@Enes Sizdemi modaya uydun bir cümle yi getirdin o cümlenin yazısı aşağıda.
“Beşer zulmeder, kader adalet eder” Bediüzzaman
Bediüzzaman Hazretleri bu enfes sözüyle İslam dünyasında yaşanan hadiseleri ve kader konusunu ve belki de hemen her şeyi kısaca ama fazlasıyla özetlemiştir. Yani açıkçası başımıza gelen her iyilik ve kötülükte bir "Hak edilmişlik" vardır. Hayata bu açıdan baktığımız zaman dünyada olup biten her şey daha kolay anlaşılabiliyor. Mesela İslam âleminin sürekli yaşadığı zulümler bir “Hak etme”nin sonucudur.
Müslümanlar "Barış ve kardeşlik" isteyen dinlerine rağmen birbirlerini çekemedikleri, birbirlerine düşman oldukları için Allah Ortadoğu'ya bir bela olarak bir cezalandırıcı olarak daha doğrusu “Terbiye edici“ olarak İsrail'i ve Amerika’yı göndermiştir.
Zalim İsrail’in ve Amerika’nın olmadığı bir Ortadoğu’yu ve İslam dünyasını düşünelim. O zaman her şey güllük gülistanlık mı olacaktı? Böyle bir durumda şimdikinden daha mı az kan akacaktı? Şimdikinden daha büyük daha vahşi zulümler yaşanmayacak mıydı? Hemen her gün yeni bir Kerbela yaşanmayacak mıydı?
İsrail ve Amerika zalim iseler Müslümanlar(!) onlardan daha mı az zalimler? Bunu şu an Suriye'de çok net görmek mümkün değil mi? Demek ki İsrail olmasaydı İran, Suriye’deki zulme verdiği destekten de açıkça görülebileceği gibi Esed’in Suriye’de yaptığının daha beterini bütün İslam coğrafyasında yapacaktı.
Diğer Arap ülkeleri farklı mı?
Hayır! Elbette değil. Onların zihniyeti de İran’dan farksız. Hemen hemen hepsi de zalim ve münafık!
Peki, Türkiye farklı mı?
Tabii ki hayır! Kendi halkıyla bir türlü barışamayan, kurulduğu günden beri "Dindar, solcu, Alevi, Kürt " diye kendi halkıyla mücadele eden, savaşan, halkına sahip çıkmayıp emperyalistlerin kucağına iten bir ülke nasıl farklı olabilir ki?
Aslında o kadar uzağa gitmeye hiç gerek yok! Türkiye’deki cemaat ve tarikatların durumuna bakınca yine bunu apaçık görebiliyoruz.
Kuran ve Peygamber çizgisinden uzaklaşıp kendi uydurduğumuz geleneksel İslam’a; hacıların, hocaların, şeyhlerin ve mezheplerin dini haline gelmiş olan şu anki İslam’a inanmaya başlayalı beri yaklaşık iki yüz yıldır birbirimizi yemiyor muyuz?
İslam’ın olmazsa olmaz “Kardeşlik ve barış” anlayışından zerre kadar nasiplenmemiş bir cemaat-tarikat yapılanması her şeyi fazlasıyla göstermiyor mu? Bu hak edilmişlik sonucu da Allah terbiye edici olarak 28 Şubatçıları göndermedi mi?
Yüce Allah, ırkçılık yapan Türklere ve Kürtlere ceza olarak PKK’yı ve KCK’yı göndermedi mi?
Niçin Hıristiyanlar, Yahudiler birbirleriyle hiç kavga etmiyorlar? Niçin bizim gibi sürekli savaşmıyorlar? Niçin birbirlerine kin beslemiyorlar? Müslümanların yaptığı gibi niçin birbirlerinin kanını içmiyorlar?
Hiç kimse “İyi de kardeşim, bizi onlar kışkırtıyor, onlar kavga ettiriyor, onlar savaştırıyor!” demesin. Kavgaya, savaşa, kan dökmeye ve kin gütmeye müsait olmayanları, niyeti olmayanları kim nasıl kavga ettirebilir nasıl savaştırabilir ki? Onlar inançlarının, konumlarının ve görevlerinin gereği olarak sürekli fitne çıkarıp kışkırtıcılık yapıyorlar. Peki, biz ne yapıyoruz? Hani bizim islam inancımız? Hani bizim konumumuz? Hani bizim görevimiz? Hani biz yeryüzünde "Barış ve güvenin temsilcisi" olacaktık? Hani nerede "Müminler sadece kerdeştirler"* ayeti?
Biz bu bedevi, zalim, vahşi ve dehşet halimizle "İçler acısı" durumumuzla hemen her an her saniye "Yaşasın İsrail, Yaşasın Amerika!" diye dua etmiş olmuyor muyuz?
Meselelere böyle bakılınca kader planında anlaşılmaz gibi görünen birçok şeyi kolaylıkla anlamak mümkündür. Allah bizi ıslah etsin deyip geçebiliriz belki ama “Islah olmaya niyeti olmayanları” Allah niçin ıslah etsin ki? Çocuklarımıza ırkçılıktan, mezhepçilikten, kin ve nefretten ve “kan davası"ndan başka bir şey aşılmayan bizleri Allah niçin düzeltsin ki?
* Hucurat Suresi 10. Ayet
İnnemel mû’minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn(turhamûne).
Mü'minler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki, böylece siz rahmet olunursunuz.
Şimdi desem her paragrafı açalım enes vaktim yok dersiniz.