Yeni otomobil neye benziyor?

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Yeni otomobil neye benziyor?
14 Ekim 2015 22:00:00

Yazar : Ali Rıza Tığ


“Katil Devlet”
ya da “Katil Erdoğan” diye slogan atanlardan, “Katil PKK” ya da “Katil Apo” sloganını hiç duydunuz mu?
Ben duymadım.
Duyacağımı da sanmıyorum.
Efendim, Türkiye yerli otomobil yapacak.
Yok, Cadillac’a benziyormuş…
Yok, başka bir modele benziyormuş…
Neye benzerse benzesin.
Türkiye yerli bir otomobil üretsin de…
Sonra yavaş yavaş geliştirirsin.
Niye karşı çıkıyorsunuz?
“Niye karşı çıkıyorsunuz?” deyince cevap gecikmiyor:
“Biz yerli otomobile karşı değiliz.”

Ben de biliyorum yerli otomobile karşı olmadığınızı…
Siz yerli otomobilin AK Parti döneminde yapılmasına karşısınız.
İşte tartışma burada başlıyor.
Sen “Milli” misin, değil misin?


ÇATES’in, ‘Parayı verdik, düdüğü çaldık’ yaklaşımı…


Termik santrallerin çevreye verdiği zararı irdeleyen arkadaşlarımız, hemen her gün yeni bilgi ve bulgulara ulaşıyor.

Üç gündür Pusula’nın üzerinde durduğu termik santral haberleri üzerine dün Eren Enerji Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürü Emir Eren arayarak, “Tesislerimizi istediğiniz zaman gezip, dilediğiniz tespiti yapabilirsiniz” dedi.

Çevre konusunda iddiasını yineledi.

Aynı çağrıyı ÇATES’ten de bekliyoruz.

ÇATES, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan aldığı imtiyaz nedeniyle çevreyi hovardaca kirletmeye devam ediyor.

ÇATES’i Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan alan Elsan, tesisi Bereket Enerji tarafından işletiyor.

O kadar duyarsız davranıyorlar ki…

Çatalağzı’nda faaliyet gösteriyorlar, ama Çatalağzı Belediyesi’ni bile tınmıyorlar.

Yani çevreyle hiçbir ilişkileri yok.

“Parayı veren düdüğü çalar” yaklaşımındalar.

Öncelikle ÇATES, devlette iken yaptırılan hava kirliliğini izleme istasyonlarının acilen devreye alınması ve ulusal sisteme dahil edilmesi gerekiyor.

Sonra… Sonrası çorap söküğü gibi gelir…








Korkak…



Dün bu köşede, “Önce dilinizdeki silahı, sonra elinizdeki silahı…” başlıklı yazıma gelen yorumlardan biri şöyle:

“O canlara üzüldüğünüzü hiç zannetmiyorum... Siz diliniz de silah dolu... O okula gitmeyen öğretmeler var ya, kaç meslektaşını kaybetti alanda? Sizse hala su-elektrik parası teranesindesiniz... Yüreğiniz kurumuş...”

İsimsiz yorumlara yanıt vermem. Siler geçerim. Ama…

Bu ülkede askerlerimiz şehit olunca, tüm askeriye sokağa çıkıp yürüyor mu? Vatan savunmasını bırakıyor mu?

Ya da polisimiz şehit düşünce, polisler görev bırakıp sizin gibi kaytarıyor mu?

Ya da gazeteciler… Bir meslektaşımız ölünce, iş bırakıp haber yapmıyor muyuz? Ya da gazeteyi çıkartmıyor muyuz?

Gizemli yorumcu… Bu ülkede o kadar çok asker ve polis şehit oldu ki…

O vergisini vermeyen, elektriği kaçak kullanan, geçimini kaçakçılıktan sağlayan, askere-polise kurşun sıkan, teröristlere de tepki göstersenize…

Hadi çıkın sokağa, “Kahrolsun PKK” desenize…

Ama cesur olun, önce adınızı yazın…

Bu kadar korkak olmayın…
 
Üst