Yorum Farklılıkları Kaçınılmazdır

Belli bir ilmi müktesabata haiz olan alimlerin (müctehidlerin) aynı konu merkezinde farklı yorumlarını marjinal bir şekilde tanımlayıp, yorumlayıp,

"Sadece Kur'an" slagonunu gündeme getirmemek ahlakımız olmalıdır.

"İnsan"ı yaratan Allah fıtraten insanı da buna havi olarak yaratmıştır. Sadece Kur'an merkezli alimleri itham ederseniz yorum farklılıklarından ötürü, onlara bu "fıtri" durumu verene karşı da ithamınız sözkonusu olacaktır. Buna son derece dikkat etmek gerekir. Çünkü, alimi ithham ederken, onun insan olduğunu unutuyor, ona farklı bir pencereden bakma fıtratını verene de bilmeden belki de meydan da okuyorsunuz, işte meydan okuduğunuz aslında Allahü Teala'dan başkası değildir.

Kur'an ayletlerini de ele alsanız, alimler olarak o metin üzerinde de farklı yorumlarda bulunacaksınız ve farklı hükümler etrafında tesbitlerinizi sistemleştireceksiniz. Bu gerçeği ortadan kaldırmanız asla mümkün değildir.

Mesela, abdest ayetini ele alıyorsunuz,

Sizler, abdestte 4 fiilin farzıyyeti üzerinde duruyorsunuz, hem aklınız gündemde hem de ilmi müktesebatınız gündemde yani müctehidliğiniz...

Bu farzların ötesindekileri sünnet olarak tanımlıyorsunuz...

Bir başkası da o ayeti ele alıyor, bu dört farziyetin üzerine diyor ki, abdest için niyetlenmek gibi, tertip gibi (ayete bakarak), muvalat gibi (hadisi refarans alarak), ovalamak gibi (suyun deriye teması) hususları da gündeme getiriyor ve farziyyeti "asl"ın üzerine, 2 ilave ederek, 3 ilave ederek, 6'ya ya da 7'ye çıkarıyor...

Şimdi burada biri, "Hadislerden bana ne diyebilir..?", varsın desin ama her bir alim sen değilsin, sahih bir zincirle ve sahih (muteber (konuyla alakalı) sahabelerle rivayet edilmiş bir hadisi Peygamber sözünü ve açıklamasını neden "pas" geçelim bize bu yakışır mı? Çünkü Peygamber de bizim ibadet sahamızda olmazsa olmazımızdır... O'nun kenara itelenmesi, itikaden de kötü sonuçlar doğurabilir...

Yine bazen, bir konuda iki hadis gündemde olabiliyor ve ikisi de "SAHİH" tanımıyla tanımlanabiliyor...

İkisini de atamıyorsunuz ama ilmi müktesabatınız ekseninde birisiyle de amel etmek durumundasınız...

"Cinsel bölgeye el değdirildiğinde abdest bozulur mu?" sorusu gündeme gelmiş, belki de Peygamberimiz farklı konumlara havi olarak bir hadisinde "bozmaz" buyururlarken, başka bir rivayette ise "bozar" buyurmuşlardır...

İki hadis de sahih özelliğini taşımaktadır... Alimler, Peygamber'i konu merkezinden tardetmekten korkuyor ve O'nun beyanın olmazsa olmaz olduğunu ifade ediyorlar...

İmam Azam "bozmaz" hadisini refarans alırken, 3 imam da "bozar" hadisini refarans almışlardır...

Yani diyeceğim o ki,

İlim, alimlik, derinlik, müktesabat farklı yorumların yapılmasına mani değildir, bilakis farklı yorumların yapılmasına bir gidiştir..

Bunlar insan'da teşekkül ediyorsa ki ediyor, bunun bir de fıtri yönü vardır...

Dolayısıyla, alimlerin farklı bakış sahalarını, Kur'an'ın da, Hadisin de desteklediğini asla unutmamak gereklidir...

Selamlar...