Yorumu siz yapın.

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Sevgili Peygamberimiz de veda hutbesinde aynı durumu şöyle izah etmiştir:
'Ey insanlar! Rabb’iniz birdir. Babanız birdir. Hepiniz Âdemdensiniz ve Âdem de topraktandır. Allah'ın yanında en üstün olanınız O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Araplarla Arap olmayanların birbirine karşı üstünlüğü ancak takva iledir'[8]

sahabenin en ednası, sahabe olmayanın en büyüğünden yani en takvalısından üstündür......böyle anlamak lazım...
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Sevgili Peygamberimiz de veda hutbesinde aynı durumu şöyle izah etmiştir:
'Ey insanlar! Rabb’iniz birdir. Babanız birdir. Hepiniz Âdemdensiniz ve Âdem de topraktandır. Allah'ın yanında en üstün olanınız O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Araplarla Arap olmayanların birbirine karşı üstünlüğü ancak takva iledir'[8]

Yine Peygamberimiz sav şöyle demiştir :

Sakın benim Ashâbıma sövmeyiniz! Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Uhud Dağı kadar altını sadaka olarak verseniz, sahabilerimden birisinin iki avuç hurma sadakasına, hattâ bunun yarısına bile yetişemezsiniz.

Müslim, Fedâil: 221

İstersen şimdi dünyanın en takvalı insanı ol ! Yine onlara yetişemezsin :)

Neden olduğunu çok iyi biliyorsun.Onlar Ashabı Kiram.

Onlar Resulullahın dostları idiler.

 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Yine Peygamberimiz sav şöyle demiştir :

Sakın benim Ashâbıma sövmeyiniz! Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Uhud Dağı kadar altını sadaka olarak verseniz, sahabilerimden birisinin iki avuç hurma sadakasına, hattâ bunun yarısına bile yetişemezsiniz.

Müslim, Fedâil: 221

İstersen şimdi dünyanın en takvalı insanı ol ! Yine onlara yetişemezsin :)

Neden olduğunu çok iyi biliyorsun.Onlar Ashabı Kiram.

Onlar Resulullahın dostları idiler.


Nasıl bir yorumlama ile birleştirme yaptın bilemiyorum ?????....yada Ne anlatmak istedin Anlayamadım??..

fakat şunu söylemem gerekirse

Her Kutsal Kitap (Kutsal Metinler) gönderilmiş ümmete özellikle ALLAH yolu üzerinde olanlar ve uyanlar ALLAH katında en değerli olanlardır...ALLAH ümmetlere değer vermişse biz insanlığa her daim SAYGI ve DEĞER sunmak düşer bu yönden görmeni dilerim...

Devamında..

TAKVA ile ilgili...AŞAĞIDAKİ LİNKİ okumanızı TAVSİYE edebilirim...(İsterseniz ta bi.)

http://www.guncelvaaz.com/eski/52-vaaz/540-takva.html

Bu linki okumanı Tavsiye edebilirim...

Böyle.
 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0
sahabenin en ednası, sahabe olmayanın en büyüğünden yani en takvalısından üstündür......böyle anlamak lazım...

Nasıl bir yorumlama ile birleştirme yaptın bilemiyorum ?????....yada Ne anlatmak istedin Anlayamadım??..

fakat şunu söylemem gerekirse

Her Kutsal Kitap (Kutsal Metinler) gönderilmiş ümmete özellikle ALLAH yolu üzerinde olanlar ve uyanlar ALLAH katında en değerli olanlardır...ALLAH ümmetlere değer vermişse biz insanlığa her daim SAYGI ve DEĞER sunmak düşer bu yönden görmeni dilerim...

Devamında..

TAKVA ile ilgili...AŞAĞIDAKİ LİNKİ okumanızı TAVSİYE edebilirim...(İsterseniz ta bi.)

http://www.guncelvaaz.com/eski/52-vaaz/540-takva.html

Bu linki okumanı Tavsiye edebilirim...

Böyle.


Abdullah abinin dediğini oku ne dediğimi anlarsın :)
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
İnsan ALLAH a layık olabilmek için çalışır ve çabalar ...İnsan Dünyada ne eker ise AHİRET te de kendi faydasına yada zararına olur...Ümmet arasında YARIŞ iyilikler ve güzellikler üzerine olur birbirini geçmek yada geçebilmek için değil devamında Ümmetler arasında SAYGI ve DEĞER esas olandır çünkü hepsi (İMAN) bir ve TEK olan ALLAH a yöneliktir....Ben BÖYLE biliyorum...

Her insanın ortak ödevi ve görevi ALLAH a yaraşır güzel insan olabilmek değilmidir? ve devamında her insan SINAV üzere Dünya yaşamında değilmidir??...

Elbette Ümmetlerin çektiği zorluklar katlandığı çiller çok değerlidir ve farklıdırda...Çünkü o zamanların CAHİLİYE devrinde yaşamak ve var olmak hele ki sıfırdan ise çok zordur...Bu zorluk derecesini bu zamanlarda ayırt edemeyiz fakat İnsanlar anlatılan zorlukları okuyabilir ve akıl ile idrak edebilir diye düşünüyorum....

hatırımda kalan...

3 ay şehre rızıkların girmemesi üzerine engeller oluşturulduğu idi...Bu zorluklarda İMAN edip değer kazanbilmek kadar nimeti bol ,şükranı , feyzi ve bereketi bol durum ve hal yoktur....Fakat şu bilinmesi gerekir ki....Ahir Zaman dilimlerinde Peygamberlerin olmadığı ve bölük bölük insanların bocalayıp bozulduğu dilimlerde hayırlı ve güzel işlerde ameller yapmanın feyzi ve bereketide değerlidir...

Değeri ve Ölçüyü yalnız ancak ALLAH belirler ve yanlızca ALLAH bilir biz insanlar olarak ALLAH a ne kadar yaklaşabilmenin gayretinde olabilmemiz gerekir...

Süreç ve zamanlarda her insanın çok kez hatası var kimse kusursuz yada mükemmel değil....Mükemmel olan sadece ALLAH ın kendisi ve yaratıp sunduklarıdır...Bizler aciz naciz kullarız fakat ALLAH, katında değerli seçip uygun gördüğü herşey biz insanlar katında da değerlidir ve değerli olmalıdır da.... biz bunları BÖYLE biliriz.

Böyle.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,880
Tepkime puanı
2,060
Puanları
113
Konum
Mars
Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler niye derler bilmiyorum
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
sahabenin en ednası, sahabe olmayanın en büyüğünden yani en takvalısından üstündür......böyle anlamak lazım...



Her zaman ki gibi Kuranı umursamıyorsun,geçmişi kutsayan "atalar kültü"nden kurtulamadın gitti.Yazık....

Sahabenin üstünlüğü Peygamberimizi görmelerinden dolayı değil onun yolunda canlarıyla mallarıyla mücadele etmelerinden dolayıdır.Onlar bir kısmı Peygamberimiz yalnız iken güçsüz iken onun yanında yer aldılar,memleketlerini terk ettiler bir kısmı onlara mallarıyla canlarıyla yardım ettiler.

Kuran üstünlük takva iledir diyorsa takva iledir.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
can ve mal ile mücadele etmeki ayrı bir fazilet, Peygamberimiz aleyhisselamı ,man şartı ile görmek ayrı bir fazilettir... senin yedi ceddin benim yedi ceddimin hatta dünya alemin toplamı, nefes dahi almadan, 24 saatlerinin her anını, can, mal ve ibadet ile geçirse, sahabei kiramın en ednasına yetişemez fazilette...
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
can ve mal ile mücadele etmeki ayrı bir fazilet, Peygamberimiz aleyhisselamı ,man şartı ile görmek ayrı bir fazilettir... senin yedi ceddin benim yedi ceddimin hatta dünya alemin toplamı, nefes dahi almadan, 24 saatlerinin her anını, can, mal ve ibadet ile geçirse, sahabei kiramın en ednasına yetişemez fazilette...
Yine aynı saçma argümanlar,
Allah rızası için birazcık Allah'a kulak ver. Hamd Allah'a mahsustur, Allah'ın kullarına değil. Bırakın bu varlığa hamdi.
Allah katında üstünlük ancak takva ile olur, Allah'a en yakın kulların çoğunluğunun önceki ümmetlerden olduğunu söylüyor Allah.

Böyle anadan doğma üstünlük mü olur piyango mu, ömrünüzü bu kuruntularla geçiriyorsunuz, yazık günah.

Kendiniz aldandığınız gibi insanlar da aldansın diye sürekli mücadele peşindesiniz, vebal alıyorsunuz.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Şu kafaya bakın ya !
Bu kafaya göre elbetteki sahabilerinde bir üstünlüğü olmaz değil mi !
Yani, sadece Rasulullah (s.a.v.) Efendimizi görmekle bir üstünlülk
bunlara göre olamaz-olmamalıdır !
Esasen, bunlar böyle Rasulullah (s.a.v.) Efendimizin ve O'nun naib ve varislerinin huzurlarından bir şey elde edemeyecekleri için böyle bir üstünlüğe asla kafaları basmaz, basmıyor !
Nitekim, Ebu Cehil de baş gözüyle >Rasulullah (s.a.v.) Efedimizi gördü ama, sahabi
olmadı-olamadı !
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Eyvallah, hocaefendiyi dinledik, istifade ettik.

İnsan öyle olur ki, basit bir durum olur, 100 yıl ibadet etse, orada aldığını o 100 yıllık nafile ibadetten alamazdı belki.

Alimlerin daha ötesinde naibi Rasulullah olan, Efendimiz aleyhisselam'ın haline, ahlakına varis olmuş meşayihin huzurunda bulunmak çok insana çok şeyler katar. Nefis mutmainne olana kadar yapılan ibadetler zaten suretadır. İstersen böyle bin yol çalış. Mutmainne olunca nefis bir kere Allah desen, hepsinden evladır belki. Ashabı kiram örneği de verilmiş ki yerindedir.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Yine aynı saçma argümanlar,
Allah rızası için birazcık Allah'a kulak ver. Hamd Allah'a mahsustur, Allah'ın kullarına değil. Bırakın bu varlığa hamdi.
Allah katında üstünlük ancak takva ile olur, Allah'a en yakın kulların çoğunluğunun önceki ümmetlerden olduğunu söylüyor Allah.

Böyle anadan doğma üstünlük mü olur piyango mu, ömrünüzü bu kuruntularla geçiriyorsunuz, yazık günah.

Kendiniz aldandığınız gibi insanlar da aldansın diye sürekli mücadele peşindesiniz, vebal alıyorsunuz.


anadan dpğma piyangomu, böylemi iman ediyorsun diye sormayacağım, çünkü, diyorum ya, sıkıntınız daha vahim görünenden....

Allah u teala, en faziletli kullarını, Efendimize ashab etti... yaratan O, yaratacağı kulunu istedi zamanda yaratanda O dur... gelde anla şimdi, meseleyi..


Üstünlük sizin anladığınız yanlış anlayışa göre ise, çok takvalı bir kul, peygamberleri bile geçebilir....çarpık anlayış, başka nasıl olabilir...
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
anadan dpğma piyangomu, böylemi iman ediyorsun diye sormayacağım, çünkü, diyorum ya, sıkıntınız daha vahim görünenden....

Allah u teala, en faziletli kullarını, Efendimize ashab etti... yaratan O, yaratacağı kulunu istedi zamanda yaratanda O dur... gelde anla şimdi, meseleyi..


Üstünlük sizin anladığınız yanlış anlayışa göre ise, çok takvalı bir kul, peygamberleri bile geçebilir....çarpık anlayış, başka nasıl olabilir...

Çarpık anlayış mı?, söyleyene bakın hele ya hu?

Gerçi size Kur'an ahkâmının filan pek bir önemi yok doğru söylüyorsunuz,
daha da ötesi var,
Mahmud Efendi'nin Uludağdaki balkonunun altında durarak ona bir an bakmak,
Allah'ın huzunda 1000 Yıl Huşu ve İhlâs ile kılınan namazdan evlâ'idi değil mi?

Şu Cümleyi kullanan biri'ile üstünlük-altlık ifadesinin nesini konuşacaksın,
Adam kendi Huzurunu Allah'ın Huzuru X 1000 Mesabesine çıkarmış, daha sizinle ne konuşacaksın.

Hayırlı mübarek olsun.
 

Takiyüddin

Yasaklı
Katılım
17 Kas 2014
Mesajlar
329
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Osmanlı bunun ve benzeri kendini kandırmaların yüzünden yoslaşarak yıkıldı dense yanlış olmaz.

Bunlar osmanlının devamından olan alimler olduklarını idda ederler. Bu iddiayla problemimi yok, Olabilir.

Anlatın birbirinize o zaman eskilerinizin zil zurna hikayelerini!

İnsanları kendilerine bağlamakla ve köleleştirmekle, islama bağlamak kavramlarını öyle bir karıştırdılar ki ruhları duymuyor duymamakla da mest oluyor!

* * *

O sözler uygun söyleyişler değildir, eğer gerçekten öyle olsaydı bile, onların bunu söylemeye hakkı olmazdı. hem uzaktan duyanda uyandıracağı fikir, önyargısız bir şekilde, şirk olduğu olurdu.

Eğer kelamın, bir şeyi söyleyişin önemi olmasaydı kuran ortaya çıkmaz hadislerle ve diğer sahabilerin ve alimlerin söyleriyle islam varolur kuranın k si inmezdi.

eğer istifade ettiğinizi söylüyorsanız nasıl olduğunu söyleyin, söyledikleirni büyüden başka bir şey değildir. ve büyü haramdır. gerçi büyüyü de bilmezler. bilinmeyen bir şeyi allah hiç yasaklar mıydı? siz ne demek istiyorsunuz? insanları böyle bağlamanın, böyle sözlerle beyin yıkamanın, geriye dönünce hiçbir meziyet veya haysiyet kazanmamanın adı büyüdür... Ve buyu karşısında "ama işe yarıyor" diyenler aldananların ta kendileridir.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
"Bir adam ulemaya istikbal (hürmet) ederse, beni istikbal etmiş olur. Bir kimse ulemayı ziyaret ederse, beni ziyaret etmiş olur. Bir kimse ulema meclisinde bulunursa, benim meclisimde de bulunmuş olur. Benim meclisimde bulunan ise, sanki Rabbının meclisinde bulunmuş olur." [Ravi: Hz. Behz İbni Hakim (r.a.)]

 

Takiyüddin

Yasaklı
Katılım
17 Kas 2014
Mesajlar
329
Tepkime puanı
9
Puanları
0
"Bir adam ulemaya istikbal (hürmet) ederse, beni istikbal etmiş olur. Bir kimse ulemayı ziyaret ederse, beni ziyaret etmiş olur. Bir kimse ulema meclisinde bulunursa, benim meclisimde de bulunmuş olur. Benim meclisimde bulunan ise, sanki Rabbının meclisinde bulunmuş olur." [Ravi: Hz. Behz İbni Hakim (r.a.)]

Bunun hürmetle ilgili olmadığnı bilyiorsun ve gayet de kıvırıyorsun.

Dengesizlik var o sözlerde. Hızlarını alamayıp öyle sözlere ve mecralara varıyorlar ve bu durum kabul edilemez, eden aldanır.

Ayrıca "Ha Peygamberin meclisi ha alimin meclisi" demek, bir filminde kemal sunal'ın "ha dikilitaş ha beşiktaş" demesinden farksız!

(Tevhidini sağlamak amacı ve işlevi dışında) konu içinde konuyu saptır hadi bekliyorum!
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
İslâm Dinİnde uyanıklık ve kül yutmazlık ŞEYTAN'ın, NEFS'in ve şeytanlaşmş insanların hile ve desiselerine karşı olmalıdır...
Yoksa, inanılması zaruri olan itikadi ve ameli durumlarda munkirlik yahut şüphe bir anda insanı dinin dışına fırlatır - atar !
Cümle güyâ uyanık geçinenlere duyrulur !
 

PUTKIRAN

Kıdemli Üye
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
3,228
Tepkime puanı
189
Puanları
0
Konum
Ankara
Yine Peygamberimiz sav şöyle demiştir :

Sakın benim Ashâbıma sövmeyiniz! Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Uhud Dağı kadar altını sadaka olarak verseniz, sahabilerimden birisinin iki avuç hurma sadakasına, hattâ bunun yarısına bile yetişemezsiniz.

Müslim, Fedâil: 221

İstersen şimdi dünyanın en takvalı insanı ol ! Yine onlara yetişemezsin :)

Neden olduğunu çok iyi biliyorsun.Onlar Ashabı Kiram.

Onlar Resulullahın dostları idiler.



Hz. Peygamber’e at satan bir sahabî, parasını almak üzere Peygamber’in evine gidiyordu. Peygamber, hızlı yürüdü; adam biraz geri kalmıştı. Adamın yanına sokulan bazı sahabîler (!) ata daha fazla para vereceklerini söyleyerek adamın kafasını çeldiler. Fazla parayı gören adam atı bunlara satmak istediğini Hz. Peygamber’e bildirdi. Hz. Peygamber: “Biz seninle anlaştık, atı bana sattın, artık o at benim” deyince adam anlaşmayı inkâr etti. Allah adına yemin de ederek “Ben atı sana satmadım” dedi. Çevredeki sahabîlerse (!) kenarda saklanarak tartışmayı duymazlıktan geliyorlardı. Çekişme epeyce sürdü. Hz. Peygamber “Sen atı bana sattın” diye ısrar edince adam, akıl almaz bir utanmazlıkla Cenabı Peygamber’e şunu söyleyebildi: “Sö-zünün doğruluğunu tanık getirerek ispatla.” Bunun üzerine Peygamber, Huzeyme adlı birini tanık göstererek atı satın aldığını ispatladı. (Ebu Davud, akzıye 20 =3/308; Nesaî, büyû’ 81=7/265-266)


Geleneksel Emevî dinciliğine göre, Hak Elçisi’ne karşı şu hayasızlığı yapan adamlar ‘sahabî’ unvanı taşıdıkları için sonraki zamanlarda gelecek tüm Müslümanlardan hayırlıdırlar. İstedik-leri kadar parayı Allah’a ve Peygamber’e tercih etsinler!

Hak Elçisi’ne böyle bir davranışı layık görenle bu davranışı kenara çekilip seyredenler nasıl olur da Peygamber’i görmemiş Müslümanların tümünden daha üstün olur?! Böyle bir iddia akla, dine ve Peygamber’e hakaret değil midir?

Dinciliğin mal putu karşısındaki tavrı hep bu olmuştur. Görüldüğü gibi, onun imansızlık ve hayasızlığının ‘sahabe’ patentli dayanakları da vardır. Onlar dayanak mı, iflas belgesi mi diye sorulmamıştır."

http://www.yuzdeyuzhaber.com/guncel/vicdan-kulaklariniza-kupe-olsun-h13355.html

 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul


Hz. Peygamber’e at satan bir sahabî, parasını almak üzere Peygamber’in evine gidiyordu. Peygamber, hızlı yürüdü; adam biraz geri kalmıştı. Adamın yanına sokulan bazı sahabîler (!) ata daha fazla para vereceklerini söyleyerek adamın kafasını çeldiler. Fazla parayı gören adam atı bunlara satmak istediğini Hz. Peygamber’e bildirdi. Hz. Peygamber: “Biz seninle anlaştık, atı bana sattın, artık o at benim” deyince adam anlaşmayı inkâr etti. Allah adına yemin de ederek “Ben atı sana satmadım” dedi. Çevredeki sahabîlerse (!) kenarda saklanarak tartışmayı duymazlıktan geliyorlardı. Çekişme epeyce sürdü. Hz. Peygamber “Sen atı bana sattın” diye ısrar edince adam, akıl almaz bir utanmazlıkla Cenabı Peygamber’e şunu söyleyebildi: “Sö-zünün doğruluğunu tanık getirerek ispatla.” Bunun üzerine Peygamber, Huzeyme adlı birini tanık göstererek atı satın aldığını ispatladı. (Ebu Davud, akzıye 20 =3/308; Nesaî, büyû’ 81=7/265-266)


Geleneksel Emevî dinciliğine göre, Hak Elçisi’ne karşı şu hayasızlığı yapan adamlar ‘sahabî’ unvanı taşıdıkları için sonraki zamanlarda gelecek tüm Müslümanlardan hayırlıdırlar. İstedik-leri kadar parayı Allah’a ve Peygamber’e tercih etsinler!

Hak Elçisi’ne böyle bir davranışı layık görenle bu davranışı kenara çekilip seyredenler nasıl olur da Peygamber’i görmemiş Müslümanların tümünden daha üstün olur?! Böyle bir iddia akla, dine ve Peygamber’e hakaret değil midir?

Dinciliğin mal putu karşısındaki tavrı hep bu olmuştur. Görüldüğü gibi, onun imansızlık ve hayasızlığının ‘sahabe’ patentli dayanakları da vardır. Onlar dayanak mı, iflas belgesi mi diye sorulmamıştır."

http://www.yuzdeyuzhaber.com/guncel/vicdan-kulaklariniza-kupe-olsun-h13355.html


Şimdi sana ne te'viller, ne devekuşu gözlüklü aktörler gelir merak etme birazdan damlarlar.
Peygamberin insan olduğunu kabul edemedikleri gibi, sahabenin bile insan olduğunu kabul edemiyorlar,
bir de arkasından işkembe-i kübradan zerkediyorlar, en fasık'ı bile tüm ümmetlerdeki en müttaki kişiden daha hayırlıdır,
neden imiş peygamberi dünya gözü ile gördükleri için, doğuştan kutsal toprak piyangosu diye bir şey var demek ki, saçmalığa bak.

Ya hu Hz.İsa A.S'a iman etmiş, muttaki, mukarreb bir kul ile Hz Resulullah A.S'a iman etmiş müttaki, mü'min bir kul arasında ne fark vardır.
Varsa varsa Allah'a yakınlık bakımından Takva farkı olur onu da Allah bilir, piyango ile Allah katında üstünlük mü olur?

Hadi Ebu Bekir'diyin, ne bilim Hz.Ali'ye diyin ama bila istisna tüm peygamberi görenler her canlı varlıktan üstündür demek
Allah'ın hakka uygun olarak koyduğu adalete ters. Allah üstünlük ancak Takva'iledir, ki bu kulların çoğunluğu geçmiş ümmetlerdendir diyor,
size ne oluyor be Allah'ın sözünü beğenmeyip üstüne kendi hevanızın uydurduklarını ekliyorsunuz, Üstünlük Allah'a yakınlık iledir nokta.

Bunu söyleyen Resulullah ise size ne oluyor ya hu, Allah'a din mi öğretiyorsunuz.


“Resulullah (s) Uhud şehitleri için ‘Bunların lehinde (Allah katında) şehadet ederim” deyince, Ebu Bekr(r) ‘Ey Allah’ın Resulu, biz de onların kardeşleri değil miyiz?’ der. Bunun üzerine Resulullah (s) buyurur: ‘Doğru, fakat benden sonra neler yapacağınızı bilmiyorum ki” Muvatta


 

İlim Talebesi

Yasaklı
Katılım
18 Ağu 2014
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
28
Puanları
0


Hz. Peygamber’e at satan bir sahabî, parasını almak üzere Peygamber’in evine gidiyordu. Peygamber, hızlı yürüdü; adam biraz geri kalmıştı. Adamın yanına sokulan bazı sahabîler (!) ata daha fazla para vereceklerini söyleyerek adamın kafasını çeldiler. Fazla parayı gören adam atı bunlara satmak istediğini Hz. Peygamber’e bildirdi. Hz. Peygamber: “Biz seninle anlaştık, atı bana sattın, artık o at benim” deyince adam anlaşmayı inkâr etti. Allah adına yemin de ederek “Ben atı sana satmadım” dedi. Çevredeki sahabîlerse (!) kenarda saklanarak tartışmayı duymazlıktan geliyorlardı. Çekişme epeyce sürdü. Hz. Peygamber “Sen atı bana sattın” diye ısrar edince adam, akıl almaz bir utanmazlıkla Cenabı Peygamber’e şunu söyleyebildi: “Sö-zünün doğruluğunu tanık getirerek ispatla.” Bunun üzerine Peygamber, Huzeyme adlı birini tanık göstererek atı satın aldığını ispatladı. (Ebu Davud, akzıye 20 =3/308; Nesaî, büyû’ 81=7/265-266)

Rivayeti bile yanlış vermişsin.:D

Doğrusunu oku bari :

Umâre b. Huzeyme'den rivayet olunduğuna göre; Peygamber (s.a)'in sahâbîlerinden olan amcası ona şöyle demiştir:

Peygamber (s.a) bedevilerden birinden bir kısrak satın aldı. Ona atının fiatını ödemek için peşinden gelmesini istedi (ve önden yürü*yüp gitti). Râsulullah(s.a) hızlıca yürüyordu. Bedevi ise yavaş yavaş gidiyordu.

Derken halk bedevinin etrafını sarıp (onun yedeğinde bu*lunan) kısrağı satın almak üzere pazarlığa giriştiler. Bu kısrağı Hz. Pey*gamber (s.a)'in bedeviden satın aldığını bilmiyorlardı.

(Halkın elin*deki kısrağa daha fazla-fiat verdiğini gören) bedevi, Rasûkıirah (-s.a)'a haykırarak:Bu kısrağı alacaksan al, yoksa ben onu sattım! dedi.

Rasûlullah (s.a) bedevinin haykırışını işitince (yanına,varıp): "Ben bu kısrağı senden satın almadım mı?" diye sordu.

Bedevi*nin; -Hayır vallahi, ben bunu sana satmadım; karşılığını vermesi üze*rine

Peygamber (s.a):
"Evet, ben bu kısrağı senden satın aldım" dedi. Bedevi de;

Haydi öyleyse, şahit göster; demeye başladı.

Derken Huzeyme b. Sabit (ortaya atılarak bedeviye dönüp):

Ben senin bu hayvanı (Hz. Peygamber'e) sattığına şahitlik ede*rim, dedi.

Peygamber (s.a) Huzeyme'ye dönerek:

"Neye (dayanarak) şahitlik ediyorsun?" diye sordu.

(Huzeyme de):
Ey Allah'ın Rasûlü, (ben, Allah'ın) seni tasdik etmesiyle (şahit*lik ediyorum) (Allah sana semadan Vahy indiriyor tasdik ediyorum da ticarette mi tasdik etmeyeceğim?) cevabını verdi.

Bunun üzerine Rasûlullah (ş.a) Huzeyme'nin şahitliğini iki erkeğin şahitliğine denk saydı.(Ebu Davud,Davalar,3607)

-Görüldüğü gibi Peygamberimiz sav , Hüzeyme ra'ın şahitliğini 2 kişi olarak yapıyor.Bu ona özeldir.

Ama senin için böyle birşey sözkonusu bile değil :D Verdiğin rivayetle rezil oldun :)
 
Üst