bana gelen bir meil aynen buraya aktarıyorum
Altinda petrol denizi bulunan, 510 kilometre uzunluga sahip 3 milyon dönümlük Suriye
sinirindaki Türk topraginin 49 yilligina Isviçre üzerinden, mayin temizleme kilifi
altinda Mossad'in taseron
sirketlerine ha devredildi ha devredilecek.
Sahibi belirsiz Kardak kayaligi için Yunanistan'la savasi göze alan Türkiye, sira
Israil'e gelince niye yelkenleri indiriyor?
Kuskular, Ankara'da Israil gizli devletinin varligini güclendiriyor ?
Suriye sinirindaki 3 milyon dönüm arazi vatan topragi degil mi?
Yoksa Yunanistan düsman da Israil dost mu? Diplomatik üslup disinda kim Israil'e
dost diyorsa iste o aslinda Ankara'daki Israil derin devletinin adamidir.
Çünkü Israil dost degil, düsmanin en sinsisi, en kararlisi, en güçlüsü ve en
acimasizidir.
Bunu ben degil, Israilli yetkililer söylüyor.
Türkiye, Israil'i taniyan ilk Müslüman ülke olmasina ragmen, yine Türkiye Konya
üzerinde Israil savas uçaklarina egitim uçusu yaptirarak,
Filistin halkina ve kendi geçmisine ihanet etmesine ragmen Israil, Türkiye'ye, hem
Irak'ta Barzani-Talabani önderliginde kurulmus bulunan
"Yahudi Kürdistan"in merkezinde yer alarak, hem bayraginda tahrif edilmis Tevrat'a
göre "Vaat edilmis topraklari" iki mavi çizgi, yani Nil-Firat'i resmederek,
hem Knesset (Israil Parlamentosu) girisine Türkiye Cumhuriyeti topraklarinin bir
kismini da içine alan Arz-i Mev'udu çakarak Türkiye'ye sürekli,
"Elime firsat geçtiginde canina okuyacagim" deyip duruyor.
Israil'in Türk ve Türkiye düsmanligi böyle sembollerden ibaret degil. Siyonist
Yahudi ABD, AB ve Türkiye içindeki "derin devletine" o kadar güveniyor ki,
zaman zaman küstahlasmaktan, Türk vatani üzerindeki toprak emellerini açikça dile
getirmekten de çekinmiyor, çekinmedi.
Daha önce de yazdim. "Lübnan Kasabi" Ariel Saron 1982 yilinda bir Italyan
gazetesinde Türkiye'nin isgalini tartismis ve,
"Türkiye ilgi alanimiz içersindedir" dememis miydi? 31.12 1982 tarihli Günaydin
gazetesi Saron'un bu küstahligini okurlarina, "Haddini bil Saron" diye duyurmamis
miydi?
Siz simdi Saron'un bu küstahligini bir kenara birakin, ABD-Israil ittifakinin
Irak'in kuzeyinde bir "Yahudi Kürdistan" kurdugunu ve bu devletin yasayabilmesi için
Akdeniz'e açilma gibi bir mecburiyeti oldugunu, ardindan da, Mossad-Cia ve Ingiliz
Gizli Servislerinin 23 Mart 2004 günü bir futbol maçi esnasinda Suriye'deki
Kürtleri,
Türkiye'deki ayrilikçi Kürtler gibi nasil ayaklandirdiklarini hatirlayin ve bu
bilgilerinizin yanina, 1983 yilinda, zamanin Israil Disisleri Bakani Izak Samir'in,
"Türkiye'yi Kürdistan'i isgal altinda tutmakla" suçladigini koyun; bütün bunlar sizi
iknaa yetmediyse, Israil'de herkesin bildigi,
"Bir Türk öldür, rahat et!" Yahudi atasözü üzerinde biraz düsünün bakalim..
Alti âdeta bir petrol denizi olan Türkiye-Suriye sinirindaki 3 milyon dönümlük
arazinin 49 yilligina Israil'e devri demek bence
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu topraklardan ebediyen vazgeçmesi demektir. Türkiye
kendi mayinini temizlemekten aciz olamaz…
Türkiye kendi mayinini temizleyemiyor mu, o zaman birakiniz mayinli kalsin. Böylece
hem Irak'in kuzeyindeki Yahudi Kürdistan'in Akdeniz'e dogru önünü tikamis,
hem "Nil'den Firat'a" kadar, "Arz-i Mevud" hayalleri kuran ve bu hedefine adim adim
yaklasmakta olan Siyonist Israil'in önünü tikamis,
böylece vatana ihanet etmemis olursunuz.
Türkiye'de bir kere olsun Türkler için bir sey yapilmayacak mi? Büyük Ortadogu
Projesi için, "Insallah hayata geçer, Diyarbakir da bu projenin merkezi olur"
diyen Basbakan ve Türkiye'yi yönetenler, proje sahiplerinin, "Ortadogu'da 22 ülkenin
sinirlari degisecek" diye açikça yazip çizdiklerini bilmiyorlar mi?
Türkiye-Suriye sinirindaki 3 milyon dönümlük vatan topraginin Israil derin
devletinin ortagi oldugu sirketlere 49 yilligina devredilmek istenmesi
haritanin bir bakima Türkiye'yi Irak'tan sonra Türkiye üzerinden de ufak ufak
degismeye baslamasi degil midir?
Herkes aklini basina toplasin.
Yoksa Yahudilerden aldiginiz cesaret ödülleri cehenneminiz olur; tamam mi !
Altinda petrol denizi bulunan, 510 kilometre uzunluga sahip 3 milyon dönümlük Suriye
sinirindaki Türk topraginin 49 yilligina Isviçre üzerinden, mayin temizleme kilifi
altinda Mossad'in taseron
sirketlerine ha devredildi ha devredilecek.
Sahibi belirsiz Kardak kayaligi için Yunanistan'la savasi göze alan Türkiye, sira
Israil'e gelince niye yelkenleri indiriyor?
Kuskular, Ankara'da Israil gizli devletinin varligini güclendiriyor ?
Suriye sinirindaki 3 milyon dönüm arazi vatan topragi degil mi?
Yoksa Yunanistan düsman da Israil dost mu? Diplomatik üslup disinda kim Israil'e
dost diyorsa iste o aslinda Ankara'daki Israil derin devletinin adamidir.
Çünkü Israil dost degil, düsmanin en sinsisi, en kararlisi, en güçlüsü ve en
acimasizidir.
Bunu ben degil, Israilli yetkililer söylüyor.
Türkiye, Israil'i taniyan ilk Müslüman ülke olmasina ragmen, yine Türkiye Konya
üzerinde Israil savas uçaklarina egitim uçusu yaptirarak,
Filistin halkina ve kendi geçmisine ihanet etmesine ragmen Israil, Türkiye'ye, hem
Irak'ta Barzani-Talabani önderliginde kurulmus bulunan
"Yahudi Kürdistan"in merkezinde yer alarak, hem bayraginda tahrif edilmis Tevrat'a
göre "Vaat edilmis topraklari" iki mavi çizgi, yani Nil-Firat'i resmederek,
hem Knesset (Israil Parlamentosu) girisine Türkiye Cumhuriyeti topraklarinin bir
kismini da içine alan Arz-i Mev'udu çakarak Türkiye'ye sürekli,
"Elime firsat geçtiginde canina okuyacagim" deyip duruyor.
Israil'in Türk ve Türkiye düsmanligi böyle sembollerden ibaret degil. Siyonist
Yahudi ABD, AB ve Türkiye içindeki "derin devletine" o kadar güveniyor ki,
zaman zaman küstahlasmaktan, Türk vatani üzerindeki toprak emellerini açikça dile
getirmekten de çekinmiyor, çekinmedi.
Daha önce de yazdim. "Lübnan Kasabi" Ariel Saron 1982 yilinda bir Italyan
gazetesinde Türkiye'nin isgalini tartismis ve,
"Türkiye ilgi alanimiz içersindedir" dememis miydi? 31.12 1982 tarihli Günaydin
gazetesi Saron'un bu küstahligini okurlarina, "Haddini bil Saron" diye duyurmamis
miydi?
Siz simdi Saron'un bu küstahligini bir kenara birakin, ABD-Israil ittifakinin
Irak'in kuzeyinde bir "Yahudi Kürdistan" kurdugunu ve bu devletin yasayabilmesi için
Akdeniz'e açilma gibi bir mecburiyeti oldugunu, ardindan da, Mossad-Cia ve Ingiliz
Gizli Servislerinin 23 Mart 2004 günü bir futbol maçi esnasinda Suriye'deki
Kürtleri,
Türkiye'deki ayrilikçi Kürtler gibi nasil ayaklandirdiklarini hatirlayin ve bu
bilgilerinizin yanina, 1983 yilinda, zamanin Israil Disisleri Bakani Izak Samir'in,
"Türkiye'yi Kürdistan'i isgal altinda tutmakla" suçladigini koyun; bütün bunlar sizi
iknaa yetmediyse, Israil'de herkesin bildigi,
"Bir Türk öldür, rahat et!" Yahudi atasözü üzerinde biraz düsünün bakalim..
Alti âdeta bir petrol denizi olan Türkiye-Suriye sinirindaki 3 milyon dönümlük
arazinin 49 yilligina Israil'e devri demek bence
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu topraklardan ebediyen vazgeçmesi demektir. Türkiye
kendi mayinini temizlemekten aciz olamaz…
Türkiye kendi mayinini temizleyemiyor mu, o zaman birakiniz mayinli kalsin. Böylece
hem Irak'in kuzeyindeki Yahudi Kürdistan'in Akdeniz'e dogru önünü tikamis,
hem "Nil'den Firat'a" kadar, "Arz-i Mevud" hayalleri kuran ve bu hedefine adim adim
yaklasmakta olan Siyonist Israil'in önünü tikamis,
böylece vatana ihanet etmemis olursunuz.
Türkiye'de bir kere olsun Türkler için bir sey yapilmayacak mi? Büyük Ortadogu
Projesi için, "Insallah hayata geçer, Diyarbakir da bu projenin merkezi olur"
diyen Basbakan ve Türkiye'yi yönetenler, proje sahiplerinin, "Ortadogu'da 22 ülkenin
sinirlari degisecek" diye açikça yazip çizdiklerini bilmiyorlar mi?
Türkiye-Suriye sinirindaki 3 milyon dönümlük vatan topraginin Israil derin
devletinin ortagi oldugu sirketlere 49 yilligina devredilmek istenmesi
haritanin bir bakima Türkiye'yi Irak'tan sonra Türkiye üzerinden de ufak ufak
degismeye baslamasi degil midir?
Herkes aklini basina toplasin.
Yoksa Yahudilerden aldiginiz cesaret ödülleri cehenneminiz olur; tamam mi !