YaĞmurun OluŞumu

EbRu

Paylaşımcı
Katılım
10 Haz 2006
Mesajlar
336
Tepkime puanı
3
Puanları
0
YAĞMURUN OLUŞUMU

Yağmurlarınoluşması için gerekli evrelerin neler olduğu ancak 1935’tehava radarlarının keşfiyle ortaya çıkarıldı. Bunagöre yağmur 3 evreden geçerek oluşuyordu: Birincisi rüzgarınoluşması, ikincisi bulutların meydana gelmesi, üçüncüsü yağmurdamlacıklarının ortaya çıkışı.

Kuran'dayağmurun oluşması ile ilgili olarak aktarılanlar da, sözkonusubilimsel bulgularla büyük bir paralellik gösteriyor:

"Allah rüzgarlarıgönderir (1. evre), böylece bir bulut kaldırır da onu nasıldilerse gökte yayıp dağıtır ve onu parça parça kılar(2. evre); nihayet onun arasından yağmurun akıp çıktığınıgörürsün (3. evre). Sonunda kendi kullarından dilediğine verincehemen sevince kapılıverirler. " (Rum Suresi, 48)
 

Ebuselim

Üye
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ce: YaĞmurun OluŞumu

Allah (c.c.) razı olsun. Vallahi Rabbim Kur'an-ı Azimmüş-Şan'ı Kainatın fihristi olarak ginderdi. İlim Son noktasına ulaşsa dahi Kur'an ı tasdik etmekten öteye geçemez.
Kaldı ki Rabbimiz; Kurân'da ilimle ulaşamayacağımız ve idrak edemeyeceğimiz ÖTE lerden daha cok bahsetmiştir.
Yeryüzünü ilmiyle yaratan ALİM'e (c.c.)
Herşeyi bir gaye ve fayda yaratan Hakim'e (c.c.)
ve bütün nankörlüğümüze ve günahımıza rağmen bize merhamet eden Rahim'e (c.c)
bütün Tecellileri adedince hamdolsun.
 
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
72
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ce: YaĞmurun OluŞumu

Eskiden insanlar buğdayı un haline getirebilmek için çeşitli evrelerden geçirirlerdi.

1) Önce saplarından ayırırlardı. 2) Sonra içerisindeki kepek mi denilmekte onu ayırmak için RÜZGAr yardımıyla savururlardı. 3) öğüterek un haline getirir ve bundan büyük bir sevinç duyarlardı.

Sonraları ise modernleşeme çerçevesinde makina gücü ile bu işlemleri daha kısa bir hale getirdiler.

Bahsettiğiniz yağmurun oluşması olayını ayet bildirir. Ama bilimsel bir gerçeklik ile değildir. Bilimsel olarak yağmurun oluşumu daha farklı şekilde olmaktadır. Tabi rüzgar bu konuda çok etkilidir.

Ayet bu şekilde olsaydı inanırdım:

Biz farklı sıcaklıklara sahip geniş topraklardan ters yöne esen iki rüzgarın içine nem yerleştirdik. Bu iki rüzgarı istediğimiz yerde buluşturduk ve içindeki nemler de ani sıcaklık değişimi sebebiyle yağmur edip kullarımıza rahmet olarak yağdırdık. Biz, istediğimizi rahmetle bereketlendirir, istediğimizi rahmetsizlikten çöp gibi ederiz. Kudret sahibi olan biziz.

Bugün afrikada bazı ülkelerde yağmur yağdırabilmek için uçaklar ile buz kristalleri bulutların üzerlerine bırakılır. Bu sayede ani sıcaklık değişikliği elde edilerek havanın nem taşıma kapasitesi düşürülerek yağmur yağdırılır.
 
U

uhuvvet

Guest
Ce: YaĞmurun OluŞumu

deathstreet yağmurun oluşumu kuranda net olarak açıklanmış sen kabullenmek istemiyorsun o başka.
 

AyneyN

Üye
Katılım
5 Eki 2006
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Re: Ce: YaĞmurun OluŞumu

Eskiden insanlar buğdayı un haline getirebilmek için çeşitli evrelerden geçirirlerdi.

1) Önce saplarından ayırırlardı. 2) Sonra içerisindeki kepek mi denilmekte onu ayırmak için RÜZGAr yardımıyla savururlardı. 3) öğüterek un haline getirir ve bundan büyük bir sevinç duyarlardı.

Sonraları ise modernleşeme çerçevesinde makina gücü ile bu işlemleri daha kısa bir hale getirdiler.

Bahsettiğiniz yağmurun oluşması olayını ayet bildirir. Ama bilimsel bir gerçeklik ile değildir. Bilimsel olarak yağmurun oluşumu daha farklı şekilde olmaktadır. Tabi rüzgar bu konuda çok etkilidir.

Ayet bu şekilde olsaydı inanırdım:

Biz farklı sıcaklıklara sahip geniş topraklardan ters yöne esen iki rüzgarın içine nem yerleştirdik. Bu iki rüzgarı istediğimiz yerde buluşturduk ve içindeki nemler de ani sıcaklık değişimi sebebiyle yağmur edip kullarımıza rahmet olarak yağdırdık. Biz, istediğimizi rahmetle bereketlendirir, istediğimizi rahmetsizlikten çöp gibi ederiz. Kudret sahibi olan biziz.

Bugün afrikada bazı ülkelerde yağmur yağdırabilmek için uçaklar ile buz kristalleri bulutların üzerlerine bırakılır. Bu sayede ani sıcaklık değişikliği elde edilerek havanın nem taşıma kapasitesi düşürülerek yağmur yağdırılır.



19- Kör ile görebilen bir olmaz. ·

20- Karanlıklar ile ışık da bir olmaz. ·

21- Gölge ile aşırı sıcaklık da bir olmaz. ·

22- Diriler ile ölüler de bir değildir. Allah dilediğine ses işittirir. Fakat sen mezarlıktakilere sesini işittiremezsin.

Kâfirlik ile körlük, karanlık, kavurucu sıcaklık ve ölüm arasında sıkı ilişki vardır. Aynı şekilde müminlik ile aydınlık, görebilirlik, gölge ve hayat arasında da sıkı ilişki vardır.

İman kalbe, organlara, duyu organlarına yansıyan bir aydınlıktır. Nesnelerin, değer yargılarının, olayların içyüzlerini ortaya koyan, bunlar arasındaki ilişkileri, bağları, görecelikleri ve boyutları açığa çıkaran bir aydınlıktır. Mü'min bu aydınlıkla, bu yüce Allah'ın ışığı ile bakar da o saydığımız gerçekleri görür, onlarla ilgi kurar. Bu ışık sayesinde ne yolunu şaşırır ne de adımlarında tökezler.

İman, gören bir gözdür. O doğru ve isabetli olarak görür; ne yanılır ve ne de gördüklerini birbirine karıştırır. Sahibinin aydınlık, güven ve endişesizlik içinde yol almasını sağlar.

İman, serin bir gölgedir. İnsanın içini serinletir, kalbini meltem gibi okşar. Kuşkunun, endişenin, şaşkınlığın, karanlık, kılavuzsuz çöl sıcağına karşı bir gölgedir.

İman hayattır. Kalpleri ve duyguları canlandırır. Niyetlere ve yönelişlere dinamizm kazandırır. Bunun yanı sıra o yapıcı, verimli ve amacı belirli bir hare-kettir. Sönüklüğe, pörsümüşlüğe, pısırıklığa düşmez. Boşuna emek ve zaman kaybetmez.

Kâfirlik ise körlüktür. Kalp körlüğüdür, gerçeğin kanıtlarını görememe körlüğüdür. Evrenin içyüzünü, evrenin çeşitli kesimleri arasındaki ilişkilerin mahiyetini; değer yargılarının, kişilerin, olayların ve nesnelerin özünü görememe körlüğüdür.

Kâfirlik karanlık, hatta üst üste binmiş katmanlardan oluşmuş karanlıklar-dır. İnsanlar iman ışığından uzaklaşınca çeşitli karanlıkların içine düşerler. Bu karanlıklar içinde herhangi bir objeyi seçmek son derece zor olur.
 
Üst