Üniversiteye giden bayan öğrencilerin derslere başörtüsü yerine peruk ya da şapka gib

arşivist

Profesör
Katılım
17 Ocak 2007
Mesajlar
1,361
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
www.smf123.net
Üniversiteye giden bayan öğrencilerin derslere başörtüsü yerine peruk ya da şapka gib

Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Peygamberimiz (s.a.s.), saçına insan saçı takan ve taktıran kadınlara da lânet etmiştir. (Örnek olarak bk. Buhârî, libas 83, 85; Müslim, libas 115. ) Çünkü bu da Allah'ın beğendigi yaratılışı bozma ve karşısındakini aldatmak demektir. Islâm'da bunların her ikisi de yasaktır.

Kullanılan perukun, insan saçından başka bir şeyden olması halinde câiz olacağı söylenmiştir. (Ibn Âbidin VI/373.) Ancak peruku kadının bir başörtüsü gibi kullanması ayrı bir olaydır. Çünkü kadının başını kapatma emri, saçının câzibesiyle ftneye sebep olacağı içindir. Peruk ise bu câzibeyi çoğu zaman eksiltmez, tersine artırır. Bu yüzden bu konunun iyi araştırılması gerekir. Yani kadının insan saçından başka bir şeyden (ipek, yün sentetik elyaf vb.) peruk kullanması câizdir.

Ama başörtüsü yokken, dışarıda bununla gezebilir mi? Bize gezemez gibi görünen bu konu iyi öğrenilmelidir. Çünkü başörtüsünü yasaklayanlara karşı böyle bir çare düşünenler vardır.

Bize göre, insan kılından başka şeylerden peruk takmanın caiz olması, başını örtmek şartıyla olmalıdır. Yani böyle bir peruk takan kadın ayrıca peruğun üzerini de kapatmalıdır.


Selam ve dua ile...

Editör
www.sorularlaislamiyet.com
 
H

hod-ray

Guest
Peruğun üstü de kapanacaksa peruk takmanın ne anlamı var? anlamadım :S
 

EGELI EFE

Doçent
Katılım
12 Haz 2006
Mesajlar
1,390
Tepkime puanı
122
Puanları
0
Konum
İzMiR
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yoksa sen onların çoğunun işittiklerini veya kavradıklarını mı sanıyorsun? Onlar sırf hayvan gibi, hatta gidişçe daha sapkındırlar.
Furkan (44)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Peruğun üstünü kapatacaksan üniversiteye nasıl gireceksin..Kısır döngü oldu bu iş..Başa döndü..

Aslında bu konu peruk takarak üniversiteye giren kişiler için geçerli..Kısacası perukta taksanız başını açmış gibi oluyorsun anladığım kadarıyla..
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bizim okulda başörtü üzerine peruk, onun üstüne de şal örtüyorlardı. Güvenlik sıkıştırınca ucundan peruklarını gösteriyorlardı vs vs. Bi dolu zahmet. Ama alay ediyorlardı resmen güvenliklerle. Bilmiyorum kastedilen böyle birşey mi?
 

ÇiLe-i AşK

Asistan
Katılım
21 Eki 2006
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
benim anladığım kadarıyla burada peruğa izin verilmesi mecburi durumlarda olabilir.....

buda mecburi derken perukla başımı örttüm örtümü çıkarabilirim manasında değil sanırım;)

herhangi rahatsızlık sonucu olabilir saçları dökülmüş olabilir vs. bu gibi durumlarda ruhsat vardır ancak bu ruhsat bile gerçek insan saçı olmaması kaydıyladır...(yukarıdaki gibi üzerini örtmek şartıyla..) :friends:

 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
[FONT="
[COLOR="DarkRed"]herhangi rahatsızlık sonucu olabilir saçları dökülmüş olabilir vs. bu gibi durumlarda ruhsat vardır ancak bu ruhsat bile gerçek insan saçı olmaması kaydıyladır[/COLOR]...(yukarıdaki gibi üzerini örtmek şartıyla..) :friends:
[/FONT]

s.a
Çiçek hastaligindan dolayı saçını kaybeden bir kız için annesi Efendimiz SAS den iğreti saç için izin istediğinde Lanet edilen hadis i zikrediyor..
"...iğreti saç takana Allah ve Melekleri lanet etsin.."

Selam ve dua ile...
 

ÇiLe-i AşK

Asistan
Katılım
21 Eki 2006
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
islamveinsan' Alıntı:
s.a
Çiçek hastaligindan dolayı saçını kaybeden bir kız için annesi Efendimiz SAS den iğreti saç için izin istediğinde Lanet edilen hadis i zikrediyor..
"...iğreti saç takana Allah ve Melekleri lanet etsin.."

Selam ve dua ile...

vermiş olduğunuz hadis-i şerif benimde aklıma geldi ancak sadece yazıya göre yorum yapmıştım..

durum belli Allah Rasulü . kounudaki hassasiyeti belirtmiş gerisi nefsimizle bizim aramızda olan iştir vesselam :shake2[1]:
 

ilka

Üye
Katılım
31 Ocak 2007
Mesajlar
33
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kaalu bela'dan..
başörtüsü farz evet,ya peki ilim farz değilmi?

başörtüsü konusunda fikir beyan eden arkadaşlar muhtemelen farziyet açısından baktıkları bu konuya birazda ilim öğrenmenin farziyeti açısından da baksınlar.
ilim her mümin erkek ve kadına farzdır.değildir diyebilen varmı?yoksa hangisi tercih edilicektir.birinci öncelik başörtüsü mü olacak yoksa ilim öğrenmek mi?gelecek nesilleri yetiştirecek olan anne ve babaların başörtüsü konusunda sırf emir bu şekildir diye ilim tahsil etmemesi nasıl açıklanabilecek.başörtüsü farzdır deyip açmamak lazım deyip kenara çekilmekle bu iş çözülmüş oluyor ise herkese bravo.konunun içinde boğulup olayı hücrelerine ayırıp tartışmayın arkadaşlar.dünyanın halifesi olmak üzere yaratılan insanoğlunun heleki müslümanların cahil,mevki ve sıfat sahibi olmaktan uzak,yöneten değil yönetilen olması,veren el değil alan el olmasının nedeni,ilimsizlik bilgisizlik kısacası cahillikten değil midir.bu açıdan bu sorun,baş açılmamalı ve ben açmıyorum okula da gitmiyorum tarzı çok da övünülesi gösteriliyorsa da bu değindiyim durum ve açı ne olacak.
onun için zaten insanlar 2 farz arasında sıkışmanın verdiği vicdan azaplarıyla yaşamak zorunda bırakılan bu ülkede,bırakında buna ama peruk ama başka bir şekilde bir çözüm bulunduysa en ılıman şekilde,insanlar bu şekilde yapsınlar.alternatif sunulamayacak konuda şunu yapma yanlış bunu yapma yalnış demek çok da anlamlı değildir.birşeyi yapma derken eksik kalan başka birşey nasıl birdaha telafi edilebilir? ve bunun vebalini yüklenme gibi bir durumu düşünmek lazım.
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
sa.
İlim farzdır diye örtü gibi bir emri terk etmek akla muhaldir...
Farz olan ilim bugün bizim üniversitelerimizde verilen ilim değildir...
10 ayet ve 10 hadis i ezbere bilmeyenlerin ilim farz diye felsefe ve fen ilmi öğrenmesi ve bunun için örtü emrini terk etmesi cehaletin zirvesinden gelen bir sedadır. itibar edilmemelidir....

İsteyen çıkarır örtüsünü okuyabilir günahi onun boynunadır ama biz yanliş a itiraz etmek adina burda gayret ediyoruz...

Yalniz bir daha zikredeyim emredilen ve farz olan ilim bugünki verilen ilim değildir... örtüyü baş-örtüsü addetmekten vazgeçin...

Felsefe ve fen ilimleri için örtüden vazgeçmek iman ile dahi çelişir...
Allah daha doğrusunu bilir...Lakin Efendimiz SAS den biz bunu öğrendik...

Selam ve dua ile..
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
başörtüsü konusunda fikir beyan eden arkadaşlar muhtemelen farziyet açısından baktıkları bu konuya birazda ilim öğrenmenin farziyeti açısından da baksınlar.
ilim her mümin erkek ve kadına farzdır.değildir diyebilen varmı?yoksa hangisi tercih edilicektir.birinci öncelik başörtüsü mü olacak yoksa ilim öğrenmek mi?gelecek nesilleri yetiştirecek olan anne ve babaların başörtüsü konusunda sırf emir bu şekildir diye ilim tahsil etmemesi nasıl açıklanabilecek.başörtüsü farzdır deyip açmamak lazım deyip kenara çekilmekle bu iş çözülmüş oluyor ise herkese bravo.konunun içinde boğulup olayı hücrelerine ayırıp tartışmayın arkadaşlar.dünyanın halifesi olmak üzere yaratılan insanoğlunun heleki müslümanların cahil,mevki ve sıfat sahibi olmaktan uzak,yöneten değil yönetilen olması,veren el değil alan el olmasının nedeni,ilimsizlik bilgisizlik kısacası cahillikten değil midir.bu açıdan bu sorun,baş açılmamalı ve ben açmıyorum okula da gitmiyorum tarzı çok da övünülesi gösteriliyorsa da bu değindiyim durum ve açı ne olacak.
onun için zaten insanlar 2 farz arasında sıkışmanın verdiği vicdan azaplarıyla yaşamak zorunda bırakılan bu ülkede,bırakında buna ama peruk ama başka bir şekilde bir çözüm bulunduysa en ılıman şekilde,insanlar bu şekilde yapsınlar.alternatif sunulamayacak konuda şunu yapma yanlış bunu yapma yalnış demek çok da anlamlı değildir.birşeyi yapma derken eksik kalan başka birşey nasıl birdaha telafi edilebilir? ve bunun vebalini yüklenme gibi bir durumu düşünmek lazım.

Bilindiği gibi Nur sûresi'nin 31. ve Ahzab suresi'nin 33, 35 ve 59'uncu ayetlerinde kadınların örtünmeleri, vücutlarının zinet yerlerini yabancılara göstermemeleri emredilmektedir. Bu konuda birçok hadis de vardır. Ama bu hadisleri burada nakletmeye lüzum görmüyoruz.

Kadının bütün vücudunun avret olup olmadığı hususu da mezhepler arasında ihtilaflıdır. Şafiî ve Hanbelî mezheplerine göre kadının istisnasız tüm vücudu avret kabul edildiği halde Hanefî ve Malikîmezheplerinde eller ve yüzün fitne korkusu olmadığı takdirde avretolmadığı belirtilmiştir (1).

Tedavi gibi bazı zaruret hallerinde yabancı birisi bir kadının avret kabul edilen bir uzvuna zaruret miktarmca ve tedavinin gerekdiği mahalli geçmemek şartıyla bakabilir(2). Allah, Kurân-ı Kerîm'de kadınların vücutlarını örtmelerini emredip başkalarına göstermelerini yasakladığına göre onların avret mahallerini yabancıların görebileceği şekilde açmaları haramdır. Zaruret olmadıkça avret sayılan bir uzvun tamamını ya da bir kısmını açamazlar.

Zaruret, yasak bir şeyi yapmadığı takdirde helaki veya helake yaklaşmayı gerekli kılan şeydir (3). Ali Haydar Mecelle Şerhi'nde zarureti aynen şu şekilde tarif etmiştir: "Zaruret; memnu tenavületmediği takdirde helaki müstelzim olan haldir" (4).

Buna göre İslâm'a hizmet etmek gayesiyle de olsa İslâm'a ta ban tabana zıt düşen, kadının namahrem yerlerini ve avretini açmaya zorlayan okullarda okumanın zaruret kabul edilmesi mümkün değildir.

Ayrıca kadınların mutlaka bilmesi gereken şeyleri, avretlerini açmayı gerektirmeyen okul ve kurslardan öğrenmeleri pekala mümkündür. İslâm hizmeti böyle bir yol ile ifa edilemez. Ayrıca İslâm tarihi hiçbir resmî tahsili olmadığı halde kendisini özel olarak yetiştirip İslâm'a ve ilme hizmet eden kadınlarla doludur. Şüphesiz kadınların avret açma ve ihtilat gibi İslâm'ın yasakladığı şeyler olmazsa okutulmaları gerekli ve okumaları zaruridir, bunda büyük faydalar da vardır. Ama bu haramı işlemeyi tecviz edemez.

Bilindiği gibi "Zararları gidermek, maslahatları celb etmekten evladır." diye meşhur bir fıkıh kaidesi vardır. İslâm'ın yasaklara gösterdiği itina, emirlere gösterdiği itinadan daha büyüktür. Hz. Peygamber bir hadîsinde: "Ben size bir şey emrettiğim zaman ondan gücünüzün yettiği kadarını yapınız. Bir şeyden nehyettiğim zaman da ondan kaçınınız" buyurur.

Bundan dolayı meşakkati defetmek için vacibi terk etmek caizdir, ama günahları, özellikle büyük günahları işlemekte müsamaha yoktur. Bezzazî'nin ifadesine göre avret yerini örtecek bir şey bulamayan kimse, nehir kenarında da olsa istincayı terk eder. Çünkü yasak, emre tercih edilir. Kadına gusül gerekse ve erkeklerden gizlenecek bir yer bulamazsa guslü terkeder (5).

Demek oluyor ki, bir haramı işlememek için farz bile terkedilir. O halde sadece umulan bir maslahat için nassların haram kıldığı bir şeyin işlenmesi tecviz edilemez. Bize göre bu her okul için aynıdır. Müslümanların, kadınların başlarını açabilmeleri için İslâm'ın hükümlerini zorlayacakları yerde, kadınların İslâmî kıyafetler içerisinde okuyabilmelerinin çarelerini araştırıp bu yolda gayret sarfetmeleri gerekir.

1-Kitabu'1-Fıkh âlâ Mezâbili'l Erbaa 1/192. Sâbûnî, Tefsirû Ayât'il-Ahkâm c. 2. s. 381
2-el-Merginânî, el-Hidâye, c. 4, s. 84
3-Suyûtî, el-Eşbah ven-Nezâir, s. 94
4-Ali Haydar, Dürerü'l-Hakkâm Şerhu Mecelletü'l-Ahkâm, Muk. 22. Mdd. nin şerhi
5-İbnu Nüceym el-Eşbâh ve'n-Nezâir, s. 90-91
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Ayrıca başörtüsü İslamın şeairidir bugün. Ve şeaire hizmet dine yapılan en büyük hizmettir.

Başörtüsü örtmek farz. Okumak ve ilim tahsil etmek ise başta Alâk Sûresinin ilk ve 3.’cü âyetler ve birçok âyete göre farz. Acaba başörtüsü yasağı karşısında başörtüsü mü, okul mu, yoksa başörtüsü ile birlikte okumak mı? Herhalde bu hususa şu soru zâviyesinden bakmak durumundayız: Biz bu dünyaya niye gönderildik?

İnsan bu âleme ilim ve duâ vâsıtasıyla tekemmül etmek (olgunlaşmak, gelişmek) için gelmiştir. Mahiyet ve istidad (potansiyel yetenek) itibâriyle herşey ilme bağlıdır. Ve bütün gerçek ilimlerin esâsı ve mâdeni ve nuru ve ruhu, mârifetullahtır (Allah’ı bütün isim ve sıfatlarıyla, eser ve sanatlarıyla, ni’met ve ikramlarıyla tanımaktır). Ve o*nun üssü’l-esâsı (öğrenmenin temel prensibi) Allah’a imandır. (Sözler, s. 286.)

Okumayı emreden âyetlerin, “Saçınızı-başınızı açarak, yasakçı sistemin okullarında okuyun!” demek istemediği kesin. Hâlıkımız bizi bu dünyaya, imtihan, imân ve ibâdet etmek (aynı zamanda hanımların da başlarını örtmesi), ilimle tekâmül etmek için dünyaya göndermiş. Yoksa, “Öğretmen, doktor, mühendis, işletmeci olun!” diye değil.

Okumanın, kariyer yapmanın, kendini yetiştirmenin binbir yolu imkânı olmalı. Kurslar vasıtasıyla çeşitli mesleklere, sanatlara yönelmek mümkün. Nice sanatkâr, araştırmacı ve kâşifin resmî diploması yoktur. Nice ev hanımı, eserleri, çalışması, buluşuyla resmî diplomalılara taş çıkartmıştır!
 

akabe

Üye
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Herkes çok güzel bir şekilde düşüncelerini ifade etmiş, kaynaklarla desteklemiş ama yaşanılan dünyaya bunları tatbik etmek gerçekten çok zor. Kızlar zaten bu emirleri bile bile peruk takıyorlar ya da açıyorlar yani bile bile günaha giriyorlar. Çünkü okula gitmenin dışında önerilen yöntemlerin gerçeklikle çok örtüşür bir tarafı yok.
Evinde ilim öğrenip yetişen kişiler ancak çok çok nadirdir, ideal olandır ama yapılması çok zor, güçlü bir aile desteği lazım.
Bahsi geçen özel kursların ne kadar pahalı olduğunu hiç farkettiniz mi, aileler çocuklarının okul masraflarını zor karşılarken özel kurslara dünyanın parasını dökemezler, bunlar neticede ticari kuruluşlar, senin ne ulvi değerler uğruna okulunu bırakıp kurslara muhtaç olduğunu anlamazlar. Aileler de imkanlarını zorlamazlar çünkü gerekli görmezler, herkesin ailesi bilinçli değil ki.
Örtülü olarak çalışayım, kazandığım parayla da özel imkanlarla ilim öğreneyim dersen, örtülü olarak çalışabileceğin inançlı kesimler, senin çaresizliğnden yararlanıp üç kuruşa çalıştırırlar, hakkını vermezler. Kahrolursun...
Ne ailenin maddi gücü vardır, ne de çalışabileceğin bir işin. İstediklerini elde edememişsindir, hayaller sana yetmez artık, başkalarının, arkadaşlarının akranlarının elde ettiklerine bakıp hayıflanırsın sadece. Hiç bir işe yaramadığını düşünürsün, ailen istemediğin şeyleri yapmaya zorlar, mutsuz olursun.
Şunu yapmalısın, bunu yapmalısın diye atıp tutunlar sana bir çare bulmaz, hayata küsersin.
Ne yardan geçebilmişsindir ne de serden. Tamamını elde edeyim derken, eldekini de kaçırmışsındır.

Bu duruma düşmüş ne çok kız var biliyor musunuz? İddia ediyorum erkeklerin çoğu anlamazlar, anlarlarsa bile üzülürler ama kısa süre sonra da unuturlar, önemsemezler, konu açılırsa da ideal olan hakkında konuştukça konuşurlar.

Kızlar hep yalnız kalırlar, Allahın rahmetine güvenlirler, Allaha sığınırlar sürekli...

Bu kızları kurtarabilecek çareleriniz var mı? Başörtü emrini yerine getirmiş ama pek çok emri yapamamış kızları nasıl kurtarmayı düşünüyorsunuz?
 

meyve

Asistan
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
762
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin, küçük şehirlerde de halk eğitimin ücretsiz kursları var. Üstelik bize öğrenmemiz emredilen ilim Marifetullahtır. Bugün hangi üniversite bizi marifetullaha götürüyor Allah aşkına? Veya imanımızı yakînleştiriyor? Sorun açık: Biz ne için yaratıldığımızın, dünyaya ne için geldiğimizin farkında değiliz... :(
 
Katılım
12 Eyl 2006
Mesajlar
74
Tepkime puanı
0
Puanları
0
kur'an-ı kerimde örtünün ne şekilde olacağı, ne derece önemli olduğu kati surette belirtilmiş. zannımca kimse ama hiç kimse örtü hakkında fetva veremez. bazen duyuyoruz şunu yaparsanız kefaret olur filan.kesinlikle hepsini red ediyorum.başörtüsü farzdır rabbin emridir.başını açanlar günah işlediklerinin farkındalar bunun fazlası eksiği yok ama bunun sancısını vicdanlarında aza indirgemek için peruk kullanıyorlar. peruk kötünün iyisi sıfatında bu zamanda. nitekim ameller niyetlere göredir. rabbim affeyleye. en kısa zamanda ferahlık vere. ve buna vesile olanları ıslah ede. duadan başka yapacak bişey yok. tartışmanın bile anlamı yok her gün sancıyarakda olsa bunlar yaşanıyor.
 

ilka

Üye
Katılım
31 Ocak 2007
Mesajlar
33
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kaalu bela'dan..
hiçbir zaman başlar açılmalı ilim daha önemli gibi bir görüşte değilim ve eğer bu şekil anlaşıldı ise ne demek istediğimin anlaşılamamasındandır.evet baş açılmamalı ve herkes istediği gibi yaşayabilmelidir.evet ama bir bayan bir insan bu ülkede bu şekilde yaşayamıyorsa fetvanın gereği budur ve bunu yapmak gerekir deyip kenara çekilmek kusura bakılmasın ama işin kolaycılığıdır.gitsinler şu kursa bu kursa gibi liste edilmiş tercihleri yaşamak zorunda değiller bayan dindaşlarımız.anlamıyorsunuz arkadaşlar,ve cümleleriniz okuduğunuzdan ve bildiklerinizden süzülerek değil,bazı insanların eser alıntılarından ibaret hep. size bir örnek vermek istiyorum.bu forumdaki erkek olan arkadaşların hemen hemen hepsi,anne-bacı-eş yada herhangi bir bayan yakınının doktorluk bir durumunda,bayan doktor tercihinde bulunurlarken,bu bayan doktorların marstan değil içimizden çıktıklarını unutmamalılar.bayan eğer örtüsü ile ilgili sorun yaşıyorsa üniversitede değil başka bir şekilde kendini eğitsin diyen insanlar,doktorun bayan olma tercihinde de bulunma hakkına pek sahip değillerdir.yok ben bayan doktor isterim ama kızımın bayan bir doktor olmasına bu şartlarda okumasına izin vermem demek büyük bir tutarsızlıktır.sizce de istek ve söylemlerimizle tutarlımıyız acaba.
(not:sözüm bu şekilde düşünenlere)
 

ravza-gülü

Asistan
Katılım
5 Şub 2007
Mesajlar
352
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
33
Konum
Ankara
zannedersem tesettür

selamün aleyküm kardeşlerim; bence değil peruk bayanların akuması dinen caiz değildir

sadece ilim öğrenmek dinimizde caizdir.

zaten şimdiki bayanların kapanma şeklide bi tuhaf başların da başörtü altlarında pantolon zamanımızda buna tesettür diyorlar böyle giyinenleri Allah ıslah etsin.AMİN

selametle..............
 

ilka

Üye
Katılım
31 Ocak 2007
Mesajlar
33
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
kaalu bela'dan..
bayanların okuması bile caiz değil ne demektir,bu ne körü körünecilik bu ne düşüncesizliktir arkadaşlar.bizim insanlarımızda hala bayan ve erkeklerin cinsiyet unsuru düşünülmeden değerlendirebilme yetisi gelişmedi maalesef.belli konularda zaruretlerden dolayı cinsiyet ön plana çıkabilir ve tartışılabilir ancak aynı cennet ve cehennemle aynı görev ve sorumluluklarla,erkek yada kadın olsun tüm inananlar mükellef değil midir.?!erkekler bu dünyanın tüm verilerine ait ve sahip,kadınlar kısmi sahip ve sorumludur mantığı temelinden sakat bi mantıktır.arkadaşlar şunu anlamak lazım,biz erkeklerin kadınlardan farklı vücut özellikleri olabilir.,ancak o bedenlerde taşıdığımız ruh,her iki cins içinde insan ruhudur.nihayetinde sadece maddi farkların dışında düşünceler,hissedişler,algılar,vb.. tüm bunların hepsi,insan denilen yaratıkta ister dişi ister erkek olsun hep aynıdır ve vardır.nereden biliyorsun diyebilicek arkadaşlara şunu derim;dini yada din harici hangi görevler erkek ve kadında eksiklik gösteriyorki.hiçbirinde tabii. her iki cins de yaratılış gereği eşit görev ve sorumluluklara,detayda küçük değişiklikler olsada aynı vahye muhatab ve sorumludur.
 

arşivist

Profesör
Katılım
17 Ocak 2007
Mesajlar
1,361
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
www.smf123.net
iki seçenek arasında kalırsak bizim için hayırlı olanı seçmek gerekir.

üniversiteye giden bayan arkadaşlar varsa önemli olan peruğun haram olduğunu bilip kabul etmeleridir.
 

okur

Doçent
Katılım
6 Ocak 2007
Mesajlar
603
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Ayrıca başörtüsü İslamın şeairidir bugün. Ve şeaire hizmet dine yapılan en büyük hizmettir.

Başörtüsü örtmek farz. Okumak ve ilim tahsil etmek ise başta Alâk Sûresinin ilk ve 3.’cü âyetler ve birçok âyete göre farz. Acaba başörtüsü yasağı karşısında başörtüsü mü, okul mu, yoksa başörtüsü ile birlikte okumak mı? Herhalde bu hususa şu soru zâviyesinden bakmak durumundayız: Biz bu dünyaya niye gönderildik?

İnsan bu âleme ilim ve duâ vâsıtasıyla tekemmül etmek (olgunlaşmak, gelişmek) için gelmiştir. Mahiyet ve istidad (potansiyel yetenek) itibâriyle herşey ilme bağlıdır. Ve bütün gerçek ilimlerin esâsı ve mâdeni ve nuru ve ruhu, mârifetullahtır (Allah’ı bütün isim ve sıfatlarıyla, eser ve sanatlarıyla, ni’met ve ikramlarıyla tanımaktır). Ve o*nun üssü’l-esâsı (öğrenmenin temel prensibi) Allah’a imandır. (Sözler, s. 286.)

Okumayı emreden âyetlerin, “Saçınızı-başınızı açarak, yasakçı sistemin okullarında okuyun!” demek istemediği kesin. Hâlıkımız bizi bu dünyaya, imtihan, imân ve ibâdet etmek (aynı zamanda hanımların da başlarını örtmesi), ilimle tekâmül etmek için dünyaya göndermiş. Yoksa, “Öğretmen, doktor, mühendis, işletmeci olun!” diye değil.

Okumanın, kariyer yapmanın, kendini yetiştirmenin binbir yolu imkânı olmalı. Kurslar vasıtasıyla çeşitli mesleklere, sanatlara yönelmek mümkün. Nice sanatkâr, araştırmacı ve kâşifin resmî diploması yoktur. Nice ev hanımı, eserleri, çalışması, buluşuyla resmî diplomalılara taş çıkartmıştır!
Bir nurcunun başörtüsü meselesine bakışı bu minval üzerine olmalı..Ötesi hikaye..
 

MEHMET EFE

Doçent
Katılım
2 Eyl 2006
Mesajlar
1,498
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Konum
...............
Web sitesi
www.serzenisler.com
Ayrıca başörtüsü İslamın şeairidir bugün. Ve şeaire hizmet dine yapılan en büyük hizmettir.

Başörtüsü örtmek farz. Okumak ve ilim tahsil etmek ise başta Alâk Sûresinin ilk ve 3.’cü âyetler ve birçok âyete göre farz. Acaba başörtüsü yasağı karşısında başörtüsü mü, okul mu, yoksa başörtüsü ile birlikte okumak mı? Herhalde bu hususa şu soru zâviyesinden bakmak durumundayız: Biz bu dünyaya niye gönderildik?

İnsan bu âleme ilim ve duâ vâsıtasıyla tekemmül etmek (olgunlaşmak, gelişmek) için gelmiştir. Mahiyet ve istidad (potansiyel yetenek) itibâriyle herşey ilme bağlıdır. Ve bütün gerçek ilimlerin esâsı ve mâdeni ve nuru ve ruhu, mârifetullahtır (Allah’ı bütün isim ve sıfatlarıyla, eser ve sanatlarıyla, ni’met ve ikramlarıyla tanımaktır). Ve o*nun üssü’l-esâsı (öğrenmenin temel prensibi) Allah’a imandır. (Sözler, s. 286.)

Okumayı emreden âyetlerin, “Saçınızı-başınızı açarak, yasakçı sistemin okullarında okuyun!” demek istemediği kesin. Hâlıkımız bizi bu dünyaya, imtihan, imân ve ibâdet etmek (aynı zamanda hanımların da başlarını örtmesi), ilimle tekâmül etmek için dünyaya göndermiş. Yoksa, “Öğretmen, doktor, mühendis, işletmeci olun!” diye değil.

Okumanın, kariyer yapmanın, kendini yetiştirmenin binbir yolu imkânı olmalı. Kurslar vasıtasıyla çeşitli mesleklere, sanatlara yönelmek mümkün. Nice sanatkâr, araştırmacı ve kâşifin resmî diploması yoktur. Nice ev hanımı, eserleri, çalışması, buluşuyla resmî diplomalılara taş çıkartmıştır!


tekrar tekrar okunması gereken bir yazı. .
 
Üst