mostar
Profesör
- Katılım
- 6 Ara 2009
- Mesajlar
- 1,011
- Tepkime puanı
- 244
- Puanları
- 0
Yaşayan kadınlar vadisi "Filistin"
Filistinli kadınlar, çocuklarına annelik yapıp, büyütüp sonra da şehit veriyorlar. Eşlerini savaşa kurban verip dul kadınlar olarak hayata devam ediyorlar. Bu ağır imtihan Filistin'in kadınlarına, kadın olduklarını unutturmamış.
Geçtiğimiz günlerde şirketimize gelen bir mail hepimizi şaşkına çevirdi. Mail Filistinli bir iş kadınından geliyordu. Sema Hanım internetten markamızın web sayfasını ziyaret etmiş , beğendiği modelleri mağazasında satmak istediğini yazmış. Maili alan oğlum hemen beni aradı. Sevincini size anlatamam.
Sevinci ürünlerimize müşteri çıkmış olması değildi elbet. Filistinli kadınların yaşıyor olması, ruhlarının ölmemiş olmasıydı. Hala hayata bağlı kalmaları, alış-veriş yapabilmeleriydi. Uzaktan uzağa ne durumda olduklarını çok da iyi bilmediğimiz bu kardeşlerimizin, görsel bir şeyleri talep ediyor olmaları, onların ne kadar güçlü ve hala dimdik ayakta olduklarının bir kanıtı adeta. Orada ticaret var mıymış, kıyafete para harcıyorlar mıymış diye sorup, hem şaşırdım hem de sevindim.
Sema Hanımla oğlumun yazışmaları ne aşamada bilemiyorum; ama içimizden geçen kuş olup onun mağazasına bir sürü ürünü götürebilmekti. Hatta bütün Filistin'in üzerine bombaların yerine kıyafet yağdırabilmekti. Onlar ki hala kadın olduklarını unutmuyorlar, duygularını canlı tutuyorlar, direniyorlar. Onlar ki; çocuklarına annelik yapıp, büyütüp sonra da şehit veriyorlar.
Eşlerini savaşa kurban verip dul kadınlar olarak hayata devam ediyorlar. Bu ağır imtihan Filistin'in kadınlarına, kadın olduklarını unutturmamış.
Kadın her yerde kadın diyoruz ya. Beğenilme içgüdüsü, güzelliklere kayıtsız kalamamak kadının yaradılış fıtratında var olan bir duygu. Bu duygu kadının savaşta-barışta, köyde, kentte, zenginlikte, fakirlikte yani her şartta ulaşabileceği arayışları bulup çıkartabilen bir duygu. Her kadının sahip olduğu imkanlar nispetinde kadınca dokunuşlarla harekete geçirebileceği bir duygu.
Demek ki kargaşa ortamında dahi Allah'tan ümit kesilmez misali, Filistinli kadınlar da normal hayatı yaşamaya gayret ediyorlar. Belki çocuklarının motivasyonu için, belki de eşlerinin, erkek kardeşlerinin moralini yüksek tutmak için... Her ne için olursa olsun örnek almamız gereken bu davranışlar, hepimiz için ibret olmalı. Bu kadar huzurla yaşadığımız ülkemizde rahatımızın kıymetini bilmeden, olup olmadık her şeyi mesele haline getirmek şükretmeden hep daha fazlasını istemek Müslüman bir kadına yakışır mı? Filistin'deki kadınların sadece televizyonlardan gördüğümüz yaşantıları, uyuduğumuzda aklımızdan çıkıyor olmasın. Bundan sonra benim aklımda ümitleri tükenmemiş Filistinli kadınlar olacak. Türkiye'den yola çıkıp Gazze limanına, Filistinli kadınlar, çocuklar, hastalar için yardım götüren Mavi Marmara'nın serüvenini anlatan Kurtlar Vadisi "Filistin" filmi vizyona girdi. İlk gösterime bilet alan oğluma "Ben dayanamam, gelmek istemiyorum" demiştim.
Filmi izlerken çok üzüleceğimi sanmıştım; ama şimdi fikrim değişti. Çünkü Sema Hanım içime su serpti. Onların yaşadıkları vahşeti izlerken bir yandan da Filistin'deki kadınların hala diri ve talepkar olduklarını düşünerek kendimi rahatlatmaya çalıştım.
SAADET BERRİN ÜSTÜNER / DERSAADET
Filistinli kadınlar, çocuklarına annelik yapıp, büyütüp sonra da şehit veriyorlar. Eşlerini savaşa kurban verip dul kadınlar olarak hayata devam ediyorlar. Bu ağır imtihan Filistin'in kadınlarına, kadın olduklarını unutturmamış.
Geçtiğimiz günlerde şirketimize gelen bir mail hepimizi şaşkına çevirdi. Mail Filistinli bir iş kadınından geliyordu. Sema Hanım internetten markamızın web sayfasını ziyaret etmiş , beğendiği modelleri mağazasında satmak istediğini yazmış. Maili alan oğlum hemen beni aradı. Sevincini size anlatamam.
Sevinci ürünlerimize müşteri çıkmış olması değildi elbet. Filistinli kadınların yaşıyor olması, ruhlarının ölmemiş olmasıydı. Hala hayata bağlı kalmaları, alış-veriş yapabilmeleriydi. Uzaktan uzağa ne durumda olduklarını çok da iyi bilmediğimiz bu kardeşlerimizin, görsel bir şeyleri talep ediyor olmaları, onların ne kadar güçlü ve hala dimdik ayakta olduklarının bir kanıtı adeta. Orada ticaret var mıymış, kıyafete para harcıyorlar mıymış diye sorup, hem şaşırdım hem de sevindim.
Sema Hanımla oğlumun yazışmaları ne aşamada bilemiyorum; ama içimizden geçen kuş olup onun mağazasına bir sürü ürünü götürebilmekti. Hatta bütün Filistin'in üzerine bombaların yerine kıyafet yağdırabilmekti. Onlar ki hala kadın olduklarını unutmuyorlar, duygularını canlı tutuyorlar, direniyorlar. Onlar ki; çocuklarına annelik yapıp, büyütüp sonra da şehit veriyorlar.
Eşlerini savaşa kurban verip dul kadınlar olarak hayata devam ediyorlar. Bu ağır imtihan Filistin'in kadınlarına, kadın olduklarını unutturmamış.
Kadın her yerde kadın diyoruz ya. Beğenilme içgüdüsü, güzelliklere kayıtsız kalamamak kadının yaradılış fıtratında var olan bir duygu. Bu duygu kadının savaşta-barışta, köyde, kentte, zenginlikte, fakirlikte yani her şartta ulaşabileceği arayışları bulup çıkartabilen bir duygu. Her kadının sahip olduğu imkanlar nispetinde kadınca dokunuşlarla harekete geçirebileceği bir duygu.
Demek ki kargaşa ortamında dahi Allah'tan ümit kesilmez misali, Filistinli kadınlar da normal hayatı yaşamaya gayret ediyorlar. Belki çocuklarının motivasyonu için, belki de eşlerinin, erkek kardeşlerinin moralini yüksek tutmak için... Her ne için olursa olsun örnek almamız gereken bu davranışlar, hepimiz için ibret olmalı. Bu kadar huzurla yaşadığımız ülkemizde rahatımızın kıymetini bilmeden, olup olmadık her şeyi mesele haline getirmek şükretmeden hep daha fazlasını istemek Müslüman bir kadına yakışır mı? Filistin'deki kadınların sadece televizyonlardan gördüğümüz yaşantıları, uyuduğumuzda aklımızdan çıkıyor olmasın. Bundan sonra benim aklımda ümitleri tükenmemiş Filistinli kadınlar olacak. Türkiye'den yola çıkıp Gazze limanına, Filistinli kadınlar, çocuklar, hastalar için yardım götüren Mavi Marmara'nın serüvenini anlatan Kurtlar Vadisi "Filistin" filmi vizyona girdi. İlk gösterime bilet alan oğluma "Ben dayanamam, gelmek istemiyorum" demiştim.
Filmi izlerken çok üzüleceğimi sanmıştım; ama şimdi fikrim değişti. Çünkü Sema Hanım içime su serpti. Onların yaşadıkları vahşeti izlerken bir yandan da Filistin'deki kadınların hala diri ve talepkar olduklarını düşünerek kendimi rahatlatmaya çalıştım.
SAADET BERRİN ÜSTÜNER / DERSAADET