"Yaşasın İSRAİL!"

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,127
Tepkime puanı
1,243
Puanları
113
Konum
bâbil...
Ben demiyorum haşa!

Cemaatin tertemiz adamlarından biri olan "pamuk" kişilerden olan Bahri Şenkal söylüyor...

Şartlandırma yaparak güya masumlaştırıyor ancak canavarın velevki bir hayrı dokundu diye belki binler cinayetini de görmezden geliyor.

BcQxfstIQAETemc.jpg:large
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Türkiye'den Amerika'ya ticaretin tek bir yolu vardır; o da Yahudi lobisinin ve İsrail'in desteğini almak.

Mavi Marmara'dan önce bu yolu en çok kim kullanıyordu araştırılsın.

Yani Amerika'ya ticareti İsrail aracılığı ile yapanlar kimlerdi, o zaman daha net anlaşılır meselenin din iman meselesi olmadığı!
 

muadh

Yasaklı
Katılım
1 Ara 2012
Mesajlar
434
Tepkime puanı
9
Puanları
0
biraz önce bu adamı konuşuyordum.bu adamın twitter hesabını incelerseniz daha ne tweetler görürsünüz.demokrasi islamın şartıdır a kadar gidiyor bu adam.

zavallı beyin ölümü gerçekleşmiş adamın
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
@Enes Sizdemi modaya uydun bir cümle yi getirdin o cümlenin yazısı aşağıda.

“Beşer zulmeder, kader adalet eder” Bediüzzaman

Bediüzzaman Hazretleri bu enfes sözüyle İslam dünyasında yaşanan hadiseleri ve kader konusunu ve belki de hemen her şeyi kısaca ama fazlasıyla özetlemiştir. Yani açıkçası başımıza gelen her iyilik ve kötülükte bir "Hak edilmişlik" vardır. Hayata bu açıdan baktığımız zaman dünyada olup biten her şey daha kolay anlaşılabiliyor. Mesela İslam âleminin sürekli yaşadığı zulümler bir “Hak etme”nin sonucudur.

Müslümanlar "Barış ve kardeşlik" isteyen dinlerine rağmen birbirlerini çekemedikleri, birbirlerine düşman oldukları için Allah Ortadoğu'ya bir bela olarak bir cezalandırıcı olarak daha doğrusu “Terbiye edici“ olarak İsrail'i ve Amerika’yı göndermiştir.

Zalim İsrail’in ve Amerika’nın olmadığı bir Ortadoğu’yu ve İslam dünyasını düşünelim. O zaman her şey güllük gülistanlık mı olacaktı? Böyle bir durumda şimdikinden daha mı az kan akacaktı? Şimdikinden daha büyük daha vahşi zulümler yaşanmayacak mıydı? Hemen her gün yeni bir Kerbela yaşanmayacak mıydı?

İsrail ve Amerika zalim iseler Müslümanlar(!) onlardan daha mı az zalimler? Bunu şu an Suriye'de çok net görmek mümkün değil mi? Demek ki İsrail olmasaydı İran, Suriye’deki zulme verdiği destekten de açıkça görülebileceği gibi Esed’in Suriye’de yaptığının daha beterini bütün İslam coğrafyasında yapacaktı.

Diğer Arap ülkeleri farklı mı?

Hayır! Elbette değil. Onların zihniyeti de İran’dan farksız. Hemen hemen hepsi de zalim ve münafık!

Peki, Türkiye farklı mı?

Tabii ki hayır! Kendi halkıyla bir türlü barışamayan, kurulduğu günden beri "Dindar, solcu, Alevi, Kürt " diye kendi halkıyla mücadele eden, savaşan, halkına sahip çıkmayıp emperyalistlerin kucağına iten bir ülke nasıl farklı olabilir ki?

Aslında o kadar uzağa gitmeye hiç gerek yok! Türkiye’deki cemaat ve tarikatların durumuna bakınca yine bunu apaçık görebiliyoruz.

Kuran ve Peygamber çizgisinden uzaklaşıp kendi uydurduğumuz geleneksel İslam’a; hacıların, hocaların, şeyhlerin ve mezheplerin dini haline gelmiş olan şu anki İslam’a inanmaya başlayalı beri yaklaşık iki yüz yıldır birbirimizi yemiyor muyuz?

İslam’ın olmazsa olmaz “Kardeşlik ve barış” anlayışından zerre kadar nasiplenmemiş bir cemaat-tarikat yapılanması her şeyi fazlasıyla göstermiyor mu? Bu hak edilmişlik sonucu da Allah terbiye edici olarak 28 Şubatçıları göndermedi mi?

Yüce Allah, ırkçılık yapan Türklere ve Kürtlere ceza olarak PKK’yı ve KCK’yı göndermedi mi?

Niçin Hıristiyanlar, Yahudiler birbirleriyle hiç kavga etmiyorlar? Niçin bizim gibi sürekli savaşmıyorlar? Niçin birbirlerine kin beslemiyorlar? Müslümanların yaptığı gibi niçin birbirlerinin kanını içmiyorlar?

Hiç kimse “İyi de kardeşim, bizi onlar kışkırtıyor, onlar kavga ettiriyor, onlar savaştırıyor!” demesin. Kavgaya, savaşa, kan dökmeye ve kin gütmeye müsait olmayanları, niyeti olmayanları kim nasıl kavga ettirebilir nasıl savaştırabilir ki? Onlar inançlarının, konumlarının ve görevlerinin gereği olarak sürekli fitne çıkarıp kışkırtıcılık yapıyorlar. Peki, biz ne yapıyoruz? Hani bizim islam inancımız? Hani bizim konumumuz? Hani bizim görevimiz? Hani biz yeryüzünde "Barış ve güvenin temsilcisi" olacaktık? Hani nerede "Müminler sadece kerdeştirler"* ayeti?

Biz bu bedevi, zalim, vahşi ve dehşet halimizle "İçler acısı" durumumuzla hemen her an her saniye "Yaşasın İsrail, Yaşasın Amerika!" diye dua etmiş olmuyor muyuz?

Meselelere böyle bakılınca kader planında anlaşılmaz gibi görünen birçok şeyi kolaylıkla anlamak mümkündür. Allah bizi ıslah etsin deyip geçebiliriz belki ama “Islah olmaya niyeti olmayanları” Allah niçin ıslah etsin ki? Çocuklarımıza ırkçılıktan, mezhepçilikten, kin ve nefretten ve “kan davası"ndan başka bir şey aşılmayan bizleri Allah niçin düzeltsin ki?



* Hucurat Suresi 10. Ayet

İnnemel mû’minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn(turhamûne).

Mü'minler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki, böylece siz rahmet olunursunuz.


Şimdi desem her paragrafı açalım enes vaktim yok dersiniz.
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,082
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Kafa dağıtmak için kendime 1-2 saat izin verdiydim. Kafam kamaşıyordu ....
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
@Enes Sizdemi modaya uydun bir cümle yi getirdin o cümlenin yazısı aşağıda.

“Beşer zulmeder, kader adalet eder” Bediüzzaman

Bediüzzaman Hazretleri bu enfes sözüyle İslam dünyasında yaşanan hadiseleri ve kader konusunu ve belki de hemen her şeyi kısaca ama fazlasıyla özetlemiştir. Yani açıkçası başımıza gelen her iyilik ve kötülükte bir "Hak edilmişlik" vardır. Hayata bu açıdan baktığımız zaman dünyada olup biten her şey daha kolay anlaşılabiliyor. Mesela İslam âleminin sürekli yaşadığı zulümler bir “Hak etme”nin sonucudur.

Müslümanlar "Barış ve kardeşlik" isteyen dinlerine rağmen birbirlerini çekemedikleri, birbirlerine düşman oldukları için Allah Ortadoğu'ya bir bela olarak bir cezalandırıcı olarak daha doğrusu “Terbiye edici“ olarak İsrail'i ve Amerika’yı göndermiştir.

Zalim İsrail’in ve Amerika’nın olmadığı bir Ortadoğu’yu ve İslam dünyasını düşünelim. O zaman her şey güllük gülistanlık mı olacaktı? Böyle bir durumda şimdikinden daha mı az kan akacaktı? Şimdikinden daha büyük daha vahşi zulümler yaşanmayacak mıydı? Hemen her gün yeni bir Kerbela yaşanmayacak mıydı?

İsrail ve Amerika zalim iseler Müslümanlar(!) onlardan daha mı az zalimler? Bunu şu an Suriye'de çok net görmek mümkün değil mi? Demek ki İsrail olmasaydı İran, Suriye’deki zulme verdiği destekten de açıkça görülebileceği gibi Esed’in Suriye’de yaptığının daha beterini bütün İslam coğrafyasında yapacaktı.

Diğer Arap ülkeleri farklı mı?

Hayır! Elbette değil. Onların zihniyeti de İran’dan farksız. Hemen hemen hepsi de zalim ve münafık!

Peki, Türkiye farklı mı?

Tabii ki hayır! Kendi halkıyla bir türlü barışamayan, kurulduğu günden beri "Dindar, solcu, Alevi, Kürt " diye kendi halkıyla mücadele eden, savaşan, halkına sahip çıkmayıp emperyalistlerin kucağına iten bir ülke nasıl farklı olabilir ki?

Aslında o kadar uzağa gitmeye hiç gerek yok! Türkiye’deki cemaat ve tarikatların durumuna bakınca yine bunu apaçık görebiliyoruz.

Kuran ve Peygamber çizgisinden uzaklaşıp kendi uydurduğumuz geleneksel İslam’a; hacıların, hocaların, şeyhlerin ve mezheplerin dini haline gelmiş olan şu anki İslam’a inanmaya başlayalı beri yaklaşık iki yüz yıldır birbirimizi yemiyor muyuz?

İslam’ın olmazsa olmaz “Kardeşlik ve barış” anlayışından zerre kadar nasiplenmemiş bir cemaat-tarikat yapılanması her şeyi fazlasıyla göstermiyor mu? Bu hak edilmişlik sonucu da Allah terbiye edici olarak 28 Şubatçıları göndermedi mi?

Yüce Allah, ırkçılık yapan Türklere ve Kürtlere ceza olarak PKK’yı ve KCK’yı göndermedi mi?

Niçin Hıristiyanlar, Yahudiler birbirleriyle hiç kavga etmiyorlar? Niçin bizim gibi sürekli savaşmıyorlar? Niçin birbirlerine kin beslemiyorlar? Müslümanların yaptığı gibi niçin birbirlerinin kanını içmiyorlar?

Hiç kimse “İyi de kardeşim, bizi onlar kışkırtıyor, onlar kavga ettiriyor, onlar savaştırıyor!” demesin. Kavgaya, savaşa, kan dökmeye ve kin gütmeye müsait olmayanları, niyeti olmayanları kim nasıl kavga ettirebilir nasıl savaştırabilir ki? Onlar inançlarının, konumlarının ve görevlerinin gereği olarak sürekli fitne çıkarıp kışkırtıcılık yapıyorlar. Peki, biz ne yapıyoruz? Hani bizim islam inancımız? Hani bizim konumumuz? Hani bizim görevimiz? Hani biz yeryüzünde "Barış ve güvenin temsilcisi" olacaktık? Hani nerede "Müminler sadece kerdeştirler"* ayeti?

Biz bu bedevi, zalim, vahşi ve dehşet halimizle "İçler acısı" durumumuzla hemen her an her saniye "Yaşasın İsrail, Yaşasın Amerika!" diye dua etmiş olmuyor muyuz?

Meselelere böyle bakılınca kader planında anlaşılmaz gibi görünen birçok şeyi kolaylıkla anlamak mümkündür. Allah bizi ıslah etsin deyip geçebiliriz belki ama “Islah olmaya niyeti olmayanları” Allah niçin ıslah etsin ki? Çocuklarımıza ırkçılıktan, mezhepçilikten, kin ve nefretten ve “kan davası"ndan başka bir şey aşılmayan bizleri Allah niçin düzeltsin ki?



* Hucurat Suresi 10. Ayet

İnnemel mû’minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn(turhamûne).

Mü'minler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki, böylece siz rahmet olunursunuz.


Şimdi desem her paragrafı açalım enes vaktim yok dersiniz.

Tweetle alakasız bir yazı bulup gelmişsin. Olmuyor abi... sabah akşam herkesi münazaraya istişareye davet eden birine hiç yakışmıyor. :)

İlgili kısımda bir Müslüman olarak sana da hakaret ediyor gibi gelmedi mi agbi?
 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,127
Tepkime puanı
1,243
Puanları
113
Konum
bâbil...
ckdt3v320c6exmiuh.jpg


Kafayı yemiş bu adam... kimdir bu adam???

Sızıntı yazarı ve f.gulen.com yazarı.

Agbi getirdigin yazi ile bu adami aklamis mi oldun?

Bu kadar mi köreldi ummet bilinci?

Gerçeği hiçbir yazdigina ehemmiyet vermiyorum. ibretlik abidesisin.

GT-I9500 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Adnan Oktar 80'li yılların sonlarına doğru Yahudilik ve Masonluk kitabını piyasaya sürdü. Okudum ve ilk değerlendirmem şuydu:

Bu adam, yahudinin korkusunu müslümanların gönlüne salmaya çalışıyor!

Kitabında, "şöyle güçlüler, böyle yayılmışlar, sizi ham yaparlar, asarlar keserler, dev gibiler" ile verdiği bir mesaj vardı.

Sonra yıllar geçti ve 33. derece masonluk beratını ona kendi televizyonunda taktılar.

Yahudi'nin ne olduğunu ise Erdoğan Davos'ta tüm dünyanın suratına şamar gibi çarptı.

O gün onu öldüremeyen, sindiremeyen, yok edemeyen mi şimdi maşası vesilesi ile yok edecek?

Balon hacimlidir; ama içindeki hava öz müslüman malıdır!

İndirin siz zihinlerinizde havasını elinizde buruşmuş plastik kalır sadece.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55

Tweet, twitterda olur abi...

Burda:

https://twitter.com/bahrisenkal

bu başlıkta ilk mesaj bu adresten. tamam. Konumuz ilk mesaj.

:)))))

tweeten konusu Müslümanlar değil, amerika ve israil, hükumeti yıkmakla yetimin hakkını koruyup bizi temizliyormuş... biraz alay var, ironi... yani biz cemaat, devleti temizliyoruz diye darbeye giriştiklerini itiraf ediyor... varın siz bunu amerikadan, israilden bilin manasında dalga geçiyor...

yani kahramanlık bahsi olsun diye nasıl hırsızlık yaptığını itiraf ediyor...
 

alı

Yeni
Katılım
12 Eki 2006
Mesajlar
1,784
Tepkime puanı
51
Puanları
0
"Yahudi ve Hristiyanları dost edinenler" ve adaleti ayetin nitelediği "apaçık düşmandan" bekleyenler... yazık yazık!
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
İyot gibi yine ortada kaldınız :)

“Beşer zulmeder, kader adalet eder” Bediüzzaman

Bediüzzaman Hazretleri bu enfes sözüyle İslam dünyasında yaşanan hadiseleri ve kader konusunu ve belki de hemen her şeyi kısaca ama fazlasıyla özetlemiştir. Yani açıkçası başımıza gelen her iyilik ve kötülükte bir "Hak edilmişlik" vardır. Hayata bu açıdan baktığımız zaman dünyada olup biten her şey daha kolay anlaşılabiliyor. Mesela İslam âleminin sürekli yaşadığı zulümler bir “Hak etme”nin sonucudur.

Müslümanlar "Barış ve kardeşlik" isteyen dinlerine rağmen birbirlerini çekemedikleri, birbirlerine düşman oldukları için Allah Ortadoğu'ya bir bela olarak bir cezalandırıcı olarak daha doğrusu “Terbiye edici“olarak İsrail'i ve Amerika’yı göndermiştir.

Zalim İsrail’in ve Amerika’nın olmadığı bir Ortadoğu’yu ve İslam dünyasını düşünelim. O zaman her şey güllük gülistanlık mı olacaktı? Böyle bir durumda şimdikinden daha mı az kan akacaktı?Şimdikinden daha büyük daha vahşi zulümler yaşanmayacak mıydı? Hemen her gün yeni bir Kerbelayaşanmayacak mıydı?

İsrail ve Amerika zalim iseler Müslümanlar(!) onlardan daha mı az zalimler?

Bunu şu an Suriye'de çok net görmek mümkün değil mi?
Demek ki İsrail olmasaydı İran, Suriye’deki zulme verdiği destekten de açıkça görülebileceği gibi Esed’in Suriye’de yaptığının daha beterini bütün İslam coğrafyasında yapacaktı.

Diğer Arap ülkeleri farklı mı?

Hayır! Elbette değil. Onların zihniyeti de İran’dan farksız. Hemen hemen hepsi de zalim ve münafık!

Peki, Türkiye farklı mı?

Tabii ki hayır! Kendi halkıyla bir türlü barışamayan, kurulduğu günden beri "Dindar, solcu, Alevi, Kürt " diye kendi halkıyla mücadele eden, savaşan, halkına sahip çıkmayıp emperyalistlerin kucağına iten bir ülke nasıl farklı olabilir ki?

Aslında o kadar uzağa gitmeye hiç gerek yok! Türkiye’deki cemaat ve tarikatların durumuna bakınca yine bunu apaçık görebiliyoruz.

Kuran ve Peygamber çizgisinden uzaklaşıp kendi uydurduğumuz geleneksel İslam’a; hacıların, hocaların, şeyhlerin ve mezheplerin dini haline gelmiş olan şu anki İslam’a inanmaya başlayalı beri yaklaşık iki yüz yıldır birbirimizi yemiyor muyuz?

İslam’ın olmazsa olmaz “Kardeşlik ve barış” anlayışından zerre kadar nasiplenmemiş bir cemaat-tarikat yapılanması her şeyi fazlasıyla göstermiyor mu? Bu hak edilmişlik sonucu da Allah terbiye edici olarak 28 Şubatçıları göndermedi mi?

Yüce Allah, ırkçılık yapan Türklere ve Kürtlere ceza olarak PKK’yı ve KCK’yı göndermedi mi?
Niçin Hıristiyanlar, Yahudiler birbirleriyle hiç kavga etmiyorlar? Niçin bizim gibi sürekli savaşmıyorlar? Niçin birbirlerine kin beslemiyorlar? Müslümanların yaptığı gibi niçin birbirlerinin kanını içmiyorlar?

Hiç kimse “İyi de kardeşim, bizi onlar kışkırtıyor, onlar kavga ettiriyor, onlar savaştırıyor!”demesin. Kavgaya, savaşa, kan dökmeye ve kin gütmeye müsait olmayanları, niyeti olmayanları kim nasıl kavga ettirebilir nasıl savaştırabilir ki? Onlar inançlarının, konumlarının ve görevlerinin gereği olarak sürekli fitne çıkarıp kışkırtıcılık yapıyorlar. Peki, biz ne yapıyoruz? Hani bizim islam inancımız? Hani bizim konumumuz? Hani bizim görevimiz? Hani biz yeryüzünde "Barış ve güvenin temsilcisi" olacaktık? Hani nerede "Müminler sadece kerdeştirler"* ayeti?

*****Biz bu bedevi, zalim, vahşi ve dehşet halimizle "İçler acısı" durumumuzla hemen her an her saniye"Yaşasın İsrail, Yaşasın Amerika!" diye dua etmiş olmuyor muyuz?
 
Üst