Dergaz
Profesör
Piyanist Burçin Büke, opera sanatçısı Hakan Aysev ve ressam İsmail Acar... Türkiye'nin uluslararası üne sahip üç sanatçısı bu kez, Yunus Emre' için bir araya geldi. Yunus Emre'nin çağlara meydan okuyan sözleri, bugüne kadar denenmemiş bir çağdaş sanat buluşmasıyla sahneye taşınıyor. 22 Mayıs'ta Aya İrini'de ve 28 Mayıs'ta Sheraton İstanbul Ataköy Hotel'de sahnelenecek bu özel çalışmaya şahit olanlar, Yunus'u sadece sözleriyle dinlemeyecek, görecek, dokunacak, tadacak ve onun kokusunu hissedecek. Kısacası beş duyusunun yardımıyla ona yaklaşacak.
'Yunus sevgisiyle bir araya geldik'
22 Mayıs akşamı Aya İrini'nin kapısından içeri adım atanları önce Yunus'un kokusu karşılayacak. Toprak ve çimen karışımı bu özel kokuyu, bugüne kadar dünyaca ünlü pek çok firma için koku tasarlayan Gülçiçek hazırlamış. Daha sonra dokunma ve tatma duyusuna hitap eden buğday ve alıç dokusunda Pelit'in tasarladığı özel tatla izleyiciler, farklı bir sanat deneyiminin kapısını aralayacak. İsmail Acar'ın tablolarındaki Yunus'u seyre dalarken, Burçin Büke'nin piyanosu, Hakan Aysev'in sesi yankılanacak mekânda. Bendir, ney seslerine çok da duymaya alışık olmadığımız nefesler ve zikirler karışacak.
Bu kompozisyonu hazırlayan üç sanatçı, kendilerini bir araya getiren sebebin, Yunus'a olan sevgileri olduğunu söylüyor. Yunus Emre'nin de en az Mevlânâ kadar bilinmesi ve anlaşılması gerektiğini düşünerek böyle bir çalışmaya girişmişler. Projenin şekillenmesinde İsmail Acar'ın Galata'da bulunan atölyesinin de büyük etkisi olmuş. İstanbul'un bütün katmanlarını sunan bu mekân, sanatçılara farklı dünyalar açmış. 'Yunus Beş Duyu', bir günde karar verilmiş, üç günde oluşturulmuş bir konsept değil. Sanatçılar, Yunus'u ve dünyasını anlayabilmek, onun hissettiklerini hissedebilmek için birçok farklı deneyim yaşamış. Yüzyıllar boyunca Yunus ilahilerinin söylendiği tekkeleri dolaşmış ve zikir halkalarına dahil olmuşlar. Burçin Büke bu duygularla piyanosunun tuşlarına dokunmuş ve yeni bir Yunus bestesi yapmış, İsmail Acar Yunus'u resmetmiş. Hakan Aysev bu hislerle söylemiş Yunus'un sözlerini.
Ressam İsmail Acar, "İnsanların tüm duyularına hitap ederek anlatmak istedik Yunus'u. Her şeyden öte de yüreklere dokunmak istiyoruz." diyor. Burçin Büke, insanların sevgiye en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde Yunus'la yeniden tanışmaları ve onu anlamaları için bu çalışmanın bir vesile olacağını anlatıyor. Hakan Aysev ise bu projenin her şeyden önce kendisi için çok özel bir deneyim olduğunu söylüyor ve "Yunus keşfedilmemiş bir umman. Biz sadece birkaç damlasını insanlara sunabilmek için yola çıktık." diyor. Sanatçılar bu özel çalışmayı, Edirne'den Kars'a tüm Türkiye'ye; Tokyo'dan New York'a tüm dünyaya taşımak istiyor. Etkinliğin biletleri Biletix'te.
Kaynak: Zaman
'Yunus sevgisiyle bir araya geldik'
22 Mayıs akşamı Aya İrini'nin kapısından içeri adım atanları önce Yunus'un kokusu karşılayacak. Toprak ve çimen karışımı bu özel kokuyu, bugüne kadar dünyaca ünlü pek çok firma için koku tasarlayan Gülçiçek hazırlamış. Daha sonra dokunma ve tatma duyusuna hitap eden buğday ve alıç dokusunda Pelit'in tasarladığı özel tatla izleyiciler, farklı bir sanat deneyiminin kapısını aralayacak. İsmail Acar'ın tablolarındaki Yunus'u seyre dalarken, Burçin Büke'nin piyanosu, Hakan Aysev'in sesi yankılanacak mekânda. Bendir, ney seslerine çok da duymaya alışık olmadığımız nefesler ve zikirler karışacak.
Bu kompozisyonu hazırlayan üç sanatçı, kendilerini bir araya getiren sebebin, Yunus'a olan sevgileri olduğunu söylüyor. Yunus Emre'nin de en az Mevlânâ kadar bilinmesi ve anlaşılması gerektiğini düşünerek böyle bir çalışmaya girişmişler. Projenin şekillenmesinde İsmail Acar'ın Galata'da bulunan atölyesinin de büyük etkisi olmuş. İstanbul'un bütün katmanlarını sunan bu mekân, sanatçılara farklı dünyalar açmış. 'Yunus Beş Duyu', bir günde karar verilmiş, üç günde oluşturulmuş bir konsept değil. Sanatçılar, Yunus'u ve dünyasını anlayabilmek, onun hissettiklerini hissedebilmek için birçok farklı deneyim yaşamış. Yüzyıllar boyunca Yunus ilahilerinin söylendiği tekkeleri dolaşmış ve zikir halkalarına dahil olmuşlar. Burçin Büke bu duygularla piyanosunun tuşlarına dokunmuş ve yeni bir Yunus bestesi yapmış, İsmail Acar Yunus'u resmetmiş. Hakan Aysev bu hislerle söylemiş Yunus'un sözlerini.
Ressam İsmail Acar, "İnsanların tüm duyularına hitap ederek anlatmak istedik Yunus'u. Her şeyden öte de yüreklere dokunmak istiyoruz." diyor. Burçin Büke, insanların sevgiye en çok ihtiyacı olduğu bir dönemde Yunus'la yeniden tanışmaları ve onu anlamaları için bu çalışmanın bir vesile olacağını anlatıyor. Hakan Aysev ise bu projenin her şeyden önce kendisi için çok özel bir deneyim olduğunu söylüyor ve "Yunus keşfedilmemiş bir umman. Biz sadece birkaç damlasını insanlara sunabilmek için yola çıktık." diyor. Sanatçılar bu özel çalışmayı, Edirne'den Kars'a tüm Türkiye'ye; Tokyo'dan New York'a tüm dünyaya taşımak istiyor. Etkinliğin biletleri Biletix'te.
Kaynak: Zaman