Yeşil bursa ziyaretim

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
YEŞİL BURSA ZİYARETİM

Bismillah.Elhamdulillah.Allahu Teala Ve Tekaddes Hazretlerine Her Hal Üzere Hamd-u Senalar Olsun.Güzide,Nazende,Habibine,Ahmed-i Mahmud-u Muhammed-i Mustafa’sına Sallallahu aleyhi vessellem, Daima ve Ebedi Salatu Selamlar Olsun.Ehli Beytine,Ashabına ve Tüm Peygamberlere Selam Olsun…

Memleketimizde Elhamdulillah çok evliya kabri bulunmaktadır.Adeta her köşe başında bir türbeyle karşılaşırız.Mübarek zatlar,Küfür diyarı olan bu beldeleri, İslamiyet güneşiyle taçlandırmışlar ve şereflendirmişlerdir.Gerek halkın manevi eğitimi olsun gerekse Sultanların devlet politikalarını teftiş bakımından olsun.Her konuya müdahil olmuşlar ve daima islamın hükümlerinin sorulduğu mecralar olmuşlardır.

Bu güzide evliya diyarlarından birine yaptığım ziyaretten aldığım notlarımı paylaşmak istiyorum.Evet bu güzide evliya diyarı, Yeşil Bursa diye bilinen Bursa ilimizdir.Hakikaten beni yeşilliği çok etkiledi.Hele Uludağ’ın o kendine has heybetine bir de manevi sultanların türbeleri eklenince, ortaya muhteşem bir diyar çıkıveriyor.

Bursa’yı sokak sokak gezerken, koca imparatorluğun tohumlarını düşünmeden edemiyorsunuz.Fatih Sultan Mehmet Han Cennet Mekan Hazretlerinin dedelerinin hayatlarını,İslam aşkıyla yanmalarını müşahade edip, Tophane’den Bursa’yı seyrettiğinizde koca cihan imparatorluğunun ufkunu azda olsa anlayabiliyorsunuz.

Gerçi, Osmanlı’nın cihana hakim olma sevdasının sadece saltanat sevdasından ileri olduğunu düşünen zavallılar, nerden bilecekler Ehli Sünnet itikadını yaymak ve dünyada islam’ın girmediği bir kıta bırakmak istemeyeceklerini.Ancak bunu aklı selim sahipleri anlayabilir.Anlayanlarda gerekli malumatları neşrettikleri kitaplarda açıklıyorlar.Biliyorsunuz ki Osmanlı Tarihi adlarıyla çıkan çoğu eser yabancı yazarların, kendi görüşleriyle yazdıkları eserler olduğundan Türkleri pekte bağlayıcı olmamalı.Tabi hepten kaldırılıp atılsın demiyorum ama net bir bilgi değildir onlar.Karalama amacıyla yazılmıştır.İnşaAllah yakın tarihimizde ( bir kaç senedir) Osmanlı Tarihi Belgelere ,Arşivlere dayalı olarak tekrardan yazılacaktır.Zaten bunu çoğu tarihçi de dile getirmektedir.

Osmanlının Tohumu sayılan bir zatın hayatından kısa birkaç kesit sunmak istiyorum.Bu tohum , Osman Gazi’dir.Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Gazi, 1258'de, Söğüt'te doğdu. Babası Ertuğrul Gazi, annesi Hayme Hatun'dur. 1281’de, 23 yaşındayken Kayı Boyu'nun yönetimini üstlenen Osman Gazi, aşiretin ileri gelenlerinden, Ömer Bey'in kızı Mal Hatun ile evlenmiştir; bu evlilikten ileride Osmanlı Devleti'nin başına geçecek olan oğlu Orhan Gazi doğmuştur.

Orhan Gazi 1281 yılında doğdu. Babası Osman Gazi, annesi Kayı aşiretinin ileri gelenlerinden Ömer Bey'in kızı Mal Hatundu. Orhan Gazi, babası Osman Gazi'nin 1326'da vefatı üzerine beyliğin başına geçti. Orhan Gazi 1346'da Bizans İmparatoru VI.Yoannis Kantakuzinos'un kızı Teodora ile evlendi. Ayrıca, Yarhisar Tekfur'unun kızı Holofira, Bilecik tekfuruyla evlendirilirken, düğün basılıp Holofira esir alındı ve Orhan Gazi ile evlendirildi. Müslüman olduktan sonra adı Nilüfer Hatun olarak değiştirildi; bu evlilikten, ileride Osmanlı Devleti'nin üçüncü hükümdarı olacak Murad Hüdavendigar doğdu.
Osman Gazi ve Orhan Gazi’nin türbeleri Bursa Tophane semtinde, Tophane Parkı girişinin sağındadır.Türbeleri Bizans döneminde tarihlenen Saint Elie Kilisesi kalıntısı üzerine yapılmıştır. Kiliseye ait mozaik kalıntıları döşemelerinde günümüze kadar gelmiştir. Osman Gazi türbesi ile Orhan Gazi türbesi aynı çatı altında iken 1855 depreminde yıkılmış, 1863’de Sultan Abdulaziz tarafından yenilenmiştir.Elhamdulillah mübarekleri ziyaret nasip oldu.Türbedeki sandukalarla ilgili bir sözüm olacak.Ziyaret için türbeden içeriye girdiğinizde, sanki o zatları kabrinde değil de ayakta bekliyor zannedersiniz.Sandukaları o kadar heybetli.Sanki her an kalkıp yönetime el koyacaklar gibi…
Türbelerin birkaç metre ilerisinde, adeta gökyüzünü delercesine inşa edilmiş bir saat kulesi var.Bu saat kulesi hakkında bir malumat vermek istiyorum. Bursa Saat Kulesi, Abdülaziz döneminde (1861-1876) yapılmıştır. Bu kule kare planlı ve dört katlı idi. Kesme taştan yapılan kulenin ikinci ve üçüncü katlarında bir balkon bulunuyordu. Kulenin her cephesinde sivri kemerli birer pencere, yanında da birer niş vardı. Kulenin üçüncü katında Bursa’ya bakan yüzünde yuvarlak kadranlı bir saat bulunuyordu. Bu kule yıkılmış ve günümüze gelememiştir. Kulenin ne zaman yıkıldığı konusunda da herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

Bugünkü saat kulesi ise, yine aynı yerde Vali Reşit Mümtaz Paşa ve Belediye Reisi Mehmet Emin Bey zamanında 2 Ağustos 1904’te yapımına başlanmış, 31 Ağustos 1905’te de tamamlanmıştır.Saatin üzerindeki rakamlar Arapçadır.Ve saat günümüzde dahi tıkır tıkır işlemektedir.Bursa’yı saat kulesinin de için de bulunduğu parktan seyretmek çok güzel.Zira bütün şehir karşınızda durmaktadır. Hatta ulu cami’yi ve diğer tarihi camileri,minareleri görmekte zorlanmayacağınız gibi üstüne bir de Uludağ’ın yüceliğini ve doğa zenginliklerini de müşahede etme şansını yakalayıveriyorsunuz.
Bursa da ziyaret ettiğim yerlerden biri de Yeşil camii ve türbesiydi.Evvela türbe hakkında kısa bir malumat verip akabinde yeşil cami hakkında ki malumatları aktarmak istiyorum.Yıldırım Bayezid’in oğlu Çelebi Sultan Mehmet tarafından 1421 yılında yaptırılmıştır. Mimarı Hacı İvaz Paşadır.Bursa'nın sembolü haline gelen yapı şehrin her yerinden görülebilecek bir konuma sahiptir.I. Mehmet Çelebi sağlığında türbeyi yaptırmış, 40 gün sonra da vefat etmiştir. Türbede Çelebi Sultan Mehmet ile oğulları Şehzade Mustafa, Mahmut ve Yusuf ile kizlari Selçuk Hatun, Sitti Hatun, Ayşe Hatun ve dadısı Daya Hatuna ait olmak üzere toplam 8 sanduka bulunmaktadır.

Makalemizin konusu biraz da Osmanlı Padişahlarına değindiği için , Padişahların hayatları hakkında malumat vermeden edemeyeceğim.Evet Yeşil türbe de kabri bulunan Osmanlı padişahının hayatı hakkında kısa bir bilgi edinelim. I. Mehmet Çelebi ( 1382-1421) Osmanlı padişahlarının beşincisi ve Osmanlı Devleti’ nin ikinci kurucusu.Babası Sultan Yıldırım Bayezid Han, annesi Germiyanoğlu Süleyman Şah’ ın kızı Devlet Hatun’ dur. Küçüklüğünden itibaren devrin en yüksek alimlerinden ders aldı. Din ve fen ilimlerini öğrendi.

Bursa’nın simgesi haline gelen Osmanlı Dönemi’ne ait (Yeşil cami) bu önemli eser, 1419-1420’de Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Bursa’nın Yeşil semtindeki Çelebi Sultan Mehmet Camisi olarak da bilinen eser; cami, türbe, medrese, imaret ve bunlara 1485 yılında eklenen hamamdan meydana gelmiştir. Yapı topluluğunun mimarı dönemin tanınmış kişilerinden Hacı İvaz Paşa’dır. Ayrıca nakkaşlığını İlyas Ali oğlu Ali, ahşap işlerini Tebrizli Ahmet oğlu Hacı Ali, çini işlerini de Mehmet Mecnun yapmıştır.
Güzel mimarisi ve özellikle çok güzel bir şekilde işlenmiş çinileriyle birlikte Osmanlı mimarisi ve süsleme sanatının o tarihteki ihtişamını gözler önüne sermektedir.Planı ters T şeklinde olup, iç kısmı sekiz bölüme ayrılmıştır. Daha sonradan beş kubbeli bir son cemaat yerinin yapılması düşünülmüşse de vaz geçildiği izlerden anlaşılmaktadır. Bazı bölümlerdeki süslemelerin de yarım kaldığı göz önünde bulundurulunca, caminin tam anlamıyla bitmediği anlaşılmaktadır.
Camiden içeriye girişte sizi bir havuz karşılamaktadır ki, bunun bir benzeri de Bursa Ulu camii içerisinde mevcuttur.Türbe ziyareti ve cami ziyareti ikindi namazına denk geldiği için ikindi namazını yeşil cami de kıldık.Tabi turistler dikkatimi çekti.Camileri inceliyorlar,sağını solunu inciğini cıncığını iyice fotoğraflıyorlar.Fakat işin için de bir terslik var.Nedir o terslik? O terslik şudur ki, adamlar zaten gayri Müslim.Yani inancı inancımız değil.Bunları hem camiye alıyoruz hem de tesettüre sokuyoruz.Oldu olacak bir de abdest aldıralım. Yahu adam üstünü örtse ne olur ,örtmese ne olur? O zaten abdestsiz …Demem o ki, abdestsiz bir adamı nasıl camiye sokabiliyoruz? Eğer abdestsizken camiye alabiliyorsak o zaman tesettürsüz de alabiliriz…
İkindi namazını müteakiben, yaşlı bir amcayla aramızda şu şekilde bir muhabbet geçti.Evvela yaşlı amcayı tarif edeyim.Bu zat açık renk bir cübbe giymiş,sarıklı sakallı, en az 70 küsür yaşlarında biriydi.Mushaf-ı şerif’i hızlı okuyordu, veyahut da parmağıyla hızlı takip ediyordu.Namaz bitince bize dedi ki, “ Gençler, İslamın tesettür şartı var.Bu şarta göre giyinmeliyiz.Camiye uygun giyinmeliyiz.Ben şimdi kalksam halı sahaya gitsem, cübbeyle sarıkla oynatırlar mı? Oynatmazlar.Ama müslümanım diyenler Müslümanlığın tesettürüne de uygun giyinme yapmazlar…” Bu söz hem dinleyene hem de civar da bulunan gençlere birer öğüttü aslında.
Mevzu tesettürden açılmışken birkaç kelam etmek istiyorum.Hazreti Peygamber aleyhisselam nasıl giyinirdi ve biz ümmetinin (erkeklerin) nasıl giyinmesi gerekir? Sorularına birkaç hadis-i şerif ile cevap arıyalım.
Avreti örtecek ve insanı sıcak ve soğuğa karşı koruyacak kadarı farzdır. Zarûret miktarını aşarak, zineti temin edecek ölçüde izâr, ridâ, sarık ve gömlek giyerek takımı tamamlamak müstehaptır. İbnu Abbas (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam üzerinde mümkün olan en güzel elbiseyi gördüm." Ümmü Seleme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Peygamber Efendimizin en çok sevdikleri elbise çeşidi, gömlek (kamis) idi." Enes b. Malik (radıyallahu anh) anlatıyor: "Peygamber Efendimiz, giydikleri elbiseler içerisinde, Hibere-i Yemani'yi çok severlerdi" (Hibere, Yemen'de dokunan pamuktan yapılan, kırmızı çubuklu yeşil bir kumaştır. Eskilerin "alaca" dedikleri desenli kumaşlar için kullanılan bir tabirdir. Bu da kumaşın düz değil desenli olduğunu ve birkaç renkten oluştuğunu gösterir.) El-Bera b. Azib (radıyallahu anh) anlatıyor: "Kırmızı desenli elbisenin, Peygamber Efendimiz kadar bir başkasına yakıştığını görmedim. Bu kıyafetle Resulullah (sallallahu aleyhi vessellem)'ı gördüğümde, mübarek saçları, omuzlarına değecek kadar sarkmıştı. Semüre b. Cündüb (radıyallahu anh) rivayet ediyor: "Hazreti Peygamber: "Beyaz elbise giyiniz. Zira o, son derece temiz ve hoştur" buyurmuşlardır" Hazreti. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah Efendimiz, bir sabah vakti, üstlerinde siyah yünden dokunmuş bir izar (peştemal, futa, göğüsten aşağı örtülen elbiseler) olduğu halde, evlerinden dışarı çıkmışlardı.”
Allah nasip ederse Bursa ziyaretimin geriye kalanlarını bir sonraki makalemde paylaşacağım.Zira o kadar uzun bir geziyi bir makaleye sığdırmayı başaramayacağıma kanaat getirdim.


10 Ekim 2010
2 Zilkade 1431
Pazar
Alper...
 

Hamra_

Profesör
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
950
Tepkime puanı
229
Puanları
0
2 yıl önce Bursa gezisine niyetlendiğim anda, son anda vazgeçmek zorunda kalıp; "nasibimde varsa görmek, birgün mutlaka giderim"... demiştim...
Hala nasip olmadı ama makalenizi okuduktan sonra isteğim daha cok arttı denebilir...
Allah razı olsun...
 

mdumlupınar

Profesör
Katılım
13 Ağu 2007
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
154
Puanları
0
Yaş
35
Konum
istanbul-sultan
yarıyıl tatiknce gideceğim insaAllah.bursaya çok niyetliyim gidip oraları görmeyi.rabbim nasip eder insaAllah sizin gibi banada
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Üniversite yıllarında arkadaşlar ile birlikte gitmiştik.Tepeden dürbünlerle şehri de seyredebiliyorsunuz.Ciddi yeşil bir şehir.ama fotolar da olsaydı alper hocam iyi olurmuş.gitmeyen görmeyen var ise bir an önce gitmeliler..
 

Alper...

MarmaranınKralı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
9,574
Tepkime puanı
452
Puanları
0
Konum
İsLamBol
Web sitesi
cennetsarayi.blogcu.com
Evet Fotolar var ama arkadaşın makinasında kaldı... sağolsun bu konuda pek titiz olduğundan bir aydır gönderemedi fotolarımı... paylaşmak isterim burada.nasip olursa.

İnşaAllah bursayı gitmeyenlere gitmelerini tevsiye ederim.güzel bir memleket
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
bi gün zengin olursam türkiye turu yapacam ozaman ugrarim :)
 
Katılım
8 Ara 2007
Mesajlar
398
Tepkime puanı
64
Puanları
0
Konum
Geceden...
bursa çok beğendiğim bir şehir. bir kere gitmek nasip olsada, kendisine hayran bıraktı beni...
öyleki uludağa çıkarken yaptığımız küçük kaza bile bu hayranlığa gölge düşüremedi...:D
 

idrak

Yeni
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
94
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
45
Bursa ya yolunuz düşerse......
melamice tasavvufu araştırma yaşatma ve kültür derneğine mutlaka uğramanızı tavsiye ederim.
ADRES: Çırpan Mah. Fırın Sok. Altınpınar Apt.23/b
osmangazi- BURSA

İRTİBAT TEL: 0224-273 34 10
 
Üst