hirahos
Kıdemli Üye
- Katılım
- 9 Kas 2006
- Mesajlar
- 35,948
- Tepkime puanı
- 483
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
Bakara, 62:
Şüphesiz o kimseler ki (önceki peygamberlere) iman etmiştirler, bir de o kimseler ki Yahudi (olarak, yeni bir şerî'at gelinceye kadar Mûsâ (Aleyhisselâm)ın tahrif ve neshe uğramamış olan serî'atına tâbi) olmuşturlar, ayrıca (Kur'ân gelinceye kadar Îsâ (Aleyhisselam) ın, değişime maruz kalmamış olan dinine uyan) Hristiyanlar ve (Nûh ile İbrahim (Aleyhimesselâm) döneminde onların dini üzere bulunan) Sâbiîler; (bunların içerisinden) her kim (o günkü şerî'atın emrine göre) Allâh'a ve o son güne inanmış, salih bir amel de işlemişse; onlar için Rableri nezdinde (kendilerine ait) ecirleri vardır. (Kâfirler korkuya düştüğünde) onlar üzerine hiçbir korku yoktur ve (günahkârlar, kaçırdıkları mükâfatlara üzülecekleri zaman) ancak onlar mahzun olmayacaklardır.
Bu ve Mâide Sûresi'nin 69. âyeti kerîmesinden yola çıkan bozuk fikirli bazı İlâhiyatçılar; âhir zaman peygamberine inanma ve kendi dinlerinden berî olarak İslâm'a girme şartlarını yerine getirmeden, sadece bu âyetlerde zikredilen "Allâh'a ve âhirete iman" bir de "Salih amel" şartlarını îfâ eden (yerine getiren) Yahudi ve Hristiyanların da cennete girebileceğini söyleyerek, kendilerini dinden çıkarmış ve "Cennete girmenin olmazsa olmaz şartı olan 'İslâm'ı kabullenme' zorunluluğu"nu toplum nezdinde zaafa uğratmaya yönelik büyük bir ihanette bulunmuşlardır.
Zira Kur'an âyetleri arasında hiçbir çelişki söz konusu olmayıp, hepsi de birbirini tasdik ve tefsir eder mâhiyettedir. Nitekim Bakara Sûresi: 285 ve Nisa Sûresi: 136'da olduğu gibi diğer bazı âyet-i kerîmelerde kurtuluşa ermek için: "Meleklere, Kitaplara ve Peygamberlere iman"dan ibaret üç şart daha ilave edilmiştir.
Beyyine Sûresi'nin 6. âyet-i kerîmesi ise, Ehl-i Kitap da olsalar, İslâm'a girmeyenlerin, kitapsız müşrikler gibi cehennemde ebedî kalacağını beyan etmektedir.
"Muhammed'in canı, elinde olan Zât'a yemin olsun ki; bu ümmetten Yahudi veya Hristiyan herhangi bir kimse, beni duyar da, sonra benimle gönderilen dine inanmadan ölürse, mutlaka cehennem ashabından olur!"(Müslim, İman: 70, No: 153, 1/134) hadîs-i şerifi de, bu kâfirlikten sadece "Allâh'ı ve âhireti inkâr" kastedilmeyip, bununla birlikte "Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in dinine uymama'nın da imansızlık sayıldığını açıklamaktadır.
Dolayısıyla bu âyet-i kerimede cennete gireceği bildirilen; Yahudi, Hristiyan ve Sâbie fırkaları; Mûsâ, Îsâ, Nûh ve İbrâhîm (Aleyhimûsselâm)ın tahrif edilmemiş şerî'atlarına, geçerli oldukları dönemlerde tâbi olanlardır.
Yoksa Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i ve Kur'ân-ı Kerim'i inkâr edenler veya Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den ve İslâm'dan övgüyle bahsettikleri halde, kendi dinlerinden uzaklaşıp İslâm'a girmeyen günümüz kâfirleri bu mevzuya dâhil değildir.
Bu konunun Kur'ân-ı Kerîm'de birçok delili mevcuttur.
Bu hususta geniş malûmat için bakınız:
Rûhul-Furkân: 1/366-373,
Mâide Sûresi: 69,
Rûhul-Furkan: 7/345-359;
ayrıca bakınız: Nisa Sûresi: 151, A’raf Sûresi: 158
Kuran-ı Mecid - Mahmud Ustaosmanoğlu K.s
Şüphesiz o kimseler ki (önceki peygamberlere) iman etmiştirler, bir de o kimseler ki Yahudi (olarak, yeni bir şerî'at gelinceye kadar Mûsâ (Aleyhisselâm)ın tahrif ve neshe uğramamış olan serî'atına tâbi) olmuşturlar, ayrıca (Kur'ân gelinceye kadar Îsâ (Aleyhisselam) ın, değişime maruz kalmamış olan dinine uyan) Hristiyanlar ve (Nûh ile İbrahim (Aleyhimesselâm) döneminde onların dini üzere bulunan) Sâbiîler; (bunların içerisinden) her kim (o günkü şerî'atın emrine göre) Allâh'a ve o son güne inanmış, salih bir amel de işlemişse; onlar için Rableri nezdinde (kendilerine ait) ecirleri vardır. (Kâfirler korkuya düştüğünde) onlar üzerine hiçbir korku yoktur ve (günahkârlar, kaçırdıkları mükâfatlara üzülecekleri zaman) ancak onlar mahzun olmayacaklardır.
Bu ve Mâide Sûresi'nin 69. âyeti kerîmesinden yola çıkan bozuk fikirli bazı İlâhiyatçılar; âhir zaman peygamberine inanma ve kendi dinlerinden berî olarak İslâm'a girme şartlarını yerine getirmeden, sadece bu âyetlerde zikredilen "Allâh'a ve âhirete iman" bir de "Salih amel" şartlarını îfâ eden (yerine getiren) Yahudi ve Hristiyanların da cennete girebileceğini söyleyerek, kendilerini dinden çıkarmış ve "Cennete girmenin olmazsa olmaz şartı olan 'İslâm'ı kabullenme' zorunluluğu"nu toplum nezdinde zaafa uğratmaya yönelik büyük bir ihanette bulunmuşlardır.
Zira Kur'an âyetleri arasında hiçbir çelişki söz konusu olmayıp, hepsi de birbirini tasdik ve tefsir eder mâhiyettedir. Nitekim Bakara Sûresi: 285 ve Nisa Sûresi: 136'da olduğu gibi diğer bazı âyet-i kerîmelerde kurtuluşa ermek için: "Meleklere, Kitaplara ve Peygamberlere iman"dan ibaret üç şart daha ilave edilmiştir.
Beyyine Sûresi'nin 6. âyet-i kerîmesi ise, Ehl-i Kitap da olsalar, İslâm'a girmeyenlerin, kitapsız müşrikler gibi cehennemde ebedî kalacağını beyan etmektedir.
"Muhammed'in canı, elinde olan Zât'a yemin olsun ki; bu ümmetten Yahudi veya Hristiyan herhangi bir kimse, beni duyar da, sonra benimle gönderilen dine inanmadan ölürse, mutlaka cehennem ashabından olur!"(Müslim, İman: 70, No: 153, 1/134) hadîs-i şerifi de, bu kâfirlikten sadece "Allâh'ı ve âhireti inkâr" kastedilmeyip, bununla birlikte "Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in dinine uymama'nın da imansızlık sayıldığını açıklamaktadır.
Dolayısıyla bu âyet-i kerimede cennete gireceği bildirilen; Yahudi, Hristiyan ve Sâbie fırkaları; Mûsâ, Îsâ, Nûh ve İbrâhîm (Aleyhimûsselâm)ın tahrif edilmemiş şerî'atlarına, geçerli oldukları dönemlerde tâbi olanlardır.
Yoksa Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i ve Kur'ân-ı Kerim'i inkâr edenler veya Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den ve İslâm'dan övgüyle bahsettikleri halde, kendi dinlerinden uzaklaşıp İslâm'a girmeyen günümüz kâfirleri bu mevzuya dâhil değildir.
Bu konunun Kur'ân-ı Kerîm'de birçok delili mevcuttur.
Bu hususta geniş malûmat için bakınız:
Rûhul-Furkân: 1/366-373,
Mâide Sûresi: 69,
Rûhul-Furkan: 7/345-359;
ayrıca bakınız: Nisa Sûresi: 151, A’raf Sûresi: 158
Kuran-ı Mecid - Mahmud Ustaosmanoğlu K.s