Uydurma hadîs nasil anlasilir?

Erhan

Profesör
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
2,115
Tepkime puanı
42
Puanları
48
Konum
Ankara
Web sitesi
www.softajans.com
Peygamber efendimizin vârisleri, vekîlleri olan âlimlere olan i'timâdi sarsmak için, Ingilizler asirlardir, Islâm âlimlerinin kitaplarinda uydurma hadîs olabilecegini telkîn etmeye çalismislar, bunda da oldukça basari sagladiklari, bir çok genci zehirledikleri anlasilmaktadir.
Bir müctehid, baska bir müctehide hatâ ettin demez. (Ictihâd ictihâd'la nakzedilemez) [Mecelle m.16)

Dört mezhebde birbirinden farkli hükümler vardir. Fakat hiçbiri, digerini sapiklikla, hatâ etmekle ithâm etmemistir. Çünkü hadîs-i serîflerde buyuruluyor ki: (Âlimlerin farkli ictihâdlari, mezheblere ayrilmalari rahmettir.) [Beyhekî]

Hanefî ve Hanbelî'de gusülde agzin içini yikamak farz iken, Mâlikî ve Sâfiî'de farz degildir. Bunun için mezhebin birine dogru, ötekine yanlis denemez.

Her müctehidin bir hadîsten hüküm çikarmasi farklidir. Bir müctehidin sahîh dedigi bir hadîse, baska bir müctehid mevdû' diyebilir.

Muhaddis mevdu derse

Hadîs ilminde müctehid bir âlim, bir hadîse mevdû' derse, diger müctehidler buna sahîh diyebilir. Çünkü mevdû' diyen müctehid, bir hadîsin sahîh olmasi için lüzûm gördügü sartlari tasimiyan bir hadîs için, "Mezhebimin usûlünün kâidelerine göre mevdû'dur" der. Ya'nî bu sözün hadîs oldugu bence anlasilamamistir, der. Yoksa, "Bu söz, Peygamber efendimizin sözü degildir" demek istemez. Ayni hadîs için baska bir müctehid sahîhtir diyebilir. Sahîh oldugunu söyleyen müctehid ötekine, "Peygamber efendimizin bu sözüne nasil mevdû' dersin?" demedigi gibi, öteki de, "Bu uydurma söze sen nasil hadîs diyebilirsin?" demez. Diyelim ki, Süyûtî ve Zehebî gibi hadîs âlimleri, Imâm-i a'zâm ve Imâm-i Gazâlî hazretlerinin sahîh dedigi bir hadîse mevdû' dese, o hadîs, ancak bu iki zâta göre mevdû' sayilir. Hadisi bildiren imâmlara göre yine sahîhtir. Fakat Aclûnî, hadîs imâmlarinin bildirdigi hadîs-i serîflere mevdû derse, o hadîs mevdû olmaz.Peygamber efendimizin, mu'cize olarak gelecekten haber veren birçok hadîs-i serîfleri vardir. Bunlarin çogu çikti. (Uydurma hadîs çoktur, Kur'ân okuyalim) diyenlerin de çikacagini bildirerek buyurdu ki:

(Bir zaman gelir, beni tekzib edenler çikar. Söyle ki, kendisine benden bir hadîs söylenince, "Resûlullah böyle sey söylemez. Bunu birak, Kur'ândan söyle" der.) [Ebû Ya'lâ]

Eger herkes Kur'ân-i kerîmden hüküm çikarabilseydi, hadîs-i serîflere, Eshâb-i kirâma ve âlimlere ihtiyâç kalmazdi. Onun için Allahü teâlâ da, Peygamber efendimiz de âlimlere uymamizi emrediyor. Imâm-i Rabbânî hazretleri buyurdu ki:

(Hadîs-i serîflerle amel etmek, bize câiz olmaz. Mezhebimizin hükmüne aykiri gibi görülen hadîs-i serîfler, âlimlerin sözlerini reddetmek için delil ve senet olamaz.) [Müj.Mek. 312]

Muhammed Hadimî hazretleri buyuruyor ki:

(Dindeki dört delil, müctehidler içindir. Bizim için delil, mezhebimizin bildirdigi hükümdür.

Çünkü bizler, âyet ve hadîsten hüküm çikaramayiz. Mezhebin bir hükmü, âyete, hadîse uymuyor gibi görünse de yanlis degildir. Bunun için tefsîr ve hadîs okumamiz uygun olmaz.) [Berîka s.94]

Uydurma hadis nakli

Imâm-i Gazâlî gibi büyük âlimlerin kitaplarinda uydurma hadîs oldugunu söyleyen Aclûnî' ve M.Semseddin Sehâvî Peygamber efendimizin ana-babasina kâfir diyen Aliyyül kâri ve benzerlerinin sözlerine aldanarak, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarina dil uzatmak ve onlarin kitaplarinda uydurma hadîs var demekten sakinmalidir. Hiç bir Ehl-i sünnet âliminin kitabinda uydurma hadîs olmaz.

Islâm âlimleri, hadîs uydurmanin ve uydurulmus hadîsi nakletmenin vebâlinin büyüklügünü bildikleri için, Allahtan çok korktuklari için, tek kelime ile sâlih âlim olduklari için kitaplarina uydurma hadîs almazlar. Asagidaki hadîs-i serîfler hadîs âlimlerinin kitaplarindan alinmistir.

(Benden duydugunuz âyet ve hadisi teblig edin! Benî Isrâil'den bildirdiklerimi de söyleyin! Yalniz bana bilerek yalan isnat eden Cehennemdeki yerine hazirlansin!) [Buhârî]

(Iftirâcilarin en büyügü, söylemedigim bir sözü, bana isnat edip nakledendir.) [Beyhekî]

(Söylemedigim sözü, hadîs olarak bildiren veya Ku'âni kendi re'yi [görüsü] ile tefsîr eden, Cehennemde azâb görecektir.) [Tirmizî]

Bu hadîs-i serîfleri nakleden ve bilen bir âlim, nasil olur da kitabina uydurma hadîs alabilir? Yoksa uydurma hadîsi bilemiyecek kadar hâsâ câhil miydiler?

alıntıdır
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
ilm i hadis diye bir ilim var.

elhamdulillah siam alimleri bir kelime bile ilave edilmesine ne tahammul etmişler ne de fırsat vermişlerdir.

bir hadisin ne olduğu (sıhhat derecesi açısından) hakkında yazılmış yüzlerce cilt eserler vardır.

her bir hadis tahriç açısından kritik edilmiştir. bir hadisin sıhhat derecesinin ne olduğu ilgili eserlerden talim edilir.

selametle
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
Hz. Ali (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Bana isnatla yalan söylemeyin. Kim bana isnatla yalan söylerse cehenneme girsin."

Zubeyr (r.a.)'den nakledilen hadise göre de şöyle buyurmuştur: "Kim bana isnatla yalan söylerse cehennemdeki oturağına hazırlansın."

Enes (r.a.)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Beni size çok hadis nakletmekten alıkoyan Resûlullah (s.a.s.)'ın şu sözünden başka bir şey değildir: "Kim bana isnatla yalan söylerse cehennemdeki oturağına hazırlansın."

Seleme ibnu'l-Ekva' (r.a.) da Resûlullah (s.a.s.)'ın şöyle buyurduğunu bildirmiştir: "Kim bana isnat ederek benim söylemediğim bir sözü söylerse cehennemdeki oturağına hazırlansın."

Bu manadaki hadisler az sayıdaki mütevatir hadislerdendir.
------------------------------------------------------------------------
'Bir cemaat tarafından rivayet edilen hadislere mütevatir,en az üç ravi tarafından rivayet edilene meşhur,iki ravi tarafından rivayet edilene aziz,tek ravi tarafından rivayet edilene garib denilmiştir.Buna göre,mütevatir en üst tabakadır.'
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Agâh Olalım !

Arkadaşlar,

Hadis munkirleri ve sünnet düşmanları müsülümanları ifsad etmek için en önce "uydurma hadis" edebiyatından başladıkları artık çocuklar tarafından dahi bilinmektedir. Çünklü, uydurma hadis veya hadisler kafalarda yer yapınca bu kez hadis olarka derlenmiş eserlere güven sarsılır ve sıra adım adım hadislere tamamen itimatsızlığa ve sünnetsiz yaşanan bir hayata gelir. Bilindiği gibi günümüzdeki bazı mezhepsizler bu konuda o kadar ileri gitmişlerdir ki, Buhari ve Müslümdeki sahihayn'da dahi uydurma hadis olduğu fikrini yaymaktadırlar.
Rabbimiz bu fitne-fesad hareketinin faillerinin şerrinden hepimizi muhafaza buyursun.
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
Bu hadîs-i serîfleri nakleden ve bilen bir âlim, nasil olur da kitabina uydurma hadîs alabilir? Yoksa uydurma hadîsi bilemiyecek kadar hâsâ câhil miydiler?

Kaynak: Ihlas Net

Bilmek ayrı,bilgiye göre amel apayrı şeylerdir.Bilmeyle iş bitseydi iblis bu durumda olurmuydu.
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
(Benden duydugunuz âyet ve hadisi teblig edin! Benî Isrâil'den bildirdiklerimi de söyleyin! Yalniz bana bilerek yalan isnat eden Cehennemdeki yerine hazirlansin!) [Buhârî]
Kaynak: Ihlas Net
Yukarıdaki hadisi ,cümleyi peygamberimiz söylemiş olamaz.Çünkü yalan bilerek,kasıtlı olarak söylenir.Bir amaçsız,kasıtsız yalan söylenir mi?
Yani yalan kasten söylenir,yalanın tekrar kasten diye sıfatlanması gerekmez.Bu bozuk cümleyi peygamberimiz söylemez.
Aslı Hz.Aliden rivayet edildiği gibidir.Bu hadisi sulandırmak,gerçek söylenme amacından saptırmak için "bilerek" diye tecüme ettiğiniz "teammüden" kelimesi eklenmiştir.
Hz.Aliden rivayet edilen hadise göre hadis nakletme yolu kapanıyor,çünkü bilerek bilmiyerek şartı yok.Bu hadise göre bizzat Peygamberimizden duymadığınız hadisi nakledemezsiniz.İşte bu yüzden sahabe-i güzinden pek az hadis vardır.
Örnek Hz.EBU Bekirden yalnızca 2 hadis nakledilmiştir.

Hz. Ali (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Bana isnatla yalan söylemeyin. Kim bana isnatla yalan söylerse cehenneme girsin."

Bu hadîs-i serîfleri nakleden ve bilen bir âlim, nasil olur da kitabina uydurma hadîs alabilir? Yoksa uydurma hadîsi bilemiyecek kadar hâsâ câhil miydiler?


Meleklerin başı olduğu söylenen,Ademin yaratılışına şahit olan,bütün meleklerin secde ettiğini gören,Allahın huzurundan kovulan,Allahın cehenneme atacağını söylediği ve Allahtan kıyamete kadar izin isteyen iblis neyi bilmiyordu da bu duruma düştü.
Sonra yeryüzünde Allahı bilmeyen kim var ki?Mekkeli müşrikler de Allahı biliyorlardı,Lat Menat dedikleri şeylere Allaha yakınlaşmak için aracı olarak,onları vesile edinerek yalvarıyorlardı.Yoksa onlarda biliyorlardı,kainatı Allahın yarattığını.Elleri ile yaptıkları putun kendilerini ve kainatı yarattığına inanmıyorlardı.
Kalu beladan beri herkes Allahı biliyor,ateizm filan hikaye.Bile bile inkar var.
selametle
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
alıntı-zeygue
Meleklerin başı olduğu söylenen,Ademin yaratılışına şahit olan,bütün meleklerin secde ettiğini gören,Allahın huzurundan kovulan,Allahın cehenneme atacağını söylediği ve Allahtan kıyamete kadar izin isteyen iblis neyi bilmiyordu da bu duruma düştü.
Sonra yeryüzünde Allahı bilmeyen kim var ki?Mekkeli müşrikler de Allahı biliyorlardı,Lat Menat dedikleri şeylere Allaha yakınlaşmak için aracı olarak,onları vesile edinerek yalvarıyorlardı.Yoksa onlarda biliyorlardı,kainatı Allahın yarattığını.Elleri ile yaptıkları putun kendilerini ve kainatı yarattığına inanmıyorlardı.


Çok isabetsiz ve kötü bir örnekleme... Çünkü, Şeytan çok bilmişliğinden değil, kibretmesi yüzünden tard olunmuştur. Mekkeli müşrikler ise, düpedüz Rabbimizden başka mabûd edinip, mabûd edindikleri o putlara taptıklarından müşrik olmuşlardır. Bu misallerin yukarıdaki konu ile ne yazık ki, uzaktan-yakından bir alâkası yoktur. Herkes birşeyler demiş olmak için bilir-bilmez konuya müdahil olursa sonuçta forum böyle tuhaf yazılarla dolmuş olur.
Yazılarımızı bin kere ölçelim-biçelim ve bir kere yazalım.
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
sayın cenk11

Islâm âlimleri, hadîs uydurmanin ve uydurulmus hadîsi nakletmenin vebâlinin büyüklügünü bildikleri için, Allahtan çok korktuklari için, tek kelime ile sâlih âlim olduklari için kitaplarina uydurma hadîs almazlar. Asagidaki hadîs-i serîfler hadîs âlimlerinin kitaplarindan alinmistir.
....
Bu hadîs-i serîfleri nakleden ve bilen bir âlim, nasil olur da kitabina uydurma hadîs alabilir? Yoksa uydurma hadîsi bilemiyecek kadar hâsâ câhil miydiler?

İblis ve mekkeli müşrik örnekleri bu yazıda iddia edilen bilen insanların yanlış yapmayacakları veya bilgileri hilafına davranmayacakları iddiasına cevap olarak yazılmıştır.

Çünkü, Şeytan çok bilmişliğinden değil, kibretmesi yüzünden tard olunmuştur...
sizinde dediğiniz gibi iblisin bilgisi onu kibirlenip isyankar olmaktan alıkoymamıştır.

Alim diye bildiğimiz insanların kitaplarına uydurma hadis koymayacaklarına tereddütsüz inanmak gerçekci değildir.
Tam tersine dinle mücadele eden insanlar genellikle din hakkında oldukça bilgilidirler.Ateist siteler bir göz atın.Veyea Turan Dursunu göz önüne alın....
Bu söylediklerimden bütün alimaleri red edelim vs..anlaşılmasın.Her kitaba her alime gözü kapalı sorgusuz sualsiz mutlak güvenmeyi yanlış bulduğumu ifade etmek istiyorum.
Umarım şimdi bağlantıyı kurarsınız.
selametle
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
zeygue
Sizin en büyük yanlışınız şudur ki, ilim semasının yıldızları mesabesindeki müslüman alimleri sanki iman etmeyen kafirler ve munafıklar gibi kendilerini Cehenneme sürükleyecek uydurma hadis yayıcılığını ve üretimini yapmak gibi kötü bir ameli fütursuzca onlara atfetmenizdir. Şunu iyi biliniz ki, bütün İslâm alimleri böyle bir amelden beridirler. Şayet, sehven veya bilmeden yapan varsa bile, onlar dahi ilme katkı veren iyi niyetli çalışmalarından dolayı sevap kazanmışlardır.
Dininizi yanlış yerden öğrenirseniz, bu hakikatlerden de haberiniz olmaz. Vesselâm.
 

yonat

Asistan
Katılım
2 Ara 2006
Mesajlar
305
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Everest
Web sitesi
www.avar.tr.cx
Anlamadığım bişey o kadar islam alimi var biraraya gelip bunları eleyip,dijital ortama atsalar olmazmı,hem güvenilir hemde saklama açısından iyi değilmi,eskileri yaşamıyoz artık ........
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
...
Şunu iyi biliniz ki, bütün İslâm alimleri böyle bir amelden beridirler. ...


MÂİDE SÛRESİ
(63) Bunları, din adamları ve bilginler günah söz söylemekten ve haram yemekten sakındırsalardı ya! Yapmakta oldukları şey ne kötüdür!

TEVBE SÛRESİ
(34) Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksız yollarla yiyorlar ve Allah'ın yolundan alıkoyuyorlar. Altın ve gümüşü biriktirip gizleyerek onları Allah yolunda harcamayanları elem dolu bir azapla müjdele.

Tağuti güçlerle işbirliği yapan ve onların iktidarlarını İslam’ı istismar ederek ayakta tutmaya çalışan din adamına Belam denir?

Dediğiniz gibiyse Yüce Rabbimiz bizi bu konuda neden hristiyan ve yahudileri örnek vererek uyarıyor.

Din iktidarların halkı yönetme konusunda önemli bir aracıdır.Bu sebeple siyaset her zaman dini kontrol etmek ister,aleyhine olabilecek inançları kontrol altında tutar.Bunu da din alimleri vasıtasıyla yapar.

Alimlerden bir kısmı buna direnir,bir kısmı direnemez veya menfaat karşılığı gönüllü olarak hakim güçlere yardımcı olur.

İmam-ı Azam gibi bir deha zindanlarda işkencelerle şehit edilmiştir.Diğer mezhep imamları ve alimlerin hayatlarına bir göz atarsak bunu çok rahat görürüz.
Avrupada engizisyon vahşetini düşünün.Bu yapılan işkenceler,ateşte insanları yakmaları hristiyanlğın gereğimiydi?

Ayrıca ben kimseyi suçlamadım,sadece bir durum tesbiti yaptım.Toptan iyidir veya kötüdür demek çok çok yanlıştır.

selametle
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bahsettiğiniz ayetler Yahûdileri ve Nasara'yı (Hristiyanları) her türlü köyülükten ve menhiyattan nehyetmeyen onların alimlerine ait ayetlerdir.
İslâm alimleri bu çeşit ahlâk-ı nemimeden beridirler. Şayet, aynen böyle gayr-ı müslimlerin alimleri gibi hareket edenler varsa elbetteki cezalarını çekerler.
Ayrıca, konumuz bu değildi. Konumuz uydurma hadis konusuydu. Siz İslâm ulemasının hadis kitaplarına uydurma hadisleri doldurmuş olabileceğinden bahsetmiştiniz ve bazı muhaddisleri de bu yönde itham ediyorsunuz. Hatta, bu kitaplardan istifade eden mezhep imamlarını da belki de suçluyorsunuz !

Vermiş olduğunuz ayet-i celilerle bu konunun alâkası yoktur. Eğer, yazınızda belirttiğiniz gibi, İmam-ı Azam'ın ve Mezhep İmamlarının güvenirliliklerine ve doğruluğuna inanıyorsanız sizi onlardan hangisinin görüşlerini kendinize mezhep olarak seçmişseniz bu görüşlere uymaya ve boşu-boşuna da burada kimsenin kafasını bulnadırmaya çalışmamaya davet ediyorum.
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
Bahsettiğiniz ayetler Yahûdileri ve Nasara'yı (Hristiyanları) her türlü köyülükten ve menhiyattan nehyetmeyen onların alimlerine ait ayetlerdir.
İslâm alimleri bu çeşit ahlâk-ı nemimeden beridirler. Şayet, aynen böyle gayr-ı müslimlerin alimleri gibi hareket edenler varsa elbetteki cezalarını çekerler.
...

Tüm islam alemine bir bak.
Tam bir zillet,sence bütün bunların sebebi nedir?

Iraka bir bak.Petrol denizinin üzerinde yüzen bu halkın çocukları ilaçsızlıktan,mamasızlıktan ölmedi mi?
İşgalci ABD i bırakıp bir birlerini öldürmüyorlar mı?
....

Ters giden bir şeylerin olduğu açık.Bunu sorgulamamız lazım.
Kafamız karışmasın,bizim alimler iyidir vs...
Bu işler bu mantıkla olmaz.
selametle
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
zeygue

Sormuş olduğun sualler, kâinatın hızla yaklaştığı kıyamet günü sürecini ve mukadderatı sorgulamaya yöneliktir. Hiç bir müslümana, kendi sorumlşuluğunun haricinde bir sual sorulmayacaktır. İslâm âleminin zillet içinde bulunuşunun birinci sebebi -bize göre- müslümanların lüks ve saltanat içinde bir hayat sürmelerinden dolayıdır. Ve ortaya çıkan bu durum da -Allah-u Alem- Rabimizin bir mücazatıdır. Lâkin, kendi mükellefiyetini yerine getiren hiç bir müslüman bu durumdan herhangi bir sualle karşılaşacağını sanmıyorum. Yani, biz kendi irademiz dışlında oluşan hiçbir işten ve fiiliyattan sorumlu olmayız. İnsanları bu çeşit sorumluluk altındaymış gibi gösterirseniz bunun sonu gelmez ve herkesin herkesi şu veya bir şekilde suçlama yolu açılmış olur. Bunun sonu ise, kaos ve anarşidir.
Size tavsiyem odur ki, kendi mükellefiyetinizi yerine getiriniz ve diğer her türlü işi Rabbimize bırakınız.
Mevlâm Neylerde güzel eyler.
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
Yeryüzünün sorumluluğunu abd'emi bırakalım.???
Müslümanlar olarak bu iş bizim sorumluluğumuzda olmalıdır.O zaman yeryüzüne adalet gelir.Karalar ve denizler bozulmaz,Afrikada insanlar açlıktan hastalıktan ölmez. vs...

Tabi bu işler ben müslümanım demekle bitmiyor.Gerçekten müslüman olmak lazım.Duruma bakılırsa biz bu göreve ve sorumluluğu taşımaya layık değiliz.
Nerde yanlış yaptığımızı arayıp bulmamız lazımdır.Bu da sorgulamaktan geçer.

İslamın doğuşundan bir kaç on sene içerisinde o zamanın süper güçleri İranı Bizansı nasıl dize getirdiler.Bunu biz namazımız kılalım,orucumuzu tutalım vs...gerisi bizi ilgilendirmez,Allah nasıl olsa onların hesabını sorar zihniyetiyle yapmadılar.

İnsanlığın kurtuluşu İslamdadır.Ve bizim insanlığa karşı sorumluluğumuz var.
İslam karşıtı güçler islamın böyle bir misyona sahip olduğunu biliyorlar,bu sebeple bu görevin müslümanlar tarafından hatırlanmasının önüne geçmek için her türlü hileye propagandaya baş vuruyorlar.
Toplumda oluşan islama yönelişi kontrol altında tuttukları merkezlere yönlendiriyorlar.
Aynı Allaha aynı kitaba aynı peygambere inanan insanlar neden birbirileriyle hasım gibiler?
Tekrar Irak örneğini verecem.Şiiler ve sünnilerin bir birilerini camilerini bombalamalarını ve öldürmesini nasıl açıklayacağız....
selametle
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Madem öyle düşünüyorsunuz, sorumluluğumuz varsa ne yapmamız gerektiğini de söyleyiniz?
Buyrun söyleyiniz ne yapalım?
Yalnız öyle bir şey söyleyiniz ki, bu nasslara ve sünnete muhalif olmasın.
Tutup bize; doğru itikadda olsun-olmasın, içlerinde 72 bozuk ve sapık fırkalarında bulunduğu bütün inananların kardeşliğinden bahsetmeyiniz. Kardeşliğin nerde olması gerektiğini Rasulullah (S.A.V.) efendimiz bizler çok iyi bildirmiştir.
ABD dünyaya hükmediyor diye , sapıtmışlara kucak açamayız. Bu ölümü gösterip, sıtmayı kabul ettirmeye çalışmaktır. Bazılarının bu yönde hususi-özel çalışmaları vardır ancak, amaçlarına ulaşamayacaklardır. Sanırım siz de bu provakatörlerin tesiri ve etki alanı içine girmişsiniz. bence hemen bulunduğunuz yeri terkedin derim. Vesselâm.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55

selam

Profesör
Katılım
26 Şub 2007
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
94
Puanları
0
Biz bunu şöyle işitmiştik.Yanlışımız varsa bilgilendirin lütfen.
Resulullah SAV. Efendimiz "Benden sonra birçok kelimeler uydurup
bu söz efendimizin sözüdür derler."

Bu söz eğer 1 kişinin menfaatı için söylenmişse benim sözüm değildir.
Bu söz eğer 1 gurubun menfatı için söylenmişse benim sözüm değildir.
Bu söz tüm kainatın menfaati için söylenmişse o söz benim sözümdür.
 
Üst