Nuaym b. Hammad, Ebi Ertad’dan rivayet etti ki:
“Süfyani Kufe’ye girer ve üç günlük bir işgalden sonra altmış bin kişiyi öldürür. Burada on sekiz gece kalır. Kufe’nin mallarının hepsini paylaştırır. Ancak Süfyani’nin Kufe’ye girişi Türkler ve Rumlarla (Batıyla ya da Avrupayla) ‘karkısa’da çarpışmasından sonradır. Sonra onların aralarına fitneler sokar ve onlardan bir grup Horasan’a döner. Süfyani öldürür, kaleleri yıkar, Kufe’ye girer. Sonra Horasan ehlini arar. Horasan’dan Mehdi’ye itaat edecek bir grup zuhur eder. Sonra Süfyani Medine’ye bir ordu gönderir, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in soyundan bazı insanları Kufe’ye getirir. Sonra, Mehdi ve Mansur çıkıp kaçar ve Süfyani’de onları araştırır. Mehdi ve Mansur Mekke’ye vardığında Süfyani’nin ordusu da Beyda’da batmış olur. Sonra Mehdi, Medine’ye gelerek Beni Haşim’den hapiste olanları kurtarır. Ve bu arada siyah bayraklılar çıkarak bir su kenarına varırlar ve bunu duyan Süfyani ile yakınları kaçarlar. Mehdi, bilahare Kufe’ye inerek buradaki Haşimileri kurtarır. Sonra Kufe havalisinden kendilerine ‘Usub’ adı verilen bir cemaat çıkar ki silahlarını fark etmiş olan bir kısım Basralılar da bulunur. Böylece onlar Kufe halkından esir bulunanları Süfyanilerin elinden kurtarırlar ve ardından siyah bayraklı ordu biat için Mehdi’ye gelir.”
• Süfyani’nin Kufe ve Bağdat’tan sonra ordularını etrafa göndermesi
- Ebu Cafer rivayet etti. Dedi ki: “Süfyani, Kufe ve Bağdat’a girdikten sonra ordularını etrafa gönderir, Horasan toprağındaki Maveraünnehir’den başında Emevi soyundan birisinin bulunduğu bir fırka Süfyani’nin ordusuna katılır. Onlar için Tunus’ta bir vak’a (olay) olur. Bir vaka da Rey (Tahran) şehrinde… Bir vaka da Şırnak'ta görüldükten sonra, sağ avucunda bir ben bulunan Haşimi bir gencin komuta ettiği, siyah bayraklı bir ordu çıkar. Ve Allah bu ordunun işlerini ve yolunu kolaylaştırır. Sonra Horasan sınırında onların lehine bir vak’a olur. Bu Haşimi karayolu ile ilerler ve Şuayb b. Salih Temimi’nin komutasındaki bir başka ordu ile birleşerek, Estahir kapısındaki savaştan sonra Mehdi ile buluşurlar. Bu savaşlar atların ayaklarını kanlar içinde bırakacak şiddette olur. Yine Allah Teala, başında Beni Adiy’den bir adamın bulunduğu ve Sicistan’dan gelen bir orduya da yardım edecektir. Rey vak’asından sonra Medayin'de de büyük bir vak’a olur. Kerkük’de de kurtulabilenin onu anlatacağı bir vak’a görülür ve sonra büyük bir katliam meydana gelir. Nusaybin arzında da bir vak’a olacak ve Ahvaz’da kendilerine ‘Usub’ denilen hepsi de Kufe ve Basralı bir topluluk çıkıp Kufeli esirleri kurtaracaklardır.”
• Süfyani’nin doğu halkı ile savaşları
- Keza (Nuaym b. Hammad) Demure bin Habib ve onun hocalarından tahric etti, Dediler ki: “Süfyani ordusunu, Horasan ve Fars toprağından doğu’nun bütün insanlarına karşı gönderir. Doğu halkı ile defalarca savaşır. Bu savaşlar devam ederken, doğu’nun en uç noktasında Beni Haşim’den birisine biat edilir. Beni Haşim’den olan bu genç, Horasan ehli ile beraber çıkar ve başlarında Şuayb b. Salih Temimi olur. Bu genç sarışın olup hafif sakallıdır. Beş bin kişilik ordusu vardır. Bu ikisi birleşirler ve Şuayb b. Salih Temimi komutan olur. Bunların karşısına dağlar çıksa ezilir. Süfyani’nin ordusu ile savaşırlar, ancak Süfyani galip gelir. Haşimi genç kaçar. Şuayb b. Salih de saklanarak Kudüs’e gelir ve Hz. Mehdi Şam’a ulaştığında onun için Kudüs’de bir ev hazırlar.”
(Velid diyor ki: “Bu haşimi Mehdi’nin amcasıdır.” Bazıları ise onun Mehdi’nin amcaoğlu olduğunu söylemişlerdir ve ölmeyerek hezimetten sonra Mekke’ye kaçtığını ve Mehdi zuhur ettiği zaman, onun da çıkacağını belirtmişlerdir.)