Ümit Şimşek : Hükümetin Risale Düzenlemesini “Risale-i Nur’un Neşrine Mâni Olmak” Diye İlân Etmek Korsan Bir HEZEYANDIR

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Ümit Şimşek : Hükümetin Risale Düzenlemesini “Risale-i Nur’un Neşrine Mâni Olmak” Diye İlân Etmek Korsan Bir HEZEYANDIR

Kültür Bakanlığı’nın hazırladığı bir yasal düzenleme son günlerde bazı gazetelerde “Risale-i Nur Külliyatı yasaklanıyor” şeklinde yorumlandı. Bu iddialara Nur camiasının yakından tanıdığı bir isim olan Yazar Ümit Şimşek’ten sert yanıt geldi.

Bediüzzaman Said Nursi tarafından kaleme alınan yaklaşık 6 bin sayfadan oluşan Risale-i Nur Külliyatı, Nurcu camiada tartışma konusu oldu.

Risale-i Nur Külliyatının basım ve dağıtımı, eserlerde isimleri sıralanan Bediüzzaman’ın varisleri tarafından gerçekleştiriliyordu. Bu konuda Nurcu gruplar arasında bir ittifak vardı. Eserler, 1990′lı yıllardan sonra farklı yayınevleri tarafından basılmaya başlandı. Gülen hareketine yakın bazı yayınevleri tarafından Risale-i Nur Külliyatı’nın sadeleştirme girişimi, Said Nursi’nin hayattaki talebeleri ve varislerinin “Eserlerin müellifinin sadeleştirmeye vermedi, eserler tahrif ediliyor” itirazına neden oldu.

Bediüzzaman’ın talebeleri, bu süreçte Fethullah Gülen’e bir mektup yazarak bu konudaki itirazlarını dile getirdiler. Bediüzzaman’ın talebelerinin resmi ve gayrıresmi tüm girişimleri, eserlerin birçok yayınevi tarafından izinsiz basılmasının ve tahrif edilmesinin önüne geçemedi.

2014 yılında, tahrifat ile ilgili şikayetlerin artması, Risale-i Nur Külliyatı’nı basan yayınevi sayısı 26′yı geçmesi ile birlikte Kültür Bakanlığı bu konuda yasal bir düzenleme girişiminde bulundu. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 47. maddesinde yapılan bir değişiklikle tahrifat ve korsan baskıların önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Bu konudaki son gelişmeleri, “Risale-i Nur Külliyatı yasaklanıyor” iddialarını ve yasal düzenlemenin getirdiği değişiklikleri Nur camiasının tanınmış isimlerinden Yazar Ümit Şimşek’e sorduk:

ESERLERE TALEP YAYINCILARIN İŞTAHINI KABARTTI!

-Risale-i Nur Külliyeti gerçekten yasaklanıyor mu? Bu tartışma nereden çıktı?

Risale-i Nur’un neşri, eserin müellifi olan Bediüzzaman Said Nursî’nin üzerinde en fazla hassasiyetle durduğu bir meseledir; ancak bugüne kadar maalesef tam bir başıboşluk içinde kalmış, her isteyen istediği şekilde Risale-i Nur yayınlar hale gelmiştir. Bunun da sebebi, Risale-i Nur’lara sürekli ve geniş bir talebin olmasıdır; bu durum da birçoklarının iştahını açmış ve onları hiçbir maddî riski olmayan ve mutlak surette kazanç sağlayan bu yoldan ticaret yapmaya sevk etmiştir.

BEDİÜZZAMAN ESERLERİNİ BASACAK İSİMLER BELLİDİR

-Risale-i Nur Külliyatı anonim bir eser mi? Telif hakları açısından herkes basabilir mi?

Risalelerin neşir hizmetini Bediüzzaman Hazretleri kendi ailesine ve kanunî mirasçılarına bırakmadığı gibi, “İsteyen neşretsin” diyerek başıboş da bırakmamış, kendi sağlığında dizi dibinde yetiştirdiği, Risale-i Nur’un hizmet tarzını bilen kimselerden meydana gelen ve “mutlak vekilim” diyerek isimlerini tek tek saydığı talebelerinden meydana gelen bir heyete tevdi etmiştir. Risale-i Nur’a hizmet iddiasında bulunan insanların, Risale-i Nur Müellifinin kendi eserleri hakkındaki bu tasarrufunu da saygı ile karşılayıp buna boyun eğmeleri gerekmez mi?

DİN HİZMETİ SADECE RİSALE-İ NUR BASMAKTAN İBARET DEĞİLDİR

-Peki bu eserleri basan bu kadar Yayınevi varken günümüzde 26 yayınevinin Risale-i Nur eserlerini basma isteği neden kaynaklanıyor?

Risale-i Nur hizmeti, sadece Risale-i Nur’u basmak ve satmaktan ibaret değildir. Asıl hizmet, onu okumak ve okutmak, onun hakikatlerini yaşamak ve yaşanmasına vesile olmak, eserleri muhtaçların eline ulaştırmak şeklindeki faaliyetlerdir. Risalelerin basımı ise, çok özel bir hassasiyet ve sadakat isteyen bir iştir ve Üstad zamanından beri cemaat içinde “naşirler” olarak bilinen kimseler eliyle ve Üstadın mutlak kontrolu altında yürütülen hususî bir hizmettir.

Eğer bu bir tekelcilik ise, bu tekelciliği Risale-i Nur’un Müellifi yapmıştır ve yapmaya da yerden göğe kadar hakkı vardır. Korsanlıkla fiilî bir durum meydana getirenler, yüzsüzlüğün sınırlarını da zorlayarak eser sahibini eser üzerindeki haklarından mahrum etmeye çalışıyorlar! Bunlar, iddialarında tutarlı olmak istiyorlarsa, herşeyden önce, “Biz Risale-i Nur talebesi değiliz; Bediüzzaman’ın bu konuda ne söylediği de bizi ilgilendirmez” diyerek Üstadın bu konudaki hükmünü kabul etmediklerini açıkça ve samimî bir şekilde itiraf etmek zorundadırlar.

MAHKEME KARARLARI KORSAN VE TAHRİFATIN YOLUNU AÇTI

-Bediüzzaman yasal varislerini nasıl belirlemiş? Mahkemeler bunu belge olarak kabul etmiyor mu?

Üstadın vasiyetindeki hükümler apaçık ortada iken, maalesef, beşerî hukuk sistemi konuya daha başka bir açıdan baktığı için, bu çelişkiden istifade eden bir kısım Risale tacirleri Bediüzzaman’ın hükmüne karşı bazı mahkeme kararlarını çıkarmak suretiyle Bediüzzaman’ın hükmünü iptal ettirmişler ve konuyu her türlü korsanlığa ve tahrifata açık hale getirmişlerdir; halen bu yaptıklarıyla da övünmektedirler.

ARTIK RİSALE-İ NUR BASACAKLAR ASLINA BAĞLI KALACAK

-Peki Hükümetin yaptığı bu değişiklik bu eserlerin basılması ve korunması konusundaki kargaşayı ortadan kaldırıyor mu?

Hükûmet de başka bir formülü devreye sokarak Risale-i Nur’ları koruma altına almak yolunu seçmiştir. Yapılan düzenleme yürürlüğe girdiğinde, Risale-i Nur’u neşredenler ancak aslına sadakat şartıyla bu eserleri neşretmek gibi bir yükümlülükle karşı karşıya kalacak, Risale-i Nur’ları herkes istediği şekle sokup yayınlayamayacak, sadeleştirme ve sair kılıflar altındaki tahrif teşebbüsleri de gerçekleşme imkânı bulamayacaktır.

Risale-i Nur Müellifinin vasiyetini hiçe saydıktan başka, bu kadar açık bir gerçeği de ters yüz ederek bu düzenlemeyi “Risale-i Nur’un neşrine mâni olmak” şeklinde ilân etmek ise bir korsan hezeyanından ibarettir.

(SABAH)
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Para, para, para
paraya olan düşkünlüklerinin çeyreğini din yolunda uygulasalar hiç bir sorun çıkmaz.
biz satıyorduk, parası cebimize giriyordu, bu sayede gazete dergi çıkarıp ne güzel fitne ve kaos çıkarıyorduk itirafında bulunsalar hiç olmazsa fitneci olduğu kadar niyetini dürüstçe beyan etme cesareti de var derdim.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
10457560_815812888430714_260523521466309960_n.jpg



İbrahim Özdabak - Karikatürleri
8 saat · Düzenlendi

Risale-i Nurları devlet tekeline geçiriyor. Artık her şey gelen hükümetlerin insafına kalmış
 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
Rislalerin yanlişarini düzelteceğiz sonra piyasaya vereceğiz....

Siad nursi cevizi kaybolunca geylaniyi çağirmayacak ,

allaha dua edip kendi arayacak...
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
10457560_815812888430714_260523521466309960_n.jpg



İbrahim Özdabak - Karikatürleri
8 saat · Düzenlendi

Risale-i Nurları devlet tekeline geçiriyor. Artık her şey gelen hükümetlerin insafına kalmış

Bediüzzaman'ın talebesi Ümit Şimşek'in ne dediği önemli. KORSAN HEZEYAN DİYOR senin gibilere:)))
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0

Ekmeleddin'in havalar kaldırdığı Türksolu dergisi bak nasıl kapak yapmış. Miden kaldırıcak mı? Risale yasaklanıyor diye yalan atmayı biliyorsun da, Ekmeleddin'in dergisine niye laf etmiyorsun?
Pv3J55.jpg
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
Iyide duanur bu a yeni asyacilar niye karsi cikiyor..

Yazicilarin karsi cikmadihini biliyorum tasvip ediyorlar uygulamayi ama yeni asyacilari anlamiyorum..
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Risaleyle ilgili pekçok sözümüz olabilirdi. Lakin levent48 dostum, bendenize, asıl tehlikenin nurculuğu kullanan Fethullah grubundan geldiğini, bu ihanet fitnesi yanında diğerlerinin çerez kaldığını; o nedenle risale konularına girmesen daha iyi olur dediği günden beridir, konudan uzak duruyoruz.

Şu kadarını söyleyip dostumun nasihatını tutmaya devam edeceğim inşallah...

Fethullah'ın elinden alınmakla iyi edilen Risalelerin, asıllarını bulup nurcu olmayan ilmi bir heyete günümüz diliyle bastırtmalı hükumet... Bu gerçekten faydalı bir hizmet olur. Çünkü, mevcut baskılar içinde de çıkarılan eklenen yerler olduğu konusunda malumat ve tartışmaları devam eden bir eserin, yeniden basılması, ancak orjinaline ulaşıldığında anlamlı ve faydalı olur.

Şeyh Sait'in oğulları ile Nursi'nin görüşmesini ve ne konuştuklarını bilmeyenler için, netten araştırmalarını tavsiye ederim.

Ves'selam.
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
Gülen örgütünün tetikçi internet sitelerinden biri olan Rota haber'de, "Diyanet'in Risale-i Nur'u tahrif ettiği iddia edildi" başlıklı yalan ve iftira dolu haberi Diyanet tarafından sert bir dille yalanlandı...




İŞTE DİYANET'TEN YAPILAN O AÇIKLAMA



Kimi basın ve yayın organlarında 31.07.2014 tarihli olarak "Diyanet'in Risale-i Nur'u tahrif ettiği iddia edildi" başlıklı bir haber yer almıştır.


Bahse konu haberde Başkanlığımız tarafından neşre hazırlanarak Ocak 2014 tarihinde birinci baskısı tamamlanmış olan Bediüzzaman Said Nursî'nin İşârâtü'l-İ'câz fî Mezânni'l-İcâz adlı Kur'ân tefsirinden "Münafıklarla ilgili" kısımların çıkarıldığına dair çeşitli iddialar dile getirilmektedir.



Bahse konu bölüm Başkanlığımız İşârâtü'l-İ'câz baskısının 240-402. Sayfaları arasında orijinalinde olduğu gibi aynen yer almaktadır. Bu bölümün çıkarılması gibi bir durum söz konusu olmadığı gibi eserin tamamı Arapça ve Osmanlıca orijinal el yazması ilk nüshalar karşılaştırılarak ve titiz bir karşılaştırma ile yayına hazırlanmıştır. Müellifin ve mütercimin hayatta iken eser üzerinde yaptıkları tüm tasarruflar dikkate alınmış ve Diyanet baskısı bu çerçevede eserin orijinaline sadık kalınarak hazırlanmıştır.



Dolayısıyla İşârâtü'l-İ'câz eseri üzerinde, eserin herhangi bir bölümünde herhangi bir değişiklikte bulunma; kelime, cümle ya da bölüm çıkarma veya ilave etme vs. gibi müellifin ve okuyucuların hak ve hukukuna tecavüz edecek herhangi bir tasarrufta bulunulmamıştır.
 
Üst