zamanda yolculuk

alkanaga

Asistan
Katılım
13 Ocak 2008
Mesajlar
398
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
48
Kurt Delikleri "Zamanda Yolculuk Mümkün Olabilir "
Profesör Stephen W. HAWKING, The Physics of Star Trek (Uzay Yolculuğunun Fiziği adlı yeni bir kitaba yazdığı ön sözde zamanda yolculuğun mümkün olabileceğini söyledi.
Cambridge Üniversitesi'ndeki Isaac Newton kürsüsü profesörü Stephen Hawking, daha önce, eğer evrenin genişlemesi sona erer ve küçülmeye başlarsa, zamanın geriye doğru işleyebilecegi fikrini ortaya atmıştı.
Ama bu nasıl bilinebilirdi? Çünkü, bu takdirde, düşünce de geriye doğru işleyecekti. Fakat 1980'lerin sonunda, Hawking'in Zamanın Kısa Tarihi adlı, yalnızca ciltli baskısı 6 milyon satan kitabın ilk yayınlandıgı sırada, tartışmalar kızışmaya başladı. Hawking yalın ve katı kabullerle zamanda yolculuğa izin vermiyordu. Uzayda evrenin çeşitli parçalarını birbirine bağlayan "solucan delikleri" vardı. Kafaları karıştıran da bu de Worm Hole'lerdi zaten.
Hawking'in California Institute of Tecnoloy'deki dostu Kip Thorne 1994'te yayınlanan Kara Delikler ve Zaman Boşlukları adlı kitabında, genel relativiteye ilişkin öndeyimlerin, uzaydaki bir solucan deliğinden zamanda seyahat etmeyi mümkün kıldığını öne sürdü. Ancak bunun için deliklerden birini açık tutmak ve buradan bir insanı geçirmek gerekecegini yazdı. (Aslında Philedelphia Deneyi'nde bilinmeden bir kurt deliği açılmış ve savaş gemisi bu deliğin içinden geçerek...)
"Solucan Delikleri", Einstein'in varlığını öngördügü, varsayımsal uzay boşluklarıdır. Eğer uzayda boşluklar varsa, zamanda da boşluklar olmalıydı. Ne var ki bu boşluklar atomdan milyar kere daha küçük ve hayal edilemeyecek kadar kısa süre ile varoluyor. Dolayısıyla, bu boşluklardan birini yakalamak, açık tutmak ve insanın geçecegi kadar genişletmek hayli güç olabilir.
Başka bir bilim adamı, Princeton Üniversitesi'nden Richard Gott'a göre de, evrenin başlangıcı olan patlamadan, Big Bang'den arda kalan, sonsuz uzunlukta ve hayli gizemli şeyler olan "kozmik ipliklerden" ikisi alınıp aynı hızla birbirlerinin yanından geçmeleri sağlanırsa, teorik bir zaman makinesi yapmak mümkün olabilir.
Kurt delikleri "sonsuz ihtimali" temsil eder. Bizim bildigimiz uzayın ötesindedir. Sonsuz tünel burada üst üste labirent gibi yumak gibi dolanır. Onların içinde zaman yoktur. İmkansız ve zamansız bir bölgedir.

ZAMAN YOLCULUĞU VE PHİLADELPHİA DENEYİ
1943 Haziran'ı. Philadelphia Limanı'nda sıradan bir donanma destroyeri Eldridge'e hiç de öyle sıradan olmayan kargolar yükleniyor. Tonlarca elektronik malzeme ve 75 KVA'lik iki devasa jeneratör, 4 manyetik kule ve sadece yapanların ne olduğunu bildiği bir sürü cihaz. USS Eldridge adeta yüzen bir RF vericisi gibi dev elektromanyetik bobinler ile donatılmıştı. Ve tabi başlarına gelecek olaylardan habersiz mürettebatta gemideki yerlerini almışlardı. Emir geliyor: Şalteri açın. Kurulan düzenekler gemiyi yapay olarak üretilmiş korkunç yoğunlukta bir manyetik alan içine alıyor. Dev kulelerden( RF bobinlerinden) yayılan elektromanyetik alan gemiyi kuşatıyor. Gemi yavaş yavaş yeşil bir sisin altında yitip gidiyor şaşkın bakışlar arasında. Ve çok kuvvetli mavi bir ışık beliriyor geminin olduğu yerde. Yaratılacak elektromanyetik zırhla radar dalgalarına karşı görünmez olmak isteyen ABD donanması için bu bekleneni aşan bir durum. Düşman radarları gemiyi göremez artık ama çıplak gözle de görünmüyor gemi. Koca gemi saydamlaşıyor sanki. Akım kesiliyor. Ve Eldridge yeniden görünmeye başlıyor . Deneyi planlayanların bile kafası karışıyor. Bu kadarını kimse beklemiyor. Hatta Gökkuşağı Projesi olarak adlandırılan projenin beyni Morris K. Jessup bile şaşıyor bu işe. Şaşmayan tek kişi ise deneyle ilgili en ince detaylara kadar her türlü bilgiyi Morris'e veren Carl Allen. Tam bir bilmece adam. Deney kadar esrarengiz bir adam. Deneyden sonra gemide çok büyük bir değişiklik görünmüyor. Ama tayfalar için aynı şeyi söylemek güç. Midesi bulananlar, başı dönenler, aklını kaçıranlar hiç de önemli değil diğerlerinin yanında. Bazı tayfalar yarı görünmez, bazıları duvarlardan geçebiliyor, bazıları kendiliğinden alev alıp yanıyor ama en ilginci 5 tanesinin geminin metaliyle kaynaşmış olması.
28 Ekim 1943'te ise Eldridge üzerinde ikinci deney gerçekleştirildi. Saatler 17:15'i gösterirken elektromanyetik jeneratörler yeniden çalıştırıldı. Gemi bir kez daha hemen hemen tamamen görünmez oldu. Sadece gövdesinin ana hatları seçilebiliyordu. Bir kaç saniye süresince işler yolunda gider gibiydi ki ansızın gözleri kör edebilecek kadar güçlü mavi bir ışık patlaması meydana geldi ve gemi gözlerden tümüyle kayboldu. Şimdi duyduklarınıza inanmayacaksınız belki ama Eldridge, bir kaç saniye sonra, 600 kilometre ötede, Norfolk açıklarında yeniden maddeleşti. Norfolk'ta bir kaç dakika boyunca görülür durumda kaldıktan sonra tekrar görünmez oldu ve saniyeler içinde Philadelphia Deniz Üssü açıklarında yeniden belirdi. Mürettebatın tamamı çok şiddetli bir biçimde rahatsızlanmıştı. Bir kısmı da kaybolmuştu. Hiç bir zaman bulunamadılar… Bazıları aklını kaçırdı ama en ilginci 5 asker geminin metal gövdesi ile kaynaşmıştı! İkisinin elleri çelik gövdenin içine geçmişti. Ellerini keserek adamları kurtardılar ve yerine protez eller taktılar. Sağ kalan adamlar asla tam anlamıyla düzelemediler. Akıl sağlıklarını kaybettikleri gerekçesiyle de ordudan uzaklaştırıdılar.
Kaynak:Karışık alıntıdır...

Saygılar..
 

alkanaga

Asistan
Katılım
13 Ocak 2008
Mesajlar
398
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
48
Adamların Bu projeyi 1940 lı Yıllarda yaptığını düşünürseniz .Şimdi nerdeler kimbilir...
Bu proje ile ilgi Einstain'ın mektuplarıda vardı bende lakin nasıl yayınlayacağımı bilmediğim için yayınlayamıyorum..
Saygılar...
 
Üst