Yahudi ve Hıristiyanlar, Peygamberimize İnanmadan Cennet'e Giremezler

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Bakara, 62:

Şüphesiz o kimseler ki (önceki peygamberlere) iman etmiştirler, bir de o kimseler ki Yahudi (olarak, yeni bir şerî'at gelinceye kadar Mûsâ (Aleyhisselâm)ın tahrif ve neshe uğramamış olan serî'atına tâbi) olmuşturlar, ayrıca (Kur'ân gelinceye kadar Îsâ (Aleyhisselam) ın, değişime maruz kalmamış olan dinine uyan) Hristiyanlar ve (Nûh ile İbrahim (Aleyhimesselâm) döneminde onların dini üzere bulunan) Sâbiîler; (bunların içerisinden) her kim (o günkü şerî'atın emrine göre) Allâh'a ve o son güne inanmış, salih bir amel de işlemişse; onlar için Rableri nezdinde (kendilerine ait) ecirleri vardır. (Kâfirler korkuya düştüğünde) onlar üzerine hiçbir korku yoktur ve (günahkârlar, kaçırdıkları mükâfatlara üzülecekleri zaman) ancak onlar mahzun olmayacaklardır.

Bu ve Mâide Sûresi'nin 69. âyeti kerîmesinden yola çıkan bozuk fikirli bazı İlâhiyatçılar; âhir zaman peygamberine inanma ve kendi dinlerinden berî olarak İslâm'a girme şartlarını yerine getirmeden, sadece bu âyetlerde zikredilen "Allâh'a ve âhirete iman" bir de "Salih amel" şartlarını îfâ eden (yerine getiren) Yahudi ve Hristiyanların da cennete girebileceğini söyleyerek, kendilerini dinden çıkarmış ve "Cennete girmenin olmazsa olmaz şartı olan 'İslâm'ı kabullenme' zorunluluğu"nu toplum nezdinde zaafa uğratmaya yönelik büyük bir ihanette bulunmuşlardır.

Zira Kur'an âyetleri arasında hiçbir çelişki söz konusu olmayıp, hepsi de birbirini tasdik ve tefsir eder mâhiyettedir. Nitekim Bakara Sûresi: 285 ve Nisa Sûresi: 136'da olduğu gibi diğer bazı âyet-i kerîmelerde kurtuluşa ermek için: "Meleklere, Kitaplara ve Peygamberlere iman"dan ibaret üç şart daha ilave edilmiştir.

Beyyine Sûresi'nin 6. âyet-i kerîmesi ise, Ehl-i Kitap da olsalar, İslâm'a girmeyenlerin, kitapsız müşrikler gibi cehennemde ebedî kalacağını beyan etmektedir.

"Muhammed'in canı, elinde olan Zât'a yemin olsun ki; bu ümmetten Yahudi veya Hristiyan herhangi bir kimse, beni duyar da, sonra benimle gönderilen dine inanmadan ölürse, mutlaka cehennem ashabından olur!"(Müslim, İman: 70, No: 153, 1/134) hadîs-i şerifi de, bu kâfirlikten sadece "Allâh'ı ve âhireti inkâr" kastedilmeyip, bununla birlikte "Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in dinine uymama'nın da imansızlık sayıldığını açıklamaktadır.

Dolayısıyla bu âyet-i kerimede cennete gireceği bildirilen; Yahudi, Hristiyan ve Sâbie fırkaları; Mûsâ, Îsâ, Nûh ve İbrâhîm (Aleyhimûsselâm)ın tahrif edilmemiş şerî'atlarına, geçerli oldukları dönemlerde tâbi olanlardır.

Yoksa Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i ve Kur'ân-ı Kerim'i inkâr edenler veya Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den ve İslâm'dan övgüyle bahsettikleri halde, kendi dinlerinden uzaklaşıp İslâm'a girmeyen günümüz kâfirleri bu mevzuya dâhil değildir.

Bu konunun Kur'ân-ı Kerîm'de birçok delili mevcuttur.

Bu hususta geniş malûmat için bakınız:

Rûhul-Furkân: 1/366-373,

Mâide Sûresi: 69,

Rûhul-Furkan: 7/345-359;

ayrıca bakınız: Nisa Sûresi: 151, A’raf Sûresi: 158

Kuran-ı Mecid - Mahmud Ustaosmanoğlu K.s
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Nisa 151- İşte sana! Onlar, hakikaten kâfirlerin ta kendileridir! Biz de o kâfirler için çok alçaltıcı pek büyük bir azap hazırlamışızdir.

Bu âyet-i celîlelerden anlaşıldığı üzere; peygamberlerin birine dahi inanmayarak aralarında ayırım gözetenler gerçek manada kâfirlerdir.

Dolayısıyla günümüzdeki bazı âlim geçinen kimselerin Bakara Sûresi 62. âyet-i kerîmesinde zikredilen "Allâh'a ve âhiret gününe iman" bir de "Salih amel işlemek" şartlarıyla yetinerek, peygamberlerin tümüne iman şartı gözetmeksizin Yahudi ve Hristiyanların da cennete gideceklerini söylemeleri öyle bir dalâlettir ki, asr-ı saadetten günümüze değin hiçbir Müslüman böyle bir şey söylememiş ve bu fikirde bulunmamıştır.

Bilindiği üzere Kur'ân-ı Kerîm'in âyetleri arasında hiçbir çelişki söz konusu olamaz. Ama bu husus, âyetlerin tamamı birlikte değerlendirildiği zaman meydana çıkar. Yoksa bir âyette bulunan bazı şartlarla yetinip, diğer âyetlerde bulunan şartları göz ardı etmek, insanı inanç ve amel yönünden büyük yanlışlara götürebilir.

Nitekim burada; Allâh'a imandan sonra, peygamberlere inanma şartı özellikle belirtilmiş ve onlardan hiçbiri arasında iman bakımından ayırım yapmamak gerektiği, aksi takdirde kişinin hakikî manada kâfir olacağı ifade edilmiştir.

Bir sonraki âyet-i kerîmede de, ancak peygamberler arasında ayırım yapmayanlara mükâfat verileceği açıkça zikredilmiştir. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) gibi en büyük peygambere inanmadıkları için Allâh-u Te'âlâ'nın kâfir olarak nitelediği ve alçaltıcı azap tehdidinde bulunduğu kâfirleri, özellikle Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e düşmanlık ve hakarette ileri giden Yahudi ve Hristiyanları cennetle müjdelemek, hem de bunu Kur'ân-ı Kerîm'in bu konudaki sarih beyanlarına rağmen yapmak, kişinin imanını sağlam bırakmayacak bir inanç tehlikesidir.

Bu konuda farklı bilgiler için bakınız: Bakara Sûresi: 62; A'râf Sûresi: 158

Kuran-ı Mecid | Mahmud Ustaosmanoğlu K.s
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
İslâm'a girmeyenlerin

ah o son nefes
kim garanti edebilir İmanı

o halde düşünürüm bugün kafir olarak gördüğümüz kişilerin son nefesinde Kelime-i Tevhid getirseler
olmaz hayatlarını kafir olarak geçirdiler bir nefes ile mi cennete kabul etmiyoruz dicez mi?
yoksa
çok şükür biri daha kurtuldu mu dicez
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Bazı insanların son nefesinde iman ihtimali var diye Şeriat-ı Muhammediye'yi hiçe saymanın da bir alemi yok. Kafirleri gücendirmeyeceğiz diye Allah'ı ve Resulünü gücendirmeyelim... Sonra, elimizden tutabilir tek bir sığınak dahi bulamayız!

Kafir yaşayıp imanla ölenlerin çok çok az olduğunu, nadir görüldüğünü duymuştuk ulemadan...

Kişi nasıl yaşarsa öyle ölecektir. Nasıl ölürse öyle haşr edilecektir.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Kişi nasıl yaşarsa öyle ölecektir. Nasıl ölürse öyle haşr edilecektir.

umarım yanılıyorsundur.
halim harap o zaman:D

Efendimiz bile Rahmet olmadan Cennete giremezken.
yine de ümitvarım.
Cennet geniş
doldurmak lazım
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
umarım yanılıyorsundur.
halim harap o zaman:D

Efendimiz bile Rahmet olmadan Cennete giremezken.
yine de ümitvarım.
Cennet geniş
doldurmak lazım

Cennet geniş te, Cehenenem çok mu dar ? Her müslüman bütün hayatı boyunca korku ile ümit arasında yaşamalıdır ve Rabbimizin mekrinden de emin olmamalıdır. Sense, rahmet kapılarını kendine ardına kadar açmış görünüyorsun ! İyi VALLA !..
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
umarım yanılıyorsundur.
halim harap o zaman:D

Efendimiz bile Rahmet olmadan Cennete giremezken.
yine de ümitvarım.
Cennet geniş
doldurmak lazım

İnşallah Cennet'e girersiniz, ümid ederiz biz de.. Lakin, rahmete uğrar Cennet'e girerim derken aynı zamanda da Cehenneme bir Müslüman düşecek deseler korkarım ki o ben olabilirim diye titremeniz lazım. Siz değil, hepimizin; Ehli Sünnetin temel ilkelerindendir. Yoksa sapıtmış oluruz. Bid'atçi oluruz. Bid'at ise ateştir.

Lakin, kendinize olan merhametiniz Yahudi ve Hıristiyanlar için batıldır. Yok öyle bir şey. Belki onlar da Cennet'e girer derseniz bid'atten de öte bir tehlikeli suya açılmış olursunuz. Bakınız, ilk 2 mesaj...

Sonra bize derler ki Allah ve Resulünden de mi daha merhametlisiniz?!
 

hacifersat

Doçent
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
717
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Gerek ehl-i kitap gerekse putperest kafirler ehl-i nardır. Mevlam onlara hidayet nasip eylesin.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Peygamberimiz sav inanmak ve sevmek

Alıntıları buraya getirip yapıştırmak mı yoksa Gerçek yaşamda YAŞAMAKMIDIR.

PEYGAMBERİMİZ sav yaşamı ortada kendime bakıyorum da herneyse.

Bunu sağır Sultan da bilir peygamberimiz sav inanmayanların AHİRET akibetini biliyor.

Yahudiler , Hiristiyanlar OEYGAMBERİMİZ sav a inanmadıkları için YAHUDİ ve HİRİSTİYAN lar.

Sahi bu konu niçin açıldı ?
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
İnşallah Cennet'e girersiniz, ümid ederiz biz de.. Lakin, rahmete uğrar Cennet'e girerim derken aynı zamanda da Cehenneme bir Müslüman düşecek deseler korkarım ki o ben olabilirim diye titremeniz lazım. Siz değil, hepimizin; Ehli Sünnetin temel ilkelerindendir. Yoksa sapıtmış oluruz. Bid'atçi oluruz. Bid'at ise ateştir.

Lakin, kendinize olan merhametiniz Yahudi ve Hıristiyanlar için batıldır. Yok öyle bir şey. Belki onlar da Cennet'e girer derseniz bid'atten de öte bir tehlikeli suya açılmış olursunuz. Bakınız, ilk 2 mesaj...

Sonra bize derler ki Allah ve Resulünden de mi daha merhametlisiniz?!

Biraz da kendin TİTRE

Başkalarına TİTRE demektense ben şahsen her zaman titrerim BEN TİTREDİKTEN SONRA DA başkasına TİTRE deme hakkını kendimde görmem.

Peygamberimiz sav ı sevmek ALINTI getirip yapıştırma değildir.

Peygamberimiz sav sevmek onu yaşamını yaşama sokmaktır onun ahlakı ile ahlaklanmadır.

KİMİN CENNETE GİRİP GİRMEME hakkını ALLAH cc bilir BİZLER FİKİR BİLEYÜRÜTEMEYİZ.

Peygamberimiz sav bu konuda hiç fikir yürütmüşmü ? Bildirildi ise öyle hareket etmiştir.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bu forumda Nur Şakirtlerinin, Cübbeli ve Cübbeli hayranlarının, sokak müçtehidlerinin kırdıkları potları ve devirdikleri çamları düzelte-düzelte millete artık gına geldi ! Lütfen artık bir yazı veya mesaj asarken daha dikketli olalım beyler.
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
KİMİN CENNETE GİRİP GİRMEME hakkını ALLAH cc bilir BİZLER FİKİR BİLEYÜRÜTEMEYİZ.

Peygamberimiz sav bu konuda hiç fikir yürütmüşmü ? Bildirildi ise öyle hareket etmiştir.
agbi, senin yazini soruna mukabil alinti yaptim, ama yazim genelidir!!!
yolun buyukleri buyuruyorlar!!!

Allah-u Teâlâ'nın yüce peygamberi Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm'a inanmayan, onun peygamberliğini kabul etmeyen kimse "Kâfir"dir. Zira Allah-u Teâlâ'nın hükümlerini bize bildiren odur. Peygamberine iman etmeyen kimsenin imanını kabul etmeyen Allah-u Teâlâ'dır. O'nun kabul etmediğini kim kabul edebilir?

"Allah'ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler. "Kimine inanırız kimine inanmayız." derler. Bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isterler.

İşte onlar gerçek kâfirlerin tâ kendileridirler. Biz de kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır." (Nisâ: 150-151)


Dinden olduğu kesin olan bir hükmü inkâr eden kimse "Kâfir"dir.


Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:

"İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanları ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah aslâ affetmeyecektir." (Muhammed: 34)
Zira küfrün affı yoktur. Ancak dünyada iman etmekle affolunur.

"Melekleri görecekleri gün, işte o gün suçlulara hiçbir sevinç haberi yoktur ve: '(size sevinmek) yasaktır yasak!' derler." (Furkân: 22)

Allah-u Teâlâ onlara her türlü sevinçli haberi haram kılmıştır.

"Nefislerine zulmederlerken meleklerin canlarını aldığı kimseler (ölümü görünce) teslim olurlar.

'Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk!' derler.

Melekler de onlara: 'Hayır! Allah sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir.' diye cevap verirler." (Nahl: 28)
 

furkan

Asistan
Katılım
7 Haz 2010
Mesajlar
486
Tepkime puanı
21
Puanları
0

“O kimseler ki ne Allah'ı tanırlar ne rasûllerini ve o kimseler ki Allah'ı tanıdığını iddia edip rasûllerini tanımayarak, Allah ile elçilerini birbirinden ayırmak isterler. Ve o kimseler ki rasûllerin bazısına iman ederiz, bazısını reddederiz.” derler ve böylece îmân ile küfür arasında bir yol tutmak isterler. İşte bunlar gerçek kâfirlerin ta kendileridir." Nisa, 150.

"Biz Müslümanlar, kıldığımız namazların her rekatında Fâtiha sûresini okuruz ve bu sûrede “Nimet verdiklerinin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların ve sapkınlarınkine değil” âyeti vardır. Hz. Peygamber (s.a.v.) buradaki “gazaba uğrayanları” Yahûdiler; “sapkınları” ise Hıristiyanlar olarak tefsir etmiştir. Takdir edersiniz ki, Hz. Peygamber´in bu tefsirinden sonra artık kimseye söz düşmez." İbn Kesir, c.2, s.10.

http://www.ribatdergisi.org/metinler.php?Kat_id=807
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Bu forumda Nur Şakirtlerinin, Cübbeli ve Cübbeli hayranlarının, sokak müçtehidlerinin kırdıkları potları ve devirdikleri çamları düzelte-düzelte millete artık gına geldi ! Lütfen artık bir yazı veya mesaj asarken daha dikketli olalım beyler.
size öyle bir görev vahiyle mi geldi.

kusursuz insan mı var, yok
mürşid-mürid ilişkisi içinde sizin gözünüze kabahat gibi görünenler zaten düzelicektir.

zaman Ey Nefsim zamanı.
burada başkalarına akıl vermek için değilim kendi nefsim adına
daha malayani işlerle meşgul olmamak adına burdayım.
size de tavsiye ederim.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
agbi, senin yazini soruna mukabil alinti yaptim, ama yazim genelidir!!!
yolun buyukleri buyuruyorlar!!!

Allah-u Teâlâ'nın yüce peygamberi Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm'a inanmayan, onun peygamberliğini kabul etmeyen kimse "Kâfir"dir. Zira Allah-u Teâlâ'nın hükümlerini bize bildiren odur. Peygamberine iman etmeyen kimsenin imanını kabul etmeyen Allah-u Teâlâ'dır. O'nun kabul etmediğini kim kabul edebilir?

"Allah'ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler. "Kimine inanırız kimine inanmayız." derler. Bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isterler.

İşte onlar gerçek kâfirlerin tâ kendileridirler. Biz de kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır." (Nisâ: 150-151)


Dinden olduğu kesin olan bir hükmü inkâr eden kimse "Kâfir"dir.


Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:

"İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanları ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah aslâ affetmeyecektir." (Muhammed: 34)
Zira küfrün affı yoktur. Ancak dünyada iman etmekle affolunur.

"Melekleri görecekleri gün, işte o gün suçlulara hiçbir sevinç haberi yoktur ve: '(size sevinmek) yasaktır yasak!' derler." (Furkân: 22)

Allah-u Teâlâ onlara her türlü sevinçli haberi haram kılmıştır.

"Nefislerine zulmederlerken meleklerin canlarını aldığı kimseler (ölümü görünce) teslim olurlar.

'Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk!' derler.

Melekler de onlara: 'Hayır! Allah sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir.' diye cevap verirler." (Nahl: 28)

Allah-u Teâlâ'nın yüce peygamberi Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm'a inanmayan, onun peygamberliğini kabul etmeyen kimse "Kâfir"dir. Zira Allah-u Teâlâ'nın hükümlerini bize bildiren odur. Peygamberine iman etmeyen kimsenin imanını kabul etmeyen Allah-u Teâlâ'dır. O'nun kabul etmediğini kim kabul edebilir?

Bununun aksini bırakın söylemeyi düşünenin bile hali bana göre harap BURDAMUTABIK OLMADIĞIMIZ BİR KONU ANA FİKİR YOK.

Benim demek istediğim son nefeste Peygamberimiz sav kabul edebilir etmesi de etmeside Allah cc tasarufundadır bundan DOLAYI FİKİR YÜRÜTMEYELİM diyorum.

AYRICA Değiştirilmeyen Tevrat ve İncil de İNANDIĞIMIZ AYNI ALLAH cc

Bu durumda yapacağımız Peygamberimiz in sünnetlerini en iyi şekilde yaşama geçirip İslam ı ve Peygamberimiz sav tebliğ etmektir.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
konu başlığına gelicek olursak

Kur'anda söz konusu yahudi ve diğer milletlere olan güya ikazları kendi üzerimize almıcak mıyız.
o uyarılar zannımca bize yapılmış Kur'anı hak görmeyen milletlere uyarı yapılsa ne olur. zaten okumuyor. okusa da kabullenmicek.

esas mesele üstte arzetmeye çalıştığım gibi kendi adımıza çıkaracağımız dersler.
yahudilere söz konusu lanet nedendir. aynı akıbete uğrayabilir miyiz. mesele burda.

hiç kimse garanti edemezken nasılsa müslümanız iman sahibiyiz öyle yaşıyor (yaşıyor muyuz) öyle ölürüz diye geçiştiremeyiz.

imanımızı güçlendirecek konular açılmalı.
sonra uhuvveti güçlendirecek.

diğer meselelerin ahiretimiz adına hiç önemi yok.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
konu başlığına gelicek olursak

Kur'anda söz konusu yahudi ve diğer milletlere olan güya ikazları kendi üzerimize almıcak mıyız.
o uyarılar zannımca bize yapılmış Kur'anı hak görmeyen milletlere uyarı yapılsa ne olur. zaten okumuyor. okusa da kabullenmicek.

esas mesele üstte arzetmeye çalıştığım gibi kendi adımıza çıkaracağımız dersler.
yahudilere söz konusu lanet nedendir. aynı akıbete uğrayabilir miyiz. mesele burda.

hiç kimse garanti edemezken nasılsa müslümanız iman sahibiyiz öyle yaşıyor (yaşıyor muyuz) öyle ölürüz diye geçiştiremeyiz.

imanımızı güçlendirecek konular açılmalı.
sonra uhuvveti güçlendirecek.

diğer meselelerin ahiretimiz adına hiç önemi yok.

Konun açılım nedenlerinin altında yatan bir hedef var.

Önce Forum a ALİM liğini getirdiği alıntılarla enjekte edip daha sonra asıl Hedef e yönlenmek bu çok basit anlaşılır Konuyu açan kişinin geçmişteki mesaj ve konuları.

Kendisi alıntılarla BİGİSİ vardır imajını yapmaya çalışmakta ama daha sonra yazdıkları mesaj ların ana fikri getirdiği alıntılarla çelişmektedir.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
konu başlığına gelicek olursak

Kur'anda söz konusu yahudi ve diğer milletlere olan güya ikazları kendi üzerimize almıcak mıyız.
o uyarılar zannımca bize yapılmış Kur'anı hak görmeyen milletlere uyarı yapılsa ne olur. zaten okumuyor. okusa da kabullenmicek.

esas mesele üstte arzetmeye çalıştığım gibi kendi adımıza çıkaracağımız dersler.
yahudilere söz konusu lanet nedendir. aynı akıbete uğrayabilir miyiz. mesele burda.

hiç kimse garanti edemezken nasılsa müslümanız iman sahibiyiz öyle yaşıyor (yaşıyor muyuz) öyle ölürüz diye geçiştiremeyiz.

imanımızı güçlendirecek konular açılmalı.
sonra uhuvveti güçlendirecek.

diğer meselelerin ahiretimiz adına hiç önemi yok.

Nurcu kardeşlerimizin açtığı kimi konular mesela Ehli Tasavvufa giranlık ve soğukluk veriyor. Mesela, Zaman Tarikat zamanı değil gibi rakibane ve tahfifane konular... Eğer uhuvvetten bahsedilecekse ihtilaf çıkaran konular öğrenilip onların açılmamasından başlanabilir. Pek de güzel olur. Zira, bu yazılara bir şekilde birileri cevap vermek zorunda kalıyor. Çok da güzel yapıyorlar. Ve lakin cemaat propagandasına dönük ve dediğimiz türden konular açılmasa herhalde hiç kimse bu konulara girecek değildir.

İmanı kuvvetlendirecek her konu evet açılmalı. Yine ve lakin zamanımızda Yahudi ve Hıristiyanlar da Cennete girebilir diyenler vardır. Ve hatta Ehli Kitaba merhamet nazarıyla bakalım, onlarla dost kardeş olalım; haşır neşir filan diyenler vardır. Bu konuların da işlenmesi elzemdir. Doğrusu neyse işlenmeli, insanlar doğrusunu öğrenmeli/paylaşmalı... Fikir bir olmalı. Bundan rahatsızlık duyulmamalı. Tabii ki Müslüman kardeşlerimizin böyle bir inancı olamaz, niye rahatsız olsunlar ki...
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Nurcu kardeşlerimizin açtığı kimi konular mesela Ehli Tasavvufa giranlık ve soğukluk veriyor. Mesela, Zaman Tarikat zamanı değil gibi rakibane ve tahfifane konular... Eğer uhuvvetten bahsedilecekse ihtilaf çıkaran konular öğrenilip onların açılmamasından başlanabilir. Pek de güzel olur. Zira, bu yazılara bir şekilde birileri cevap vermek zorunda kalıyor. Çok da güzel yapıyorlar. Ve lakin cemaat propagandasına dönük ve dediğimiz türden konular açılmasa herhalde hiç kimse bu konulara girecek değildir.

İmanı kuvvetlendirecek her konu evet açılmalı. Yine ve lakin zamanımızda Yahudi ve Hıristiyanlar da Cennete girebilir diyenler vardır. Ve hatta Ehli Kitaba merhamet nazarıyla bakalım, onlarla dost kardeş olalım; haşır neşir filan diyenler vardır. Bu konuların da işlenmesi elzemdir. Doğrusu neyse işlenmeli, insanlar doğrusunu öğrenmeli/paylaşmalı... Fikir bir olmalı. Bundan rahatsızlık duyulmamalı. Tabii ki Müslüman kardeşlerimizin böyle bir inancı olamaz, niye rahatsız olsunlar ki...

Yine ve lakin zamanımızda Yahudi ve Hıristiyanlar da Cennete girebilir diyenler vardır

Daha evvelki mesajımda değindim KONU AÇMA NEDENİ HEDEFİ BELLİ ve işte bir Cümlen.KİMLER DEMİŞ direk göster Bir cümle ile değil TÜMDEN GÖSTER.

Nurcu kardeşlerimizin açtığı kimi konular mesela Ehli Tasavvufa giranlık ve soğukluk veriyor

Siz önce TASAVVUF nedir öğreninde sonra TASAVVUF temelli yargılama larınızı yapın.

DÜZ MANTIK

TASAVVUF U YAŞAYAN TASAVVUFLA HALLENEN BİREY İN BU FORUM DA VE DİĞER FORUMLARDA NE İŞİ VAR.

TASAVVUF ADINA KONUŞMA fikir yürütme kendiadına konuş.
 

furkan

Asistan
Katılım
7 Haz 2010
Mesajlar
486
Tepkime puanı
21
Puanları
0
agbi nurcuları savunduğun kadar Hz. Peygamber'i savunsan eminim güzel yerlere gelecektin.

adam -adam değil ya işte- tarikatı inkar eder, Mehdi Nursi Efendidir der, risaleleri okumayan Nuh'un gemisine binmeyen gibidir der, sonra da o pis ağzına uhuvvet lafını alır. agbi buna itiraz edeceği yerde, olur mu öyle şey diyeceği yerde, buna yanlış diyenleri saldırmanın yolunu arıyor. bu ne inat ya hu?

Buraya gelen nurcu da tarikat aşığı oluyor! -Duha, Itri, serdengeçti gibi tarikat ve meşayih münkirlerini saymazsak.. Onları bu cesaretlerinden dolayı takdir ediyorum, yanlış anlaşılmasın. Açıkca münkiri olduklarını ifade ettiler ve biz nurcular böyleyiz dediler.- E onlara zaten sözümüz yok ya. Ama abisine, yazdıkları risale forumlarına bakıyorsun baştan sona bataklık -tarikat hakkında sözleri- gibi pislik sizi içine çekiyor. Siz çırpındıkça ehli tarikat neden üzerimize çamur atıyor, bu nasıl kardeşlik diyorlar. Komedi ya hu..

agbi tarikatı inkar eden abilerine, Sami efendiyi yalancılıkla itham eden abisine yine bir şey demeyecek, kendince orasını es geçecek, senin mürşidin var mı, tasavvuf ruhu filan diyecek. kimse kusura bakmasın. münkirlere dost olacağımız yoktur.
 
Üst