Cümle Mühendisi
Ordinaryus
- Katılım
- 2 Tem 2006
- Mesajlar
- 4,181
- Tepkime puanı
- 110
- Puanları
- 0
- Konum
- İzmir
- Web sitesi
- muhammedesad.blogcu.com
Mahkeme kararı ile mecburen kongreye gitmek zorunda kalanlar bu durumun kendileri için ne ifade ettiğini henüz tam idrak edememiş gözüküyorlar!
Ve "Bu bizim için bir son değil, bir başlangıç" diyorlar!
Peki, neyin başlangıcı bu mahkeme kararı?
Hemen cevaplayalım:
Sonun başlangıcı elbette!
Kendilerinin de Milli Görüşçü olduğunu iddia eden bu dostlarımızın hangi tabanı temsil edeceklerini doğrusu çok merak ediyoruz!
Milli Görüş tabanı ile aralarının soğuk olduğu bilinen bir gerçek!
Zira Milli Görüşçü tabanın büyük bir kısmını söylemleri ve icraatları ile kendileri tasfiye ettiler!
İlk olarak söylemleri Milli Görüşçü tabanı incitti, rencide etti, üzdü ve insanlar parti yönetimini kendilerinden uzak hissetti!
Sonra araya konulan bu mesafe parti yönetimi tarafından cezalandırıldı ve kimi insanlar tasfiye edilmeye çalışıldı!
Dolayısıyla mahkeme kararının kendileri açısından bir son değil başlangıç olduğunu savunanlar hangi tabanla yola devam edecekler gerçekten merak ediyoruz!
Kendilerini destekleyenler hiç mi yok?
Olmaz olur mu elbette var!
Ama onlar teşkilatla, tabanla fazla ilgili değiller!
Tabanda kendilerini destekleyenler, birlikte hareket edenler bir partiyi taşıyacak güçte değiller!
Geriye kalan destekçiler ise bir kısım medya ile birkaç köşe yazarı!
Üzülerek görüyoruz ki birkaç köşe yazarının verdiği gaz parti yönetimini fena şekilde etkilemiş durumda!
Birkaç köşe yazarı "Bu kadro oyları yüzde 1'lerden yüzde 5'lere, 6'lara çıkardı" diyor!
Dostlarımız da buna inanıyor!
Birkaç köşe yazarı "Alınan iki milyon küsur oyun bir milyon küsuru bu kadronun" diyor!
Onlar da buna inanmış gözüküyor!
İnanmış gözüküyorlar çünkü gerçekten böyle olsa şimdiye çoktan kendi partilerini kurmuşlar ve yeni bir çatı altında toplanmış olurlardı!
Birkaç köşe yazarı "Milli Görüş'ün yedinci partisi geliyor" diye yeni bir partinin kuruluş müjdesini(!) veriyor!
Tamam, yeni bir parti kuruluyor olabilir!
Ama bu partinin Milli Görüş ile bir bağlantısı olamaz!
Yani 61'inci parti varken, yeni kurulacak partiye diğer 60 partiden biri gibi olmak kalır!
Mahkeme kararı ile mecburen kongreye gitmek zorunda kalan dostlarımız zaten hep 60 partiden biri gibi olmak istemişlerdi!
Şimdi bu isteklerini gönül rahatlığı içinde gerçekleştirebilirler!
60 partiden biri olarak ne kadar başarılı olurlar bilemiyoruz, onun için de bu kararın sonun başlangıcı anlamına geldiğini düşünüyoruz!
Zeki Ceylan
Ve "Bu bizim için bir son değil, bir başlangıç" diyorlar!
Peki, neyin başlangıcı bu mahkeme kararı?
Hemen cevaplayalım:
Sonun başlangıcı elbette!
Kendilerinin de Milli Görüşçü olduğunu iddia eden bu dostlarımızın hangi tabanı temsil edeceklerini doğrusu çok merak ediyoruz!
Milli Görüş tabanı ile aralarının soğuk olduğu bilinen bir gerçek!
Zira Milli Görüşçü tabanın büyük bir kısmını söylemleri ve icraatları ile kendileri tasfiye ettiler!
İlk olarak söylemleri Milli Görüşçü tabanı incitti, rencide etti, üzdü ve insanlar parti yönetimini kendilerinden uzak hissetti!
Sonra araya konulan bu mesafe parti yönetimi tarafından cezalandırıldı ve kimi insanlar tasfiye edilmeye çalışıldı!
Dolayısıyla mahkeme kararının kendileri açısından bir son değil başlangıç olduğunu savunanlar hangi tabanla yola devam edecekler gerçekten merak ediyoruz!
Kendilerini destekleyenler hiç mi yok?
Olmaz olur mu elbette var!
Ama onlar teşkilatla, tabanla fazla ilgili değiller!
Tabanda kendilerini destekleyenler, birlikte hareket edenler bir partiyi taşıyacak güçte değiller!
Geriye kalan destekçiler ise bir kısım medya ile birkaç köşe yazarı!
Üzülerek görüyoruz ki birkaç köşe yazarının verdiği gaz parti yönetimini fena şekilde etkilemiş durumda!
Birkaç köşe yazarı "Bu kadro oyları yüzde 1'lerden yüzde 5'lere, 6'lara çıkardı" diyor!
Dostlarımız da buna inanıyor!
Birkaç köşe yazarı "Alınan iki milyon küsur oyun bir milyon küsuru bu kadronun" diyor!
Onlar da buna inanmış gözüküyor!
İnanmış gözüküyorlar çünkü gerçekten böyle olsa şimdiye çoktan kendi partilerini kurmuşlar ve yeni bir çatı altında toplanmış olurlardı!
Birkaç köşe yazarı "Milli Görüş'ün yedinci partisi geliyor" diye yeni bir partinin kuruluş müjdesini(!) veriyor!
Tamam, yeni bir parti kuruluyor olabilir!
Ama bu partinin Milli Görüş ile bir bağlantısı olamaz!
Yani 61'inci parti varken, yeni kurulacak partiye diğer 60 partiden biri gibi olmak kalır!
Mahkeme kararı ile mecburen kongreye gitmek zorunda kalan dostlarımız zaten hep 60 partiden biri gibi olmak istemişlerdi!
Şimdi bu isteklerini gönül rahatlığı içinde gerçekleştirebilirler!
60 partiden biri olarak ne kadar başarılı olurlar bilemiyoruz, onun için de bu kararın sonun başlangıcı anlamına geldiğini düşünüyoruz!
Zeki Ceylan