Ümmet Olma Önünde Duran Engellerden Biri: Milliyetçilik Akımı

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
’Müminler ancak kardeştirler, onun için iki kardeşinizin aralarını düzeltin ve Allah'tan korkun ki, rahmete layık olasınız!’’ (Hucurat 10)

İnsanoğlu toplumsal bir varlıktır.Varoluşuyla birlikte ailesi ve o ailenin içinde yer aldığı toplumda yaşamını idame ettirir.Bundan dolayıdır ki insanlar içgüdüsel olarak ailesini sever ve korumaya yönelirler. Bu durum ata ve akraba önemini insanlar nazarında artırır ve milliyetçilik(kavmiyetçilik) bağı oluşur. Bu yönü ile milliyetçilik bağı bir düşünce üzerine inşa edilen fikirlerle değil, içgüdüsel olarak meydana gelir. Yani milliyetçilik bağında içgüdüsel tercih vardır ki; bu da fikri bir düşüklüğü gösterir.

Fransız İhtilali sonrası dalga dalga yayılan milliyetçilik akımı ve seküler dünya düzeninin oluşturduğu milliyetçi toplumlardan maalesef İslam alemi olarak payımıza düşeni aldık. İman edenlerin aralarındaki uhuvveti ve sevgiyi silip süpüren ve bu ümmete fesattan başka bir şey getirmeyen bu pis düşüncenin ağından ümmet olarak kurtulamadık maalesef. Kafirlerin oyun ve entrikalarıyla birbirine düşman edilen Müslümanların birliği ve izzeti bu oyun ile bozuldu ve parçalandı. Müslümanların yaşadığı coğrafyalardaki her türlü terör ve yıkımını kolaylıkla gerçekleştiren batı, bunu milliyetçilik zehrini enjekte ederek gerçekleştirdi. Türk, Kürt, Arap, siyah, beyaz demeden mümin kardeşim diyen İslam hilafeti yok edildi. Müslüman halkların başındaki hain yöneticiler batının değirmenine su taşıdı. Çocuklarımıza İslam kardeşliğinden evvel vatan, millet, milliyet öğretildi. Suriye’de, Irak’ta vs. beldelerde Osmanlı Devleti’ni kötüleyen eğitim sistemi uygulandı. Türkiye’de ise ‘’araplar bizi sattı’’ , ‘’Türkün Türkten başka dostu yoktur’’ vs. gibi hezeyanlarla nesiller yetiştirildi.

Bütün bu neticeler çok acı bir yıkım bıraktı. Aynı kıbleye yönelen insanlar, farklı etnik yapılara ait olmalarından dolayı birbirine düşman kesildi. Ortak inanç manzumesi tarumar edilip İslam’ın bağlayıcı değerleri göz ardı edilip etnik kimlikler üzerinden birliktelikler kurulmaya çalışıldı. Yıllarca birbirine kardeş olanlar düşman oluverdi.

İslam’ın yıldızlarının asrında durum hiç de böyle değildi. Bedir savaşı sonunda Musab bin Umeyr (RA)’nın kardeşi esir düşmüş ve Ensardan biri onu bağlıyordu ki o anda Musab (ra)’ı gördü ve ona seslendi:
‘’-Ey Musab ben senin ana baba bir kardeşin değil miyim? Şu Yesribli benim elimi bağlıyor beni bu durumdan kurtar’’ dedi.
Musab bin Umeyr (ra) cevaben ‘’Hayır sen benim kardeşim değilsin, Vallahi benim kardeşim senin ellerini bağlayan Yesriblidir’’ demişti.

O asırda Arap toplumunda akrabalık bağı bir din gibi değerliydi; fakat İslam’a giren bu insanlar bu bağı elinin tersiyle ittiler ve ana baba bir kardeşine vermediği değeri mümin kardeşlerine verdiler. Yine meseleyi açmaya devam edelim. Evs ve Hazreç birbirine asırlar boyu düşman olan iki kabile, durum öyle vahim ki Evsli eli kılıcında Medine sokaklarında ‘’Acaba şu köşeyi döndüğümde bir Hazrecliye rastlar mıyım?’’ umuduyla geziyor, aynı şekilde bir Hazrecli de eli daima kılıcında bir Evsli öldürmenin hayaliyle dolaşıyordu. Bu insanlar Müslüman oldular ve İslam onlara kardeşliği emretti.

‘’Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı tutunun, ayrılığa düşmeyin ve Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Sizler birbirinizin düşmanları iken O, sizin kalplerinizde bir uzlaştırma meydana getirdi ve O'nun nimeti sayesinde uyanıp kardeş oldunuz. Bir de siz, bir ateş çukurunun tam kenarında bulunuyordunuz ve O, sizi tutup ondan kurtardı. Şimdi Allah'a doğru gidebilmeniz için size ayetlerini böyle açıklıyor.’’ (Ali imran 103)


Birbirini öldürme umuduyla gezen insanlar birbiri için ölür oldular. Müminlerin dünyalarını aydınlatan ve onları kardeş kılan İslam’dır.Yine konunun daha net zihinlerde yer etmesi için Allah Subhanehu ve Teala’nın vahyine kulak verelim:

//(Allah) buyurdu: "Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan nedir?" (İblis): "Ben, dedi, ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın."// (Araf 12)


İblis burada iki şey söyledi aslında. Birinci olarak Allah’ın yaratıcı olduğunu kabul etmesine rağmen onun hükmüne rıza göstermedi. Aklı ve hevasına uydu. Yani bu anlamda laik bir söylemde bulundu. İkincisi yaratılış maddesi itibariyle ateşin topraktan üstün olduğunu iddia ederek ırkçılık yapmış oldu. Yani ilk laik ve ilk ırkçı iblistir.

Resulullah (sav) ‘’Kim kavmiyet davası güderse, Cehennem’de iki dizi üzerine çökecek olanlardandır’’ buyurdu, dediler ki ‘’ Ey Allah’ın Resülü namaz kılan oruç tutan biri olsa yine böyle mi?’’ Allah Resulu cevaben ‘’Evet namaz da kılsa oruç da tutsa yine böyle’’buyurdu.

Allah Subhanehu ve Teala ve Allah Resulu(sav) bizleri böyle ikaz ederken nasıl olurda kavmiyetçilik ağına takılabiliriz. Bu pis düşünceden ümmeti kurtaramadıkça vahdeti sağlamamız zor olacaktır.

Bu meseleyi Merhum Mehmet Akif kaleminde şöyle dile getirmiştir.
Ne Araplık, ne Türklük kalacak aç gözünü!
Dinle peygamber-i zişanın ilahi sözünü!
Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
Fikr-i kavmiyeti şeytan mı soktu zihninize

Fatih Tekin
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Türk milliyetçiliği mi? peeh!
Milliyetçiliği pkk ırkçılığından öğrenin.
100 yıl önce Hakkari Şırnak ile sınırlı Kürt coğrafyası bugün Adana Mersin İstanbul ve diğer onlarca yerleşim birimine kadar genişledi.
Türklerde milliyetçilik olsaydı demografik yapının bu derece alt üst oluşuna izin verirler miydi?
 

kübranur

Paylaşımcı
Katılım
25 Tem 2011
Mesajlar
194
Tepkime puanı
6
Puanları
0
evet çok isabetli bir konu olmuş. Milliyetçilik fikri ayrılmaz bir parça olmuş neredeyse fakat farkında değiliz. Bir insan tanışdığı ilk insanın nereli olduğunu sorması nedendir? basit gibi geliyor ama bizdeki milliyetçilik kırıntıları ve bizimle özdeşmiş maalesef.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Bir insanın ya da müslümanın milletini sevmesi yasaklanmamıştır. Yasak olan, kavmini diğer millet ve kavimlerden üstün ve ayrıcalıklı görmektir. Nitekim, SİYONİZM bu ,ilke üzerine bina edilmiştir. Yoksa, Her insanda merkezden-muhite doğru fıtrî bir sevgi vardır ve tabidir. Önce ailemizi, akrabalarımızı, mahallemizi, beldemizi, kentimizi ve nihayet ülke insanımızı sevmemizden daha doğal bir şey yoktur ve bu durum asla kınanamaz ve kötü görülemez diyorum.

 

kübranur

Paylaşımcı
Katılım
25 Tem 2011
Mesajlar
194
Tepkime puanı
6
Puanları
0
muhakkak ki müminler kardeştir.... evet sevgi fıtridir ancak yönlendirilebilir Allah için sevmek ve allah için bugz etmek gerekir. saygılarımla...
 
Üst