Yunus Gibi...

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
başka bir konuda Hazreti Yunus Aleyhisselam hakkında bir söz üzerine bu konuyu açma ihtiyacı duydum.

altta ekliyeceğim mesajlar umarım meramımı anlatmaya yeterli olur.
tam olarak eklemek istediğim alıntıya henüz ulaşamadım
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
فَنَادٰى فِي الظُّلُمَاتِ أَنْ لاَ إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنّ۪ي كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَ

"Nihayet karanlıklar içinde: 'Senden başka hiçbir Tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum.' diye niyaz etti."
(Enbiyâ sûresi, 21/87)

Hz. Yunus (aleyhisselâm) ile ilgili bu âyette önce şunun belirtilmesi lâzım. Değişik rivayetlere göre o, kavminin kendisine inanmaması sonucu, geçmiş kavimleri helâk eden bir kısım belâ emareleri zuhur edince, bulunduğu beldeden, Allah'tan açık bir emir almadan ayrılması, Hz. Yunus'a (aleyhisselâm) göre, yani mukarrabîne göre bir kayma ve sürçme sayılacağından o kaderî bir plânla denize atılır ve bir balık tarafından yutulur. İşte sebeplerin büsbütün devre dışı kaldığı bu esnada o, bir Nebi idrakiyle Hz. Müsebbibü'l-Esbâb'ı duyar, O'na yönelir ve yakarışa geçer. Onun orada yaptığı yakarışı Kur'ân bize şöyle anlatıyor: فَنَادٰى فِي الظُّلُمَاتِ "Karanlıklar içinde niyaz etti." Ve لاَ إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ "Senden başka mâbud-u bi'l-hak ve maksud-u bi'l-istihkak yoktur." سُبْحَانَكَ (fiili mahzuf masdar) "Seni tesbih ü takdis ederim." Zira Senin ne zâtında ne de icraatında eşin, benzerin, ortağın yoktur. Olacak her şey Senin dilemenle olur, olmamasını dilediğin şeyler de olmaz. Yani benim denize atılmam Senin dilemenle olmuştur. Kurtulmam da yine ancak Senin meşîetinle olacaktır. إِنّ۪ي كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَ -burada da bir itiraf ve o itirafın içinde de bir tevbe var- "Şüphesiz ki ben (nefsine) zulmedenlerden oldum."
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Hz. Yunus (as), kavmini Allah'tan izin almadan terketti. Peygamberler, kavimlerini terketmek gerektiğinde de, yine izin alırlar. Meselâ, melekler Hz. Lût'a, bizzat onun kavmini terketmesi emrini getirmişlerdir. Allah (cc), Hz. Nuh'a gemiye binip, mü'min olanları da yanına almasını ve kavmini öyle terketmesini emretmiştir. Aynı şekilde, Peygamberimiz'e (sav), Hz. İbrahim (as)'a ve daha başka bazı peygamberlere de hicret emri verilmiştir. Fakat Hz. Yunus (as), Allah'ın emrini almadan kavmini terkettiği için, malûm mihnete maruz kalmıştır. Şu kadar ki, bir peygamberin böyle kavmini terkedip gitmesi, kavmi üzerinde önemli bir tesir bırakmış ve o kavim, azap alâmetleri de belirince, hemen tevbe ve istiğfara yönelmiştir.

Kur'an-ı Kerim, bunu benzeri olmayan bir hâdise olarak zikreder: Bir belde halkının, zamanında inanmaları gerekmez miydi ki, imanları kendilerine fayda versin (ve onları muhakkak bir azaptan kurtarsın. Fakat inanmaları gereken zamanda, azabı görmeden inanmadılar.) Fakat Yunus'un kavmi hariç." (Yunus: 98) Yunus (as)'ın terk edip gitmesi ve arkasından onun kavmini tehdit ettiği azabın işaretlerinin görülmesi, o kavmi birden tebaha getirdi, uyandırdı ve hemen tevbeye koştular. Tabiî bu sonuçta, Yunus (as)'ın o zellesi neticesinde maruz kaldığı mihnetin de tesiri olmuştur. Mü'minlerin başlarına gelen musibetlerin, bir hemen verilen, bir de daha sonra verilen iki mükâfatı vardır. Sonra, Yunus (as), balığın karnında sürekli tesbihte bulunmuştur. Zaten, hep tesbih eden bir insandı. Neticede hem kendisi o mihnetten kurtulmuş, hem de 100 binden fazla insan birden ona iman etmiştir.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
peygamberler hata yapmaz

bu konu ile hocam çok güzel açıklamalar yapmıştır
özellikle sonsuz nur'u okumanızı tavsiye ederim.

yahudiler peygamberler de hata arar.

sadece mealleri okumak hatalı sonuçlar çıkarılmasına yol açabilir.
 
Üst