Kaptan
Mecra Yazarı
Yazi uzun ama okumaya deger,
Vaay beee ulen harbiye yasizoruz ha
ULUSLARARASI EMPERYALİST SERMAYE’NİN ÜLKEYE YERLEŞMESİNDE ”MÜSLÜMAN-MUHAFAZAKÂR” YERLİ İŞBİRLİKÇİ SERMAYE’NİN ROLÜ BAĞLAMINDA COCA COLA – ÜLKER ÖRNEĞİ
Konuya başlarken bazı tarihi hatırlatmalar yapmakta fayda görüyorum;
Temmuz 2003 tarihinde, o zaman ki ismiyle Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde, Türk askerinin başına çuval geçirme operasyonu ve yine aynı tarihlerde, özellikle 28 Şubat döneminde ”İslamcı Sermaye” diye damgalanan, gıda sektöründe yaygın ve etkili, müslüman-muhafazakâr kesimde ciddi bir itibarı olan ÜLKER grubunun, Cola Turka isimli içeceği, milli hassasiyetlerle dolu mesajların yer aldığı kampanyalarla pazara dâhil oldu.
Bu girizgahı görenlerin ne alâka dediklerini duyar gibiyim. Evet bu yazının konusu, bu alâkayı anlatmak olacaktır.
Coca Cola firmasını anlatmama fazlaca gerek olmadığı kanısındayım. Birkaç bilgi hatırlatmak gerekirse; küresel ölçekli Emperyalist, genelde Siyonizmle, özelde İsrail devleti ile direkt bağlantısı olan, bunu da kazancının ciddi bir kısmını bu amaçla harcadığını alenen ifade etmekten çekinmeyen, belli bölgelerdeki iktidar değişikliklerine müdahale edecek kadar kendinde güç gören bir dünya tröstü. Yani birçok firmayı içinde barındıran Emperyal bir Kapitalist. Türkiye’de piyasaya giriş tarihi 1964 yılı. Bu tarihten itibaren çok ciddi kampanyalarla, ülkede var olmayan Cola pazarını oluşturmuş, oluşan pazara rekabet görünümü verme adına Pepsi Cola markası ile birlikte pazarı genişletmesi ve de Anadolu’daki her bir bireyin bu içecekle tanışması öngörülmüş. Hattâ Coca Cola’ya belli dini hassasiyetlerle karşı olanlara, sanki yerli malı imajı verip Pepsi Cola üzerinden reklamlar vasıtası ile işlenerek bu yayılma faaliyetleri ısrarla sürdürülmüştür.
Böylece 2000’li yıllara gelindiğinde, ülkede yaşayan nüfusun yaklaşık %80 kadarı Cola tüketir hâle getirilmiştir. Bu oran gerçekten ciddi bir orandı ancak Türkiye’nin Neo-Liberal politikalarla izlediği ekonomik modelle oluşturulan tüketim toplumunda, Kapitalist işletme mantığı, geri kalan %20 pazarında ürünle tanışmasını arzulamaktaydı. Ancak tüm kampanyalar ve zorlamalara rağmen Cola firmaları, bu %20’lik pazara istenilen düzeyde nüfuz edememekteydiler. Cola firmalarının defaatle yaptırdıkları piyasa araştırmaların sonucu, bu kesimin Cola’ya tepkilerinin temel sebebi, milli hassasiyet kavramında özetlenebilecek ölçüde, kısmen milliyetçi, çoğunlukla da Cola’nın içerdiği kafein denilen uyuşturucu madde dolayısı ile dini saikler olduğu anlaşıldı. Bu tespit, sorunda etken olan paradigma çerçevesinde çözüm üretme arayışlarına firmaları itmiş ve nasıl bir strateji izleneceği noktasında psikolojik ve sosyolojik tahliller çerçevesinde araştırmalara girişilmiştir. Bu konularda arzettiğim bilgiler bizzat sektörün içinde o dönemlerde çalışan bir kişi olarak yakın gözlemlerime ve konu hakkındaki araştırmalarıma dayanmaktadır .
i9703 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Vaay beee ulen harbiye yasizoruz ha
ULUSLARARASI EMPERYALİST SERMAYE’NİN ÜLKEYE YERLEŞMESİNDE ”MÜSLÜMAN-MUHAFAZAKÂR” YERLİ İŞBİRLİKÇİ SERMAYE’NİN ROLÜ BAĞLAMINDA COCA COLA – ÜLKER ÖRNEĞİ
Konuya başlarken bazı tarihi hatırlatmalar yapmakta fayda görüyorum;
Temmuz 2003 tarihinde, o zaman ki ismiyle Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde, Türk askerinin başına çuval geçirme operasyonu ve yine aynı tarihlerde, özellikle 28 Şubat döneminde ”İslamcı Sermaye” diye damgalanan, gıda sektöründe yaygın ve etkili, müslüman-muhafazakâr kesimde ciddi bir itibarı olan ÜLKER grubunun, Cola Turka isimli içeceği, milli hassasiyetlerle dolu mesajların yer aldığı kampanyalarla pazara dâhil oldu.
Bu girizgahı görenlerin ne alâka dediklerini duyar gibiyim. Evet bu yazının konusu, bu alâkayı anlatmak olacaktır.
Coca Cola firmasını anlatmama fazlaca gerek olmadığı kanısındayım. Birkaç bilgi hatırlatmak gerekirse; küresel ölçekli Emperyalist, genelde Siyonizmle, özelde İsrail devleti ile direkt bağlantısı olan, bunu da kazancının ciddi bir kısmını bu amaçla harcadığını alenen ifade etmekten çekinmeyen, belli bölgelerdeki iktidar değişikliklerine müdahale edecek kadar kendinde güç gören bir dünya tröstü. Yani birçok firmayı içinde barındıran Emperyal bir Kapitalist. Türkiye’de piyasaya giriş tarihi 1964 yılı. Bu tarihten itibaren çok ciddi kampanyalarla, ülkede var olmayan Cola pazarını oluşturmuş, oluşan pazara rekabet görünümü verme adına Pepsi Cola markası ile birlikte pazarı genişletmesi ve de Anadolu’daki her bir bireyin bu içecekle tanışması öngörülmüş. Hattâ Coca Cola’ya belli dini hassasiyetlerle karşı olanlara, sanki yerli malı imajı verip Pepsi Cola üzerinden reklamlar vasıtası ile işlenerek bu yayılma faaliyetleri ısrarla sürdürülmüştür.
Böylece 2000’li yıllara gelindiğinde, ülkede yaşayan nüfusun yaklaşık %80 kadarı Cola tüketir hâle getirilmiştir. Bu oran gerçekten ciddi bir orandı ancak Türkiye’nin Neo-Liberal politikalarla izlediği ekonomik modelle oluşturulan tüketim toplumunda, Kapitalist işletme mantığı, geri kalan %20 pazarında ürünle tanışmasını arzulamaktaydı. Ancak tüm kampanyalar ve zorlamalara rağmen Cola firmaları, bu %20’lik pazara istenilen düzeyde nüfuz edememekteydiler. Cola firmalarının defaatle yaptırdıkları piyasa araştırmaların sonucu, bu kesimin Cola’ya tepkilerinin temel sebebi, milli hassasiyet kavramında özetlenebilecek ölçüde, kısmen milliyetçi, çoğunlukla da Cola’nın içerdiği kafein denilen uyuşturucu madde dolayısı ile dini saikler olduğu anlaşıldı. Bu tespit, sorunda etken olan paradigma çerçevesinde çözüm üretme arayışlarına firmaları itmiş ve nasıl bir strateji izleneceği noktasında psikolojik ve sosyolojik tahliller çerçevesinde araştırmalara girişilmiştir. Bu konularda arzettiğim bilgiler bizzat sektörün içinde o dönemlerde çalışan bir kişi olarak yakın gözlemlerime ve konu hakkındaki araştırmalarıma dayanmaktadır .
i9703 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi