Yurtta sulh, cihanda sulh’ yalan mı?

Serdar55

Asistan
Katılım
16 Mar 2008
Mesajlar
425
Tepkime puanı
60
Puanları
0
Yurtta sulh, cihanda sulh’ yalan mı?

Kasten... Bilerek... İsteyerek, bugünkü yazımı Meclis görüşmeleri başlamadan önce yazdım. Neden? Çünkü daha önce de yazdım, dokuz ili kapsayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile...
...on dört ili kapsayan Doğu Anadolu Bölgesi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tam “yüz on bir” milletvekili var. Bu iki bölgenin “yüz on bir” milletvekilinden sadece “altı” tanesi CHP’nin... “Üç”ü de MHP’nin... Orada olmayanların “oraya” dair söyleyecekleri ne olabilir?
***
Ne olabileceğini Salı günü gördük.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ne dedi? “Dersim İsyanı’nda ‘analar ağlamasın’ dendi mi” dedi. Çarşamba günü de “sözlerinin” arkasında durdu ve ilave etti: “Benim dile getirdiğim husus AKP’nin açılım olarak kamuoyuna sunmaya çalıştığı sürece Atatürk’ün bazı sözlerinin dayanak yapılma girişiminin yanlış olduğunu belirtmektir” ... Yani “yurtta sulh, cihanda sulh” lafına fazla abanmayın...
***
Onur Öymen, Dersim’de yapılanları örnek göstererek Atatürk’ün sözünü tartışmaya açıyor. Peki, Dersim’de uygulanan “yöntem” ne? Taraf Gazetesi’nden Ayşe Hür üzerinden İhsan Sabri Çağlayangil’den izleyelim: “Mağaralara iltica etmişlerdi. Ordu zehirli gaz kullandı. Mağaraların kapısının içinden. Bunları fare gibi zehirledi. Yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler. Kanlı bir hareket oldu. Dersim davası da bitti.”
***
Dersim İsyanı lideri Abbasuşağı aşiretinin lideri Seyit Rıza nasıl asılmıştı? Malatya Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan ve Emniyet Genel Müdürü Şükrü Sökmensür’in emriyle, Diyarbakır’da yeni yapılan Singeç köprüsünü açmaya gidecek olan Atatürk’ten Seyit Rıza’nın hayatının bağışlanmasını isteyecek ‘6 bin beyaz donluya meydan vermemek’ için, duruma el koyan İhsan Sabri Çağlayangil’e göre:
- Usule itiraz eden savcı izinli sayılarak göreve yardımcısı getirilmiş...
- Okuma yazma ve Türkçe bilmeyen sanıklara ne iddianame, ne avukat verilmiş...
- Asabilmek için Seyit Rıza’nın yaşı 57’ye indirilmiş...
- Oğlunun yaşı da 17’den 21’e çıkartılmış...
- Bölge komutanı Alpdoğan Paşa kararın yazılacağı boş kâğıdı önceden imzalamıştı.
İhsan Sabri Çağlayangil, 1990 yılında Güneş Yayınları’ndan çıkan “Anılar” kitabında son sahneyi şöyle anlatıyor:
“Seyit Rıza’yı meydana çıkardık. Etrafta hiç kimse yoktu. Ama Seyit Rıza meydan insan doluymuş gibi sessizliğe ve boşluğa bağırdı:
‘Evladı kerbelayıh. Bihatayıh. Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir’ dedi.
Benim tüylerim diken diken oldu. Bu yaşlı adam rap-rap yürüdü.
Çingeneyi itti, ipi boynuna geçirdi, sandalyeye ayağı ile tekme vurdu ve kendini astı. Gömüleceği yer türbe olmasın diye cenazesi de yakıldı...”
Bir “hukuk” devleti olduğu söylenen ve sadece yargının telefonları “mahkeme kararıyla” dinlenince gürültü çıkan Türkiye Cumhuriyeti’nin, eski bir Dışişleri bakanı tarafından hikâye edilen bu ibretlik hali, bugünkü CHP yönetimi Kürt Sorunu’na çare olarak gösterilebilmekte... Atatürk’ün sadece “yurtta sulh, cihanda sulh” demediği, Dersim’e de vize verildiği ima edilmektedir. O halde Meclis görüşmelerini izlemenin de âlemi yok.
***
Onur Öymen’in konuşması ve sonrasındaki açıklamaları, umarım başta Tuncelili Alevi-Kürtler olmak üzere tüm Alevilerin gözünü açmıştır.
Geçmişi...
Cumhuriyet’i...
Militarizmi...
Kemalizm’i...
Bugünkü CHP’yi görmek ve tanımak açısından, Onur Öymen’in Kürt Sorunu’nun çözümü için verdiği “Dersim” örneği, azıcık şuuru ve sağduyusu olan için son derece aydınlatıcı.
Kürt Sorunu’nu ne yapalım?
“Fare gibi zehirleyerek bitirin”...
***
Tabii, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in “Dersim” hatırlatması sadece Aleviler’e değil, Birinci Cumhuriyetçi’lere, demokrasiye karşı Kemalizm’i savunanlara da yeniden düşünme fırsatı veriyor. Demokrasiye, AB’ye, son açılımlara karşı alternatifiniz Onur Öymen mantığı mı? Bence, “demokratik cumhuriyet” talebine bugüne kadar düşmanlık yapmış olsanız bile, bunu bir daha ve serinkanlı olarak yeniden düşünün.

MEHMET ALTAN 14.11.09
 

Bîçâre

Profesör
Katılım
23 Şub 2008
Mesajlar
951
Tepkime puanı
57
Puanları
0
Konum
Simeranya...
O gün Dersim'e yapılanlar, İslâmi camiaya da on yıllardır yapılmıyor mu sanki? İlla fiili katliam mı gerekir? Ezanı Türkçeleştirmek, dini yaşamaya engel olmak, insanların Allah ile irtibatını nasıl keserimin yıllarca hesabını yapmak, kılık kıyafete, eğitim özgürlüğüne karışmak. Dinini canından önde görenler için bir katliam değil midir?

İnsanlığından nasibini almamışlar için ne Türk-Kürt kardeşliği önemlidir, ne de İslâm. Militarist mentalitenin bugünkü yansıması CHP-MHP ortaklığı buna en güzel emsaldir.

80'de birbirlerini PKK doğması için doğrayan bu iki cenah, bugün PKK varolsun diye kolkola girmiş, fikri bir izdivaç kurarak kardeşliği doğramaktadır.
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
AKP'den önce;
"Yurtta sus, cihanda sus"

AKP'den sonra;
"Yurtta Sulh, Cihanda Sulh"

AKP'den önce;
"Sadece bir yöne, bir kare oynayabilen ve pek dikkate alınmayan Piyon Türkiye"

AKP'den sonra;
"Her yöne istediği gibi oynayabilen ve ençok dikkate alınan Vezir Türkiye"
 

oguz

Yeni
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
36
Puanları
0
hem tarihte yaşanan bazı olumsuzlukları gündeme taşıyacak hemde demokratik kardeşlik açılımından söz edeceğiz
ister istemez insanın aklına şu sorular gelmektedir ,şimdi demokratik haklar olarak karşımıza konulan şeyler aslında bu olayların rövanşımıdır ,öyle ise bunlar demokratik hak verilerek bitecek sorunlarmıdır
başbakanımızı dinliyorum gerçekten insancıl ve güzel konuşuyor söylediklerine hak vermemek imkansız ancak bizler böyle saf ve masum düşünürken eli silahlı ülkeye
girmesine müsade edecekleriniz elini kana bulamış ülkesine askerine silah çekmiş ülke ekonomisini felç etmiş hain zihniyetli kişiler sizin gibi saf ve masum düşünüyorlarmıdır
düşünmediklerine göre bu açılım furyasına biraz daha itiyatlı davranmak gerekmezmi
muhalefeti yok saymakla bu işler düzelmez ,akılcı mantıklı çareler üretilmek zorundadır ....
 
Üst