Vakit'e 312 general için 1,5 trilyon ceza

Vakit'in, 312 General hakkında Onbaşı Bile Olamayacakların General Olduğu Ülke yazısı nedeniyele yargılandığı davada her bir general için 2 bin lira tazminat kararı çıktı. Karahasanoğlu cezayı böyle değerlendirdi


Eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ile eski 4 kuvvet komutanının da aralarında bulunduğu 312 general, Anadolu Vakit Gazetesi'nde 25 Ağustos 2003 tarihinde yayınlanan "Onbaşı Bile Olamayacakların General Olduğu Ülke" başlıklı köşe yazısı nedeniyle, gazete sahibi, sorumlu müdürü ve eski RTÜK üyesi Mehmet Doğan aleyhine tazminat davası açmıştı.
Söz konusu dava bugün karara bağlandı. Anadolu'da Vakit Gazetesi’ne her bir davacı için 2 bin TL toplamda 624 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.
Konuyla ilgili kararı Haber 7’ye değerlendiren Ali İhsan Karahasanoğlu gazete sahibi ve sorumlu müdürü dahil olmak üzere 312 generalin her biri için 2’şer milyar toplam 624 milyar para cezası verildiğini söyledi.
Karahasanoğlu, Yargıtay’ın daha önce mahkumiyet kararını “davası olup olmadığı ve Mehmet Doğan’ın gerçekten yazıp yazmadığı” bilgisinin tam olarak incelenmesi için bozduğunu ve yeniden mahkemeye gönderdiğini hatırlattı.
Karahasanoğlu, mahkemenin yazıyı “Mehmet Doğan yazdı mı, yazmadı mı?” sorusunun cevabı için birkaç kere bilirkişiye yolladığını ve sonuçta “Doğan’ın yazmadığına” ya da “yazdığına dair kesin bir belge bulunamadığına” hükmettiğini söyledi. Karahasanoğlu, henüz kararı çıkmamış bir de ceza davaları olduğunu dosyayı usulen inceleyen hakimin dosyayı istemeye gerek duymadığını bildirdi.
Mahkemenin Mehmet Doğan hariç gazete sahibi ve sorumlu müdürü hakkında 312 generale birden her birine ayrı ayrı 2 şer milyar manevi tazminata mahkum ettiğini ve rakamın faizi ile birlikte ödenmesine hükmettiğini açıkladı. Cezanın faizi ile birlikte 1,5 milyonu (1,5 trilyon) bulduğunu söyleyen Karahasanoğlu temyiz sürecinin olduğunu da ekledi.


DAVA KONUSU
Eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur'un da aralarında bulunduğu 312 general, Asım Yenihaber imzasıyla yayımlanan ''Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke'' başlıklı köşe yazısında kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla Anadolu'da Vakit Gazetesi ve eski RTÜK üyesi Mehmet Doğan aleyhinde 624 bin TL'lik manevi tazminat davası açmıştı.
Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi, her bir davacı için 2 bin TL olmak üzere toplam 624 bin TL'nin, Nuri Aykon, Harun Aksoy ve Mehmet Doğan'dan (Asım Yenihaber) müştereken tahsiline karar vermişti.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin bu kararını, eksik inceleme gerekçesiyle bozmuştu.
Haber 7

312 general, Vakit Gazetesi'ni 624 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum etti..




Aralarında eski 4 kuvvet komutanının da bulunduğu 312 general, "Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke" başlıklı köşe yazısı nedeniyle açtıkları davada, Anadolu'da Vakit Gazetesi'nden her bir davacı için 2 bin TL olmak üzere toplam 624 bin TL manevi tazminat
kazandı.

Generaller'den Vakit'e ?ok! vakit generaller tazminat, vakit manevi tazminat davas?, Nuri Aykon, vakit gazetesi oku haber

Bir kez daha gördük ki Türkiye'de Yargı "Laikçi Despotizm"in arka bahçesiymiş.

Basın özgürlüğü basın susturularak yapılır.

Geçmiş plsun vakit gazetesi.

Bugun gazetelerde okumuşsunuzdur: Vakit gazetesine 312 generalden bir tirilyon sekizyüzmilyar lira ceza kesmişler.

Eh bu parayla generaller kendilerine uygun bir gazete kurabilirler; istediklerini yazan, bazı şeylerin üzerini örten bir gazete.

Yargı bağımsızmış, kimse yargıyı kullanamazmış, bunlar artık çocukları bile uyutmayan bir masal oldu.

"Basın Özgürlüğü" deyip başbakana istediği hakareti yapan ama bir basın organına yapılan ezme harekatı hakkında hiçbir şey söylemeyen basın kuruluşları da çok şeyleri hakediyorlar.28 Şubat birifinglerine katılıpta yüzü kızarmayan gazetecileri daha unutmadık.

Tekrar geçmiş olsun vakit gazetesi.

evet vakit gazetesi aslanlar gibi vuruşmaya devam edecektir
Hiç şüphemiz yok
yorulmasınlar yılmasınlar

vakit gazetesi nedendir bilinmez derin bir güce sahiptir.Bu olaydanda kurtulacaktır.Biz ne davalar gördük vakite açılan,buda onlardan biri....

Vakit gazetesi Sarıkız, Ayışığı, Eldiven, Yakamoz, Balyoz ve Kafes kod adlı darbe girişimlerinde bulunan generallerin Vakit’e açtıkları dâvânın “tazminat darbesi” olduğu ilan ederker, STK’lar ve hukukçular, kararın “hukuk cinayeti” olduğunu söylüyor.

Sürmanşetten verdiği "Bu da tazminat Darbesi" başlıklı Aslan Değirmenci imzalı haberde "Gazetemize yönelik linç girişimine tepkiler sürüyor" ifadesini kullanan gazete Vakit’e açılan davada 1 trilyon 800 milyar lira gibi astronomik bir cezaya mahkûm edilmesine dair bazı hukukçu ve sivil toplum örgütlerinin açıklamalarına yer verdi.
Haberde yer alan bilgilere göre, Anayasa Mahkemesi Raportörü Dr. Osman Can, “Oldukça problemli bir karar” derken, hukuk devleti adına verilen kararı “kaygı verici bir gelişme” olarak değerlendirdi.
Dr. Can, “Olağandışı bir ceza... Yargısal süreç devam edecek ve bu hatanın hukuk tarafından düzeltileceğine inanıyorum. Daha doğrusu umuyorum” dedi.


PROF. DR. KAMALAK: VAKİT’İ YOK ETME HAMLESİ
Anayasa Profesörü Mustafa Kamalak, sonucu “anormal” olarak değerlendirdi. Vakit’e 312 general adına topluca dava açılmasının büyük bir operasyon olduğunu vurgulayan Kamalak, “Bütün generallerin teşvik edilerek dava açılması, sonucun amacını açıklıyor. Bu bir operasyondur. Vakit’i yok etme hamlesidir. Bu ölçüsüz kararın devam edecek olan yargı sürecinde Vakit’in lehine döneceğini düşünüyorum. Basın özgürlüğü rafa kaldırılamaz” diye konuştu.


BÜRO MEMUR-SEN: BU, LİNÇ GİRİŞİMİDİR
312 generalin Vakit gazetesi hakkında açtığı davada mahkemenin generalleri haklı bulup Vakit’i tazminat ödemeye mahkûm etmesini eleştiren Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan da, bir hukuk cinayetinin işlendiğini söyledi.
Vakit gazetesinin bu milletin sesi, vicdanı olduğunu, ülkemizde hakkın ve gerçeklerin hâkim olması için çabaladığını belirten Yazgan, “Yaptığı haberler ile insanımızın milli ve manevi değerlerinin güçlenmesine hizmet eden, Ergenekoncu zihniyetin maskesini düşüren Vakit Gazetesi, takdir edilmesi gerekirken maalesef linç edilmeye çalışılıyor” dedi.


“BU BİR HUKUK CİNAYETİDİR”
Sendika Genel Merkezinde açıklamalarda bulunan Yazgan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Tazminat cezası, 312 generalin Vakit gazetesine fiilen yapamadığı darbenin, tazminat darbesi yoluyla yapılması anlamına geliyor. Vakit bu toprakların sesidir. Bizim sesimizdir. Milletin sesini kesmeye, susturmaya, sansürlemeye kimsenin gücü yetmez, yetemez. Vakit gazetesinin mücadelesini Büro Memur-Sen olarak sonuna kadar destekliyoruz. 312 generalin apoleti varsa, Vakit gazetesinin ardında milyonlar var. Bu karar, toplum vicdanında yer bulmamıştır. Sokaktaki vatandaş 312 generali değil, Vakit gazetesini haklı bulmakta ve takdir etmektedir. Bu nedenle verilen mahkeme kararı, vicdanları derinden yaralamıştır. Bu bir hukuk cinayetidir.”

Yazıklar olsun, ama olsun vakiti çifter çifter alır, ayakta kalmasını sağlarız.

Vakit`e linç girişimine STK`lardan kınama!

Gaziantep`de Mazlum-Der`in çağrısıyla bir araya gelen 19 sivil toplum kuruluşu bir basın açıklaması yaparak Vakit`e verilen 1 trilyon 800 milyar liralık açık linç girişimini kınadılar‏.

Vakit’e açılan davada 1 trilyon 800 milyar lira gibi astronomik bir cezaya mahkûm edilmesi açık bir linç girişimidir. Gazetenin hukuk eliyle bu kadar maddi bir yükün altında bırakılma çabası kapısına kilit vurma gayretidir.

Dava açılmasına söz konusu olan yazı da sadece 2 komutana yönelik eleştiri yapılmışken 312 generalin davaya müdahil olması ise manidardır. Bu Generallerin bir çoğunun adının da karanlık planlarda geçiyor olması Vakit’in neden hedef alındığının deşifresi niteliğindedir.

Vakit hedef alınıyor çünkü; yılmıyor. 28 Şubat’ta olduğu gibi bugünde çetecilerin, derin yapıların ve karanlık örgütlerin maskelerini düşürmeye devam ediyor. Hak ve halk adına haberlerine devam ediyor ve toplum mühendislerinin karşısında dim dik duruyor. Bu dik duruş birilerini rahatsız ediyor diye de asla kaleminden ödün vermiyor.

Sonuç olarak şunu diyoruz; demokratik açılımın konuşulduğu şu günlerde Vakit’e verilen ceza basın özgürlüğüne vurulan pranga anlamına gelmektedir ki, bu aynı zamanda milletin haber alma özgürlüğüne müdahale anlamı taşımaktadır. Bundan dolayı bu cezanın her birimize kesilmiş olarak kabul ediyor ve bu bilinçle Vakit’in yanında durmaya devam edeceğimizi ve her türlü desteği vereceğimizi deklare ediyoruz. Vakit susturulamaz.

MAZLUM DER GAZİANTEP ŞUBE BAŞKANI
ABDURRAHİM ÇELİK

1- ANADOLU GENÇLİ DERNEĞİ GAZİANTEP ŞUBESİ

2- AYDER

3- BÜLBÜLZADE VAKFI

4- GAZİANTEP DAR’UL HADİS CEMİYETİ

5- FURKAN DERNEĞİ

6- GAİM-DER

7- İHH - DER

8- KALEM-DER

9- MAZLUM-DER GAZİANTEP ŞUBESİ

10- ÖĞ-DER

11- SUFFA-DER

12- ŞAHİN-DER

13- VAHDET VAKFI GAZİANTEP TEMSİLCİLİĞİ

14- MAHMUDİYE VAKFI

15- ERDEMLİLER CEMİYETİ

16- ÖZERK DİYANET EVKAF SENDİKASI

17- ÖZGÜR EGİTİM SEN

18- HACI HAMZALAR DERNEGİ

19- KARDER

Bu badireyi de atlatabilmelerini umuyorum.

VAKİT KAPANACAK MI?
Karahasanoğlu “Dava şu anda henüz Yargıtay safhasında. Bu parayı ödeme imkanımız olmadığı için gazete kapanmakla karşı karşıya. Rekor düzeydeki bu tazminatı ödeyebilecek gücümüz yok. Zorlarlarsa Vakit kapanır. Başka bir müteşebbis çıkmazsa tamamen kapanır. Yok bir müteşebbis çıkarsa yeniden, sıfırdan bir gazete kurulur. Vakit, Vakit misyonu yaşatılamazsa, tamamen kapanırsa demokrasinin geliştiği bir Türkiye`de bir gazete linç edilmiş olur” diye konuştu.

KAPANSAK DA BANKA REKLAMI ALMAYACAĞIZ Karahasanoğlu, Pamir`in “Banka reklamları almadığınız doğru mu?” şeklindeki soru üzerine de “Evet almıyoruz, faizden ötürü almıyoruz. Finans reklamı alıyoruz ama. Bugün kapanmakla karşı karşıyayız, banka reklamı alsak ne olur diyenler olabiliyor elbette ama biz bunu yanlış buluyor ve banka reklamlarını almıyoruz, kapansak da almayacağız” dedi.
SİZİN HİÇ SUÇUNUZ YOK MU?
Vakit Koordinatörü Karahasanoğlu, Balçiçek Pamir`in “Bazen çok ağır manşetler atıyorsunuz. Sizin hiç mi suçunuz yok?” yönündeki sorusuna da şu cevabı verdi: “Bu konuda ben çok ciddi bir propagandanın etkili olduğunu düşünüyorum. Vakit için büyük bir propaganda yapılıyor. Hakkımı helal etmiyorum demişiz örneğin, ne var bunda. Hedef gösteriyormuşuz. Bizimkisi hedef gösterme ise, Hürriyet`in örneğin ‘işte o savcı` başlıklı haberleri ne oluyor?”

VAKİT YAYIN KURULU TOPLANTI ÖNCESİ NE YAPIYOR? Karahasanoğlu, Pamir`in “Yayın kurulu toplantılarınıza başlamadan önce Kur`an okuduğunuz doğru mu?” şeklindeki sorusu üzerine ise “Evet öyle, toplantımıza başlamadan önce 2 saat Kur`an-ı Kerim okuyoruz” bilgisini verdi.
Vakit

Nasreddin Hoca, bir gün Timur’un yanındaymış. Timur’a bir asker getirip sarhoş olduğunu söylemişler, ardından da:
—Ne yapalım ? diye sormuşlar.
Timur:
—Bin değnek vurun ! demiş.
Hoca, başlamış gülmeye. Timur bunun üzerine çok kızmış.
—Sen benimle alay mı ediyorsun Hoca, deyince de ondan şu cevabı almış:
—Gülüyorum çünkü ya sen hiç dayak yememişsin ya da sayı saymayı bilmiyorsun. demiş !
Şimdi Vakite verilen ceza da aynen böyle ! Bunlar sayı saymayı bilmedikleri gibi para saymayı da bilmiyorlar !

KONU İLE İLGİLİ HAKAN ALBAYRAK IN DEĞERLENDİRMESİ ŞÖYLE OLDU:

İki generale eleştiri mahiyetindeki "Onbaşı Bile Olamayacakların General Olduğu Ülke" başlıklı mizahi yazı yüzünden Vakit gazetesine kesilen akıl almaz cezaya kayıtsız kalmak de fena halde ayıp.
İlgili yazıda sanki "312 generalin hiçbiri onbaşı bile olamaz" denilmiş gibi, 312 general birden tazminat istedi ve mahkeme bunu makul karşılayıp Vakit gazetesini faizlerle beraber toplam 1 milyon 800 bin lira tazminat ödemeye mahkûm etti.
1 milyon 800 bin lira!
Eski parayla BİR TRİLYON SEKİZYÜZ MİLYAR LİRA!
Bu nasıl dava?
Bu nasıl ceza?
Böyle şey nerede görülmüş?
Verilen cezayı makul karşılamak şöyle dursun, böyle bir davanın nasıl açılabildiğini –mahkemenin bunu nasıl kabul edebildiğini- anlamak bile mümkün değil.
Yargıtay'ın bir kararında teslim edilen "sarsıcı nitelikte eleştiri hakkı" nereye gitti?
Yoksa bu haktan sadece siyasetçileri hedef alanlar mı yararlanabiliyor?
Milletvekillerine, bakanlara, başbakana, cumhurbaşkanına verip veriştirmek serbest de iki generalin yeterliliğini sorgulamak yasak mı?
2001 yılına ait bir mahkeme kararını hatırlatan Vakit yazarları, haklı olarak, çifte standardın altını çiziyorlar.
Bundan 10 sene evvel biri çıktı, bütün milletvekillerine "yalaka" yaftası yapıştırdı.
Dedi ki:
"Beş genel başkanın seçtiği, yalakalık yapan insanlar meclis'e geldi."
Vakit'i mahkûm ettiren ifadeden daha ağır bir ifade...
Gelin görün ki bu ifadenin hesabını sormak için mahkemeye müracaat eden bir milletvekili şöyle bir 'açıklama' ile geri çevrildi:
"Yalaka sözcüğüyle tüm milletvekilleri(nin) hedef alındığı açıktır... ancak yansıma suretiyle davacının bundan alındığını ileri sürüp manevi ödence dilemesi yerinde bulunmamıştır." (20. Asl.H. 2001/490 E. 2001/794 K)
312 generalin tazminat talepleri külliyen baş göz üstüne, ama 550 milletvekilinden sadece bir tanesinin tazminat talebine bile yekten red!
Şimdi sıkı durun:
O milletvekilini geri çeviren mahkeme var ya...
Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi...
Vakit'i mahkûm eden mahkeme işte o mahkeme!