çAĞRI
Medyanın bu konuda hassasiyet göstermesi gerektiğinin altını çizen Destici, yazılı ve görsel medyada geçmişteki üzücü ve provokatif olayların tekrar tekrar gündeme getirilmesini doğru bulmadığını ifade etti. Destici, özellikle basında önemli yeri olan ve duayen diye adlandırılan bazı gazetecilerin toplumu kutuplaştıracak yazılar yerine birleştirici ve kaynaştırıcı yazılar yazmasını ve bu tür programlar yapmasını istedi.

“LAİKLİK ELDEN GİTMEZ”
Başörtüsü sorununun, Türkiye'nin rejim krizine dönüşecek bir sorun olmadığını ifade eden Destici, ''Türkiye'nin laikliği falan elden gitmez. Rejim yıkılmaz, Cumhuriyet ortadan kalkmaz. Tam tersine Cumhuriyet, laiklik güçlenir. Türkiye'de insanların mutluluğu arttıkça devlete olan güvenleri ve bağlılıkları da artar” diye konuştu.

HABERVAKTİM



 
Üst