Zevahiri IŞİD'in iddia ettiği gibi 'Mürcie' mi ?

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
zevahiri-isidin-iddia-ettigi-gibi-murcie-mi.jpg


Zevahiri IŞİD'in iddia ettiği gibi 'Mürcie' mi ?

Uzun tartışmaların yaşandığı ve daha uzun olanlarının yaşanacağı tahmin edilen Yeni Küresel Cihat ve Çatışma dünyasının temel probleminin taraflarca ortak bir dille belirtildiği gibi 'akide farklılığı' olduğu gözleniyor.


ncanews / Haber MerkeziIrak Şam İslam Devleti IŞİD tarafından çıkarılan DABIQ isimli derginin yeni sayısının, örgüt tarafından daha önce yapılan açıklamalarda da olduğu gibi yine tartışmalara neden olduğu gözlendi.Adını İslam Devleti olarak değiştiren grup, hilafet ilan etmiş ve liderliği tarafından yapılan açıklama ile 'dünyanın her yereindeki cihat grupları feshedilerek sadece İslam Devleti'nin varlığı' deklare edilmişti.Yemen, Endonezya, Nijerya, Veziristan gibi 'cihat' bölgelerinden IŞİD'e katılım gerçekleşmiş ve katılan yeni grupların liderleri IŞİD lideri Ebu Bekr Bağdadi'ye bağlılık yemini etmişti.

Fakat özellikle Yemen olmak üzere bu katılımların iç yüzünü belirten ve oluşturulan gündeme itiraz özelliği taşıyan açıklamalar gelmiş; örneğin Yemen'den sayıları 20'yi aşmayan bir grubun IŞİD'e katıldığı ve bir kısmının da daha sonra tekrar geri döndüğü vurgulanmıştı.Yemen El Kaidesi tarafından yapılan açıklama IŞİD'in 'Yemen'de erkek yok mu Husileri öldürsün' şeklindeki yorumunun üzerine gelmiş ve Şii Husilerle şiddetli çatışmalar yaşadığı bilinen Arap Yarımadası grubunun IŞİD'e 'mücahitler arasında fitne çıkarmaya çalışmak' ithamlarını yöneltmesine neden olmuştu.

El Kaide'nin 'mürcie' olduğu yönündeki iddiaların ardından son dönemde Taliban ve lideri Molla Ömer'in hedef tahtasına oturtulduğu gözleniyor.Küresel Cihat ve Çatışma ilgililerinin kaynağı konumundaki strateji-analiz kurumu incanews, Türkiye'deki dezenformasyonu aydınlatmak üzere tarafların açıklamalarına yer vererek okurlarının ilgisine sunmak istiyor.

IŞİD destekçilerince yayınlanan makalelerde Molla Ömer'in Pakistan istihbaratının elinde (kontrolünde) olduğu iddia edilmiş ve iddianın kaynağı olarak ta Afganistan eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai gösterilmişti.Tarafların birbirlerine karşı tutumlarında beslendikleri kaynakların konunun takipçileri tarafından gözardı edilmediği düşünülüyor.

Dabık dergisinin yeni sayısında ise IŞİD'in kendi faaliyetlerinden çok El Kaide ve Taliban'ın üzerinde durması dikkat çekti.Ebu Cerir Eş Şemali adındaki bireyin, El Kaide'ye Zerkavi grubunun katılması ile grupla beraber doğal olarak girmiş olduğunu belirttiği 'İçeriden bir tanıklık' adlı makalesinde Usame Bin Ladin hakkında ne dendiği yeni tartışma konusunun başlığı oldu.IŞİD destekçileri tarafından yapılan Usame Bin Ladin savunusunun arasında El Kaide'nin diğer liderlerine yönelik ithamlar ise bir gazetecilik örneği olarak değerlendirildi.

Yazıda temel olarak El Kaide liderlerinin Mürcie olduğu Seyf El Adl gibi El Kaide'nin en önemli liderlerinden birinin bile 'akide' (inanç esasları) konularını önemsemeyen anlayışı vurgulanarak İrca anlayışının temeline Suudi Arabistan vb devletlerin yöneticilerinin tekfir edilmemesi (din dışına itilmemesi) delil olarak gösterilmiş.Eymen El Zevahiri'nin 'Suud ailesinin kafir ve siyonist olduğunu, dedeleri Şerif Hüseyin'in İngilizlerle bir olarak Osmanlıyı arkadan vurduğu gibi şimdikilerin de mücahitleri arkadan vurduğunu' belirttiği konuşmalarına karşın, çıkış noktasını anlamsız kılan röportajların varlığına rağmen Zevahiri ve (Ebu Cerir'in ifadesi ile) 'bir takım El Kaide liderlerinin' Mürcie olduğu yönündeki iddialar, anlamlandırılamadı.


Zevahiri'nin Suud yönetimine yönelik görüşlerine örnek teşkil eden bazı video örnekleri:
İçeriğinde teknik hataların bulunduğu Ebu Cerir Eş Şemali imzalı yazıda Taliban yönetiminden 'Yönetimde küfri rejimlerin olmayışı' ifadeleriyle bahsedilmesi ise dikkat çeken önemli bir nokta olarak görüldü.Abdullah Azzam'ın kendilerini tekfir edenlere karşı sert çıkışlar yaptığı bilinen Afgan halkı ve Taliban üyeleri için 'pek çok üyelerinin, mezarlar etrafında dönmek, muskalar takmak gibi şirkî meselelere düşmeleri' ifadeleri ile bahsedilmesi de yazarın penceresi hakkında ipucu olarak değerlendirildi.

Eymen Ez Zevahiri'nin Mürcie olarak nitelendirilmesinin diğer sebebi de onun Mursi yönetimi hakkındaki söyledikleri.Yine Ebu Cerir'in “İmam Biatı” adlı bir konu kapsamında beraber hapse konulduğunu söylediği ve hapiste Zerkavi'nin liderliğini yapmış, Irak savaşı boyunca da Zerkavi'ye hocası olarak tavsiyelerde bulunmuş Ebu Muhammed Asım El Makdisinin "Mursi'nin ayakkabıları bile tüm darbecilerden daha temizdir" başlıklı yazısı sitemizde daha önce yayınlanmıştı.Konuyu uzmanlarından aktaran incanews, bir kafire dua etmenin dindeki yerini ve dua edeni Mürcie yapıp yapmayacağını sordu;Buhari'nin aktardığı,İbni Abbas'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:

«— Eğer Firavun bana : Allah sana bereket versin., demiş olsaydı, ben: Sana da, derdim. Firavun ise ölmüştür.
hadisinin örnek verilerek Fethu'l Bari sahibi İbni Hacer El Askalani'nin konuyla ilgili açıklamalar yapan İslam bilginlerinden bir kısmının 'kafire dua etmeyi haram gördüğü bir kısmının ise caiz gördüğü fakat hiçkimsenin böyle yapanın dinden çıkacağı ya da mürcie olacağı yönünde görüş belirtmediği' sonucuna ulaştı.

Ebu Cerir tarafından kaleme alınan yazıda aslında Usame Bin Ladin'in Mürcie olduğunun Zerkavi'nin ise muvahhid olduğunun vurgulandığını savunanlar ise yazının içerisinden sadece iki paragrafın bile bu gerçeği anlamaya yeterli olacağını savunuyor:"11 Eylül’den önce, (El Kaide’nin) bazı liderlerinin geçmişte (80’lerin sonları ve 90’ların başlarında) mürted yöneticiler –özellikle Suudiler– ve onların orduları hakkındaki açıklamaları, bu yöneticiler ve onların ordularının mürtedliğini ilan etmekte tereddüt etmeleri nedeniyle Tanzim el Kaide’yi irca yönelimli bir cihadi organizasyon olarak görüyorduk."

Diğer paragrafta ise bu 'bazı liderlerin' kim olduğu belirtiliyor:"11 Eylül saldırılarından bir süre sonra Şeyh Usame Bin Ladin (rahimehullah) el Harameyn (Suud) yöneticileri ve askerlerinin açıkça mürtedliğini ve bazı konuşmalarında onlarla savaşın zorunluluğunu ilan etti. Böylece muvahhid mücahidlerin – Ez Zerkavi ve cemaati ile Bin Ladin ve örgütü – saflarının birleşmesinin önündeki engel de ortadan kalkıyordu."Analistler için oldukça çok önemli noktaya dikkat çekilebilecek Dabık 6'da Zerkavi'nin önce 'mürted yöneticilerin tekfir edilmemesi sebebiyle El Kaide'den uzak durduğu' iddia edilmesine karşın 2001 yılında Bin Ladin tarafından bu engelin kaldırıldığı belirtilmesine rağmen Zerkavi'nin katılımının ise 2004'te olduğunun söylenmesi, yazının nesnelliği açısından bir eksiklik olarak görüldü.

Dabık 6'da yayınlanan ve Türkiye'de 'İçeriden bir tanıklık' başlığı ile gündemdeki yerini alan yazının asıl başlığı ise 'Veziristan El Kaidesi'.Başlıktan anlaşılan ise El Kaide'nin irdelendiği bir yazının kaleme alınmış olduğu.Yazarın İran hapishanesinden çıktıktan sonra Veziristan'a yaptığı yolculukta karşılaştığı 'şok edici' unsurlar arasında-Bölgenin -sandığının aksine- tam olarak özgürleştirilmemiş olması-Veziristan'da Şeriat kanunları yerine kabile kanunlarının uygulanması-Halkı irşad etmesi beklenen El Kaide'nin nakdi yardımlarda bulunması-Güya meşhur olduğu sanılan El Kaide'nin mücahitleri, tekfirci, harici ya da kısmi tekfirci diye kategorize etmeye dalmış bir örgüt olması-El Kaide'nin derin İrca'da olanları kendilerine yaklaştırması-Menhec iddiaları ile oluşturulmuş yönetimin ketum olması, böylece El Kaide'nin hatalarını hak ile değiştirip düzeltecek kişilere imkan tanınmaması-

Veziristan'a gittiği zaman kendisinin tekfirci olarak adlandırılması ve El Kaide'nin Şer'i heyet liderlerinden Şeyh Salim'in kendisine Ürdün'e gidip orada tekfir etmesini söylemesi sayıldı.
IŞİD'in Türkiye'deki savunucuları tarafından yazar Ebu Cerir Eş Şemali, Usame Bin Ladin yazınca parantez içerisinde 'Allah ona rahmet etsin' yazdığı için aklanmak istense de aynı şekilde mürcielik ile eleştirdiği ve hepsi de ABD tarafından öldürülmüş diğer El Kaide liderlerinden bahsederken de aynı şekilde 'Allah ona rahmet etsin' dediği gözlendi.

Dabık yazarının, Mürcielik, Peştun çocuklarının tağutun okuluna gitmesine göz yumulması gibi birçok eleştiri ile anlattığı Veziristan El Kaidesi başlıklı yazısında El Kaide'nin kurucusunun Usame Bin Ladin olduğunun vurgulanması da önemli diğer bir nokta olarak görüldü.Sonuç olarak uzun tartışmaların yaşandığı ve daha uzun olanlarının yaşanacağı tahmin edilen Yeni Küresel Cihat ve Çatışma dünyasının temel probleminin taraflarca ortak bir dille belirtildiği gibi'akide farklılığı' olduğu gözleniyor.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Eyvallah Ahter, ilginc bir yaziydi.
 
Üst