YÖK: Artık başörtüsünde biz yokuz

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
yok yok çok basit, siz bazılarının abartmasına bakmayın, rahat olun. 3-5 ne idüğü belirsiz kişiler o tepki vs. göstercek olanlar.

selamlar.
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
aferim yök başkanına, başkana iktidar da destek vermeli, sanki bütün bunları yök başkanı tek başına karşılıyor, gögüslüyor gibi bir ortam var. Bütün sınavlarda, ilkokul ve liseler de dahil tüm okullarda bu saçma sapan faşist yasak kaldırılmalıdır.

iktidar da kamuda çalışanlara uygulanan bu faşist yasağı hemen kaldırmalı, başörtülü memurelerin çalışmalarının önünü açmalıdır.

Bunu yapmazsa iktidar "başörtüsünü istismar ediyorlar, samimi değiler" ithamlarının muhatabı olur haklı olarak.

Allah razı olsun kardeşim.

Bazen sözde dozu kaçırsam da söylemek istediğim tam da budur.

Bu iş fedakarlık ile olur ve hastalığa doğru teşhis koymak ile olur.

Hükümet, hala hastalığa teşhis koymak istemiyor. Hala kanun ile çözülmesi derdinde.

Eğer hükümet yasağı CHP ile mutabık kalarak çözerse dahi bir densiz Danıştaya başvurmak ile iptal ettirirse yasak artık çözülemez hale gelir. Denmesin ki, CHP ile mutabık kalırsak kim Danıştaya gider. Densiz çok veya 3 sene sonra Danıştaya gider. O zaman ne yapacaksın? Yani, kanun ile çözmek geçicidir. Sadece seçmenin gazını almaya yöneliktir.

Anayasa değişikliğinin iptali buna kafi delildir.

Hükümet bundan ders çıkarmak yerinde aynı deliği zorluyor. Aynı yerden ısrılmak istiyor. Çünkü, geçen ısırık ona çok prim yaptı. Ama bilsin ki, bu millet aynı delikten iki kere ısırılana merhamet değil buğz eder.

AKP tuzağa düşmesin. Kanun ile değil YÖK'e destek çıkarak bu işin çözebilir. Kanunusuz ve anayasaya aykırı bu yasağı sürdürenlerin yargı yolu ile cezandırılmasını sağlarsa sorun kökten çözülür.

İktidarını uzun yıllar muhafaza eder.

Hükümet zannediyor ki, başörtüsü yasağını çözerse iktidarı tehlikeye düşer. Esas çözemez ise iktidarından olacak. Rahmetli Menderes'in DP'si gibi.

Ezanı aslına çevirmek ile Allah onlara on sene iktidar bahşetti. Ayasofya'yı camiiye çevirmeyerek iktidarından oldu.
Sonra, rahmetli Özal'ın takiyyeleri ona ne fayda verdi?
Zalime yaranılmaz. Zalimden korkulmaz. çünkü, zalim korku ile beslenir.

AKP, iktidarının devamını istiyorsa Başörtüsü yasağını kaldırmak, dini eğitimde yaş sınırlamasını sona erdirmek ve Ayasofya'nın eski haline iadesi için samimiyet ile mücadele etsin. Korkmasın. Zalimin yüzüne tükürsün.

Kalkıp, çoçuk bile 9 ay 10 günde doğuyor demek ile komik duruma düşmesin.

Zira, biliyoruz ki çocuk 8 senedir doğmadı ve 8 sene hamile kalan sadece fare doğuracak dağdır.

Daha sabrımız kalmadı.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
YÖK: Artık başörtüsünde biz yokuz

Özcan, ''Başörtüsü ile ilgili artık bundan sonra laf etmeyeceğim. Gerçekten de siyasetin halletmesi gereken bir mevzu idi. Artık biz bu konuda yokuz. Hiçbir şey söylemeyeceğiz'' dedi.


Prof. Dr. Özcan, ÖSYM Kanun Taslağını sunmak üzere Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'yu makamında ziyaret etti. Yaklaşık 1 saat süren ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özcan, ÖSYM ile ilgili kanun taslağını Bakan Çubukçu'ya sunduğunu ifade ederek, ''Bakanımız birkaç gün taslağı inceleyecek, değişiklik önerileri olursa onları bize bildirecek. Ondan sonra da Başbakanlığa sevk edecek'' diye konuştu.
2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nda da bazı değişiklikler öngördüklerini bildiren Özcan, bunları da kanun taslağına eklediklerini kaydetti.
Özcan, bu değişikliklerin öğrencilerin üniversitelere ''af'' yoluyla dönmelerinin yerine başka bir sistem getirilmesi, kredili sistemde değişiklik ve öğretim üyelerinin izinleriyle ilgili değişiklikler olduğunu anlattı.
Öğretim üyelerinin performansları ve bu çerçevede ödüllendirme konusunda bazı düzenlemeler yapılacağını dile getiren Özcan, ''Bütün bunları Sayın Bakanımıza sunduk. Bunları da inceleyecek ve görüşleri olursa bize bildirecek. Daha sonra son şekli verilecek ve Meclise sunulacak'' dedi.
Özcan, bir gazetecinin ''Akademik Lisans Üstü Eğitime Giriş Sınavının kılavuzunda yapılan değişiklikle artık başörtülü adayların sınava alınmasının önünün açıldığını belirterek, bu uygulamanın diğer sınavlarda da yapılıp yapılmayacağı'' yönündeki sorusuna, ''Başörtüsü ile ilgili artık bundan sonra laf etmeyeceğim. Biliyorsunuz dün Başbakanımız 'biz bu işe el attık, iki kişi görevlendirildi grup başkanvekillerinden, artık onlar bu işle uğraşıyorlar' dedi. Gerçekten de siyasetin halletmesi gereken bir mevzu idi. Artık biz bu konuda yokuz. Hiçbir şey söylemeyeceğiz'' yanıtını verdi.
AA
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
YÖK Başkanının son açıklaması pek çok soruyu akla getiriyor.

Bunların en korkuncu şu sorudur:

AKP ve Hükümet, başörtüsü yasağının Anayasa Mahkemesi kararı ve Anayasa Mahkemesi Başkanının şahsi tavsiyesi rağmına ve aklı başında, tüm hukuk ve siyaset adamlarının ve bu konu da uzman pek çok kişinin "Anayasal suç, kanunsuz" tespitine rağmen, ısrar ile "kanuni bir yasak" olduğunu gösterir söz ve iş politikları güdmüştür.

YÖK, ise Başörtüsü yasağının kanuni olduğunu ıspat eden tavırlar sergilemiştir.

O tavır şudur:

Derste hocanın kanun dışı bir fiili yargılayıp ceza verme yetkisi olmadığı için, onu sınıftan atmak yerinde tutanak tutma emri vermiş, böyle yapmayanlar için soruşturma açacağını ilan etmiştir.

Biz, bunun manasını ilk başta gördük. Lakin, sürece darbe vuran olmamak için sukut ettik; satır aralarında sorguladık.

Oysa YÖK'ün bu tavrı şu manaya geliyor.

"Yasak kanunidir. Tutanak tutulması bunun delilidir."

Çünkü, kanunsuz olduğunu kabul etse, tutanak dahi istemeyecek.

Ancak, YÖK başkanı şahsi açıklamalarında yasağın kanunsuz olduğunu söylemiş, kurum olarak kanuni bir yasak muamelesi yapmıştır.

Soru şudur:

YÖK, yasağın kanuni olduğunu savunan Hükümetin değirmenine su mu taşımıştır?

*****

Diğer can alıcı soru şudur:

Hükümet, YÖK'ün tutanak tutulması kararına neden "Yasak knuni değil, tutanak tutmaya gerek yoktur" eleştirisi yapmamıştır.

Diğeri de şudur:

AKP ve Hükümet tüm ikazlara rağmen neden başörtüsü yasağını kanun ile çözmek istemektedir.

Kanun CHP ile mutabakat ile çıkartılsa dahi, CHP güya kendini bölünmüş gibi gösterip, mesela Sav'cılar Danıştaya ve Anayasa Mahkemesine başvurması halinde kanun iptal edilse Başörtüsü yasağı artık çözülemiyecek hale gelmesi kaçınılmazdır.

Hal böyle iken, gaye çözmek midir, yoksa hem çözmeyip hem prim yapmak mıdır?
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
Hal böyle iken, gaye çözmek midir, yoksa hem çözmeyip hem prim yapmak mıdır?


Meseleyi ne de kolay çözmüşsünüz. İş bu kadar basitte birileri çözmüyor öylemi?
Meseleyi samimiyet sınavına dökmeniz ve Akp nin samimiyetine inanmamanıza bir şey demiyorum. Olabilir. Ama meseleyi "çözmeyip pirim yapmak" olarak sanki yasağa taraftar gibi bir hale sokmak, bilmiyorum iyi niyetle alakası olmayan şeyler. Ama tabiki siyaset bu. "Akp ye nereden vuruz? İşte vurun" mantığıyla hareket edince normal oluyor.

AKP CHP nin yumşamasıyla neredeyse yalvarıyor. Gel çöz yoluna halılar sereyim güller dökeyim diye. Daha önce ise anayasa değişikliği yapıldı, iptal oldu. Yani AKP bu işi samimiyetle çözmek istiyor. Seçmanlerine mahçub olmamak için. Bu gayreti görmemek için insanın ya kör yada siyasi tarafgir olması gerekmektedir. Ha burada diğer yazılarda ifade ettiğin gibi "yasağı delmek için şu şu yapılabilir" diyebilirsin, o ayrı. Ama suçlamak başka şey.

İfade ettiğin çözümlere gelince: İlk okuduğumda bana da gayet mantıklı geldi, yapılabilir. Ama biraz daha düşününce fikir gerçekten güzel ama "sorunu halletme" iddiası iddia olarak kalmaya mahkum. Ne biliyorsunuz o metodun bu işi çözeceğini? Yök bunun için direktifle bir şeyler yapması gerekir. O yapılanları Danıştaya götürüp iptal ettiriyorlar. Senin dediğinde Danıştaya takılması muhtemel. Ayrıca kanunen AKP bunu yasa, Anayasa ile kaldırmaya çalışsa ifade ettiğin mahzurlar suni. Daha önce Anayasa iptal edildi. Ama bakın şimdi yine yasa için uğraşıyorlar. İptal edilen bir yasa yeni bir hüküm doğurmuyorki. Yasayı TBMM yapacak. Ne yargıtay, ne Anayasa mahkemesi kanun yapamaz. İçtihadları, iptalleri kanun değildir. Bu yasak hukuksuz bir şekilde işlemektedir. Bir yasa değişikliğiyle hakları yasal güvence altına almak, katılmayabilirsiniz buda bir yoldur. Hem şimdi Anayasa mahkemesi değişti. Şimdi iptal etmeleri biraz daha zor. Yargıtay iptal etse yine gözler eninde sonunda TBMM ye bakacak.

Yani senin ifaade ettiğin çözümler güzel ama "yasağı yüzde yüz bitirir" diye bir kesin yargıya ulaşmamız mümkün değil.
Bu yasak husundaki şer ittifakı çözebilmek o kadar basit değil.
Yapabilseydi Erbakan yapardı. Sorunu daha çetrefil hale soktu.
Bu mesele merak etme eninde sonunda çözülecek.cin şişeden çıkmıştır artık.
Ama bakalım yıllarca peşimden koştuğunuz, çok şey umduğunuz şu anda milletten yüz bulamayan demokratlarmı çözecek, yoksa AKP-CHP-MHP mi?
Çözülünce konuşalım. ( Allah ömür verirde o günleri görebilirsek)
 

ilahiname

Üye
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
97
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Sınavlara başörtülü girmek yasak değil

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezince bundan sonra yapılacak sınavlara başörtüsü ile girilebileceğini bildirdi.

Özcan, ilkbahar dönemi Akademik Personel Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) kılavuzunda yer alan ancak 19 Aralık 2010'da yapılacak sonbahar dönemi ALES kılavuzundan çıkarılan ''Aday, başı açık ve kılık kıyafeti ilgili mevzuata uygun bir şekilde gelmemişse sınava alınmayacaktır. Başı örtülü adaylar sınava alınsa bile sınavları geçersiz sayılacaktır'' ibaresinin bundan sonraki sınav kılavuzlarında da yer almayacağını söyledi.

Özcan, YÖK'te, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi tarafından düzenlenen ''Dünya Üniversiteler Kongresi''ne video konferans sistemi ile katılarak bir konuşma yaptı. Özcan, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin ''ALES kılavuzunda yapılan değişikliği sendikalar yargıya taşıyacak. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu Özcan, ''Dava açabilirler. Orada hiçbir şey yok. Onu engelleyen bir durum da yoktu zaten. Tamamen ilk başta keyfi olarak konulmuş bir kuraldır. Biz de o kuralı kaldırdık'' diye yanıtladı.

Özcan, ''Geçmiş dönemde benzer davalar açılmış. Onlar incelenerek mi bu karar alındı?'' sorusu üzerine ''Hiç bir aykırılık görmüyoruz, onun için kaldırdık'' dedi. Bir gazetecinin ''Diğer sınavlarda da aynı uygulama olacak mı?'' sorusuna Özcan, ''Hepsinde aynısı olacak. Bütün sınavlar dahil. Bütün sınavların kılavuzunda aynı ifadeyi göreceksiniz'' dedi.

YÖK'ün son Genel Kurul toplantısında onaylanan sonbahar dönemi ALES kılavuzundan ''Aday, başı açık ve kılık kıyafeti ilgili mevzuata uygun bir şekilde gelmemişse sınava alınmayacaktır. Başı örtülü adaylar sınava alınsa bile sınavları geçersiz sayılacaktır'' ibaresi çıkarılmıştı.
 

ilahiname

Üye
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
97
Tepkime puanı
2
Puanları
0
ne diyelim Rabbim devamını getirtsin ..... güzel günler bizi bekliyor....
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Hükümet Topu Taça Mı Atıyor?

Kanunsuz, Anayasal suç olan başörtüsü yasağını ısar ile kanuni göstermeye çalışan hükümetin amacı ortaya çıkıyor gibi.

Veledi olduğu 28 Şubatçıları küstürmemek ve halkı soğutmamak için güzel bir reçete bulunmuş.

Bütün kabahati CHP'ye yüklemek. Böylece hem CHP'nin oyu artacak, hem kendini muhafaza edecek, hem 28 Şubatçıları memnun edecek.

Başörtüsü yasağı çözülmeyecek, AKP mağduriyet siyasetine yatıp ne şişi yakacak ne kebabı.

Daima dediğim gibi:

Ucu ecnebide olan şu decalist siyasetin bir aktörü olan çete çökertildi. Ecnebi yeni çeteleri ikame ediyor.
Bunu Siyasal İslam eli ile yapıyor.

Bunların hepsi aynı telden çalıyor. Korkmayın AKP'nize bir şey olamaz.

Ama, Allah ne yapar bilinmez(!)
 

ilahiname

Üye
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
97
Tepkime puanı
2
Puanları
0
duha kardeşim yanlış düşünüyorsun....
1- başörtüsü sorunun önünde hala bazı odaklar tarafından koyulmuş bir set var.,
2-kendisi ve ailesi de başörtüsünü sorunuyla karşılaşmış bir başbakan var iyi ki var sorunu anlamıyor yaşıyor.....
3- busorunu çözmek bizlere kolay giibgelebilir ama fazilet partisinin niye kapatıldığını ve ak partiye açılan kapatma davasının ana konusunun başörtüsü olduğunu unutma
4- hala derin devlet çalışıyo ve bu sorunu çözdürmemek için kanlı eylemler dahil her yolu deneyecektir.
özet olararak sorunun mağdurları olarak aynı tarafta olmalıyız............
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
Kanunsuz, Anayasal suç olan başörtüsü yasağını ısar ile kanuni göstermeye çalışan hükümetin amacı ortaya çıkıyor gibi.

Veledi olduğu 28 Şubatçıları küstürmemek ve halkı soğutmamak için güzel bir reçete bulunmuş.

Bütün kabahati CHP'ye yüklemek. Böylece hem CHP'nin oyu artacak, hem kendini muhafaza edecek, hem 28 Şubatçıları memnun edecek.

Başörtüsü yasağı çözülmeyecek, AKP mağduriyet siyasetine yatıp ne şişi yakacak ne kebabı.

Daima dediğim gibi:

Ucu ecnebide olan şu decalist siyasetin bir aktörü olan çete çökertildi. Ecnebi yeni çeteleri ikame ediyor.
Bunu Siyasal İslam eli ile yapıyor.

Bunların hepsi aynı telden çalıyor. Korkmayın AKP'nize bir şey olamaz.

Ama, Allah ne yapar bilinmez(!)



Bu bir sevinç narasıdır.
 

MiHRiMaH

Son gülen... :/
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
2,752
Tepkime puanı
769
Puanları
0
Konum
İstanbul...
Başörtüsü sorunu yoktur!.. Keyiflerin kahyaları vardır ve kimse onlara karışamaz... Bu kahyalar, her deliğe burun sokar, her konuda ahkam keserlerdir... Başörtüsü, bir sorun değildir, zira memlekette, açığı kapalısı aynı yaşam alanını kullanmakta ve birkaç kahya özentisi haricinde de sorun yaşanmamaktadır... Okula başörtüsü ile girilebilir pekala, fakat girilememesinin sebebi, toplumu kışkırtan, fitneci zihniyet, kafir özentisi garibanlardır... Başörtüsü sorunu yoktur!.. Ben şahsım adına, bu ifadeyi kullanmaktan artık kaçınıyorum... Kullandıkça belleklerimize yerleşti, yerleştikçe büyüdü, büyüdükçe umutsuzluğa ve husumete sebep oldu... Gereksiz... Okullara rahatlıkla girebileceğimiz günler de gelecek... Bu hükümet, adımlarını dikkatli atıyor, uzun bir süreç ve zaten olması istenilen bir yasağı, kolayca ve hiç sıkıntısız halletmelerini beklemek de büyük bir gaflettir... Ne kötülemeye, ne de kahramanlaştırmaya lüzum yoktur... Bu kamusal alan üzerinden oynanan oyunu kim bitirirse bitirsin, zaten görevini yapmış olacaktır!.. Bu millet kimsenin oyuncağı değildir zira!.. Bir neslin okuma hakları ellerinden alınmış, insanların psikolojileri bozulmuş ve yok yere nice güzel beyinler uzaklaştırılmış yahut köreltilmiştir!.. Yazıktır, günahtır...
 
Üst