Utanarak yayınlıyorum:Müslümanlık bu mu?

bakış' Alıntı:

Sn ıtri,bırakalım nefsi,bazı şeyleri kabullenelim.Konu açtığınız için bu fitneye ortaksınız.Ortada konu yokken bu yazıyı belge diye getirseydiniz haklı olabilirdiniz.
Demekki böyle bir olay sizi sevindiriyorki bu konuyu açtınız.yani siyasetin şerrini açıklamak için hiç olmazsa doğru alıntı yapsaydınız.kaynağın fasık olmamamalıydı.Artık "siyasetin şerri"lafından bıkkınlık geldi.şerli siyaseti elbetteki sevmem ancak şeytan sadece siyasette yoktur.Bugün cemaatlerin birbirine salya sümük saldırmasıda şerdir.Siyasetçilerin adı çıkmış ona inmez dokuza misali..

Neyse dolaylıda olsa bir özür geldi.Dileyendende,vesile olandanda,buraya yapıştırandanda Allah(Cc) razı olsun

Genişletmek için tıkla ...

Yazınızın bazı bölümlerini anlamadım.Ama anladığım yerleri tekrar edeyim isterseniz.
Saadet teki olaylar yazılıyor çiziliyor. Bizde görüşümüzü söylüyoruz.
Ama kendini partiye maleden birileri varki eleştiri yapan insanlara hakaretler küfürler ediyor. Bunuda müslümanlık, mücahitlik adına yapıyorlar.
Fasık" diyorsun, küfür yiyen o. Eğer Milli çözümcülerin öyle bir yazı yazmadıklarını, o fasığın uydurduğunu ispatlayabilirsen istediğin şekilde özür dilerim. Elbette bu fitneye ortaklık olur. O küfürler- ki yıldızla verilmiştir- orada durduğu sürece ben özür dilemem.
Alıntı yazının hemen altında, bu aşırıların partiyi bağlamıyacağını, asla bunu bu şirretliği kendi adlarına yaptıklarına inandığımı ve siyaseti öyle görenlerin şerrinden Allah a sığındığımı ifade ettim.

Birde "saadetin başına gelenlere sevinme" gibi bir ifade koymuşsunuzki bunu iyi niyetinize vererek sadece "talihsiz ifade"diyorum.
Öyle bir halden Allah a sığınırım. Vaktiyle hocaya oy verdik. Başarısız olmasına niye sevineyimki?
Herkezi doğru anlaman dileğiyle...

forumdayim' Alıntı:

bana kalirsa sizde tebligle nasihati bir birine karistiriyorsunuz....

müslüman olup ehli sünnet olan bir kisi hidayet üzeredir... bundan dolayi bizler hidayette daim olmamiz ayagimizin kaymamasi icin dua ederiz...

Genişletmek için tıkla ...

Hidayetin tanımı hak ile batılın ayırt edilmesidir. Bugün namaz kılıp ehli sünnet olan fakat amerikancı işbirlikçi siyasi akımların peşinden giden nasıl hidayet sahibi olabilir ki?
Allah c.c. asla zalimlere meyletmeyin diye emrediyor. Hiçbir bahane gerekçe işbirlikçi olmak için dinde bildirilmemiştir.
Tebliğ sadece namaz abdeste olmaz, tebliğ zalime meyletmemek adına, siyonistin oyunlarına aldanmamak adına, cihad üzerine de yapılır. Tebliğ kısacası dinin tüm mercilerini kapsayan bir müessesedir.
Ehl-i sünnet olupda namaz abdest oruç zekat hatta hacc yapan müslüman ne güzel deriz öve öve bitiremeyiz. Ama diğer tarafdan Irak savaşı oluyor o hacı amcanın desteklediği seçtiği parti amerikan jetlerine hava üslerini açıyor yani kısacası ''gel benim hava sahamdan sorti yap ırak'taki müslümanların tepesinden gül yağdır'' diyor. Ehl-i sünnet itikadında asla ve asla zalime meyletmek yoktur. Firavunlarla işbirliği yoktur, herzaman ''DİNDE TA'VİZ'' vermeyeceksin, mazlumlardan yana olacaksını emreden istikamet üzere olacaksın. Ehl-i sünnet namaz abdestten ibaret değildir ehl-i sünnet itikadında devlet idaresi ve ümmet politikalarıda vardır!

Ercan TEKİN' Alıntı:

Hidayetin tanımı hak ile batılın ayırt edilmesidir. Bugün namaz kılıp ehli sünnet olan fakat amerikancı işbirlikçi siyasi akımların peşinden giden nasıl hidayet sahibi olabilir ki?
Allah c.c. asla zalimlere meyletmeyin diye emrediyor. Hiçbir bahane gerekçe işbirlikçi olmak için dinde bildirilmemiştir.
Tebliğ sadece namaz abdeste olmaz, tebliğ zalime meyletmemek adına, siyonistin oyunlarına aldanmamak adına, cihad üzerine de yapılır. Tebliğ kısacası dinin tüm mercilerini kapsayan bir müessesedir.
Ehl-i sünnet olupda namaz abdest oruç zekat hatta hacc yapan müslüman ne güzel deriz öve öve bitiremeyiz. Ama diğer tarafdan Irak savaşı oluyor o hacı amcanın desteklediği seçtiği parti amerikan jetlerine hava üslerini açıyor yani kısacası ''gel benim hava sahamdan sorti yap ırak'taki müslümanların tepesinden gül yağdır'' diyor. Ehl-i sünnet itikadında asla ve asla zalime meyletmek yoktur. Firavunlarla işbirliği yoktur, herzaman ''DİNDE TA'VİZ'' vermeyeceksin, mazlumlardan yana olacaksını emreden istikamet üzere olacaksın. Ehl-i sünnet namaz abdestten ibaret değildir ehl-i sünnet itikadında devlet idaresi ve ümmet politikalarıda vardır!

Genişletmek için tıkla ...

siz devleti islam devleti olarak görüyorsaniz tamamen haklisiniz...
oysa bizim icin ha tc ha alman devleti... devletler arasi iliskilerdede tamamen menfaat ve kendilerinin bekasini göz önüne almalari gerekiyor... devlet yöneticilerinin basireti cok önemlidir... bunu kim yapabilir, bizim normal sartlar altinda kimseye tam güvenimiz yok... onun icin en azindan vatana sahip cikabilecek siyasileri secilmesine önem verilmesi gerektigini düsünüyorum...

forumdayim' Alıntı:

siz devleti islam devleti olarak görüyorsaniz tamamen haklisiniz...
oysa bizim icin ha tc ha alman devleti... devletler arasi iliskilerdede tamamen menfaat ve kendilerinin bekasini göz önüne almalari gerekiyor... devlet yöneticilerinin basireti cok önemlidir... bunu kim yapabilir, bizim normal sartlar altinda kimseye tam güvenimiz yok... onun icin en azindan vatana sahip cikabilecek siyasileri secilmesine önem verilmesi gerektigini düsünüyorum...

Genişletmek için tıkla ...

Kur’an-ı Mübîn’de şöyle buyrulmaktadır:
“Hiç şüphesiz ki Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.” (en-Nisa, 4/58)

Biz bu milleti İslam görüyoruz. Millet İslam üzereyse devlette İslam olmalı. Haklısınız ki mevcut rejim İslami görüşü devlet idaresine sokmayan bir tağuti sistemdir. Beşeri sistemlerin hemen hemen hepsinde bozukluklar vardır. Müslümanlar olarak ister müslüman bir milletin devlet yönetimindeki sistem İslam dışı olsun, ister müslüman millet kendi devletinde işgal altında olsun yapmamız gerekeni ALLAH ve Resulü bildirmiştir. Asla ta'viz vermeyeceksin, işbirlikçi olmayacaksın, zalime meyletmeyeceksin. Şimdi ayet ve hadisler ile bunları dile getirebiliriz nitekim vahiy ortadadır. Bize kalan ise görüp amel etmek kalıyor.

Allahu Teâla şöyle buyurmaktadır:
"Onların aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Haktan sana gelenden sapıp da onların hevalarına uyma."Maide: 48
"Aralarında Allah'ın indirdikleri ile hükmet. Onların hevalarına (arzularına) uyma. Seni, Allah'ın sana indirdiğinin bazısından saptırmalarından sakın."Maide: 49
"Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar kafirlerdir."Maide: 44
"Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar zalimlerdir."Maide: 45
"Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar fasıklardır."Maide: 47
Biz müsümanlara denmiyor ki siz işgal altındayken veya baskıcı rejimler sizlere dayatılmışken dininizden bir müddet taviz verin onları böylece yavaş yavaş yenebilirsiniz. Böyle birşey ne Kur'anda ne de sünnet-i seniyyede mevcut değildir! Mevcut olan asıl olan asla hiçbir şart altında İslami inanışa göre olan yönetim şeklinden vazgeçmemektir. Mevcut sistemde en sağlıklı nasıl adil yönetim yapılır bugün bunlar yapılmaya çalışılıyor dileyen Milli Görüş hükümetlerini araştırsın ne kadar önemli çalışmalara herşeye rağmen atabileceğimizi gösterdik demek ki inanırsak üstün olan bizleriz çünkü ALLAH c.c. ''inanıyorsanız üstün olan sizlersiniz'' diye biz kullarına buyurmaktadır. Mesele kelime-i tevhidin manasıyla amel etmek ALLAH'tan başka hiçbirşeyin önünde eğilmemek teslim de olmamaktır!

Ya açılan bu konuyu ben yanlış anladım, ya da siz başka bir konu altında tartışılması gerekenleri burada tartışıyorsunuz.

Konu Erbakan değil anladığım kadarıyla. Erbakanı savunurken, karşısındakine dilim varmıyor ama (köpek, hırlama...) gibi laflar eden zata yapılmış bir sitem var.

Karşındaki kişi haksız bile olsa, aşağılayıcı konuşmak bizim dinimizde var mı?

Sitem böyle bir yazıyı yazana... Benim anladığım...

sabret alim' Alıntı:

Ya açılan bu konuyu ben yanlış anladım, ya da siz başka bir konu altında tartışılması gerekenleri burada tartışıyorsunuz.

Konu Erbakan değil anladığım kadarıyla. Erbakanı savunurken, karşısındakine dilim varmıyor ama (köpek, hırlama...) gibi laflar eden zata yapılmış bir sitem var.

Karşındaki kişi haksız bile olsa, aşağılayıcı konuşmak bizim dinimizde var mı?

Sitem böyle bir yazıyı yazana... Benim anladığım...

Genişletmek için tıkla ...

Doğru anlamışsınız. Ama işte görüyorsunuz tartışma nerelere kadar gidiyor.
Yazıdaki hakaretler sizin yazdığınız en hafifi. Yazının orjinalini görseniz tiksinirsiniz.
Ve malesef bunları mücahitlik adına yapıyorlar.
Yazık.

Itri' Alıntı:

HADİ ÖZIŞIK

Erbakan ve cemaatinin Milli Çözüm Dergisi Numan Kurtulmuş'a yapılan zulmü yazan gazetecilerin listesini yapmış...
Listede üç gazeteci var...
Ben...
Milliyet yazarı Taha Akyol...
Ve Posta yazarı Candaş Tolga Işık...
***
Listeyi yapan kişi, derginin mali işleriyle ilgili.
Nevzat Gündüz.
Dini bütün bir arkadaş.
Ehli İslam ya da...
***
Erbakan'ı Peygamber yapmış bu arkadaş.
O'na "hatalı" demek günah...
Yazarsan...
"Havlamış" oluyorsun...
Ya da "dığa."
"***" yani...
***
Nevzat Gündüz'ün şerrinden en ucuz kurtulan benim.
Bana, "Sünepe" demekle yetinmiş...
Ha bir de, "sahibimin sesi"ymişim.
Taha Akyol ise "köpek" olmuş, Erbakan'ı eleştirdiği için!
"Havlama" ve "Hırlama" ifadeleri en çok Taha Akyol ve Candaş Tolga Işık için kullanılıyor.
***
Candaş'a şöyle sesleniyor "Erbakan'ın kölesi" Nevzat Gündüz:
-16 Temmuz 2010 tarihli yazınızda, Fatih Erbakan’a hitaben Hoca’ya hırlamışsın. Ey Sabataist dığası!
Devamı mı?
Bir Müslüman olarak yazmaktan hicap duyarım.
Erbakan tayfası, Allah korkusu yaşamadan, hiç tanımadığı, yüzünü görmediği, hangi fikre sahip olduklarını bilmediği insanlara, küfür ediyor, iftira atıyor, karalıyor ve en önemlisi hedef gösteriyor.
Ve işin acı olan tarafı...
Tüm bunlar...
"Allah rızası için" yapılıyor!
Ne diyeyim ben?
Allah bu çocukları kendi şerrinden korusun!
Amin!

Genişletmek için tıkla ...

Akgül'ün bizimle hiçbir ilgisi yok



Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Konya merkezli operasyonlarda gözaltına alınan Milli Çözüm Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Akgül'ün, Milli Görüşçü olduğuna ilişkin haberlere tepki gösterdi. Söz konusu şahısların parti yönetimiyle resmi veya gayri resmi bir bağı bulunmadığına dikkat çeken Kutan şunları söyledi: "Milli Çözüm dergisi adı altında faaliyet gösteren şahıslar ve faaliyetleri partimiz ve teşkilatlarımız tarafından hiçbir zaman benimsenmemiştir. Hattat eşkilatlarımızdan gelen şikayetler üzerine, söz konusu şahısların ve faaliyetlerinin partimizle herhangi bir bağının olmadığı, bundan yaklaşık 1 yıl önce kamuoyuna açıkça ilan edilmiştir."
devamını okuyun

http://yenisafak.com.tr/Gundem/?t=24.07.2008&i=130674