Wikileaks'in Belgeleri Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Wikileaks'in Belgeleri Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?


  • Kullanılan toplam oy
    53

Aşk Şairi

Kıdemli Üye
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,286
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Web sitesi
www.haksairi.com
bu belgeler baştan sona tam olarak doğruları yansıtmasada bir çok konuda
2002 den beri savunduğumuz gerçekleri baştan sona doğrulamış oluyor
amansızca saldıran ulusucalcıları milli görüşcüleride yalanlamış oluyor
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
bu belgeler sonra doğruları yansıtmasada bir çok konuda
2002 den beri savunduğumuz gerçekleri baştan sona doğrulamış oluyor
amansızca saldıran ulusucalcıları milli görüşcüleride yalanlamış oluyor

Ergenekoncu, Ulusalcı, Kemalist, PKK’lılar, Milli görüşçülerin saldırganlıklarının ve streslerinin temelini, ABD ile İsrail bu hükümetten memnun yaklaşımı oluşturuyordu.

Ortaya atılan belgeler durumun tersini gösteriyor ve bu kesimler daha çok hırçın bu yüzden.

Yine biliyorlarki bu kaostan kazançlı çıkacak olan yine ak parti.



 

Turkbeyi

Ordinaryus
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
2,960
Tepkime puanı
273
Puanları
83
Konum
Karaman
:) aslında amerikanın yapmış olduğu biraz gerçekci bilim kurgu filmi oyuncalar busefer :) devletler ve yöneticileri yazarı dünya çapında bir savaş hayaliyle çıkıyor ama istedikleri olmuyor aslında o bekledikleri felaket gerçekleşmeyince başka entrikalar peşine düştüler yani sadece bir senaryo akıllı olmak gerek... saygılar
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
İsrail oyunu. İngiltere ve ABD içinde. Obama'nın kulağı çekiliyor ve İslam Dünyasını birbirine düşürmek istiyorlar.
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Zamanlamaya dikkat edelim derim.
Füze kalkanı projesinin, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğine darbe vurma, dolayısıyla bölgesel birliği parçalama amacı taşıdığı gayet açıktı.
Hemen ardından böyle bir hamlenin gelmesi, yine bu bölgeye ve bölgenin merkez ülkesi olan Türkiye'ye derin bir operasyon yapılmış olacağı kuşkusunu doğuruyor..
Bakalım sırada ne var.
Mevlam görelim neyler..
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Zamanlamaya dikkat edelim derim.
Füze kalkanı projesinin, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğine darbe vurma, dolayısıyla bölgesel birliği parçalama amacı taşıdığı gayet açıktı.
Hemen ardından böyle bir hamlenin gelmesi, yine bu bölgeye ve bölgenin merkez ülkesi olan Türkiye'ye derin bir operasyon yapılmış olacağı kuşkusunu doğuruyor..
Bakalım sırada ne var.
Mevlam görelim neyler..

Türkiyenin füze kalkanı projesine evet demesiyle yürürlüğe giren yeni konseptten en çok İsrail rahatsız neden?

İsrail şimdiye kadar istediği gibi silahlandı ve filistine istediği an saldırdı.

Lübnanı taciz etti,çevre komşularını düşman ilan etti .

Obama ve ekibi iş başına gelirken filistine söz vermişti sorunlarınız halledeceğiz diye.

Ama şu an dış politaksında istediği gibi davranamıyor. Neo conlar baskı yapıyor obamaya.

Bush zamanından kalma saldırganlıklarına devam etmek, iranı işgal etmek istiyorlar.

Obama onlara karşı ama istediğinide yapamıyor, sitatükocu neo conlar ona bu fırsatı vermiyor.

Pentakon destekli, siyonist lobileri aracığıyla yapılyor bu baskılar.

İsrail ise Dünyayaı ayağa kaldırıyor, iran tepemize füze yağdıracak diye.

Obama füze kalkanı projesini nato kapsamına dahil ederek neo conların şerrinden kurulmayı amaçlarken, Türkiyeyide Ergenekoncuların şerrinden kurtarmayı amaçladı.

Şimdi yeni konseptte füze kalkanı ile ortadoğu korunacağına göre İsrailin çılgın bir şekilde silahlanmasına gerek kalmadı, füze kalkanı ile sağlanacak güvenlik.

İran bile kalkana karşı çıkmıyorda israil neden tepkili? Çünkü elindek kozlar alındı. Bundan sonraki süreç FİLİSTİNİ TANI sürecidir ve tüm ipler Türkiyenin elindedir.

Obama-Gül-Erdoğan-Davutoğlu Ortaduğuyu yeniden şekillendiriyorlar.

İsraili zor günler bekliyor. Bizdeki ;Ergenekoncular-pkk-laikçliler-milli görüşçüler de gördülerki Ak Parti siyonistlerİ çok yakında filistini tanımaya zorlayacak belkide mecbur bırakacak ve en önemli argümanları olan siyonist işbirlikçisi Ak Parti tezleri çürüyecek.

Saldırganlıkları ve streslerinin nedeni bu; seçim meyanlarında hangi tezi savunacakalar, onun derdindeler.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Eric Edelman bir Neocon... Dostları da Ergenekon!

Edelman,Türkiye'de görev yaptığı yıllarda; AK Parti Hükümeti ve Başbakan Tayyip Erdoğan aleyhinde o kadar çalışmış ki; “kenar mahalle karılarının dedikoduları”nı aratmayan “dedikodu”ları bile, “bilgi” diye göndermiş ABD’ye!..

Meselâ; 2004 tarihli bir belgede, ABD Dışişleri’ne “İktidardaki iki yılın ardından Erdoğan ve AK Parti” başlıklı bir analiz gönderiyor. Edelman, AK Partili bakanlar ve milletvekillerinin sürekli olarak kendilerine Gül-Erdoğan çekişmesini anlattığını aktarıyor. Gül’ün Başbakanlık koltuğunu geri almak için Erdoğan’ın “altını oyma” faaliyeti yürüttüğünü iddia ediyor.

Başbakan Erdoğan için de, şöyle bir “karakter analizi” yapıyor: “Karizmatik, yüz hafızası muhteşem, pragmatik bir lider... Ama şu özellikleri onu dış politikada savunmasız bırakıyor. Çok fazla gururlu. Allah’ın kendisini, Türkiye’yi yönetmek için seçtiğine inanıyor, çevresine güçlü ve etkili danışmanlar almıyor, maço, kadınlara güvenmiyor...”

Edelman,demiş ki; İki kaynağımızdan DUYDUĞUMUZA göre Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İsviçre’deki bankalarda 8 ayrı hesabı var!”

“ABD Büyükelçiliği” gibi bir makamda bulunan bu adamın, bu iddiasını belgelemesi gerekmez mi?..
O bankalar, hangi bankalar?..
Hangisinde kaç para var?..
Hangi tarihlerde yatırılmış?..
İddiaların hepsi havada!..

“İsim” yok, “kanıt” yok, “meblağ” yok!
Sadece “duyum” var!..
Bir “kenar mahalle karısı” bile “dedikodu” yaparken, “ayağı yere basan” iddialarda bulunur!..

Edelman denilen “mikser”in, “1 Mart Tezkeresi’nin geçmemesinden” dolayı başlayan “kuyruk acısı” ve bunun tabii sonucu olarak “AK Parti ve Erdoğan düşmanlığı”na karşılık, daha sonra gelen “ABD Büyükelçileri”nin, çok daha “objektif” olduğunu, belgelerden anlıyoruz.

Edelman’dan sonra Ankara’ya atanan Ross Wilson döneminde, bir anda karşımıza “mükemmeliyetçi”, “işkolik” ve dışarıdan algılandığından çok daha “demokrat” bir Tayyip Erdoğan portresi çıkıyor...

Edelman döneminde cemaatler ve gizli gündeme yapılan vurgu, Wilson döneminde yok oluyor.

“İstanbul Yahudisi bir annenin oğlu” olmasından ve “tezkereyi geçirememek”ten dolayı “Erdoğan’a düşmanlık” besleyen Edelman gitti, yerine Roos Wilson geldi!..Tabiî, “bakış” da değişti!..

Edelman, “AK Parti Hükümeti’ni yıkmak” için “cuntacı paşaları” kışkırtırken, yerine gelen Roos Wilson, AK Parti’nin kapatılması için açılan dâvâyı, “Türkiye’nin geleceğine vurulmuş bir yargı darbesi” olarak görüyor ve Washington’dan “darbe karşıtı açıklamalar yapmalarını” istiyor.

En son görev yapan Büyükelçi Jim Jeffrey’in karşılaştığı Türkiye ise bambaşka. Onun döneminde artık iktidarını iyice perçinlemiş ve kolay kolay ABD’ye evet demeyen bir hükümet var Ankara’da...

Jeffrey, Balyoz’dan Ergenekon’a kadar serinkanlı bir üslupla Ankara’da yaşanan bilek güreşlerini bütün netliği ve objektifliği ile anlatıyor.

Wikileaks belgeleri, ABD ve Türkiye arasındaki “zikzaklı ilişkileri” anlattığı kadar, Türkiye’de görev yapan “Büyükelçi”lerin “kafa yapıları”nı da gözler önüne seriyor.

Bir yanda “Neoconların ruh ikizi” bir Eric Edelman!..
Bir yanda Ross Wilson ve Jim Jeffrey.


“Edelman’ın dedikoduları”nı ciddiye alan, bu iddiaların üzerine “Sazan” gibi atlayan “Kılıçdaroğlu” ve “gazeteler” var!..

Taraf gibi bazı gazeteler “Erdoğan’ın İsviçre’de 8 gizli hesabı olduğunu” manşete çekerken, Kemal Kılıçdaroğlu da, “İddialar vahim” dedi ve ekledi:“Başbakan açıklama yapmalıdır!.. Aksi halde bu iddiaların altında kalır.”

Başbakan da, dün açıklama yaptı.,Özetle dedi ki;
“Bu diplomatların yalan yanlış yorumlarıyla yaptıkları iftiralar birinci derecede Amerika Birleşik Devletleri'ni bağlar. Bunun hesabını ABD'nin sorması lazım o diplomatlara. Hiçbir diplomat yalan yanlış kendine ait yorumlarla bir ülkeyi itham altında tutamaz. Şu anda tüm dünyadaki yapılan bu yorumlar dünyada bir çalkantıya sebep olmuştur.”

“İftiraları sürmanşet veya manşet yaparak, bunlara sarılarak hükümete saldıranlar da aynı seviyesizliğin içindedirler. Bir defa onurlu bir medya veya onurlu bir medya mensubu kalkar bunu sorar, kime bu iftira yapılıyorsa ona sorar. Araştırmadan kalkıp iftira at, tutmasa da iz bırakır mantığıyla hareket edersen işte bu seviyesizliktir, bu ahlaksızlıktır. Biz seviyesizliği kendileri için seviye haline getirmeye çalışanların söylemlerini muhatap almak istemiyoruz”

“İsviçre bankalarında bir kuruşum yok. İspat ederseniz bu makamda durmam. Siz o makamlarda duracak mısınız?.. Bu belgeleri ispatlamayan alçaktır. Belediye başkanlığı dönemimde ‘Erdoğan’ın 1 milyar doları var’ diyen kişi bugün Ergenekon'dan içeride... Benim abdestimden şüphem yok, dolayısıyla namazımdan da şüphem yok”

ELİN KASEDİYLE GENEL BAŞKAN!

Evet, “kendi eteklerinde taş” olmayanlar, “söyleyecekleri sözü bulunmayan”lar, hep böyle yaparlar...
Hep, “başkaları”ndan medet umarlar!
Ama, bu da normaldir!..

Özellikle Kılıçdaroğlu için!..Unutmayalım ki;
“Elin bilmemnesi ile gerdeğe girenler” gibi, Bay Kemal Kılıçdaroğlu da; “kendi becerisi” ile değil, “Baykal’ın zina kasediyle genel başkan” olmuştur!..

Dolayısıyla, “dış desteklere” muhtaçtır!.. Tıpkı, Edelman gibi bir “mikser”in saçmalıklarına muhtaç olduğu gibi!..

hasan karakaya
 

mdumlupınar

Profesör
Katılım
13 Ağu 2007
Mesajlar
1,630
Tepkime puanı
154
Puanları
0
Yaş
35
Konum
istanbul-sultan
iddianın gerçeklik payı sıfırdır.yalan bir haber başbakan açıklamasını yaptı.ispat edilirse başbakanlığı bırakıcam dedi...
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Arkasında Neo-Conlar mı var?

Yönlendirmeyi daha çok İsrail’e yakın bazı neo-con unsurların yaptığı tahmin edilebilir.

Fakat söz konusu yönlendirmeler sonuçta Obama-Clinton ekibinin işine de gelebilir.

Çünkü daha çok Bush’çu neo-con hezeyanlardan oluşan belgeler vereceği zararları verdikten sonra bir ekibin tasfiyesine de yol açabilir.

Başka bir ifadeyle Obama belgeleri şu ana kadarki politikaları ‘reset’lemek, yani sıfırlamak ve yenisini inşa etmek için de kullanabilir.

Sanki birileri Türkiye’nin Azerbaycan’la, Arapların İran’la ilişkilerini sabote etmek istiyor.

Sanki Ortadoğu bu belgeler üzerinden yeniden şekillendirilmek isteniyor.

Ortadoğu ülkeleri ayrışmaya ve yüzlerini daha güçlü bir şekilde ABD’ye dönmeye zorlanıyor.

Belgeler yeni bir dünya ve yeni bir Ortadoğu kurmak için siyasi bir zemin hazırlıyor.

Yeni ortamda Türkiye’nin ‘tehlikeli’ bulunan yaklaşımı uygulanamaz hale getirilirken, inisiyatif yeniden Washington’a kaydırılmak isteniyor.

İslam dünyasını ve Türk dünyasını karıştırabilecek bol sayıda fitne cümlesi var.

Ayrıca ülkeleri içeriden karıştıracak da bir hayli materyal var.

Belgelere bakarsak Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan’la; Savunma Bakanı Dışişleri Bakanı’yla kavgalı;
Arınç kötü polisi oynuyor,

Bakanlar koltuklarını koruyabilmek için Dallas taktikleri uyguluyor vs. vs..

Fitne çıkarabilecek her yol denenmiş...

Belgeler öylesine güzel tasnif edilmiş ki Türkiye’yi içeride ve dışarıda herkesle kavga ettirmek için her cümle yerini bulmuş...

sedat laçiner
 

yeşimm

Üye
Katılım
25 Kas 2010
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Arkadaşlar bu wikileaks belgeleriyle sakın tuzağa düşmeyin. Çünkü bu belgelerin ortaya sızdırılmasının nedeni dünya milletleri üzerinde hakimiyet kurup insanlari rahatlikla yönlendirmek isteyen güçler medya yoluyla, sinema yoluyla tüm dünyada aynı zamanda televizyonlarda seyrettirilen saçma sapan programlarla insanları yeteri kadar mankafalaştıyorlardı. Fakat internette yanlış bilgiler olduğu kadar doğru bilgiler de olduğundan ve de bu siber aleme medya gibi müdahaale edemediklerinden kendileri bu olayı çıkarıp internetteki bilgi alışverişlerini denetlemek için, siber alemi de kelepçeleyip dünyayı daha rahat organize edebilmek için bu olayı ortaya çıkardılar. Bu olay gerçekten de, birden ortaya çıkıp yaptığı açıklamalarla birtakım insanların hayatlarını karartan sonra kaybolan Ergenekon tanığı Tuncay Güney olayına benziyor. Dikkat edilirse belgeler daha çok İran-Azerbaycan-Rusya gibi ülkelerle olan ilişkilerimizle ilgili. Bizim doğu ülkeleriyle olan ilişkilerimiz bozmak üzerine. Müslümanı müslümana kırdırmak amaçlar arasında. Zaten Julien Assange denilen kisi daha önce birçok ödül almış. Ödülleri verenler ise küresel çeteyle bağlantılı olan merkezlermiş.

http://www.facebook.com/?ref=home#!/note.php?note_id=181858805163093&id=123521044324584 linkinden daha detaylı olarak makaleyi okuyabilirsiniz.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Neoconlar ve yahudi lobisi bu işin neresinde?

Amerika'nın Avrupa ile ilişkilerini sıkıntıya sokacak bir belge de yok.

Bazı liderler için yakışıksız laf edilmiş o kadar.

Keza, ABD'nin; Rusya, Çin, Hindistan, Japonya, Latin ülkeleri, Afrika ülkeleri ile arasında problem çıkartacak belge de yok.A şu üusus çok dikkat çekici:

1. İslam ülkelerinde, halk ile yöneticilerin arasını açacak belge çok. Bir yandan halk tahrik ediliyor, bir yandan yöneticilere, "bize ihtiyacınız var" mesajı veriliyor. Yani kontrolü elde tutmak için hangi yaranın kaşınacağı, kanatılacağı çok iyi belirlenmiş.

2. İslam ülkelerinin liderlerini, yönetimlerini birbirine düşürmek için titizlik gösterilmiş. İşte, Azerbaycan ile Türkiye arasına fitne sokulmak istenmesi... İşte, Suudi Arabistan ile İran'ı, Türkiye ile Suriye'yi karşı karşıya getirmek için servis edilenler...

3. Asıl hedef olarak ise Türkiye ve AK Parti seçilmiş.

a) Bir seçim öncesi iktidar-muhalefet çatışması çıkarmak için ne lazımsa yapılıyor. Türkiye'nin istikrarsızlaştırılması için habire körük sallanıyor.

b) AK Parti içinde fitne çıkarmak için özel gayret gösterilmiş. Şu bakan diğer bakana şunu dedi. Falan AK Partili yönetici şöyle öttü diye malzeme derlenmiş, uydurulmuş, servis edilmiş...

c) Bilhassa Başbakan Erdoğan hedef seçilmiş. Bir genel seçim öncesinde muhalefetin ağzına iftira taşınmış.

d) Türkiye'nin bölgesinde güçlenmesinden duyulan rahatsızlık, belge seçiminde etkili olmuş. Davutoğlu üzerinden bir sindirme gayreti olduğu besbelli. Türkiye'nin komşularıyla, özellikle Rusya ile olan ilişkileri de baltalanmak isteniyor.

Wikileaks belgelerinin bir hedefi de Obama yönetimi.

Çünkü ABD'nin Irak savaşı ile İslam coğrafyasında dibe vuran prestiji, şimdi besbeter oldu. Dolayısıyla zora sokulan Obama yönetimidir.

Şimdi soru basit:

** Türkiye'ye, İslam ülkelerine ve Obama yönetimine yönelik bir operasyon var.

** ABD medyasında, Müslümanlığı ikide bir gündeme getirilmiş Obama'ya yüklenmek, onu çok önem verdiği Müslüman ülkelerle ilişkilerde tesirsiz hale getirmek kimin, kimlerin işine yarıyor?

** Bush yönetiminin neoconları, ABD Dışişleri Bakanlığı'nda tesiri en fazla olan Yahudi lobisi, bu operasyonun neresinde? İsrail'in beklentileri ne ölçüde karşılanmış oluyor?

ABD büyükelçisi demişmiş ki; "bu Davutoğlu çok tehlikeli..."

CHP milletvekili, hem de Washington'da büyükelçilik yapmış Sayın Şükrü Elekdağ diyor ki: "ABD büyükelçisi dediği için bu çok önemlidir, Davutoğlu'nun görevden alınması gerekir..."

Şimdi CHP cevap vermelidir: Bu Davutoğlu tehlikeli ise kimin için tehlikeli? Amerika için mi, İsrail için mi, CHP için mi?

Ergenekon dostları cephesi, binlerce belgeye, cuntacıların kendi seslerinden itiraflara rağmen, devlet içindeki hukuk dışı yapıya hep kol kanat gerdiler.

Hiçbir iddiayı inandırıcı bulmadılar. Ama şimdi bakıyoruz, ABD elçilerinin uydurdukları dedikoduları, yalanları havada kapıyor, "bunların üzerine mutlaka gidilmelidir" diye hop oturup hop kalkıyorlar. Hepten ayıp olmuyor mu?

hüseyin gülerce
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
isralin kesin parmağı vardır.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Hesap Türkiye üzerinden yapılıyor ve Türkiye bölgede yalnızlaştırılmaya, bölge devletleri arasında güvensizlik oluşturulmaya çalışılıyor sanki..

Bu işler “organize işler” ise, o zaman, bu işi tezgahlayanların, bundan sonra atacakları adım ne olacaktır?

Bu belgelerin yayınlanması aylar alacağına göre, uzun soluklu bir operasyonla karşı karşıyayız demektir..

Hatta bunu takip eden başka etaplar da söz konusu olduğuna göre, kış başlarken ilkbahar sonlarına kadar devam edecek bir ifşaat bombardumanına hazır olmak gerekecek demektir..

Tam da Türkiye seçimlere hazırlanırken böyle bir sansasyon sağınağı altında yol almak oldukça zor olacağa benziyor..

İddia o ki, AK Parti’yi zayıflatmak isteyenler, bazı AK Parti belediye başkanları ve milletvekilleri, bürokratlarla ilgili yolsuzluk iddialarını gündeme getirecekler, görevden almalar, istifalar ve yargının harekete geçirilmesi ile arkası arkasına bir takım ataklarda bulunacaklar..

Bu plan, bana İsrail’den ve Amerika’daki Yahudi lobisinden yardım ve destek bekleyen Ergenekon çevrelerinin beklentilerinin karşılık bulması gibi bir durumu hatırlatıyor.

Ama yine bana kalırsa bu plan geri tepecek.. WikiLeaks, onu namluya sürenlerin elinde patlayacak..

abdurrahman dilipak
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Herkesin Bildiği Dedikoduvari Bilgiler
Dışişleri Politikamızı Yönlendirme Amacı Taşıyor
Ergenekon’cu lar İle Neo Con’ların Bir Oyunu

İsrail İle Abd Derin Devletinin Türkiye’yi Dize Getirmek Amaçlı Girişimi

Evet, benim seçeneklerim bunlardan ibarettir.Allahu Teala biiz bakın nasıl uyarıyor?

"Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın!. (HUCURAT SURESİ, AYET:6)

Demek ki kafirlerin haberlerini iyice araştırıp ona göre tavır almamız lazım.Zaten şu an da bütün milletler bu haberlerden rahatsız olmaya başladı.Bakalım bundan sonra neler olacak?.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Wikileaks raporlarının Türkiye’ye bakan boyutu; Ak Parti iktidarını devirmek için 2003’ten bu yana yürütülen sistematik çalışmaların aslında dışa vurumundan başka bir şey değil.

Bu derin yapının üzerimizde oynadığı oyunları artık çok iyi bildiğimizden, belki de Wikileaks’te ortaya çıkan yazışmaların asıl maksadını ilk çözen ülke Türkiye oldu.

Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme planları da Türkiye ile irtibatsız değil.

Bugün Türkiye’ye rağmen bu bölgede kimse bir takım dizaynlar yapamaz.

ABD’de Bush’tan sonra şu anki Obama yönetimi de derin yapının planlarına ters politikalar izliyor.

Özellikle Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un hedef alınması boşuna değil.

Eşi olan ABD Başkanı Bill Clinton dönemi de “derin ABD”nin emellerini gerçekleştiremediği bir dönemdi.

** Bill Clinton döneminde ABD tam bir barış güvercini misyonu üstlendi.

** Silahlar patlamadı, kan akmadı, insanlar ölmedi. ABD bahaneler üreterek sağı solu işgale yeltenmedi.

** Derin ABD” istediğini elde edemedi.

** Ortadoğu’da rahat hareket alanı varken ABD’nin başındaki Bill Clinton işi bozdu, başkan değişip Bush gelince de Türkiye’deki iktidar derin yapının işine taş koydu.

Şimdi ABD’de Obama yönetimi, Türkiye’de ise Tayyip Erdoğan iktidarıyla bu “derin global yapı” iki taraflı açmazda.

Bugünkü Wikileaks meselesi, aslında işte bu derin yapının eski bir kuyruk acısı.

Onun için yaşadığımız süreç; global Ergenekon’un resmen devreye girmesidir.

Türkiye’deki Ak Parti iktidarının devrilmesi, global Ergenekon’un gerçekleştirmek istediği en önemli hedeflerden biri.

Bunun gibi; mevcut ABD yönetiminin de itibarsız ve güvenilmez bir pozisyona düşürülmesi önemli bir amaç.

Ortaya çıkan notların ABD yönetimini zor durumda bıraktığı bir gerçek.

Bunun yanında bize bakan yönüyle Türkiye’nin seçime giderken ilginç bir şekilde derin global hamleyle karşı karşıya bırakılmak istenmesi dikkat çekici.

Eskimiş dedikoduların diplomatik hüviyete bürünmüş olarak gündeme gelmesi ve bunları dillendiren ulusalcı güruhun yeniden bu dedikoduların üzerine atlamaları, hedeflenenin ne olduğunu açıklamak için yeterli.

Wikileaks’in amacı 7 ay sonra gidilecek bir seçime kadar doğruluğu ispatlanmamış söylentileri yeniden ısıtıp gündeme getirmek gibi gözüküyor. :clap2:

Bugüne kadar istediğini elde edemeyen derin yapı, eski defterleri açıp bu kez uluslar arası gürültü kopararak bir hamle yapmaya çalışıyor.:clap2:

Şimdilik; yolsuzluk, akçeli işler, özel hayat gibi Ak Parti’ye oy veren kesimin hassas olacağını düşündüğü kozları kullandı ama bir şey tutturamadı.

Ortada tek bir belgesi olmayan iddialar ters tepti.

Bu yoklamadan istediğini elde edemeyen global Ergenekon, yeni bir atağa hazırlanıyor.

Türkiye global Ergenekon’un ilk taarruzunda adresi İsrail olarak gösterdi.

Niçin İsrail ile ilgili belge çıkmadığı soruldu, Wikileaks belgelerinin İsrail’in lehine göründüğü söylendi.

Bu ifadelerle; 11 Eylül ve ardından 1 Mart tezkeresinden sonra yaşananların kumandasını elinde bulunduran “derin ABD” işaret edildi.

Ulusal ve global Ergenekon şimdi Ak Parti iktidarını kendi işaret ettiği yerden vurmaya çalışacak.

Ak Parti’ye oy verecek kesimin; yolsuzluk ve özel hayat gibi hassas olduğu bir başka çok önemli unsur da İsrail’dir.

Wikileaks’ten Türkiye ile ilgili gelecek yeni salvonun adı muhtemelen İsrail olacak.

Böylece hem İsrail ile ilgili belge yayınlanmış olacak, hem de bu belgelerle Türkiye’deki iktidar vurulmaya çalışılacak.

Ak Parti-İsrail ilişkileri ve Büyük Ortadoğu Projesi gibi konuların yanında, ABD’li diplomatların Türkiye-İsrail ilişkilerinin aslında hiç de kamuoyuna yansıdığı gibi olmadığını ifade ettikleri notlar, Türkiye’deki iktidarın kamuoyunda bilinenin aksine İsrail ile perde arkasında iyi ilişkileri olduğu yönünde bilgiler şimdi Wikileaks şapkasından çıkabilir.

Ve Ak Partiyle ilgili yolsuzluk, özel hayat gibi iddiaların yanında İsrail ile kamera önünde farklı, kamera arkasında farklı görüntü verildiği söylentisi kamuoyunun gündemine sokulmaya çalışılabilir.

Başbakan oyunu gördü onun için her fırsatta İsrail’i işaret edip Wikileaks’ten İsrail’i sorumlu tutuyor.

Yarın bir gün İsrail ile ilgili başka söylentiler ortaya çıkarsa “zaten bunlardan her şey beklenir” düşüncesinin toplumda hakim olmasını istiyor.

Hiç şüpheniz olmasın ki; seçime doğru son bir hamleyle bu kez hem ulusal hem global Ergenekon, Ak Parti’yi devirmek için elinden ne gelirse yapacaktır.

Dalganın büyüğüne hazır olmakla birlikte, her zamankinden daha fazla sağduyuyu elden bırakmamakta da fayda var.

“Derin ABD” ya da diğer bir ifadeyle Global Ergenekon’da bu kuyruk acısı var olduğu sürece boş durmayacaktır.:clap2:

abdullah abdulkadiroglu
 

-Muhammed-

Profesör
Katılım
18 Kas 2010
Mesajlar
1,740
Tepkime puanı
234
Puanları
63
Kurucusu gözaltına altındı. Belgeler ne olacak şimdi?
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Belgeler çöpe atılıp yakılacak.Sonrası ise dedikodusu bitecek.
 

gargi

Asistan
Katılım
29 Kas 2009
Mesajlar
213
Tepkime puanı
31
Puanları
0
Konum
trb
ABD, İsrail ortak yapımı ve AKP hükümetinin de rol aldığı bir senaryo... Nitekim CHP bu tuzağa düşerek bu senaryoyu kuranların ekmeğine yağ sürmekte. MHP'yi senaryonun farkına vardığı için tebrik ediyorum...
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
ABD, İsrail ortak yapımı ve AKP hükümetinin de rol aldığı bir senaryo... Nitekim CHP bu tuzağa düşerek bu senaryoyu kuranların ekmeğine yağ sürmekte. MHP'yi senaryonun farkına vardığı için tebrik ediyorum...

Wikileaks Erdoğanın işine yaradı : O halde Wikileaks'i kesin cemaat kurmuştur!!!!

İsrail yangınıda Erdoğanın işine yaradı: Ormanları kesin cemaat yakmıştır!!!!

İşleniz rast gitmiyorsa dönün kendinize bakın, nerede hata yapıyorsunuz?
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
İsrail Ak Parti'yi Wikileaks’le Vuruyor

Yalçın Akdoğan'ın tezine göre; dünyayı sarsan 250 bin belgenin sızdırılmasının asıl amacı, Obama yönetimini zor duruma sokmak, Türkiye'yle arasını açmak, bizi itibarsızlaştırmak ve Erdoğan hükümetini karalamak.

** Wikileaks hadisesi , uluslararası düzeyde 'ilişkileri yeniden dizayn etmeye,

** Halkların psikolojilerinde oynayarak ülkeleri farklı tutum ve politikalara yöneltmeye dönük bir etkinlik.

** ABD içinden birileri, hem Obama yönetimini farklı bir yöne sevketmeye çalışıyor, hem de birçok ülkenin ABD ile olan ilişkisine ince ayar vermek istiyor.

** Obama yönetiminin ismi geçen ülkelerle ilişkisi bozulmaya çalışılıyor.

** Amaç gelişmeleri ABD'nin çıkarlarına göre yeniden dizayn etmek, bu politikalara karşı direnen ülkelerin gardlarını düşürmek.

** ABD içinde ciddi bir çıkar ve anlayış çatışması yaşanmakta, Obama yönetimi bir dayatmaya maruz kalmaktadır.

** İsrail, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkinin seyrinden hoşnut değildir. İsrail'in onlarca yıldır sürdürdüğü oyunları bozmaya başlayan Türkiye'nin nüfuzunun kırılmasının bir yolu da ABD ile sorun yaşamasıdır.

** İsrailli yetkililer, ABD'nin Türkiye'ye gereken baskıyı yapmadığını düşünüyorlar.

** ABD Türkiye'ye tavır almadığına göre, Türkiye'nin ABD'ye tavır almasını, ilişkinin bu taraftan bozulmasını arzu ediyorlar.

** Son belgelerin iki ülke arasındaki ilişkileri sabote etmeye yönelik olduğu açıkça görülüyor.

** İsrail'in öncelikli hedefi ise Erdoğan hükümeti...

** Belgelerin hükümeti itibarsızlaştırmaya dönük iddialar içermesi hiç tesadüf görünmüyor.

** Bu iddiaların tamamen yalanlar üzerine kurgulanması ise hükümetin elini zayıflatmıyor, aksine güçlendiriyor.

** Hedef tahtasına konulduğu anlaşılan Türkiye'nin ve Erdoğan hükümetinin bu saldırının altında kalma ihtimali çok düşük, ama bu işten ABD'nin bölgesel çıkarlarının zarar göreceği çok açık.

** Ülkelere askeri müdahaleler yapmak ne kadar büyük sorunlar doğurur ve yanlış olursa, bu tür iç siyasetleri etkilemeye dönük siber saldırılar ve psikolojik operasyonlar düzenlemek de o kadar yanlıştır.

Şunu bir daha görüyoruz: ABD'nin zayıf karnı, İsrail ile olan ilişkileri ve karşı konulmaz bağımlılığıdır.

ABD'de etkili olan Yahudi lobisi, her konuyu İsrail'in çıkarlarına endeksli düşünmekte. Küresel bir güç olan ABD'nin İsrail gibi bölgesel bir aktörün çıkarlarına bağımlı hale gelmesi, büyük bir handikaptır.

Bir çok konuda Yunanistan'ın Güney Kıbrıs'ın yönlendirmeleri sebebiyle vizyon küçültmesi gibi, ABD de İsrail'in dayatmaları sebebiyle bir 'dev'ken, bir cüce gibi davranmak zorunda kalıyor.

İsrail'in şımarıklıkları çoğu zaman ABD'ye yük oluyor.

Bir süper gücü küçük bir devletin güdümüne sokmak, ABD'nin küresel çıkarlarına zarar verir.

ABD yönetimi üzerinde etkisi olan bazı aktörlerin her meseleye İsrail'in penceresinden bakması, İsrail'in küçük bir bölgede verdiği kavgaları dünya çapında büyük bir devlete verdirmeye çalışması ciddi bir talihsizliktir.

Bölgesinde sevilmeyen ve hiçbir evrensel değeri takmayan bir ülkenin tutum ve davranışlarını ABD gibi bir ülkeye adapte etmeye çalışmak ABD'yi tüm iddialarından koparır, adeta medeniyet tasavvurun yerle bir eder.

İsrail'e sadakati güçlü olan ve ABD'nin çıkarlarını İsrail'in menfaatleri çerçevesinde değerlendiren bir kısım diplomatların yaptıkları analizlerin hem mevcut gerçekliği yansıtmadığı, hem de ilişkileri geliştirmek yerine farklı bir eksene çekmeye çalıştığı söylenebilir.

Obama yönetiminin bu oyunu görmesi ve tuzağa düşmemesi gerekiyor.

İsrail'in gömleği ABD'yi çok küçük gelir. İsrail üzerinden ne Ortadoğu'yu, ne Türkiye'yi doğru okumak ve anlamak mümkündür.

Ne Türkiye ile ilişkileri bozmak ABD'nin çıkarınadır, ne de Türkiye'yi etkisizleştirerek güdümüne sokmak, ABD'nin bölgesel menfaatlerine hizmet eder.

Büyük devlet önüne gelen dedikoduyu toplayan devlet değil, doğru bilgiler üzerinden gerçekçi analizler yaparak doğru adımlar atabilen devlettir.

ABD'li diplomatların aktardığı bilgilerin düzeysizliği üzerine sağlıklı bir dış politika bina edilemez.

Star
 
Üst