Yazıyorsak Sebebi Var

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Sanatçılar sıradışı yaşar ama Büyük Yazarların Gizli Hayatları adlı kitaptaki detaylar yine de şaşırtıyor. Eline kalem almamış Agatha Christie’den “İşlemediğim suç yok” diyen Tolstoy’a bu kitap ‘Büyük yazarın derdi de büyük olurmuş’ dedirtiyor.

En sevdiğiniz eserlerin yazarlarının* nasıl bir yaşam sürdüğünü merak edenlerdenseniz Robert Schnakenberg’in kaleme aldığı Büyük Yazarların Gizli Hayatları tam size göre bir kitap. Domingo Yayınları’ndan çıkan ve okurların kısa sürede büyük ilgisini çeken kitapta yer alan detaylar, büyük yazarların sıra dışı insanlar olduğuna hepimizi ikna edecek nitelikte. William Shakespeare’den Leo Tolstoy’a, Sartre’dan Tolkien’e 40 önemli yazar zaafları, ilginç zevkleri, parayla olan ilişkileri ve tutkularıyla karşımıza çıkıyor. İşte Büyük Yazarların Gizli Hayatları’ndan birkaç örnek...


Fransız yazar Honore De Balzac, günde yaklaşık 50 fincan koyu Türk kahvesi içiyordu. Aşırı miktarda tükettiği kahve, doyumsuz yaşam tarzıyla birlikte Balzac’ın henüz 51 yaşında gelen erken ölümünün başlıca nedeni oldu.

Obsesyon genel olarak bakıldığında yaygın bir psikolojik rahatsızlık. Tabii ki yazarlar arasında da obsesifler çok. Mesela İngiliz yazar Charles Dickens. Birinin evinde misafir olarak kaldığında ya da otele gittiğinde, odasındaki her şeyi kendi düzenine göre yerleştiren Dickens, aynı zamanda zamanla dökülen saçlarını her gün yüzlerce kez taramasıyla da ünlü.


VIRGINIA WOOLF AYAKTA ÇALIŞIYORDU

İrlandalı yazar Oscar Wilde’ın yaşam felsefesini özetlemek için şu cümle yeterli olur sanırız: “Kültürlü bir aylaklıktır, insanın amacı.” Hayatında tek bir gün bile çalışmayan Wilde’ın yaşlanmakla mücadele etmek için olmadık yollara başvurduğu da söyleniyor. Saçlarını boyamakta kullandığı boyalar yüzünden vücudunda geçmeyen kaşıntılar oluşması gibi.

Kız kardeşi Vanessa’nın resim yaparken ayakta durmasından ilham alan ünlü İngiliz yazar Virginia Woolf, kariyerinin geç dönemlerine dek tüm yazılarını ayakta yazdı.

Babası bir kasap olan Franz Kafka, hem sağlıksal hem de ahlaki nedenlerden dolayı sıkı bir vejetaryendi. Çiğ besin diyetinin ilk taraftarlarından olan yazar, aynı zamanda kesim karşıtı hareketin de bir parçasıydı.

Edebiyat tarihinin en üretken yazarlarından birisi olsa da Agatha Christie, bir kez olsun kalemi kağıda değdirmedi. Yazarda disgrafi diye anılan bir öğrenme güçlüğü vardı ki bu da okunur biçimde yazmasını engelliyordu. Christie, tüm romanlarını dikte ettirdi.

Ernest Hemingway, 1899’da ABD’de doğdu. Çocukluğunda onu dans derslerine gönderen ve erkeksilikten uzaklaştırmak için elinden geleni yapan nevrotik annesine baş kaldırarak maço bir tavır benimsedi ve bu tavır onun ömür boyu yaşattığı avlanma, balık tutma ve fiziksel etkinlik aşkında ifadesini buldu.


Karısına Savaş ve Barış’ı, yedi kez elle temize çektirdi

EDEBİYATIN tartışmasız en önemli isimlerinden biri olan Rus yazar Leo Tolstoy, orta yaşlarda yaşadığı ruhsal dönüşüme dek sıradan bir asilzadenin hayatını sürdürdü. Güncesine günlük aktivitelerinden bazılarını şöyle kaydetti: “Savaşta adam öldürdüm, düelloda karşımdakiyle dövüştüm, iskambilde kaybettim, köylünün alınteriyle ürettiği malı heba ettim, köylüyü zalimce cezalandırdım, havai kadınlarla alem yaptım ve insanları kandırdım. Yalan dolan, soygunculuk, her türlü aldatma, içki, şiddet, cinayet... İşlemediğim tek bir suç kalmadı.” Tüm bunlar Tolstoy için vicdani bir yükten başka bir şey değildi. Aradığını bulması neredeyse hayatının yarısını aldı. 30’larında 18 yaşındaki Sonya ile evlendi. Tam 13 çocuğu oldu. Ayrıca yazar Sonya’ya ünlü eseri Savaş ve Barış’ı tam yedi kez elle temize çektirdi. Ancak Sonya yine de terk edilmekten kurtulamadı.


Esra Cengiz - Star Gazetesi


*yaratıcı kelimesi, yazar ile değiştirilmiştir.
 

Bîçâre

Profesör
Katılım
23 Şub 2008
Mesajlar
951
Tepkime puanı
57
Puanları
0
Konum
Simeranya...
Çok ilginç bilgiler var, kitaplarını okurken yazarlarını gözümüzde büyütüyoruz galiba... Tolstoy'un yaşlılık dönemini duru biliyorum fakat gençliğinde bunları yaptığını söyleseler kat'a inanmazdım. Okunmaya değer bir kitap gibi...
 
Üst