Zindanda Bir Ramazan’ı Daha Yaşamak

Serdar55

Asistan
Katılım
16 Mar 2008
Mesajlar
425
Tepkime puanı
60
Puanları
0
Zindanda Bir Ramazan’ı Daha Yaşamak

Salı, 07 Eylül 2010 12:01 Ramazan-ı Şerif / 2010 - Ramazan-ı Şerif Sayfası



Zindanda-Bir-Ramazan-Daha.jpg
İslam ümmeti bir Ramazan’ı daha idrak ediyor. Ramazanla birlikte bereket de yağıyor. Ümmet bu ayda daha önceki zaferlerini de hatırlamaya başlıyor. Ümmetin kimi kesimleri ise hâlâ imtihanın, felaketin ve dramın değişik boyutlarını yaşıyor ve Ramazan ayının hayatında değişikliğe neden olmasını ümit ediyor. Gece kıldığı namazlarında zalim ve tağutların zulmünü kaldırması için Allah’a yalvarıp yakarıyor.
Müslüman olmamız nedeniyle Afgan halkının sıkıntısını, Iraklıların yarasını, Çeçenlerin ağlayışlarını, doğu ve batıdaki mazlum insanların feryatlarını işitiyor ve hissediyoruz. Fakat bizler Filistin’deki dramı daha fazla hissediyor ve görüyoruz.
Özgürlük yolunda her gün akan sıcakkanın damlalarını ellerimizin üzerinde hissediyor, halkımızın aleyhinde oynanan oyunları, kurulan tuzakları ve tezgâhlanan komploları burnumuzla kokluyoruz. Bütün bunları, arkasında yeryüzü tağutlarının saf tuttuğu işgal devleti ve kendilerini şeytana satmış ve tamamıyla ona teslim olmuş Arap rejimleri yapıyor.
Saydığımız şer cephesi kirli planlarını maalesef tarihi köklerinden uzaklaşmış, kimliğini yitirmiş, Filistinli oluşları sadece isimde kalmış yerli işbirlikçilerle yapıyor. Filistin namına hiçbir şeyleri kalmayan bu insanlar direniş mücahitlerini tutukluyor, masum ve korumasız insanlara saldırıyor ve Filistinlilere düşmandan daha çok düşmanlık besliyor.
Biz esirlere gelince, hâlâ parmaklıkların arkasındayız. Yıllar birbirini kovalıyor. Bizler ise hâlâ içerde serbest kalma umuduyla yaşıyoruz. Acaba zindanda veya soruşturma merkezlerinde geçirdiğimiz kaçıncı Ramazandır bu Ramazan? Nail Bergusi gibi otuz yıldır Ramazan’ı zindanda geçiren kardeşlerimiz var. Geri kalanlar da Ramazan orucunu zindanın zifiri karanlığında tutuyor. Onlardan bazıları dışarıdaki Ramazan’ın tadını bile unutmuş.
Bu ayın gelişiyle yapılan toplu sevinçleri çok özledik. Camilerde sabah namazlarını cemaatle kılmayı çok ama çok özledik. Gece kılınan teravih namazlarını huşu içinde kılmayı da özledik. Caddelerde iftardan önce insanların koşuşturmasını, çocukların gülüşlerini, namazların ardından yapılan ilim meclislerini çok özledik.
Yine bizler iftarda aile olarak bir sofra etrafında toplanmayı, sahurda uyanmayı, uyandırmayı ve uyandırılmayı, sahur davulcularını, gece gündüz göğü ve yeri raksa tutan müezzinlerin o güzel sedalarını çok ama çok özledik. Bizler bütün bu özleme rağmen Allah’ın takdirine razı olmuşuz. Ramazan ayını layık olduğu şekilde karşılamaya çalışıyoruz. Onun yaklaşmasıyla kalplerimizi sevinç kaplıyor, ruhlarımız hazırlık yapıyor, kalplerimizin atışı artıyor. Bizi ona ulaştıran Allah’a hamd olsun. Verdiği nimete sonsuz şükürler olsun.
Ramazan ayının vesilesiyle İslam ümmetini öncelikle Rabbiyle barışmaya, ardından kendisiyle barışmaya çağırıyoruz. Daha önce nasıl hayırlı bir ümmet ise şimdi de hayırlı bir ümmet olmak için birlik olmaya, dirilmeye tarihi misyonunu yeniden yüklenmeye çağırıyoruz.
Filistin halkına da çağrımız var. Azmini elinden bırakmamasını ve direnişin etrafında kenetlenmesini, daha önce başarısızlığı tecrübe edilen öneri ve çözümleri reddetmeye devam etmesini istiyoruz.

Filistin’deki idarecilere de sözümüz var. Bu ayda Allah’tan korkmalarını, hesaplarını gözden geçirmelerini, Allah’ın kıyamette kendilerini sorguya çekeceğini unutmamalarını istiyoruz.
Filistinli gruplardan ihtilafları bir kenara bırakıp birleşmelerini, barışmalarını ve kardeş olmalarını istiyoruz. Bu ihtilafın ve bölünmenin direniş projesini de aksattığını herkesin bilmesi gerekir. Ancak şu da bilinmelidir ki, hedeflenen vahdet ancak Filisin halkının hak ve hukukunu korumak, Filistin halkının tercihine saygı göstermek ve alacakları kararlarda bağımsız olmakla olur.
Ailemizden, dostlarımızdan, bizi sevenlerden seher vakitlerinde ve iftarlarda Allah’ın sıkıntımızı gidermesi, esirleri özgürlüğe kavuşturması ve bu zulmü bertaraf etmesi için samimi bir şekilde dua etmelerini istiyoruz.
Bize gelince, verdiğimiz söze bağlı kalacağız. Sıcağın dayanılmaz bir hal aldığı şu günlerde Ramazan’ın gündüzlerini oruçla, gecelerini kıyamla geçireceğiz. Kendimize, ailemize, halkımıza ve ümmetimize dua ediyoruz. Allah’ın kendi katından bize bir kapı açması için dua ediyoruz.
O, duaları işiten ve onlara icabet edendir. Lisanı halimiz şöyle diyor: “Hoş geldin ey Ramazan! Gelecek seneki Ramazan ayını Mescid-i Aksa avlusunda ailemiz ve dostlarımızla birlikte geçirmeyi umut ediyoruz.” Filistinli Esir Husam Bedran
 

arifan yolcusu

Profesör
Katılım
9 Ağu 2010
Mesajlar
1,303
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Dergah-ı Mualla
güzel bir hatırlatma ihvan Allah razı olsun...
bu günler ne günlerdir ya Rab...
bırakın mü'minlerle gidip ölmeyi, onlara terörist demek için
binbir çözüm arar hale gelmişiz...

Müslüman olmamız nedeniyle Afgan halkının sıkıntısını, Iraklıların yarasını, Çeçenlerin ağlayışlarını, doğu ve batıdaki mazlum insanların feryatlarını işitiyor ve hissediyoruz. Fakat bizler Filistin’deki dramı daha fazla hissediyor ve görüyoruz.

hikaye gibi geliyor başta bize...
unutanlar unutulacak, başka yolu yok....
Mevla bizleri ancak mü'min olarak kendisine kavuşanlardan eylesin......
 

Serdar55

Asistan
Katılım
16 Mar 2008
Mesajlar
425
Tepkime puanı
60
Puanları
0
''unutanlar unutulacak, başka yolu yok....''

Ne güzel söz abi, Allah bizi unutanlardan eylemesin

''Mevla bizleri ancak mü'min olarak kendisine kavuşanlardan eylesin...... ''

Amin
 
Üst