Yahudi ve Hıristiyanların yollarını yol edinmek

  • Konbuyu başlatan Kaçak
  • Başlangıç tarihi
K

Kaçak

Guest
Yahudi ve Hıristiyanların yollarını yol edinmek
Resim_1262686044.jpg



Adil Akkoyunlu / Özgün Duruş
“Fatihasız namaz olmaz” buyuruyor,[1] son nebi. Fatiha’da belirtilen temel ilkeleri unutmayalım diye sık sık tekrar etmemiz isteniyor. Namazın her rekâtında okuyoruz. “Bizi doğru yola ilet. Nimet verdiğin (Allah’a ve Resulüne itaat eden; nebilerin, sıdıkların, şehitlerin ve salihlerin)[2] yoluna… Gazaba uğrayan (Yahudi) ve dalalette olan (Hıristiyanların) yoluna değil”[3] diye dua ediyoruz.
Hem Fatiha’yı okuyup hem de Vahyin yolunu terk ederek Hıristiyan ve Yahudilerin yollarına düşerek onları taklit edenler, Fatiha’yı okurken Allah’tan ne istediklerini düşünmüyorlar mı hiç?..
“İnsana iki yol gösterdik”[4] buyuruyor Yaratan. Bu yollardan biri; nebilerin, sıdıkların, şehitlerin ve salihlerin gittiği (cennete varan) İslam yolu… Diğeri de; şeytanların ayak izlerini taşıyan, putperest müşriklerin, kâfirlerin ve ateistlerin gittiği (son durağı cehennem olan) batıl yol…
Uyarıyor Rabbimiz kullarını:
“Şeytanlar, dostlarına sizinle mücadele etmeleri için fısıldar (telkinde bulunurlar). Eğer onlara uyarsanız, siz de ortak koşanlardan olursunuz.”[5]
Allah’ın son Nebisi: “Her doğan çocuk fıtrat üzere doğar.[6] Ama anne, babası (ve çevresi) onu Hıristiyan, Yahudi ve Mecusi yapar”[7] buyuruyor.
Günah, fıtratın yara alışı, bozuluşu demektir. Başkalaşmak demektir. Sırat-ı müstakimden ayrılış demektir. Fıtrat dini İslam’dır. İnsanların, Fıtratını bozmamaları için Allahu Teâlâ, İslam Dinini göndermiş ve o dinin hükümlerine uymalarını istemiştir.
Vahyi kuşanmadan da, fıtratı korumak mümkün değildir.
Gelecekteki bir tehlikeye dikkat çekerek ümmetine ta ötelerden sesleniyor İslam’ın son Nebisi (s): “Sizler karış karış, arşın arşın sizden öncekilerin yolunu izleyeceksiniz. Hatta bir keler deliğine girecek olsalar, siz de onları takip edeceksiniz.” “Ya Resullah, bunlar; Yahudi ve Hıristiyanlar mı olacak” diye sordular. Allah’ın Resulü: “Başka kim olacak” buyurdular.”[8]
Câmiu’s Sağir’de geçen bir hadiste de Efendimiz şöyle buyuruyor: “Onlardan biri, karısıyla yolda cinsel ilişkide bulunsa, (korkarım) siz de onu yapacaksınız.”
Yaratıcımız Hak Teâlâ, vahyin yolundan ayrılıp batıl yollara uyanlarla dost olmamasını istiyor Müslüman kullarının:
“Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar, birbirlerinin dostlarıdır. Sizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır.”[9]
Rabbimizin bir başka uyarısı: “(Emrolunduğunuz şekilde) dosdoğru olun. Bilmezlerin yoluna uymayın.”[10]
Musa ve Harun’a (onların çehresinde bütün kullarına) sesleniyor Rabbimiz: “İkiniz de dosdoğru yola devam edin ve bilmezlerin yoluna uymayın.”[11]
Yine buyuruyorlar ki: “Sen onların dinlerine uymadıkça; ne Yahudiler, ne de Hıristiyanlar senden asla memnun olmazlar. ‘Asıl doğru yol Allah’ın yoludur’ de. Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzularına uyacak olursan; Seni Allah’ın elinden alacak ne bir kimse bulabilirsin ne de bir yardımcı.”[12]
Batıl yoldakilere uymama konusunda Kutlu Önderimiz (s), ısrarla elimizden tutup hak yola çekmeye çalışıyor bizleri. Bir hadislerinde; “Bizden başkasına benzeyenler, bizden değildir” buyuruyor.
Müslümanlardan değilse, kimdendir? Bu sorunun cevabını da bir başka hadislerinden öğreniyoruz: “Kim bir topluma benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.”[13]
Bazıları da; “Herkes şöyle yapıyor” diyerek kendilerinin de -doğru mu, yanlış mı olduğuna bakmadan- kalabalığın gittiği yoldan gitmesi gerektiğini savunuyor. Bir ayette Rabbimiz:
“Yeryüzünde bulunan (insan)ların çoğunluğuna uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zannediyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar”[14] buyuruyor.
Bilelim ki; “Yol kalabalıkların yolu değil; hakikatin istikametidir.” Bizim Hakka dönme ve kalabalıkları da döndürme görevimiz var. Batılın kuyruğu değil; hakkın öncüleri olmamız, hayırlı işlerde yarışmamız tavsiye ediliyor.
Kimi izlemeli, kime benzemeye çalışmalıdır Müslüman? Bize en güzel örneğin Peygamber olduğunu bildiriyor Rabbimiz.[15]
Şu ayette, kimin izlenmesi gerektiği konusunda ne kadar önemli bir açıklama yapılıyor: “De ki: Allah’ı seviyorsanız; bana (benim gittiğim yola) uyun ki; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah, çok bağışlayan ve esirgeyendir.”[16] Bu ayette, Allah’ı sevmemizin ispatı, O’nun da bizi sevmesi ve günahlarımızı bağışlaması; Peygambere uymamız şartına bağlanıyor.
Peygamberin gittiği yol, Allah yoludur. Resul, insanları, Allah’ın yoluna iletiyor:
“Şüphesiz ki sen (ey Muhammed), Doğru yola götürüyorsun. Göklerde ve yerde bulunan her şeyin sahibi Allah’ın yoluna…”[17]
(Bizim burada söz konusu ettiğimiz benzemenin; Allah’ın hükümlerini çiğneyerek, Resulullah’ın sünnetini terk ederek; başkalarının yaşama tarzını benimseyip onları taklit etmek olduğu açıktır. Müslüman’ın, inancıyla, ibadetiyle, söz ve davranışlarıyla, hatta kılık kıyafetiyle vahyin inşa ettiği farklı bir insan olduğunu vurgulamak istiyoruz. Yoksa İslam, hikmeti; ilim, fen ve tekniği Müslüman’ın yitik malı olarak görmüş, nerede bulursa almasını öğütlemiştir.)
Rabbimiz, Kitabıyla ve Elçisiyle, Müslüman’ın imanını ve kimliğini korumak istiyor. İslam dışı şeyler, onun hayatını kirletmesin, Müslüman, Müslüman’ca yaşasın; emrolunduğu şekilde dosdoğru olsun, itikadı yara almasın; Allah’a olan kulluğu gölgelenmesin diye –bir anneden daha fazla şefkatle- korumak istiyor kulunu.
Allah’ı gücendirerek, bile bile batıl yoldakileri izleyen ve dönüp Müslüman olduklarını; Resulün ümmeti olduklarını söyleyenler, sanık sandalyesine oturup imanlarını hesaba çeksinler bir…
“Sabit bin Dehhak (r.a.) anlatıyor: Resulullah (s) zamanında bir adam Buvane denilen yerde bir deve boğazlamayı (kurban etmeyi) adamıştı. Bunun üzerine Allah’ın Resulü soruyor: “Orada tapılan bir put heykeli var mıydı?”
Adam: “Hayır” dedi.
Resulullah tekrar sordu: “Peki, orada (cahiliye devrinde) bayram (ve törenler) yapılır mıydı?”
Adam: “Hayır” dedi.
Bunun üzerine Allah’ın Elçisi: “Nezrini ifa edebilirsin” buyurdu.[18]
Lütfen hassasiyete dikkat ediniz!.. Değil onların yaşamlarını taklit etmek, kutladıklarını kutlamak; tören yaptıkları yerlerde bir ibadet olarak kurban kesilmesine bile razı olunmuyor. İşte, başkalarına benzememek için işi bu derece titizlikle inceliyor İslam.
Müslüman, başkalarının kopyası veya gölgesi değil; vahyin inşa ettiği insandır. Bu bakımdan Müslüman farklı insandır. Her şeyiyle farklı… İnancıyla, düşüncesiyle, ibadetiyle, ahlakıyla, yemesi ve içmesiyle, kılık kıyafetiyle farklı…
Resulullah bir hadislerinde buyuruyorlar ki: “Yahudiler ve Hıristiyanlar (saçlarını) boyamazlar. Siz onlara muhalefet edin."[19]
Müslüman, İslam’ın güzel gördüğü şeyleri her zaman ve mekânda yaşamaya çalışır; Kutlamaz. Çirkin ve göstermelik şeylerden zaten uzak durur. Kutlama mikrobu, zayıf düşen Müslümanların hayatında sonradan yaşama imkânı buldu. Sahabe, Peygamber (s)’in ne doğum, ne de ölüm gününü kutlanmamıştır. Onun hayatını düstur edinmişlerdir. Kutlamadıkları için Resulullah’ın doğum ve ölüm tarihleri hakkında birçok ihtilaf var. Müslüman kişi, Allah’ın bir Resulüne “Allah’ın oğludur” diyenlerin dini bayram olarak kutladıkları törenlere katılmayı, Noel Yortularını[20] kutlamayı, kişilik ve onur kaybı olarak görür. Allah’a nasıl hesap vereceğini düşünür.
Şarap bayramı olarak yılbaşını kutlayan Hıristiyanlar, “biz de sizin Oruç ve Kurban bayramlarımızı kutlayalım” deseler bile; bizim de onların -içkisiz, kumarsız bile olsa- bayramlarına iştirak etmemizin savunulur bir yanı yoktur. Bu bir kişilik ve onur kaybı olduğu gibi imanımıza da zarar verir.
Biz, onların hidayetlerine vesile olmak için gayret etmeliyiz. Gitmekte oldukları cehennem yolundan onları çeviremiyorsak; hiç olmazsa peşlerine takılmamalıyız. “Lekum dînikum ve liye dîn” (Sizin dininiz size… Benim dinim bana…) diyebilmeliyiz.
Onların bataklık yollarında kimliğini kirletmeyen; Kur’an’ı rehber, resulü önder edinen ferasetli Müslümanlara muştular olsun…



[1] Müslim, 1.296-297; Tirmizl, H.25; Ahmed İbn Hanbel, VI. 142, 275
[2] Bakınız: Nisa:4/69
[3] Fatiha: 1/6, 7; Bakınız: Resulullah (s) buyurdular ki: "(Fatiha`da geçen) el-mağdûb aleyhim (Allah`ın gazabına uğrayanlar) Yahudilerdir. Ed-dâllîn (sapıtanlar) da Hıristiyanlar`dır." Tirmizi, Tefsir 2, (2957)
[4] Beled:90/10
[5] Enam:6/121
[6] Fıtrat: Yaratılış. Tabiat. Doğuştan gelen meziyetler. İslam’ın çizdiği yol üzere bulunmak.
[7] Buhârî, Cenâiz 80, 93; Müslim, Kader 22, (2658); Muvatta, Cenâiz. 52, (1, 241); Tirmizî, Kader 5, (2139); Ebu Dâvud, Sünnet 18, (4714)
[8] Mişkat-ül Mesabih: h.5361; Et-Taç: 1/43
[9] Maide:5/51
[10] Yunus:10/89
[11] Yunus:10/89
[12] Bakara:2/120
[13] Ahmed b. Hanbel, Müsned, Beyrut 1985,II, 50
[14] Enam:6/116
[15] Ahzab:33/21
[16] Al-i İmran: 3/31
[17] Şura:42/52, 53
[18] Prof. Dr. İbrahim Canan – hadis ansiklopedisi (Aksa yay.): 17/245
[19] Buhâri, Libas 67, Enbiya 50; Müslim, Libâs 80, (2103); Ebü Dâvud, Tereccül 18, (4203); Nesâi, Zinet 14, (8,137); Tirmizi, Libâs 20, (1752) Bu hadis, Tirmizi`de "(Saçınızdaki) aklıkların rengini değiştirin, Yahudilere benzemeyin!" şeklinde geçiyor.
[20] Noel yortusu: Bizans İmparatoru Kostantin’in Hıristiyanlığa karıştırdığı ve dini bayram olarak ilan ettiği gecenin adıdır. Miladi Ocak ayının birinci gününün gecesidir. Dünya Hıristiyanlarınca, -en geniş ölçüde- kendi inançlarına göre kutladıkları dini bir bayramdır. İsa Peygamberin doğum günü ise kesin olarak bilinmemektedir.
Noel Törenleri ilk olarak 200 yılında başlamış, Ortaçağda bütün Hıristiyan Batı ülkelerinde kutlanır olmuştur.
Yılbaşı gecesi, Hıristiyanlar, ocaklarda büyük kütükler yakarlar. Domuz başı, kaz kızartması yerler. Amerikalılarda ise, yılbaşı gecesi hindi yemek adettir.
Noel hakkında çeşitli efsaneler var. Bazılarına göre Noel Nikola adında bir papazdır. Herkese hediyeler verdiğine inanılır. Bazılarına göre de “Noel”, uydurma bir isimdir. Böyle bir kimse yaşamamıştır.
İyiliksever olarak lanse edilmeye çalışılan Papaz Noel Nikola’nın giydiği paltonun kırmızı olmasının Müslümanların kanını temsil ettiğini söyleyenler de var. Haçlı Seferlerinin devam ettiğini düşünen bazı Hıristiyan Haçlıların, Müslümanların kanlarını dökmeye ant içmelerinin sembolü olarak Noel’in kırmızı palto giydiği belirtiliyor.
 
Üst