Yalnız Kurancılar

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
yukarıdaki 12 videoda konuşmaları yapan hoca: Mehmet Emin Akın
http://www.youtube.com/watch?v=bouwKZHSO7Y


peki kimdir mehmet emin akın;

Kenid sitesinden Mehmet Emin Akın'ın Öz Geçmişi

1954 yılında Aksaray’a bağlı Ağin Köyünde bir koç katımı gününde doğmuşum. Doğduğum sene Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi (rh.a) Mısır’da Rabbine kavuşuyor.

Babam Abdurrahim çiftçilikle uğraşırdı. Çocukluğumda koyun kuzu güttüm. Dedem Hafız Ali Raşid Efendi; Çanakkale savaşlarında Ordu İmamlığı yapmış Arapça ve Farsça şiir yazardı, onun babası Mehmet İzzet Efendî Osmanlı ulemasından ve Müderrislerinden, onun da babası es-Seyyid Battal Ferîd el-Aksaraî yine Osmanlı Ulemasından Buharî ve Müslim’in müsnidi ve aynı zamanda şairdir; Hadimî’nin talebelerindendir ve Sultan Abdulaziz’in hususi emri ile Edirne’de Müderrislik yapmıştır. Osmanlı uleması içinde Rabıta’ya reddiye yazan ilk alimlerdendir.

Bu fakir ise, onların ilminden mahrum olarak yirmi yılımı (birkaç yıllık Kur’an kursu günleri müstesna) geçirdim. İlk (bir yıl geçikmeyle) ve Orta öğrenimimi Aksaray’da, Lise öğrenimimi (dört yıl) Malatya Teknik Lisesi’nde tamamladım. Bu yıllarda Hocamız (Prof. Dr.) Veli Ulutürk’ten ilk Osmanlıca Dersleri ve Epiktetus’un risalelerini okudum. Bu yıllarda Timurtaş Uçar Hoca ile tanıştım ve İslamî tebliğde kendisinden istifade ettim. 1974-1975 döneminde MTTB Malatya Teşkilat başkanlığı yaptım. Türkiye’de Muhsin Ertuğrul’dan sonra ilke kez N. Fazıl Kısakürek’inBir Adam Yaratmak adlı oyununu sahneye koyarak hem yönettim hem oynadım. Türkiye’deki birçok İslamî Öğrenci faaliyetlerine iştirak ettim. Üniversite öğrenimimi Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde tamamladım. (1981) Aynı üniversitede yüksek lisans öğrenimi gördüm.(1981-1983)

Mısır’da Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın ileri gelen ilim ve davet adamlarıyla tanıştım. Kahire Üniversitesi bünyesinde sosyal ve kültürel faaliyetlerinde bulundum. Ömer et-Tilmisani, Cabir Rızk, Cemal Fevzi (Aslen Ankara’nın Kalaba Köyündedir) ve Seyyid Kutub’un (rh.a) eniştesi ve Emine Kutub’un kocası Kemal es-Senanirî (rh.a) Ağabeyin şehadetine kadar tecrübelerinden istifade ettim. Prof. Dr. Yusuf el-Karadavî ve Zeyneb el-Gazalî ile bu yıllarda tanıştım. el-Ezher’de Camiinde Kur’an dersleri aldım.


Uzun bir süre el-Ezher Camiinde Mustafa İsmail’in Kur’an tilavetlerini dinledim. İmam eş-Şafiî Mecsidinde Kur’an tilavet eden Şeyh Abdussamed Abdulbasit’le tanıştım ve onun tilavetlerinin bir kısmında hazır bulundum.

S.Arabistan'da bulunduğum yıllarda(1984-1987) Tunus Nahda Hareketi ve liderleriyle tanıştım. Raşid el-Ğannuşî ve Abdulfettah Moro ile teşrik-i mesaim oldu. Avrupa'da Afgan Mücahidleri ile çalıştım. Hizb-i İslamî vd. İslamî hareketler arasında barış görüşmelerine ve sonuç aılnıasında katkıda bulundum.

Üniversite yıllarımda Şeyh Abdulhamid Kışk (rh.a) hutbelerine ve Cuma Derslerine devam ettim. Enes İbn Malik Mescidinde Cemaatu’t-Tebliğ’in (Pakistan’daki ile farklı) davetçilerinden Şeyh İbrahim İzzet’in (rh.a) Cuma Derslerine ve hutbelerine katıldım. Mescidu’s-Salahuddin’in İmamlarından ve el-Ezher âlimlerinden Prof. Dr. Abdurreşid es-Sakr’ın derslerine ve seminerlerine katıldım. Şeyh Salah Ebu İsmail’in dersleri ve konferanslarında bulundum. Hasan el-Benna’nın talebesi ve davet arkadaşı Şeyh Madî ile tanıştım ve Mescidinde (Mescidu’t-Tevhid - Menyel) iki yıldan fazla cemaatinde bulundum. el-Cemaatu’l-İslamiyye’nin saflarında İsam el-Uryan ve Hilmi el-Cezzar dönemlerinde gönüllü çalıştım (1977-1979)


Hasen Hanefi’den Modern Batı Felsefesi, Çağdaş Avrupa Felsefesi ve İslam Düşünce Tarihi ve Usulu’l-İsiğrab dersleri ve Edmund G.A. Husserl’in(fenomenoloji) felsefesini okudum. Atıf el- Irakî’den İbn Rüşd’ün ve Gazalî’nin düşüncelerini okudum. Yahya Huveydî’den ise, Genel İslam Felsefesi Dersleri ve Muhammed Abduh’un Risaletu’t-Tevhidî’ni okudum. Prof. Dr. Salah Kansuva (Kansu)dan Bilim tarihi ve Bilim felsefesi dersleri gördüm. Prof. Dr. Hilmiye Matar’dan Yunan felsefe tarihi, Yunan Mitolojisi ve Antik Çağ Felsefesi okudum. Prof. Dr. Abdulğaffar Mekkavî’den Alman felsefecilerinden; M. Heideger’in, F. Nitsche’nin, S.Kierkegard’ın, E.Kant’ın, Metafizk ve Saf Aklın Kritiğini ve F.Schiller’in felsefesini okudum. Nasr Hamid Ebu Zeyd’den Modern Arap şiiri ve nesrini okudum. Muhammed Mehran’dan Klasik ve Modern Mantık okudum. Revaku’l Etrak’ta kaldığım günlerde Atik Karaoğlu’ndan sarf ve nahiv dersleri aldım. Arapça bilgimdeki emeklerini unutamam.


Ancak hiç bir zaman bir filizof olmak ve Allah’ın gönderdiği hidayeti ve rahmeti olan kitabı Kur’an’ın ve Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) mübarek Sünnetinden hiçbir şeyi önde tutmadım.


Felsefeden daha çok tefsir ve hadis okudum ve bunun usulü üzerinde gayretlerimi yoğunlaştırdım ve inşaallah kalan ömrümü de Allah’ın kitabının ilmini yaymaya ve Onun kitabının daha iyi fıkhedilmesi ve Onun te’vilini ve tefsirini saptırmaya çalışan; kâfir Kadiyanîlerin ve Kuraniyyun’nun batıl akidelerini ve yorum yöntemlerini yaymak isteyenlerle mücadele edeceğime dair rabbime söz verdim. Bunda da Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Nübüvvet ilmi demek olan Sünneti ve O’nun mübarek ve temiz ashabının ve Raşid halifelerinin Sünneti üzere olmanın dünya ve ahiret saadetinin cevheri, aslı ve ilimlerin ilmi olduğunu unutmadan ve dalalet ehlinin akidesi ve Dindeki sapkınlıklarına meyil etmeden rüşd üzere bir İslamla (İnşaallah) Allah’ın huzuruna gitme yolunda rabbimin lütfuna, affına ve tevfikine muhtaç olarak Onun hüdasına ve Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) aydınlık yoluna daveti kendime şiar ve vazife edindim.

Hayatın en güzelinin ve Dinin en halisinin Allah yolunda; "iliml"e, "elle" ve "dil" ile cihad olduğuna iman ederek yazıyorum. Yazmak benim için bulunamadığım meydanların zekâtını ve keffaretini vermektir.
Doğruyu ve sahihi olan ilmi ve akideyi neşretmek ve batılların cümlesine savaş açmak ve küfr ile ehlinin ve şirk ile ehlinin dinlerine ve dünyalık makamlarına ve iktidarlarına iltifat etmeden ve nifak ehlinin Din saptırmalarına yüz vermeden Allah’ı tevhid etme yolunun bir “ğarîb yolcu”su olarak seyre devam ediyorum.




2003 yılında Medrese-i Yusufiyye’deki dört yıla yakın yolculuğum bitince, daha önce kısmen faaliyet göstermiş olan,Medarik Yayınları’nın kurulmasına katkıda bulundum. 2005 yılından bu yana, Türkiye’nin muhtelif illeri, ilçeleri ve yaklaşık altı yüz köye ve merkeze yönelik; gıda, kitap ve iaşe yardımı ile davet çalışmalarında bulundum. Bu köylerin birçoğuna Kur’an ve İslamî eğitime katkıda bulanacak eserler götürülmesinde bulundum. Bu köylerin birçoğuyla diyaloglarımız ve kültürel bağlarımız hâlâ devam etmektedir.


Bu maksadla vesile olduğum ve olacağım hayrın ve hasen amellerimin -ki olursa- rabbimden kabulünü diliyor; fakiri hidayeti ve Sırat-ı Müstekîm üzere katına almasını ve üzerinde Müslümanların hiçbir maddî ve manevî bir hakkı olmadan salihlerden ve mağfiret edilenlerden olarak dünya yolculuğumu sona erdirmesini diliyorum.

O, hamdin ne güzeline ve övgülerin ne yücesine layık ve mağfiretin en kâmiline ve rahmetlerin en genişine sahip olandır.

http://www.mehmeteminakin.com/
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
https://pbs.twimg.com/media/BMgnvzqCIAAHWVp.jpg:large
BMgnvzqCIAAHWVp.jpg:large
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
Bu konu buralarda çok zikredildi.Kurancı din anlayışını benimsemeyen kafirdir.Hadisler peygambere ithaf edilen sözler.Peygamber in sözü gibi algılamak yine küfürdür.Ağır sormluluk ister.O CESARETİ GÖSTERİP,BUNU PEYGAMBER DEDİ DEMEK ,EĞERKİ YALANSA CEHENNEMDEKİ YERİNE HAZIRLANMAK DEMEKTİR..
Birde hadisciliğin sonu yok ,senin red ettiğini diğer bir alim delil kabul edebiliyor.Bu ise bölünmeye hizibciliğe yol açıyor..Hadiscilğini dine kattığı hiç bir şey yok..toptan çöpe atılabilir..Kurana göre zanni bir delil ,delil olamaz..
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
Taksim olaylaryla ilgili F gülenin vaazını dinliyorum.Buharideki fitne konusundaki hadislerden taksim olaylarına açıklama getirmeye çalışıyor..Yahu hocam sen ne yapıyorsun allah aşkına?1000 yıllık zanni sözlerden ,geleceğe yönelik sözlerden bizlere çözümler üretiyor..gülermisin a,ağlarmısın!:Cool:
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
Taksim olaylaryla ilgili F gülenin vaazını dinliyorum.Buharideki fitne konusundaki hadislerden taksim olaylarına açıklama getirmeye çalışıyor..Yahu hocam sen ne yapıyorsun allah aşkına?1000 yıllık zanni sözlerden ,geleceğe yönelik sözlerden bizlere çözümler üretiyor..gülermisin a,ağlarmısın!:Cool:

arkadaş sen iyisi nickini "sapitici" koy daha çok yakışır.... yalnız Kur an diyenler nedense hep dinsiz olmuş çıkmış sonunda....uçurumdan aşağıya düşüyorsun sende zannediyorsunki kendini havada uçuyorum....
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
İsterseniz hadiscide olalım.Nereye kadar hadisci olacağız?hangi kaynakları doğru kabul edeceğiz?..Belli kaynakları belli kıstaslar hadis kabul edip ,delil kabul ettik diyelim.Peki bizim red ettiğimiz hadisleri kabul edenler ne olacak?Kafirmi olacak?yalancımı olacak?
Yada her hadis kaynağının bildirdiğine olumlu bakalım.Proplem çözülüyormu?öyle hadisler varki ,ehlibeyti tasdikini ve uymayı imanın gereği gibi sunabiliyor.Öyle hadisler varki peygamberi haşa şaşkı ördeğe ,bir meczuba cevirebiliyor.Öyle hadisler varki ,Aişe validemizi ****** olarak sunabiliyor........Yani bu işin bu hadisciliğin bir sonu varmı?
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
arkadaş sen iyisi nickini "sapitici" koy daha çok yakışır.... yalnız Kur an diyenler nedense hep dinsiz olmuş çıkmış sonunda....uçurumdan aşağıya düşüyorsun sende zannediyorsunki kendini havada uçuyorum....

Sen bize konuyu açıklada sapıtmamş olalım....Senin tabi olduğun hocan ,şaban ayı fazileti anlatıyor bu günlerde..Git bir bak bakalım şaban ayı ,receb ayı ile iligli hadislerin tümünün külliyen yalan olduğunu hadis uleması söylüyor..Söylüyorda ne oluyor?
Hocan yine allaya pullaya ,bir'e bin kaldıraç sevabıyla millete sunmaktan çekinmiyor.
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
İsterseniz hadiscide olalım.Nereye kadar hadisci olacağız?hangi kaynakları doğru kabul edeceğiz?..Belli kaynakları belli kıstaslar hadis kabul edip ,delil kabul ettik diyelim.Peki bizim red ettiğimiz hadisleri kabul edenler ne olacak?Kafirmi olacak?yalancımı olacak?
Yada her hadis kaynağının bildirdiğine olumlu bakalım.Proplem çözülüyormu?öyle hadisler varki ,ehlibeyti tasdikini ve uymayı imanın gereği gibi sunabiliyor.Öyle hadisler varki peygamberi haşa şaşkı ördeğe ,bir meczuba cevirebiliyor.Öyle hadisler varki ,Aişe validemizi ****** olarak sunabiliyor........Yani bu işin bu hadisciliğin bir sonu varmı?

İslamda Kur an cılık veya Hadisçilik gibi saçma sapan görüş olmaz... Allah ın dini tam olarak tamamlanmıştır... Bütün Hadisler sahihliğine göre ayrılmıştır... bundan sonrası inanç işidir.. ya inanırsın ya şüphe eder veya inkar dinden soyulursun...

İslam Şeriatı tastamam yerindedir ve bellidir.... aklına ve olmayan ilmine güveneceğine al bir ilmihal kitabı oku ve amel et...
 
Üst