'ümmetin icabet ömrü 1500 senedir'

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) 'ÜMMETİN İCABET ÖMRÜ 1500 SENEDİR' DİYE BİLDİRMEKTEDİR​
1. Peygamberimiz (s.a.v.)'den rivayet edilen hadislerde Dünya'nın ömrünün 7000 yıl olduğu bildirilmektedir.
Enes Malik 'den tahric etti. O dedi ki, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: DÜNYANIN ÖMRÜ, AHİRET GÜNLERİNDE YEDİ GÜNDÜR. Allah-u Teala buyurdu ki: RABBİN KATINDA BİR GÜN SİZİN SAYDIKLARINIZDAN BİN YIL GİBİDİR. Kim bir din kardeşinin Allah yolunda bir ihtiyacını görürse, Allah Teala onun için gündüzlerini oruçla, gecelerini de ibadetle geçirmişcesine ŞU DÜNYANIN YEDİ BİN YILLIK ÖMRÜ MÜDDETİNCE SEVAP YAZAR.
(Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 88)



Amr bin Yahya, ens hakkında elala' bin Zeyd'e bildirdik Allah ondan razı olsun dedi ki: Allah'ın Resulu dedi ki (S.A.V): DÜNYANIN ÖMRÜ AHİRET GÜNLERİNDEN YEDİ GÜNDÜR. Yüce Allah dedi ki: Gerçekten senin Rabbinin katında bir gün sizin saymakta olduğunuz bin yıl gibidir.[1]
(Elkesfu An mucavezeti Hazihilumme el Elf ve Elluma fi Ecvibeti el'-Esile, Suyuti, sf. 10)​


Ettaberani Elkebiyr de dedi ki: Ahmed bin Ennadril askeri ve Cafer bin Muhammedul Aryani'ye (veya uryani de olabilir) bildirdik (haber verdik) ikisi de dediler ki: Elveliyd bin Abdul Melik bin Serhul Sahrani'ye haber verdik, Süleyman bin Ataul Kureyşilharbi haber verdik, Sullemetu bin Abdillahil Cehni hakkında Amr bin ebi Şeceati bin Rabiil Cehni hakkında Eddehhak bin Zemlil Cehni dedi ki:
Bir rüya gördüm, onu Resulullah'a (S.A.V.) anlattım. Kendindeki sözü zikretti: Ya Resulullah birden ben seninle içinde yedi derece olan bir minberin (kürsünün) üzerindeyim, sen onun en yüksek bir derecesindesin, (S.A.V.) dedi ki: İçinde yedi derece olan minbere gelince, ben onun en yüksek bir derecesindeyim, DÜNYA İSE YEDİ BİN SENE ...(Elkesfu An mucavezeti Hazihilumme el Elf ve Elluma fi Ecvibeti el'-Esile, Suyuti, sf. 10)

Dakkak b. Zeyd-ü Cüheni 'den rivayet ettiler.
Ben gördüğüm bir rüyayı Resulullah (s.a.v.) 'e anlattım. Bu rüyada Peygamber (s.a.v.) yedi basamaklı bir minberin en üst basamağında idi: O buyurdu ki, YEDİ BASAMAKLI GÖRDÜĞÜN MİNBER ŞU DÜNYANIN ÖMRÜ OLAN YEDİ BİN SENEDİR.
(Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 89)



Ehl-i sünnet alimlerinden Hüsameddin el- Muttaki'nin eseri Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman kitabınında yer alan bu hadislere göre Peygamberimiz (s.a.v.) dünyanın ömrünün 7000 sene olduğunu bildirmektedir. Yine birçok ehl-i sünnet alimlerinin eserlerinde örneğin Muttaki Hazretlerinin, Kenzu'l-Ummal, h.no: 16459'da, Muhammed Tahir b. Ali el-Hindî
'nin eseri Tezkiretu'l-Mevduat, I/223'de, İmam Sahavî, el-Makasidu'l-hasene (Deylemi'den naklen), I/693, h.no: 1243.'de, El Munavî'nin Feyzu'l-Kadir, III/547; h.no: 4278 (Deylemi'den naklen) de, Bayezid Bistamî Hazretleri'nin Miftahu'l-Cifr adlı eserinde dünyanın ömrünün 7000 yıl olduğu konusuyla ilgili hadislere yer verilmiştir. Bu da ehl-i sünnet alimlerinin ittifakla bu konuyu kabul ettiklerini gösteren çok açık bir delildir.
2. Yine büyük hadis alimlerinden ve Hanbeli mezhebinin kurucusu olan İmam Ahmed İbni Hanbel gibi birçok alimin birbirlerinden naklettikleri bir hadiste. Peygamberimiz (s.a.v.) kendine kadar dünyada geçen zamanın 5600 yıl olduğunu bildirerek bir takvimin başlangıç tarihine dikkat çekmiştir:

Ahmed İbni Hanbel İlel'inde nakletti. İsmail b. Abdülkerim, Abdüssamed'den O da Vehb'den rivayet etti:
DÜNYADAN BEŞ BİN ALTI YÜZ YIL GEÇMİŞTİR.
(Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir zaman, sf. 89)

Peygamberimiz (s.a.v.)'in, Dünyanın ömrünün 7000 yıl olduğuna, Peygamberimiz (s.a.v.)'e kadar geçen zamanın 5600 yıl olduğuna yönelik olarak bildirdiği bu tarihleri belli bir takvime göre değerlendirmek gerekir. Ancak bu tarihler kesinlikle insanlık tarihinin başlangıcı olan Hz. Adem (a.s.)'ın dünyaya indiriliş tarihi olarak değerlendirilmemelidir. Günümüzde nasıl Peygamberimiz (s.a.v.)'in Mekke'den Medine'ye hicreti Hicri takvimin başlangıcı, Hz. İsa'nın doğumu Miladi takvimin başlangıcı olarak kabul edilip tarihi hesaplamalar bu tarihlerin öncesi ve sonrası olarak yapılıyorsa Peygamberimiz (s.a.v.)'den rivayet edilen bu 7000 yıllık vakit de onun döneminde milat olarak kabul edilen bir olaya göre verilmiş olabilir. Peygamberler tarihi boyunca meydana gelen; örneğin Hz. İbrahim (a.s.) ya da Hz. Nuh (a.s.)'ın doğumu, Hz. İbrahim (a.s.)'a peygamberlik görevinin verilmesi veya Hz. İbrahim (a.s.)'ın bir yerden bir yere hicreti ya da Hz. Nuh (a.s.)'ın gemiye binip tufanın başlaması ya da tufanın son bulması ya da başka peygamberlerin hayatlarında gerçekleşmiş benzeri başka birçok önemli olayın tarihini işaret ediyor olabilir. Burada önemli olan, Peygamberimiz (s.a.v.)'in söz konusu bu takvimin başlangıcı üzerinden bir hesap yaparak Dünyanın ömrünün bu takvime göre 7000 yıl olduğunu söylemesi ve kendisine kadar da bu başlangıçtan itibaren 5600 yıl geçtiğini net bir şekilde bildirmesidir.
Büyük ehl-i Sünnet alimi Berzenci Hazretleri ümmetin ömrünün Hicri 1500'ü geçmeyeceğini ifade etmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)
BU ÜMMETİN ÖMRÜ BİN SENEYİ GEÇECEK, FAKAT BİN BEŞ YÜZ SENEYİ AŞMAYACAKTIR...
(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed b. Resul el-Hüseyni el-Berzenci, Pamuk Yayıncılık, İstanbul, 2002, s. 299)

Peygamberimiz (s.a.v.)'den rivayet edilen hadise dayalı olarak Suyuti Hazretleri'nin yaptığı açıklamada da ümmetin ömrünün Hicri 1500'leri geçmeyeceği belirtilmektedir:
"BENİM ÜMMETİMİN ÖMRÜ 1500 SENEYİ PEK GEÇMEYECEK."
(Suyuti, el-Keşfu an Mücavezeti Hazihil Ümmeti el-Elfu, el-havi lil Fetavi, Suyuti. 2/248, tefsiri Ruhul Beyan. Bursevi. (Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, Kitâbu'l-İlel, sh. 89.)


Ümmetin ömrü ayrıdır dünyanın ömrü ise ayrıdır. Son 1000 yılın en büyük müceddidi Said Nursi Hazretleri Müslümanların Allah'ın emri gelinceye kadar hak üzerinde olacaklarını ve 1506'lara kadar galibane olarak devam edeceğini 1545 tarihinde ise kıyametin kopmasının muhtemel olacağını (Doğrusunu Allah bilir) ifade etmektedir:

"Ümmetimden bir taife Allah'ın emri gelinceye kadar (kıyamete kadar) hak üzerinde olacaktır."
"Ümmetimden bir taife.." fıkrasının (bölümünün) makam-ı cifrîsi (cifir hesâbına göre olan netice, sayı değeri) 1542 (2117) ederek nihayet-i devamına (varlığının sonuna) îma eder. "Hak üzerinde olacaktır." (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi 1506 (2082), bu tarihe kadar zâhir ve aşikârane (açık ve ortada), belki galibane; sonra tâ 1542 (2117) ye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine (aydınlatma görevine) devam edeceğine remze (işarete) yakın îma eder. "Allah'ın emri gelinceye kadar" (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi 1545 (2120), kâfirin başında KIYAMET KOPMASINA îma eder.
(Kastamonu Lahikası, s. 33)
Hem ehli sünnet alimlerinden Berzenci ve İmam Suyuti Hazretleri'nin hem de Üstad'ın Peygamberimiz (s.a.v.)'den rivayet edilen hadisler doğrultusunda yaptıkları açıklamalara göre ümmetin ömrünün Hicri 1500'leri geçmeyeceği anlaşılmaktadır.
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
Said Nursi ümmetin ömrünün HİCRİ 1506 yılına kadar olacağını söylemektedir:


"... Birinci cümle, BİN BEŞ YÜZ (1500) makamiyle ahir zamanda bir taife-i mücahidinin (din için çalışanların) son zamanlarına ve ikinci cümle, BİN BEŞ YÜZ ALTI (1506) makamiyle galibane (galip olan) mücahedenin (Allah yolunda gösterilen çabanın) tarihine... işaret eder. (...) bu tarihe kadar (1506) zahir (görünen) ve aşikarane (açık, belli), belki galibane devam edeceğine remze yakın (işaret yoluyla) ima eder."

(Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 46)


"BENİM ÜMMETİMİN ÖMRÜ 1500 SENEYİ PEK GEÇMEYECEK."
Suyuti, el-Keşfu an Mücavezeti Hazihil Ümmeti el-Elfu, el-havi lil Fetavi, Suyuti. 2/248, tefsiri Ruhul Beyan. Bursevi.

(Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, Kitâbu’l-İlel, sh. 89.)


Yine üstad, Kastamonu Lahikası’nın 33. sayfasında kıyametin kopma tarihini 1545 olarak vermiştir. (Doğrusunu Allah bilir.)



“Ümmetimden bir taife Allah’ın emri gelinceye kadar (kıyamete kadar) hak üzerinde olacaktır.”
“Ümmetimden bir taife..” fıkrasının (bölümünün) makam-ı cifrîsi (cifir hesâbına göre olan netice, sayı değeri) 1542 (2117) ederek nihayet-i devamına (varlığının sonuna) îma eder. “Hak üzerinde olacaktır.” (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi 1506 (2082), bu tarihe kadar zâhir ve aşikârane (açık ve ortada), belki galibane; sonra tâ 1542 (2117) ye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine (aydınlatma görevine) devam edeceğine remze (işarete) yakın îma eder. “Allah’ın emri gelinceye kadar” (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi 1545 (2120), kâfirin başında KIYAMET KOPMASINA îma eder.


(Kastamonu Lahikası, s. 33)
 

isocan42

Asistan
Katılım
21 May 2008
Mesajlar
258
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ankara
açıkçası ben şüpheyle yaklaşıyorum bu mehdi vb. konulara

birde şu dünyanın ömrü 7000 sene diyen hadisin uydurma olma olasılığı var mı acaba hadis usulü bilen arkadaşlar bir aydınlatırlarsa bizi sevinirim
 

Rakaful

Asistan
Katılım
27 May 2008
Mesajlar
389
Tepkime puanı
56
Puanları
0
Web sitesi
www.tevhidkalesi.com
Her ne kadar modern bilimi ahlâksız bulsak da, bilgi elde etme konusunda tâkîb edilmesi gereken yanları vardır. Bunlardan bir tânesi de dünyânın ve evrenin yaş hesâbıdır. Dünyânın (yeni) yaşının 4,467 milyar yıl olduğunu az çok haber tâkîb edenler okumuşlardır. Kaldı ki, ne zamân kıyâmet kopar ve dünyâdaki hayât ne zamân biter, bunu ancak ve ancak Allâh bilir. Gerisi, "gaybı bilirim" düşüncesinde ve niyetinde olmayanlar için, sâdece bir yorumdan ibârettir ve îtibâra lâyık değildir.

Ayrıca, sahîhliği kesin olmayan meseleleri Efendimiz'e (s.a.s) dayandırarak, vahiy gibi lanse etmek de hiç şübhesiz, vahyi ikinci plana itmektir.

"
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]De ki: Göklerde ve yerde Allah'tan başka kimse gaybı bilmez. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.[/FONT]" (en-neml, 27/65)

Gaybı Allâh'ın dilediğine bildirmesi ile ilgili âyet de, Kur'ân'la alâkadardır ve belki peygamberlerle. Ama aslâ, peygamberler dışındaki insanlar, gaybdan haberdâr olamazlar, Kur'ân okumaları dışında...
 

isocan42

Asistan
Katılım
21 May 2008
Mesajlar
258
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ankara
allah razı olsun kardeşim

elbette bilimi müsbet manada kullanmak irdelemek gerekir.

ben de az çok popüler bilimi takip ederim. ve dünyanın yaşının dediğiniz gibi 5 milyar yıla yaklaşık olduğunu devamlı okudum gördüm.

yani bu gaybla ilgili verilen vahiyden farklı haberler açıkçası bana hep şüpheli ve izafi gelmiştir.

bu mehdi vb. söylemlerin de malesef biz inananları sünnatullah dışı hareket etmeye ittiğini gözlemledim.

çalışmadan, çabalamadan dünyanın düzeleceğini sanmak açıkçası çok sağlam bir hayalgücü gerektiriyor.

neyse konu uzaar gider.

selamlar...
 

su damlası

Asistan
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
230
Tepkime puanı
25
Puanları
0
gaybı Allah'tan başka hiç kime bilemez.
Sana kıyameti soruyorlar.Bununhaberini bize bırak.
gibi ayeti kerimeleri referans aldığımız da pek de doğru gibi gelmiyor bana bu rivayet...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:*Bu din garip olarak başladı. Başladığı gibi garip olarak avdet eder (döner). Gariplere ne mutlu! O garipler ki, (benden sonra) insanların sünnetimden bozdukları şeyi ıslah ederler. (Tirmizi, İman 2632)Yani NE MUTLU, o uyanıklara, popüler ilim sahiplerine, modernsitlere, reformistlere denmemiş te, GARİPLERE denmiş ...Bence, bu noktada uzun uzun düşünmek lazım geliyor
 

Rakaful

Asistan
Katılım
27 May 2008
Mesajlar
389
Tepkime puanı
56
Puanları
0
Web sitesi
www.tevhidkalesi.com
Aslında bu gibi olaylar, yanlış sünnet anlayışından kaynaklanıyor. Allâh Rasûlü'nün (s.a.s) sünnetini, Kur'ân'dan ayrı bir olgu gibi ele almak, hem sünnet-i Rasûlullâh'ı (s.a.s) olduğu yerden farklı bir yere koyamaya, hem de Kur'ân'dan uzaklaşmaya sebeb oluyor. Âişe (r.a) annemize Efendimiz'in (s.a.s) ahlâkına soran birine, "Sen hiç Kur'ân okumuyor musun? O'nun ahlâkı Kur'ân'dır." buyurması, Allâh Rasûlü'nün (s.a.s) sünneti hakkında düşünmemiz gerektiğini gösteriyor. Hele ki, Kur'ân'la çelişen meseleleri, hadîs diye insanların önüne sermeyi, gûyâ peygamber sözünü yüceltilirken, Allâh'ın sözünün -hâşâ- küçülmesi demek olduğunu insan kavrayamayabiliyor.
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Kişi öldüğü zaman kıyâmeti kopmuş demektir.. Kâinatın ömründen çok kendi ömrümüz mühim olsa gerek.. Fakat şöyle bir durum da var.. Rivâyetlerin doğruluğunu ya da yanlışlığını ispat eder kat'i bir delil olmadığı sürece kabul etmek doğru olmayacağı gibi inkâr etmek de hata olur.. Hele ki bunu Hz. Mehdi (r.h.) ile ilgili rivâyetler şeklinde genellemek çok tehlikelidir.. Bir kısmı mütevâtir rivâyetlerdir çünkü.. Yanlış olan insanların hayatlarını buna göre tanzim etmeleridir.. insanların bir kısmı bu hataya düşüyor diye bu tür rivâyetlerin hepsini de inkâr eden kimselerin aklından şüphe edilir.. "Kişinin ma'la'ya'ni'yi terketmesi İslamınınn güzelliğindendir" hadis-i şerifi kavlince hareket etmek icâb eder..

Bilmediğin şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp var ya, bunların hepsi konusunda sorguya çekileceksiniz. İSRA-36

Bu âyet-i kerimenin hükmü bilmeden kabul edenleri de reddedenleri de bağlar.. Dikkat etmek lâzım..
 

Rakaful

Asistan
Katılım
27 May 2008
Mesajlar
389
Tepkime puanı
56
Puanları
0
Web sitesi
www.tevhidkalesi.com
cahid kardeşim, mehdi nedir/kimdir sorusuna cevâb verip ve bu konudaki mütevâtir dediğiniz haberleri de paylaşırsanız, memnûn oluruz.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Hadislerin Kurana arzedillmesi gibi bir tuhaflık olamaz ! Çünkü, hadis-i şerifler zaten Kuranda olmayan meseleleri veya Kuranın müteşabih ve anlaşılamayan konularını şerh etmek ve açıklamak için Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz tarafından söylenmiş sözlerdir. Kuranda olmayan bir meseleyi Kurana nasıl arz edeceksiniz ? Ezbere konuşmayalım !
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
cahid kardeşim, mehdi nedir/kimdir sorusuna cevâb verip ve bu konudaki mütevâtir dediğiniz haberleri de paylaşırsanız, memnûn oluruz.

İnşaallah yakın bir zamanda buna dâir geniş bir paylaşım yapayım.. Kendi iman sıhhatiniz için dikkat edin ne söylediğinize.. Üstteki yazıdaki son cümleniz çok tehlikeli.. Böyle cümleleri sarfetmek hakikaten cesaret ister.. Ya bilmemekten ya da kasıttan kaynaklanır kanaatimce..
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Ahir zaman ve kıyamet ile ilgili hadislere ekseri ulema şüpheli yaklaşır,temkinlidir.
Ama en nihayetinde bir kıyametin kopacağı aşikar.
 

Rakaful

Asistan
Katılım
27 May 2008
Mesajlar
389
Tepkime puanı
56
Puanları
0
Web sitesi
www.tevhidkalesi.com
İnşaallah yakın bir zamanda buna dâir geniş bir paylaşım yapayım.. Kendi iman sıhhatiniz için dikkat edin ne söylediğinize.. Üstteki yazıdaki son cümleniz çok tehlikeli.. Böyle cümleleri sarfetmek hakikaten cesaret ister.. Ya bilmemekten ya da kasıttan kaynaklanır kanaatimce..

Hayır, ne söylediğimin gâyet farkındayım. Siz veyâ bir başkasının katsettiğimi kesinlikle anlaması îcâb etmiyor. Sözümün tehlikeli olup olmadığını anlayabilmek için, söylediğim sözü ve maksadımı çok iyi bilmeniz gerekir. Söylediğim sözü tam olarak anlamadığınızı düşünüyorum ve dahi maksadımı bile sormadan tehlikeli olduğuna kanaat getirmeniz de doğrusu ilginçtir. Her ne ise, kendimi otorite olarak görmüyorum ve size de böyle yapmanızı tavsiye ediyorum. Sâdece inandığım gibi konuşuyorum hepsi bu. Konu hakkındaki bilgileri bekliyoruz inşâallâh.
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Hayır, ne söylediğimin gâyet farkındayım. Siz veyâ bir başkasının katsettiğimi kesinlikle anlaması îcâb etmiyor. Sözümün tehlikeli olup olmadığını anlayabilmek için, söylediğim sözü ve maksadımı çok iyi bilmeniz gerekir. Söylediğim sözü tam olarak anlamadığınızı düşünüyorum ve dahi maksadımı bile sormadan tehlikeli olduğuna kanaat getirmeniz de doğrusu ilginçtir. Her ne ise, kendimi otorite olarak görmüyorum ve size de böyle yapmanızı tavsiye ediyorum. Sâdece inandığım gibi konuşuyorum hepsi bu. Konu hakkındaki bilgileri bekliyoruz inşâallâh.

Siz bilirsiniz kardeşim.. Kendimizi otorite olarak felan gördüğümüzü hiçbir yerde zikretmedik.. Öyle bir tavrımız da olmadı.. Dostâne bir tavsiyede bulunduk.. İster kabul edersiniz ister reddedersiniz sizin bileceğiniz iştir..

Bilmediğin şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp var ya, bunların hepsi konusunda sorguya çekileceksiniz. İSRA-36
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Konuyu okuyunca ilk önce aklımaşu geldi.

ALLAH CC nunbeni nimetlendirdiği bu ümmetten var ettiği ne ne kadar ŞÜKREDEBİLİYORUM bu ümmetin bir ferdi olarak NE YAPIYORUM
 

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Amr bin Yahya, ens hakkında elala' bin Zeyd'e bildirdik Allah ondan razı olsun dedi ki: Allah'ın Resulu dedi ki (S.A.V): DÜNYANIN ÖMRÜ AHİRET GÜNLERİNDEN YEDİ GÜNDÜR. Yüce Allah dedi ki: Gerçekten senin Rabbinin katında bir gün sizin saymakta olduğunuz bin yıl gibidir.[1]
(Elkesfu An mucavezeti Hazihilumme el Elf ve Elluma fi Ecvibeti el'-Esile, Suyuti, sf. 10)​


Allah zaman ve mekandan münazzehtir. Kelimenin tam anlamı ile deseniz "Allah katında bir gün, bize göre bin yıldır" Allah'a kusur isnad etmek ve onu bir zaman içine dahil etmektir.

Allah katında bir gün değil bir saniye, bir aşire diye bir şey yoktur.

Demek, bu hadis mecazidir. Aynı "Allah'ın eli" mealindeki ayette olduğu gibi .

Bu meseleleri bu nokta-i nazardan düşümek daha faydalı olacak, diye kanaat ediyorum.

Mesela, kainatın 6 günde halk edilmiş olduğu söylenmiş. Bu hesaba göre kainat 6000 yaşında olmak lazımdır. Oysa milyarlarca yaştadır.

Demek, bahsi geçen hesaplar basit cebrik işlem ile halledilecek cinsten değildir.

Doğrusunu Allah bilir...

Muhabbetle
 

su damlası

Asistan
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
230
Tepkime puanı
25
Puanları
0
Hadislerin Kurana arzedillmesi gibi bir tuhaflık olamaz ! Çünkü, hadis-i şerifler zaten Kuranda olmayan meseleleri veya Kuranın müteşabih ve anlaşılamayan konularını şerh etmek ve açıklamak için Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz tarafından söylenmiş sözlerdir. Kuranda olmayan bir meseleyi Kurana nasıl arz edeceksiniz ? Ezbere konuşmayalım !

Hadisler elbette dediğiniz konulardan bahsetmektedir.Ancak Hadislerin sıhhati araştırılırken Kur'an 'a uygunluk da ölçü olarak alınır.En önemli ölçütlerdendir.Elbette ki Kur'an'a göre incelemeliyiz...
Hadis usulüne göre de hadislerin sıhhatini araştırmalıyız.. ünkü mevzu hadis dediğimiz uydurma hadisler mevcuttur ve bunların bir kısmı çok profesyonelce uydurulmuşlardır...Her hadisin kaynağı var...Allah Resulunün sözlerinden bahsederken çok dikatli olmamız gerekiyor .Üzerimize vazife olarak hemen kabul etmemeliyiz ve ilk olarak Kur'an'a bakmalıyız diye düşünüyorum...
 

su damlası

Asistan
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
230
Tepkime puanı
25
Puanları
0
Aslında ben kıyamet konusuna fazla girme taraftarı değilim.Allah-u Teala karanlığa taş atmayın buyuruyor.Ama bu konuda kesin olarak bildiğim Gaybı Allah'tan başkası bilemez...Bir de şu var ki Kıyamet aslında her insan için çok çok yakın.Çünkü ÖLÜM her insanın kendi kıyametidir.Ölüm de hepimize çok yakındır...

Hadisleri de motamot anlamamalıyız.Yani sadece anlama da bakmamalıyız.Maksatı da anlamaya çalışmalşıyız.Çünkü ne Kur'an ne de hadisler sadece Anlam olarak dikkate alındığında doğru sonuca,doğru yoruma ulaşılamaz.Kelamın maksadını da düşünmek gerekir...

Cahid abinin de dediği gibi hemen kabul etmemeliyiz ancak hemen reddetmemeliyiz de.Bu konuda gerçekten iyi bir şekilde araştırmak gerekir.
Selametle...
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Allah zaman ve mekandan münazzehtir. Kelimenin tam anlamı ile deseniz "Allah katında bir gün, bize göre bin yıldır" Allah'a kusur isnad etmek ve onu bir zaman içine dahil etmektir.

Allah katında bir gün değil bir saniye, bir aşire diye bir şey yoktur.

Kardeş bu söz hadis değil.

KUR'ANDAN BİR AYET

Hac 47: Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.

Mearic 4: Melekler ve Ruh (Cebrail), oraya, miktarı (dünya senesi ile) ellibin yıl olan bir günde yükselip çıkar.

Bu zamanların ne manaya geldiği için tefsirlere bakmanızı tavsiye ederim

 
Üst