uzakların çocuklarına ....ve gitmeliyim...

emmargah

Profesör
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
3,348
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Ortalık iyice karardığında, etrafındakiler seçilmez olduğunda, kimseyle yüz yüze gelemiyorsan. Artık gitmelisin. Bakışlar bulanıklaşıyorsa gitmek gerek, başka coğrafyalara, başka sokaklara, gökyüzünün henüz aydınlık vermeye devam ettiği yerlere.
Bu kent üzerine çullanıyorsa artık ve ağırlığı adımlarını günbegün yavaşlatıyorsa gitmelisin. Başka sokaklarda adımlamalısın. Sabahı ve geceyi direngen adımlarla yürümelisin.

Sana ait her şey tükeniyorsa zamanla. Ve artık tüketmekten korktuğun birkaç şey kaldıysa, bırak onlar kalsın bu şehirde. Bırak onlar hasretinde yaşasınlar. Bırak onlar hasretinde büyüsünler.

Git ve giderken bakma sakın
Geride kalan birkaç kişinin gözlerine bakma sakın
Bakarsan gidemezsin.gözlerinden çekip alamazsın kalbini
Geride kalanların gözlerine bakmamalısın.bir bakarsan ateş ruhunu yakar adımların yavaşlar gidemezsin.

Anneler elbette ağlar.
Anneler hep ağlar.
Gorki'nin Ana'sında askerler Pavel'i almak için evini bastığında, annesi Pelage ağlamaktadır. Yürekliliği azalmış, hiçbir şey yapamamak yüzünden ruhunu ısıran acı göz yaşları yanaklarına doğru inmektedir. Subay aşağılayıcı bir yüz ifadesiyle” Pek çabuk yaygaraya başladın analık! Dur bakalım, şimdiden böyle yaparsan sonrası için dökülecek gözyaşı bulamazsın!” diyerek bakar zavallı kadına. Pelage’nin cevabı kızgın bir ses tonu ile gelir:” analarda her vakit için dökecek gözyaşı bulunur… Her vakit anladınız mı?”
Uzaklar annelerin gözyaşlarıyla yıkanırsa zarar veremez sana.
Anneler elbette ağlar.

Kimseye veda etme giderken.
İlle de gideceksen, veda etme sakın. Hiçbir cümlenin sonuna bitiş sözcükleri ekleme. Yarın hep senin için ve umut hep senin.
İdamına yarım saat kala annesi ve kardeşleriyle konuşuyordu adam. Sean Penn oynuyordu filmde. Dead Man Walking’in bir sahnesiydi bu. İdam mahkumu adam ailesiyle son konuşmasını yapıyordu telefonun başında. Tedirginliğini, korkusunu gizlemeye çalışıyordu. Telefon konuşmasının sonunda tekrar görüşürüz diye kapattı telefonu.
Tekrar görüşürüz!
Yarım saat sonra ölüm muhakkak olduğu halde. Yarım saat sonra görüşürüz. Nefes alıp vermeye devam ettiğimiz ölçüde tekrar görüşürüz. Tekrar görüşebiliriz. Bu umudun adıdır işte. Duanın adıdır bu.
Veda etmemeli kimseye ve hep aynı cümleyi söylemeliyiz. Tekrar görüşürüz. Her an, her umutsuzluğun ardından, tökezlerken, yalpalarken bu umudu tekrarlamak gerekir
Yaşıyorsak sonrası hep var.
Yaşıyorsak hayata en anlamlı cümleleri söyleyebilme şansı hep var. Geri dönebilme ve başlama şansı. En önemlisi de bu hep yeniden başlama şansı.
İşte bunun için böyle söylemeli tekrar görüşürüz. Herkesle, inadına bir seslenişin ifadesi bu. Kimilerinin de gözlerine korku düşüren bir sesleniş. Bu kentte hiçbir şey yarım kalmayacak. Tam konuşacakken boğazımızdan düğümlenen hiçbir cümle kalmayacak.
Şimdi gitmelisin artık.
Bu kentin kalabalıklarından geçip ve kimseye umursamadan, omuz atarak. Bulabildiğin en gösterişli bulabildiğin en serseri adımlarla gitmelisin.
Asla veda etmeden gitmelisin
Geride kalan iyi insanların gözlerinin içine bakmadan gitmelisin.
Aynı cümleyle hayata gülümsemek için.
Başka coğrafyalara nefes alan toprağından beslemek için ruhunu.
Gitmelisin.
Ve.. ve..
Tekrar görüşürüz…


TARIK TUFAN
 

ilkay

Asistan
Katılım
15 Kas 2006
Mesajlar
548
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
38
emeğine yüreğine sağlık arkadaşım
 

mira

Asistan
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
407
Tepkime puanı
49
Puanları
0
İlk defa okudum Tarık Tufan'ın bu yazısını
Yine hüzünlü, yine acıtan..
 
Üst