Yargtay Başsavcısı Yalçınkaya : Başörtüsü İle Üniversiteye Girmek Laikliğe Aykırıdır !!!

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Yargtay Başsavcısı Yalçınkaya : Başörtüsü İle Üniversiteye Girmek Laikliğe Aykırıdır !!!

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, ''Dinsel inanç veya dinsel kurallarla doğrudan ilişki ve bağlantı kurularak yapılan düzenlemeler, hem devrim yasalarını, hem de laiklik ilkesini ilgilendirir.

Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerkentürban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırma suretiyle laiklik ilkesine aykırılık oluşturur'' denildi.

samanyoluhaber
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
GOOGLE'CI SAVCI BUNDAN SONRA NE YAPACAK?

Daha önca google'dan topladığı haberlerle AK Parti'ye "laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu" iddiasıyla kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyek Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, bundan sonra yehi bir dava açmaya hazırlanıp hazırlanmayacağı şimdilik merak konusu.

habervaktim
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Yargıtayın saltanatı nasıl bitecek acaba?
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, ''Dinsel inanç veya dinsel kurallarla doğrudan ilişki ve bağlantı kurularak yapılan düzenlemeler, hem devrim yasalarını, hem de laiklik ilkesini ilgilendirir.

Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerkentürban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırma suretiyle laiklik ilkesine aykırılık oluşturur'' denildi.

samanyoluhaber


İşte mesele budur.

Bu yazıyı iyi okumak lazım.

Hükümet kanunda olmayan bir yasağı kanun ile çözme derdinde. Daha önce de Anayasa değişikliği ile yaptı , neler olduğu malum.

Bir taraftanda AKP cenahından yandaş basın aracılığı ile provakasyonlara dikkat çekiliyor. Başörtüsü ile hükümete vuracaklarından bahsediyor.

Oysa biz Kur'an korumsındayız doğru yolda oldukça yoldan çıkmışlar bize zarar veremez"

Madem bu kanunları red etmek gibi bir durum yok. o zaman o kanunlar çerçevesinde hareket ederiz.

Sen başörtüsü yasağını çözmek için knaun çıkarırsa adamlar neler olacağını peşinen illan ediyor.

Tam olarak AKP'ye çalışıyorlar.

AKP bu açıklamalardan sonra dese:

"Ben başörtüsü yasağını çözmek için kanun çıkarsam laikliğe aykırı bulunacak ve belki kapatacaklar. Kusura bakmayın başörtüsü Türkiyenin asıl meselesi değil, yüzde birbuçuğun sorunu, böyle küçük bir sorun için iktidarı mı feda edemem"

Yandaş basın ve tarafgirleri hak veren porpogandalara girişecek.

Uyanık olmak lazım

Halk olarak şunda ısrarcıyız.

Anayasa Mahkemsi yasağın kanunsuz olduğunu ilan etti. Yasak Anayasal bir suçtur. O zaman kanun ile değil uygulama ile çözmek lazımdır."
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Yök başkanı hakkında suç duyurusu süreci devam ederken kim yapacak bu uygulamayı?
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
Bu adam derhal görevden alınmalıdır. Haddini aşmaktadır, yargı siyasete müdahele edemez, ederse onun yeri evinin salonudur. Derhal emekliye sevkedilmelidir bu hadsiz kişi.
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
Eskiden maçlarda bir tezahürat yapılırdı, "Avrupaaa avrupa duy sesimiziiii, bu geleeen Türklerin ayak sesleriiii" diye...

"Yargıtay yargıtay duy sesimizi, bu gelen milletin ayak sesleri"

Ha ha ha...
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Hüseyin çelik ağzının payını vermiş çok sevindim, korkak davranmadılar:

Ak Partili Çelik, 'Bir savcı tek başına neyin doğru olduğuna karar veremez. Kimse Meclis'in iradesini yok sayma hakkına sahip değildir' açıklamasında bulundu.


 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
akp hüseyin çelikin arkasında sağlam durmalı ve bu hukuk katili başsavcıya gereken tepkiyi göstererek bunu evine göndermelidir.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Yalçınkaya Neden Tehdit Etti?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, AKP'nin muhalefet partileri ile “başörtüsü sorununu çözüme kavuşturma” ümidiyle bir araya geldiği saatlerde yaptığı “laiklik açıklaması”yla ilgili çok ilginç bir iddia geldi.

İddiaya göre, Yalçınkaya bu çıkışı, Yargıtay Başkanlığı için yaptı.

Evet evet, Yargıtay Başkanlığı için. Şok kulis bilgisi bu.

Yargı kulislerinde şunlar konuşuluyor:

Yalçınkaya “Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerken türban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırma suretiyle laiklik ilkesine aykırılık oluşturur” açıklamasıyla gündemin üst sıralarına oturdu.

Amacı, Yargıtay'daki Hükümet karşıtı çevrelerin dikkatini çekmek, onların gözüne girmekti.

İddiaya göre, Yalçınkaya, yakın bir zamanda görev süresi dolacak olan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in koltuğuna talip ve şimdiden bunun için kulis yapıyor.

YARGITAY'DA HÜKÜMET KARŞITI ÜYELER ÇOĞUNLUKTA

Başsavcılık görevi kısa bir süre sonra sona erecek olan Yalçınkaya'nın Yargıtay Başkanlığı koltuğuna oturabilmesi Yargıtay üyelerine bağlı. Anayasa'ya göre, Yargıtay Birinci Başkanı kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçiliyor.

Yargıtay'da hükümet karşıtı üyelerin çoğunlukta olduğu biliniyor.

İDDİA ŞU

“Yalçınkaya da bu üyelerin gözüne girebilmek için böyle bir çıkış yaptı. CHP'nin bile sıcak baktığı başörtüsü konusundaki bu çıkışının temelinde bu yatıyor!”

ÖZBEK İLE TARHAN DA ADAY

Bana gelen bilgilere göre, görev süresinin dolmasına kısa bir süre kalmışken HSYK Başkanvekilliği görevinden istifa eden Kadir Özbek ile YARSAV Başkanı Emine Tarhan'ın hedefinde de Yargıtay Başkanlığı var.

Yargıtay Başkanlığı için bu 3 isim şimdiden kıyasıya bir kulis yarışı içinde.

Özbek, “Hükümet karşıtı bir çıkış” edasıyla görev süresinin dolmasına kısa bir süre kalmışken HSYK Başkanvekilliği görevinden istifa ederek, bu yarışta önemli bir hamlede bulundu.

YARSAV Başkanı Tarhan da hükümet karşıtı çıkışlarını her geçen gün sertleştirerek, yarışta geri kalmamaya çalışıyor!

YALÇINKAYA ARAYI AÇTI!

Yargıtay yarışında son hamle Yalçınkaya'dan geldi. Yalçınkaya hükümet karşıtı bu laiklik çıkışı ile Yargıtay çevrelerinde Özbek ile Tarhan'ın bir adım önüne geçmiş oldu!

Yargıtay üyeleri arasında şimdilerde daha çok Yalçınkaya konuşuluyor. Hükümetin karşısında en büyük direnci Yalçınkaya'nın gösterebileceği ifade ediliyor. Yalçınkaya'nın desteklenmesi görüşü ağır basıyor.

İlerleyen günlerde gerek Kadir Özbek'ten gerekse YARSAV Başkanı Tarhan'dan hükümete karşı daha sert açıklamalar gelmesi bekleniyor.

habervaktim

Başörtüsünü şahsi çıkarlarına alet edenler cumhuriyet ve Atatürk maskesi takıyorlar.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Abdurrahman Bey’den iktidara hayat öpücüğü

TAM da HSYK’nın oluşumuna yönelik eleştiriler yükselirken...

Tam da “Demokrat Yargıçlar” bile seslerini çıkarmaya başlarken...

Tam da “evet” diyenler bile iktidarın kendi yargısını oluşturduğunu söylerken...

Tam da “eski yargı düzeni”ni bile mumla aratacak yeni düzen kurulurken...

Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, dün yaptığı “Türbana geçit yok” çıkışıyla, iktidar partisine bir kez daha muazzam bir hayat öpücüğü vermiş oldu..:good:.

Yargıtay Başsavcılığı’ndan yapılan yazılı açıklamada yine iktidara nizam verildi.

Maddelerden dem vuruldu, yasalar yorumlandı, laiklik ilkesi tefsir edildi...

Ve hüküm verildi: “Türban serbest olamaz.”

Abdurrahman Bey’in bu çıkışı, bundan önceki çıkışlarında olduğu gibi yine iktidara yarayacaktır.:good:

Çünkü Abdurrahman Bey, iktidar sözcülerine “yandaş yargı oluşturma girişimleri”nin haklılığını kanıtlamak için bulunmaz bir fırsat sunmuştur.

O zaman gelin hep birlikte bir kez daha haykıralım:
“Şu Tayyip Bey ne ballı bir adam...”:clap2:

ahmet hakan

ALLAH RAZI OLSUN SAVCI DİĞER BAKIŞ AÇISIYLA AK PARTİYE ÇALIŞIYOR, OYLAR DÜN İTİBARİYLE DAHADA YÜKSELDİ. DEVAMINI BEKLERİZ.:glm
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
61597428657333039220.jpg


Taraf nefis bir manşet atmış,. kutluyorum kendilerini.


69505423534688448430.jpg


akit de güzel sormuş: SEN KİMSİN BE ADAM?
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Laiklik tartışması

CUMHURİYET Başsavcısı yetkisini aşıyor. Siyasiler türban konusunu konuşurken, bir başsavcı görüş açıklayamaz, uyarıda bulunamaz, yön gösteremez.

Bu açıkça siyasete müdahaledir.

Savcılık da Yargıtay Başsavcılığı da iddia makamıdır; bir hareket yapıldıktan sonra “iddia”da bulunabilir. Önceden yön gösteremez.

Hele de konu siyasi ise ve siyasiler tartışıyorsa, başsavcı “bildiri” yayınlayamaz, görüş belirtemez. Hukuka uygunluk konusunu partiler kendi hukukçularıyla görüşürler, Meclis’e gelirse Meclis komisyonlarında görüşürler.

Başsavcılık makamı tarihimizde maalesef çok büyük bir yer tutan siyasi tavırlarından vazgeçmelidir artık.

Kırk yıllık hikâyeKaldı ki Başsavcılık laikliğin çağdaş ve özgürlükçü yorumunu değil, çağdışı kalmış otoriter bir yorumunu savunuyor. Özgürlüklerin bu kadar geliştiği bir Türkiye’de çeyrek asır öncesinin, hatta yarım asır öncesinin yasakçı yorumlarının ‘uyanık bekçiliğini’ yapıyor...

Anayasa Mahkemesi, çeyrek asır önce, Kenan Evren’in açtığı dava üzerine, Müslüman toplumlarda Batılı laikliğin uygulanamayacağına, bizde laikliğin daha yasakçı olması gerektiğine karar vermişti! (Karar No: 1989 / 12)
Türban yasağının temelindeki zihniyet budur.

Peki, Anayasa Mahkemesi bu yasakçı yorumunu hukuki olarak neye dayandırmıştı, biliyor musunuz?.. Kırk yıl önce, 12 Mart Muhtırası döneminde, 21 Ekim 1971 günlü kendi kararındaki otoriter laiklik tanımına dayandırmıştı! (Karar No: 71 / 76)

Kırk yıl önceki kafa!

Medrese ezberciliği; dünya değişir “fetva-yı şerif” değişmez!
Halbuki geçen kırk yılda dünya da Türkiye de çok değişti...
Eğitim, şehirleşme, dünyaya açıklık ve özgürlük bilinci toplumumuzda hayli gelişti.

Ona göre anayasa ve yasalarda birçok değişiklikler yapıldı...
Ama türban deyince hâlâ kırk yıl öncesinin “fetva-ı şerif”i devam ediyor!

Bu ne insafla, ne akılcılıkla, ne de modern bir hukuk anlayışıyla bağdaşır.

AİHM ne diyor?AİHM kararına gelince... Bu karar türban yasağının kaldırılmasına engel değildir. AİHM’nin, hem de “Büyük Daire”nin 13 Şubat 2010 tarihli kararında, “başkalarının hak ve özgürlüklerinin, kamu düzeninin ve güvenliğinin korunması gereğiyle çatışıyorsa” başörtüsüyle üniversiteye gitmenin yasaklanabileceği belirtilmiştir.

Bu, yasaklamayı “gerekli” kılmıyor, başkalarını tehdit etmesi halinde “mümkün” kılıyor, o kadar.

Türban başkalarının özgürlüğüne tehdit midir?

Evvela, buna yargı karar veremez, çünkü bu bir ‘norm’ konusu değil, ‘olgu’ konusudur. Yetki bakımından yargının değil, siyasetin alanına girer çünkü “yerindelik” incelemesiyle ilgilidir.

Kaldı ki ülkemizde başı açık diye herhangi bir üniversiteye, kamuya açık herhangi bir alana girmesi engellenmiş ya da zorla başı örttürülmüş tek kişi örneği yoktur.

Yasak da yasağı savunmak da bu çağda ayıptır artık.
Nihayet, bu kızlar üniversitede şeriat değil “müspet ilim” öğreneceklerdir.

Sayın Kılıçdaroğlu’na dostça bir not: Niye kamuoyundaki imajınız yüzde 30’a kadar çıkmıştı?.. Ve niye yüzde 24’e geriledi?

Toplumun neleri umduğu, hangi tavırlarınızdan hayal kırıklığına uğradığı konusunda lütfen “en hakiki mürşit” açısından, yani bilimsel nitelikli bir araştırma yaptırın... Tereddütlü davranışlarınızın AKP’yi güçlendirdiğini göreceksiniz!

taha akyol
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Maalesef kanun olmadan yeteri kadar yaptırım gücü olmuyor kararın, en azından şu andaki genelge için söyleyebiliriz bunu.
Dün bir haber vardı, başörtülü kızlardan biri "şimdiden 15 tutanağım oldu, sonu ne olacak bilmiyorum.." diyordu. Çünkü genelgede, "öğretim görevlisi dersten atamaz, sadece tutanak hazırlar ve dekana iletir" deniliyor. Yasakçı hocaların, dekanların, rektörlerin insafına bırakılan öğrenciler ne olacak? Belki de yakında bu tutanaklardan dolayı okuldan atılmaları duymaya başlayacağız.

Anayasa değişikiliği tuzak mıdır değil midir, bunu AK PARTİ iyi düşünmeli ve ona göre adım atmalıdır. Anayasada veya kanunda değişiklik yapılmayacaksa, en azından şimdilik YÖK'ün yeni bir genelge yayınlayarak başörtüsünün kanunen yasak olmadığını ve bundan böyle üniversitelerde kesin bir şekilde serbest olduğunu ilan etmesi gerekir.
 
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
92
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Hocaları evvelde yasak etmiş, aynı başsavcı gibi. Hoca dine aykırıdır demiş, başsavcı lakikliğe aykırıdır demiş. Hoca gerçi sonradan değiştirdi duruşunu, savcı hiç bozmuyor walla... hayret değilmi?

Ne yani anlayamadım, sen şimdi hocaya dönek mi diyorsun??
 
Üst