Wall Street Journal : İmparatorluk Geri Geliyor

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
ABD'nin önde gelen gazetesi Wall Street Journal ''Türkiye'nin bölgesel süper güç olma yolunda güvenle ilerlediğini'' yazdı. Erdoğan'a övgüler dizildi.

Gazetede ''İmparatorluk Geri Geliyor'' başlığıyla yayımlanan tam sayfa haberde , Türkiye'nin güçlü ekonomisi ve cesur Başbakanıyla, bölgesel süper güç olma yolunda güvenle ilerlediği, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'un da ülkenin kazandığı bu yeni güvenle dolu olduğu belirtildi.

Yazıda İstanbul'da, Türkler'in hem ''Osmanlı nostaljisinden'', hem de kentin Beyoğlu gibi bazı semtlerinin hızla değişen görünümünden memnun olduğu belirtildi.

Beyoğlu ve civarında giderek yenilenen binaların, butik mağazaların, yepyeni restoranların ve gece kulüplerinin bulunduğu kaydedilen haberde, Eyüp, Balat, Fener ve tarihi Sultanahmet semtlerinde ise kentin daha geleneksel yüzünün görülebildiği, Üsküdar'ın da İstanbul'un Asya yakasında, orta sınıf aileler açısından Beyoğlu'na alternatif oluşturduğu ifade edildi.

Haberde İstanbul'un en önemli sorununun trafik olduğu, trafikten kaçmak isteyenlerin ise Boğaz'da feribotlara binerek gezilerini daha kolay sürdürebilecekleri, Boğaz manzarasını seyrederken, restoranlarda lezzetli Türk yemeklerinin tadına bakabilecekleri de kaydedildi.

Yazının sonunda, Amerikalı iş adamı ve tasarımcı Antony Todd, modacı Hüseyin Çağlayan, New York'ta restoran sahibi iş adamı Osman Çakır ve yazar Elif Şafak'ın, İstanbul'da gidilip görülmesini önerdikleri pek çok restoranın, galerinin, butik otel ve diğer otellerin, mağazaların, barların, kafelerin ve kitabevlerinin adresleri de verildi.

haber7
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
günlük akışa kapılmadan bu ülkeye ve milletine hizmet eden cemaatLARİN varlığı bu sonuçta inkar edilmez bir gerçektir.

köstek olmayan devlet ve hükümetimize müteşekkiriz
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
'Osmanlı Toprakları Üzerinde Liderlik Kurabiliriz'

Amerikan Washington Post gazetesi yazarı Jackson Diehl, geçen hafta Washington’da görüştüğü Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun kendisine Türkiye’nin eski Osmanlı ülkeleri üzerinde liderliğini yeniden kurma hayalinden bahsettiğini yazdı.

“Wikileaks belgeleri, 21. yüzyıl Türkiye’sini nasıl yansıtıyor” başlıklı bir analiz yazan Diehl, “Türkiye NATO üyesi ve ABD’nin dış ülkelerdeki operasyonları için üslerine ev sahipliği yapıyor. Ancak gerçekten hâlâ bir ABD müttefiki mi?” diye sordu ve “Wikileaks belgelerinin ortaya döktüğü şey, arka arkaya iki ABD hükümetinin bu soru üzerinde zorluk çektiğini gösteriyor.

Ilımlı İslamcı Ak Parti’nin 8 yıllık iktidarı boyunca, Türkiye, ABD’yle dolambaçlı bir 21. yüzyıl ilişkisi kurdu” dedi. Yazıda, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Washington ziyareti sırasında yaptığı açıklamalara ve kendisine verdiği demece de yer veren Washington Post yazarı, şöyle yazdı:

‘Türkiye’nin 11 Eylül’ü’


“Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu gülümseyerek yineledi: Evet, Mayıs ayında Gazze açıklarında İsrailli komandolarla Türk İslamcı eylemcilerin çatışması El Kaide’nin New York ve Washington’daki saldırılarıyla karşılaştırılabilir. Davutoğlu, ‘Tekrarlıyorum, bu olay Türkiye’nin 11 Eylül’üydü!’ diye haykırdı.

11 Eylül’de 2 bin 900, filo savaşında ise 9 kişinin öldüğü hatırlatılınca, ‘Rakamları kastetmiyorum. Türkiye’deki psikolojik şoku ifade etmeye çalışıyorum. Vatandaşlarımız yabancı bir ordu tarafından öldürüldü’ diye ekledi.
Aslında durum bu kadar basit değil.

Türkler masum siviller değil, meydan okuyan militanlardı; intihar bombacıları tarafından değil, ilk silahları boya topu ve gözyaşartıcı bomba olan profesyonel askerlerdi. Bu yüzden, Davutoğlu’nun, hükümetiyle Obama yönetimi arasında uyumsuzluk olması için bir sebep olmadığını söylemesi biraz kulak tırmalayıcıydı.”

‘Neo-Osmanlıcı’

Diehl, Wikileaks belgelerinde “son derece tehlikeli” ve “neo-Osmanlı İslamcı fantezilerde kaybolmuş” denilen Davutoğlu’nun kendisine, “İngiltere eski sömürgeleriyle bir milletler topluluğu halinde, neden Türkiye eski Osmanlı topraklarında, Balkanlarda, Ortadoğu ve Orta Asya’da yeniden liderlik kurmasın?” dediğini yazdı. Washington Post yazarı şöyle devam etti:

“Aslında, Arap sokaklarının muhtemel lideri olarak Erdoğan, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah gibi rakiplerinden daha çekici görünüyor. Sonuçta Türkiye, Avrupa’nın ticaretine ve yatırımına bağımlı; demokratik bir Irak ve nükleersiz bir İran istiyor.

NATO’nun Afganistan’da başarılı olmasını diliyor. Halen İsrail’i tanıyor. Özünde gerçek bir Müslüman demokrasi. Bu da Türkiye’nin hem eskisinden daha zorlu hem de bir bakıma daha iyi bir müttefik olduğu anlamına geliyor.”

haber365

 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Afganistana girildi,ıraka girildi,iran için kaşıma faaliyetleri devam ediyor.Bu osmanlı nasıl bir osmanlıki küçük bir devlet israil 10 vatandaşımızı şehit ediyor.Bizimkilerden ses çıkmıyor.

inanın tayyip erdoğanın iflası,şu gaz verenlerden dolayı olacaktır.Bunu buraya yazıyorum
 
K

Kaçak

Guest
Tıpkı Erbakanın iflasının gaz veren fanatiklerinden oldugu gibi ...
Şimdilik aynı yolda ilerliyorlar ..
Demekki akibet aynı olacak ...
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Tıpkı Erbakanın iflasının gaz veren fanatiklerinden oldugu gibi ...
Şimdilik aynı yolda ilerliyorlar ..
Demekki akibet aynı olacak ...
Erbakanla erdoğanı nasıl aynı kefeye koyarsın.erbakana kimse gaz vermemiştir.Şayet dediğiniz gibi olsa dahi elinde D8 gibi somut bir yapı vardır.
Akparti yeni osmanlıyı kuracak,ortada elle tutulacak birşey yok.malum bir kesim var devamlı gaz vermekle meşgüller.Bugün güney ve doğuya 2 tane abd menşeili iktidar konulmuş(ırak ve afganistan)bugün türkiye bölünsünmü bölünmesinmi söylemleri ayyuka çıkmış.Ama birileri osmanlının akpak geçmişini sömürerek osmanlıyı yeniden dirilteceğiz söylemlerini fazlalıkla söylemeye başlamışlar.
 
K

Kaçak

Guest
Elbette aynı degiller dimi ...
Biri pirimiz , paşamız ağamız ...
Diğeri dış kapının mandalı ...
Boşverin en iyisi , yazmamış kabul edin ..
 

Aşk Şairi

Kıdemli Üye
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,286
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Web sitesi
www.haksairi.com
bu milleti bu hukumeti sabote etmek isteyen
umitden yoksun kardeşıne hayır dua etmekyen yoksun
sadece amansızca saldırınların sözleriyle umidinizi yetirmeyin


Rahmet-i İlâhiyeden ümid kesilmez. Çünki: Cenab-ı Hak, bin seneden beri Kur’anın hizme*tinde is*tihdam ettiği ve ona bayraktar tayin et*tiği bu vatan*daş*ların muhteşem ordu*sunu ve muazzam cemaatini, mu*vakkat ârızalarla in*şâ*allah perişan etmez. Yine o nuru ışıklandırır ve vazifesini idame ettirir…» (Mektubat sh: 326-327)
Üstteki parçanın devamında, Bediüzzaman Hazret*leri elyazma eserinde kendi el yazısıyla yaptığı şu ilâvesinde; Türk Ordusu kuvvetini kendi milleti aleyhinde değil, İslâm Dünyasının selâmet ve zaferinde kullanıp bü*yük vazifeler göreceğini ihbar sadedinde şöyle der:
«.‹.KILINCINI AYAĞINA VURDURMAZ;, DÜŞMANINA VURDU*RUR. KUR’ANA HİZMETKÂR EDER. AĞLAYAN ÂLEM-İ İSLÂMI GÜLDÜRÜR.»
 

Ebu'l-Feth

Doçent
Katılım
6 Ocak 2008
Mesajlar
648
Tepkime puanı
114
Puanları
0
Konum
dünya
Kıymetli ihvanlarım Osmanlıcılık söylemlerini iktidar ve çevresi değil aksine batı dünyası ve chp gibi memlekete feraseten uzak insanlar yapıyorlar çünkü bunlar bu memleketin potansiyelini yaptıklarını uzaktan görebiliyorlar... Yabancılar bunu net görebiliyor çünkü zamanında Osmanlı ecdadımızın onların mazisinde derin mühürleri var peki chp liler nerden biliyor çünkü onlarda Osmanlı ecdadımızın tekrar hortlayacağı korkusu içerisinde fakat bizler göremiyoruz çünkü işin içindeyiz, Osmanlı geleneği ve Devleti yine doğacak her olumsuzluğa karşı, şimdi doğmadı diyenlere inat, doğmayacak diyenlere haykırarak ve dünyaya yeniden İslamın şanlı şiarını belletecek ve insanlık neymiş öğretecek... biiznillah... vesselam
 

saliha kalem

Profesör
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
1,705
Tepkime puanı
125
Puanları
0
kafirden gelen haberlere koşa koşa sarılmak yanlıştır.
Dinimizde kimden haberi doğru yada yanlış alacağımız belirtilmiştir.
wall street journay siyonist bir medya kuruluşudur o yüzden bu tür haberleri çok iyi ince eleyip sık dokumak lazım.
haksızmıyım?
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
kafirden gelen haberlere koşa koşa sarılmak yanlıştır.
Dinimizde kimden haberi doğru yada yanlış alacağımız belirtilmiştir.
wall street journay siyonist bir medya kuruluşudur o yüzden bu tür haberleri çok iyi ince eleyip sık dokumak lazım.
haksızmıyım?

Haklısınız; Erdoğanın İsviçrede sekiz hesabı var diyenlerede kuşkuyla yaklaşıp, onlara inananlara, hesap versin diyenlere alet olmamalıyız.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Davutoğlu'nun yaptığı

Dünyada bir "Türkiye farkı" konuşuluyor.
Türkiye farkı yer yer kuşkuları, öfkeleri, düşmanlıkları da harekete geçiriyor.

Türkiye, içeride kendi kendini iyileştirme mücadelesi verirken, dışarıda da kendisine biçilen bazı konumları değiştirmeye çalışıyor.

Özellikle dış ilişkilerdeki "Türkiye farkı"nda, Davutoğlu unsurunun önemi gözardı edilemez.

Ben bunu söylediğimde, Cumhurbaşkanı Gül'ün, Başbakan Erdoğan'ın, "Türkiye farkı"nın inşasındaki rollerini gözardı etmediğimi herkes bilir.

Ama Davutoğlu'nun bu noktadaki özel konumu da gözardı edilemez. Nitekim Davutoğlu'nun uluslararası camiada fark edilişi boşuna değildir.

"Boşuna değildir"in içini de, yürüttüğü dış politikanın arkasına, felsefi, tarihi, ahlaki değerlendirmeler yerleştiriyor olması ve o derinlikten beslenen bir reel-politik oluşturmaya çalışması ile doldurabiliriz.

Bu, hiç şüphesiz yeni bir duruştur ve iddialı bir duruştur.

Böyle bir duruşun, size kendi çıkarları istikametinde yer tayin edenler nezdinde tepki doğurması tabiidir.

Davutoğlu da, bu tepkilere maruz oluyor.

WikiLeaks belgelerinden, bazı mahfillerde "Türkiye nereye gidiyor", "Erdoğan tehlikesi", "Davutoğlu tehlikesi" üzerine konuşmalar yapıldığı da anlaşılıyor.

Bu çerçevedeki medya notlarından birisinde, Ahmet Davutoğlu'nun dış politikaya getirdiği yeni boyutların altı çizilirken, onunla çalışmada, "zamanlama" problemi yaşandığı ifade ediliyordu.

Yani Ahmet Davutoğlu, diyelim, 30 dakika olarak planlanmış bir görüşmeyi, yaptığı tarihi, felsefi ön değerlendirmelerle 1 saat 30 dakikaya çıkarıyordu.

Bu notu okuyunca, "Evet, işte bu, dedim kendi kendime, Davutoğlu'nun farkı bu."

Ne demekti bu?

Bence Davutoğlu, Türkiye'nin dünyada kendine yeni bir yer açabilmesi için birçok çevrede ciddi bir zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu düşünmekteydi.

İçeride ve dışarıda birçok çevrede zihniyet değişimi...

Bir kere, Osmanlı sonrası Türkiye'nin yerleştirildiği konum, birçok uluslararası koordinatın ürünü idi. Bu koordinatlar, geçen 100 yıl içinde zaman zaman değişmiş olsa bile, "kendi dışından belirlenmişlik"te fazla bir değişme olmamıştı.

Üstelik bu dışarıdan belirlenmiş statüler, içeride de "Başkası olmaz" gibi bir "mahkûmiyet algısı" oluşturmuştu.

Böyle bir durumda sadece "Başkası olabilir" demenin bile, ezber bozma anlamı taşıyacağı açıktır. Hele o istikamette adımlar atmaya başladığınızda, ezberi bozulanların tepkilerinin gelmesi de kaçınılmazdır.

İçerideki korkar tepki verir, dışarıdaki ile işbirliği yapar tepki verir, ülkenin tehlikeye düştüğünü düşünür tepki verir.

Dışarıdaki Türkiye'nin yeni koordinat arayışının kendi çıkarlarını nasıl etkileyeceğine bakar, tepki verir.

Türkiye, dış politika hamleleri karşısında bunları yaşıyor.

Ve Davutoğlu, bir çaba sergiliyor. Kendisi nasıl tanımlar bilmem ama ben buna "İçeride ve dışarıda zihniyet restorasyonu" diyorum.

Amerika'ya bir şey söylemek durumundasınız, Avrupa'ya bir şey, Rusya'ya, Çin'e bir şey, Azerbaycan'a, Kafkaslar'a bir şey, Balkanlar'a, Balkanlar'da Bosna'ya, Sırbistan'a bir şey, Yunanistan'a, Bulgaristan'a bir şey... İran'a, Suriye'ye, Suudi Arabistan'a, Mısır'a, Asya'daki ülkelere, Çin'e, Japonya'ya...

Diyor ki Davutoğlu, "Dünyanın bütün meselelerinde Türkiye olmalıdır!" O zaman herkesle ilişkilerinize bir derinlik kazandırmalısınız.

Bazen, sizin dışınızdaki iki ülkenin ilişkileri de sizi ilgilendirir ve onların ilişkilerinde rol almak da gerekebilir.

Suriye-İsrail, Filistin-İsrail ilişkilerinde ya da Suudi Arabistan-Suriye ya da İran-Arap dünyası ilişkilerinde rol almak gerektiği gibi...

Ne yapacaksınız?

Suudi-İran geriliminde hiç rol almayın mesela, oldu mu? Türkiye kazanmış mı oldu?

Irak'ta, farklı mezhep, din bağlıları, farklı kabile mensupları arasındaki ilişkilerde bile rol almak gibi...

Davutoğlu bu çabalarında muvaffak da olamayabilir ama bence Türkiye adına birilerinin bu anlamda çaba sarf etmesi, Türkiye için gerekliliktir. Davutoğlu bunu ayrıca, sadece Türkiye'nin yanlış konumlandırılmasını gidermek açısından değil, dünya barışı açısından da gereklilik olarak görüyor ki, bu da Türkiye'nin küresel barışın inşasında üstlendiği rolü ortaya koyuyor.

Türkiye'nin Irak'ın işgaline karşı çıkmasını şimdi Amerika anladı mı bilinmez ama tarih anlayacak. Türkiye'nin İran'a askeri müdahaleye karşı çıkması da şu anda anlaşılmıyor olabilir ama bana göre onu da tarih anlayacak.


ahmet taşgetiren
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Davutoğlu gülüyor, sakın şaşırmayın!

ABD’nin etkili gazetelerinden Washington Post’da yayınlanan Jackson Diehl imzalı yazıda Türkiye ile ilgili ilginç değerlendirmeler yer aldı. Özellikle Dışişleri Bakanı Davutoğlu ayrıntısı dikkat çekti.

Yazıda, “AK Parti’nin 8 yıllık iktidarı sırasında, ABD’nin idare etmek zorunda kalacağı 21’inci yüzyılın dolambaçlı ilişkilerinin bir modeli tarzında bir şey haline geldiği” yorumunda bulunuldu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, geçen haftaki Washington ziyareti sırasında Washington Post’a verdiği mülakattan alıntıların da yapıldı.

Davutoğlu’nun, “(ABD) Büyükelçiliğinin en azından bir bölümünü benimsediğini” öne süren Diehl, Davutoğlu’nun, “İngiltere’nin, eski sömürgeleriyle kurduğu Commonwealth’in (İngiliz Uluslar Topluluğu) varlığını” hatırlatarak, “Niçin Türkiye, Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Asya’daki eski Osmanlı topraklarında liderliğini yeniden inşa etmesin?” dediğini belirtti.

Diehl, yazısına şöyle devam etti: “Aslında, ’Arap sokaklarının’ muhtemel lideri Erdoğan, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah gibi rakiplerden çekici görünüyor. Neticede Türkiye, Avrupa ticareti ve yatırımına bağımlı durumda, demokratik bir Irak, nükleer güç olmayan bir İran ve Afganistan’da başarılı bir NATO istiyor. Hala İsrail’i tanıyor. İşin esasında hakiki bir Müslüman demokrasi, bu, onun daha zor, hem de bir şekilde, eskiden olduğundan daha fazla müttefik olduğu anlamına geliyor”.

Büyükelçi Jeffrey’nin, bir Wikileaks belgesinde, “Nüfusu ilerleyen bir Türkiye ile yaşamak zorundayız. Türkiye, dünya çapındaki ’Batılı’ kurumlar, güçler ve yönelimler ile Ortadoğu kültürü ve dininin karmaşık bir karışımı olmaya devam edecek” dediğini belirten Diehl, “Davutoğlu’nun sırıtmasına şaşırılmamalı. Neticede, ABD Dışişleri’nin raporları, yeni Türkiye’yi iyi yakalamış” ifadesini kullandı.

haber7
 

saliha kalem

Profesör
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
1,705
Tepkime puanı
125
Puanları
0
Konuyla alaka kurduğum dünkü ntv'de erbakan hocamızın çok önemli tespitleri

16.jpg

Milli Görüş Lideri Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan NTV'de Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtladı.İşte o cevaplardan kesitler...
Milli Görüş Lideri Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan NTV'de Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtladı.İşte o cevaplardan kesitler...

-Hep siz öndesiniz tek başına taşıyo gibisiniz?

Siz bizim arkadaşları yakından tanımadınız galiba.Mustafa Kamalak mesela anayasa mahkemesinde 50 tane kanun geri döndürmüştür.Siz böyle bir insanı nasıl yok sayabilirsiniz.



-İnsanlar sizin yaşınızdan dolayı,sizin kenarda durup dışardan yön vermeniz gerektiğini söylüyor?

Siz bir davaya inanıp kenarda dursanız nasıl olur.Bizim yaptığımız iş Cihat.Cihat ibadetlerin en büyüğüdür.Eyüp Sultan Hazretleri 90 yaşında İstanbula geldi.Şehit oldu.

-Türkiye’de siyaset yapmayı o dönemde anlattığınız büyük savaşlarla bir mi tutuyorsunuz?

Evet bir tutuyorum çünkü bu iş niyet meselesidir.Bu iş namaz kılmak gibi müslümanın görevidir.Gücümüz yettiğince bu çalışmayı yapmak mecburiyetindeyiz.

Erbakan cihadı ve siyonizmi anlatmaya devam etti


Biz baştan beri mücadele hak ve batıl mücadelesi dedik.Biz hak yolunda yürümeye devam ediyoruz.Saydığınız insanlar(Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,Eski Milli görüş bakanları) , sevdiğim insanlar dostlarımdır ancak düşünceleri yanlıştır.Siyonizme alet olmaktadırlar.Milli görüşle birlikte milletimiz aslına dönmeye başladı,Milli görüş hareketi çok büyük hizmet etmiştir.

Akp’nin İsrail'le arasının bozulduğuna inanmıyorum.Siyonizm,amentüsü dört maddedir ve bunları gerçekleştirmek için bütün güçlerini kullanacaklardır.

Onlar benim talebelerim iyi niyetlidirler.Kendilerine iyi niyet ve şefkat dilerim.Onlar İsrail tarafından kullanılıyorlar.Niye böyle biliyormusunuz seçim geliyor.Millet aslına dönüyor ve Saadet Partisine kayıyor.İsrail endişeli bütün tedbirlerini alıyorlar.Bütün gerginlikler İsrail'in senaryosudur.Akp'yi azarlayıp duruyordu tesettürden bahsetme imam hatipten bahsetme.Fakat Türkiye aslına dönmeye başlayınca gündeme gelmeye başladı.İsrail senaryoyu kurmuş, camideki sakallı Hüsnüyü kandırıyor. Akp tesettürü savunuyor diyorlar.Bunlar benim evlatlarım. Bana çak diyor,one minute de diyor İsrail.Suriye ile vizeleri kaldır Müslümanlarla ilişki içinde gözük diyorlar .Maneviyatçı insanlarımızın oyunun Akp'ye gitmesini sağlıyorlar.

28 Şubat'ta ki 300'ler meclisi,bugün hali hazır da Akp'yi iktidarda tutmak için uğraş veriyor.Emrediyor,bana çak diyor.tesettürü savun imam hatiplerden bahset diyor.

-Siz evlatlarım diyorsunuz şefkat gösteriyorsunuz.Onlar ne düşünüyorlar?

Her gördüklerinde hocam size şefkatimiz sonsuzdur diyorlar. Onlarda bizim için aynı şeyi düşünüyorlar. Bayramlarda, kandillerde daima karşılıklı olarak birbirimizi tebrik ederiz.

-Seçim için herhangi bir partiyle ittifak söz konusu mudur?

Saadet Partisi programında elbette tek başına seçime girme yolundadır. Seçime 6 ay var, biz işin özüyüz. Bunlar bizden çıkmadır.Siyonizm propaganda yapıyor.Akp'ye oy vermezseniz Halk Partisi çıkar. Siyonizm medya ve bütün bankaları satın almıştır.Töleransı arttırmıştır.Bize çat diyor Akp'ye, eskiden çatma diyordu.Bunlar hep planlanmış projeler.Halk oyunu buna versin diye danışıklı dövüş yapıyor siyonistler.

Erbakan'ın HAS Parti yorumu

HAS Parti rakibimiz değil hiç alakamız yok.


Abdest alan yaşlı nine

Halk partisi 25 den fazla oy alamaz.Bunu bizzat Baykal söylemiştir.Geçmişi kötüdür Halk Partisinin.Baykal bunu bizzat anlatmıştır.Abdest alan yaşlı bir ninenin yanına yaklaşıp elini omzuna koyan Baykal'a kimsin diye soruyor nine.Halk partisi cevabını alınca o zaman abdestim bozulmuştur bir daha abdest alayım diyor.

Hükümet kullanıldığını bilmiyor

Kullanıldıklarını bilmiyorlar bile bile memlekete kötülük yapmazlar. Temiz çocuklardır.

Başbakan olabilmek için 7 tane Allah vergisi lazım

Başbakan olabilmek için 7 tane allah vergisi lazım. Bilgi birikimi ( tarih,inanç,millet ), tecrübe ( Bakın Kıbrıs ne hale geldi, Kürt açılımını nerelere getirdiler ), hidayet (hayır nerede şer nerede bilinmesi lazım ), feraset,dirayet,şuur,vizyon.

Siz baktınız görmediniz

Şimdi eski talebelerimiz diyebilirler.Bizde tecrübeliyiz.Kıbrıs harekatı sırasında bizde bakandık, bizde vardık toplantılarda, tatbikatlarda. Siz bakandınız, bakardınız ama görmezdiniz ben sizi bilirim.Bu iş zorlamayla olmaz.Bu iş böyle gitmez.

Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın son yorumu

"AKP bende maneviyata hizmet ediyorum" gibi görünerek siyonizmin planıyla oy alma çabasında fakat milletimiz görecektir ki AKP içi saman dolu bir kuştur.Saadet Partisi ise bu kuşun canlısıdır.


tamamını izlemek videodan izlemek istiyorsanız buraya tıklayını:
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?t=91997


ntv / ajans5
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
16.jpg


Milli Görüş Lideri Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan NTV'de Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtladı.İşte o cevaplardan kesitler...
Milli Görüş Lideri Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan NTV'de Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtladı.İşte o cevaplardan kesitler...

-Hep siz öndesiniz tek başına taşıyo gibisiniz?

Siz bizim arkadaşları yakından tanımadınız galiba.Mustafa Kamalak mesela anayasa mahkemesinde 50 tane kanun geri döndürmüştür.Siz böyle bir insanı nasıl yok sayabilirsiniz.




-İnsanlar sizin yaşınızdan dolayı,sizin kenarda durup dışardan yön vermeniz gerektiğini söylüyor?

Siz bir davaya inanıp kenarda dursanız nasıl olur.Bizim yaptığımız iş Cihat.Cihat ibadetlerin en büyüğüdür.Eyüp Sultan Hazretleri 90 yaşında İstanbula geldi.Şehit oldu.

-Türkiye’de siyaset yapmayı o dönemde anlattığınız büyük savaşlarla bir mi tutuyorsunuz?

Evet bir tutuyorum çünkü bu iş niyet meselesidir.Bu iş namaz kılmak gibi müslümanın görevidir.Gücümüz yettiğince bu çalışmayı yapmak mecburiyetindeyiz.

Erbakan cihadı ve siyonizmi anlatmaya devam etti


Biz baştan beri mücadele hak ve batıl mücadelesi dedik.Biz hak yolunda yürümeye devam ediyoruz.Saydığınız insanlar(Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,Eski Milli görüş bakanları) , sevdiğim insanlar dostlarımdır ancak düşünceleri yanlıştır.Siyonizme alet olmaktadırlar.Milli görüşle birlikte milletimiz aslına dönmeye başladı,Milli görüş hareketi çok büyük hizmet etmiştir.

Akp’nin İsrail'le arasının bozulduğuna inanmıyorum.Siyonizm,amentüsü dört maddedir ve bunları gerçekleştirmek için bütün güçlerini kullanacaklardır.

Onlar benim talebelerim iyi niyetlidirler.Kendilerine iyi niyet ve şefkat dilerim.Onlar İsrail tarafından kullanılıyorlar.Niye böyle biliyormusunuz seçim geliyor.Millet aslına dönüyor ve Saadet Partisine kayıyor.İsrail endişeli bütün tedbirlerini alıyorlar.Bütün gerginlikler İsrail'in senaryosudur.Akp'yi azarlayıp duruyordu tesettürden bahsetme imam hatipten bahsetme.Fakat Türkiye aslına dönmeye başlayınca gündeme gelmeye başladı.İsrail senaryoyu kurmuş, camideki sakallı Hüsnüyü kandırıyor. Akp tesettürü savunuyor diyorlar.Bunlar benim evlatlarım. Bana çak diyor,one minute de diyor İsrail.Suriye ile vizeleri kaldır Müslümanlarla ilişki içinde gözük diyorlar .Maneviyatçı insanlarımızın oyunun Akp'ye gitmesini sağlıyorlar.

28 Şubat'ta ki 300'ler meclisi,bugün hali hazır da Akp'yi iktidarda tutmak için uğraş veriyor.Emrediyor,bana çak diyor.tesettürü savun imam hatiplerden bahset diyor.

-Siz evlatlarım diyorsunuz şefkat gösteriyorsunuz.Onlar ne düşünüyorlar?

Her gördüklerinde hocam size şefkatimiz sonsuzdur diyorlar. Onlarda bizim için aynı şeyi düşünüyorlar. Bayramlarda, kandillerde daima karşılıklı olarak birbirimizi tebrik ederiz.

-Seçim için herhangi bir partiyle ittifak söz konusu mudur?

Saadet Partisi programında elbette tek başına seçime girme yolundadır. Seçime 6 ay var, biz işin özüyüz. Bunlar bizden çıkmadır.Siyonizm propaganda yapıyor.Akp'ye oy vermezseniz Halk Partisi çıkar. Siyonizm medya ve bütün bankaları satın almıştır.Töleransı arttırmıştır.Bize çat diyor Akp'ye, eskiden çatma diyordu.Bunlar hep planlanmış projeler.Halk oyunu buna versin diye danışıklı dövüş yapıyor siyonistler.

Erbakan'ın HAS Parti yorumu

HAS Parti rakibimiz değil hiç alakamız yok.


Abdest alan yaşlı nine

Halk partisi 25 den fazla oy alamaz.Bunu bizzat Baykal söylemiştir.Geçmişi kötüdür Halk Partisinin.Baykal bunu bizzat anlatmıştır.Abdest alan yaşlı bir ninenin yanına yaklaşıp elini omzuna koyan Baykal'a kimsin diye soruyor nine.Halk partisi cevabını alınca o zaman abdestim bozulmuştur bir daha abdest alayım diyor.

Hükümet kullanıldığını bilmiyor

Kullanıldıklarını bilmiyorlar bile bile memlekete kötülük yapmazlar. Temiz çocuklardır.

Başbakan olabilmek için 7 tane Allah vergisi lazım

Başbakan olabilmek için 7 tane allah vergisi lazım. Bilgi birikimi ( tarih,inanç,millet ), tecrübe ( Bakın Kıbrıs ne hale geldi, Kürt açılımını nerelere getirdiler ), hidayet (hayır nerede şer nerede bilinmesi lazım ), feraset,dirayet,şuur,vizyon.

Siz baktınız görmediniz

Şimdi eski talebelerimiz diyebilirler.Bizde tecrübeliyiz.Kıbrıs harekatı sırasında bizde bakandık, bizde vardık toplantılarda, tatbikatlarda. Siz bakandınız, bakardınız ama görmezdiniz ben sizi bilirim.Bu iş zorlamayla olmaz.Bu iş böyle gitmez.

Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın son yorumu

"AKP bende maneviyata hizmet ediyorum" gibi görünerek siyonizmin planıyla oy alma çabasında fakat milletimiz görecektir ki AKP içi saman dolu bir kuştur.Saadet Partisi ise bu kuşun canlısıdır.


tamamını izlemek videodan izlemek istiyorsanız buraya tıklayını:
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?t=91997


ntv / ajans5

Hoca herkese siyonizme hizmet ediyor diyor. Acaba nasıl mücadele edilirmiş siyonizmle bundan bahsetmiyor. Eğera ak parti siyonizme hizmet ediyorsa nedir bu hizmetler bahsetmiyor.

Neler yapmış siyonizm için ak parti?

Onun zamanında tsk da kurulan israil odasından bile yeni haberi oldu, ak aprti siyonizme hizmet ediyorsa siyonistlerin kurduğu odayı hoca değilde ak parti neden deşifre ediyor?
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Türkiye yeni Osmanlı olur mu?

Türkiye'nin mirasını taşıdığı Osmanlı İmparatorluğu, daha yüzyıl önce yedi milyon dört yüz bin kilometrekare büyüklükte topraklara sahipti.

Onun mirasçısı Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı yıkıldıktan sonra işte bu kadar büyük bir coğrafyanın özetini taşıyordu içinde. Osmanlı sınırlarında yaşayan Boşnaklar, Arnavutlar, Torbeşler, Bulgarlar, Gürcüler, Çerkezler, Türkler, Kürtler, Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Yahudiler, Araplar, Türkmenler, Aleviler, Sünniler, Yezidiler, Keldaniler, Asuriler ve daha nice etnik ve dinî unsur varlığını Türkiye Cumhuriyeti'nde de devam ettirdi. Yirminci yüzyılın başında topraklarının büyüklüğü neredeyse 10'da bire düşmesine rağmen söz konusu unsurlar, ya halihazırda bu topraklarda yaşamaya devam ediyordu ya da göç yoluyla Anadolu'ya gelip yerleşmişlerdi.

Osmanlı'nın yıkılışı hakikaten çok sancılı ve acılı bir sürecin yaşanmasına sebep oldu. Bu coğrafyadaki her etnik ve dinî yapıya büyük travmalar yaşattı. Milyonlarca insan ya yerinden yurdundan ya da canından ve malından oldu. Daha sonra masa başında, yer yer cetvelle çizilen yeni haritadan sonra Ortadoğu ve Balkanlar hiç huzur bulamadı. Osmanlı'nın tarih sahnesinden çekilişi bu coğrafya için kan ve gözyaşından başka bir şey getirmedi.

Bugün kendi etnik kökenlerine ait ülkeler olmasına rağmen milyonlarca Boşnak, Arnavut, Gürcü, Çerkez, Arap, Ermeni ve Yahudi hâlâ Türkiye'de yaşamaya devam ediyor. Türkiye'nin bütün reddimirasına rağmen toplumun bu coğrafyalarla ilgilenmemesi düşünülemez. Hele de dünya daha şeffaf ve açık hale geldikçe insanlar kendi köklerine, atalarının topraklarına çok daha fazla ilgi gösteriyor.

Türkiye neredeyse terk ettiği bütün topraklarla kavgalı haldeydi ve etrafı düşmanlarla çevrili bir kara parçası durumuna gelmişti. Dış dünya ile hele de Ortadoğu ile ilişki kurulması demek sadece gerginlik ve kriz demekti. Bu anlayış son yıllarda hızla değişiyor. Komşularla iyi olma stratejisi, en yakınlarımızla hem ticaretimizi hem de dostluğumuzu artırıyor.


Dış politikada kriz ve sıkıntılardan çok daha farklı şeyleri konuşuyoruz. Bu yeni strateji şüphesiz Türkiye'nin çok ama çok işine yarıyor. Düşmanlık, Osmanlı sonrası haritayı çizenlerin işlerine geliyordu, dostluk ise bu bölgedeki halkların işine geliyor.

Ancak bugünün şartlarıyla baktığınızda neo-Osmanlıcılık Türkiye'nin önünü tıkayan, onu dar bir çevreye hapsedecek bir oluşum olur. Çünkü Türkiye'nin hem misyonu hem de ufku Ortadoğu coğrafyasından çok daha ileri bir yerde. Ortadoğu'yla gereğinden fazla ilgilenmek hem mahalli iktidarları çok rahatsız edecek hem de Türkiye'yi gereğinden fazla yoracak bir süreç olacaktır. Türkiye'nin kendisini fazlasıyla yoracak böyle bir sürece girmek istemesi düşünülemez.

Zannediyorum bazı çevreler Türkiye'nin yeni dış politikasına neo- Osmanlıcılık yaftası atarak onu hem dünyada hem de bölgesel anlamda sıkıştırmayı planlıyor. Bize Ortadoğu'nun ağabeyliği ya da başka bir şeyi değil, huzuru lazım. Ortadoğu, Türkiye açısından önemli coğrafyalardan birisi sadece, hepsi değil... Türkiye Batı'dan elini asla çekemez. Türkiye'de hiç kimsenin neo-Osmanlıcılığı düşüneceğini, öyle bir ham hayal batağına saplanmak isteyeceğini hiç sanmıyorum.


Bizim Osmanlı'dan arta kalan coğrafyayla ilgilenmemizi kimse yadırgayamaz. Çünkü milyonlarca insanın kökleri oralara dayanıyor ve oralarda akrabaları var. Türkiye'nin etrafındaki bölgelerle kavgasız gürültüsüz, dostluk içinde ilişkiler yürütmek ayrı neo-Osmanlıcılık yapmak ayrı bir şey. 'Neo-Osmanlıcılık yapmayacağız' diye herkesle kavga etmemizi de kimse beklemesin.

mehmet kamış
 
Üst