real.ist
Doçent
- Katılım
- 13 Ara 2006
- Mesajlar
- 500
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 0
Hikmet Genç AHMET HAKANA SAYDI
Ulusalcı medyanın hergele imamı mevta olan ‘bağımsız yargıyı’ gömmüş ruhuna ‘Fatiha’ okutmuş bile..
Yahu insan bu kadar mı yüzsüz olur?.. Bırakın utanmayı, mahcubiyeti.., zerre kadar vicdan kırıntısı kalmamış bunlarda...
Acı büyük ya, ‘yargı bağımsızlığı elden gitti..’ diyerek ağlayıp, dövünüyorlar..
Eskiden olsaydı Anıtkabir’e gidip Ata’ya şikayet ederlerdi, deftere de yazarlardı; ‘Atam, buraya kadarmış!.. İşimiz bitti.. Kurtar bizi!..’
Diğer taraftan referandumun en ateşli hayırcısı, bugünün en harbi ‘Yarsavcı’sı Ahmet Hakan da çok dertli..
Kendisi ‘çakma beyaz Türk’ olduğu için şikayetini farklı bir şekilde dile getirmiş; ‘Bağımsız yargının ruhuna, el-Fatiha..’ demiş.. ( E bu da doğal tabi.., Zira eski mahalleden kalma, serde bir ‘zencilik’ var.. Onun için 'el-Fatiha' diyerek meseleyi Allah’a havale etmiş!..)
Evet, rahatsızlık had safhada.. Hoş, darbe ve ara rejim dönemleri dışında zaten sürekli rahatsızdır statüko.. (Yüksek hakim ve savcıların 28 Şubat sürecinde komutanların brifinglerine katılıp, alkış tutup, zevkten dört köşe oldukları o görüntüleri hatırlayın..)
Meşruiyeti ve bağımsızlığı kendinden menkul bazı yüksek yargı mensupları kendi aralarında birbirlerini seçip ‘Kemalist Statüko’yu muhafaza ediyorlardı..
Referandum ile birlikte yargıdaki bu ‘kast sistemi’ çöktü..
YARSAV ve yarsavcılar kaybettiler.. Yargı bağımsızlığının en büyük teminatı(!) olan YARSAV, hazırladığı listeden tek bir üye dahi sokamadı HSYK’ya... Zira 11 bin civarında hakim ve savcı YARSAV’ın listesine itibar etmedi.. Tercih etmediler, seçmediler..
‘Seçmek ya da seçilmek!..’ İşte bütün mesele buydu!.. ( Racona ters tabii!.. Zira ‘atmak ve atanmak’tır tek bildikleri!..)
Korkulan oldu!.. YSK’nın denetimi altında, 11 bin civarında hakim ve savcının oylamaya katıldığı bir seçimle bir kısım ‘yüksek yargı’ mensubu HSYK’daki yerini aldı..
Haliyle yargı bağımsızlığı da elden gitti!.. Zira işin içine seçim girdi!..
Ulusalcı medyanın hergele imamı ise mevta olan ‘bağımsız yargıyı’ gömmüş ruhuna ‘Fatiha’ okutmuş bile..
Neticede YARSAV ve yarsavcılar üzüntü içerisinde...
Ben ise, Abiye Kuzu’nun ‘dabıl ekspresko’sundan yudumluyor, ağzımda sigara, şarkı mırıldanıyorum yarsavcılara...
‘Yâr saçlarıııın lüleeee lülee...
‘Yâr sav’cılaaaar güleeee güle....
Tırınımmm.. Tın, tın.., tirilaylom...
Ulusalcı medyanın hergele imamı mevta olan ‘bağımsız yargıyı’ gömmüş ruhuna ‘Fatiha’ okutmuş bile..
Yahu insan bu kadar mı yüzsüz olur?.. Bırakın utanmayı, mahcubiyeti.., zerre kadar vicdan kırıntısı kalmamış bunlarda...
Acı büyük ya, ‘yargı bağımsızlığı elden gitti..’ diyerek ağlayıp, dövünüyorlar..
Eskiden olsaydı Anıtkabir’e gidip Ata’ya şikayet ederlerdi, deftere de yazarlardı; ‘Atam, buraya kadarmış!.. İşimiz bitti.. Kurtar bizi!..’
Diğer taraftan referandumun en ateşli hayırcısı, bugünün en harbi ‘Yarsavcı’sı Ahmet Hakan da çok dertli..
Kendisi ‘çakma beyaz Türk’ olduğu için şikayetini farklı bir şekilde dile getirmiş; ‘Bağımsız yargının ruhuna, el-Fatiha..’ demiş.. ( E bu da doğal tabi.., Zira eski mahalleden kalma, serde bir ‘zencilik’ var.. Onun için 'el-Fatiha' diyerek meseleyi Allah’a havale etmiş!..)
Evet, rahatsızlık had safhada.. Hoş, darbe ve ara rejim dönemleri dışında zaten sürekli rahatsızdır statüko.. (Yüksek hakim ve savcıların 28 Şubat sürecinde komutanların brifinglerine katılıp, alkış tutup, zevkten dört köşe oldukları o görüntüleri hatırlayın..)
Meşruiyeti ve bağımsızlığı kendinden menkul bazı yüksek yargı mensupları kendi aralarında birbirlerini seçip ‘Kemalist Statüko’yu muhafaza ediyorlardı..
Referandum ile birlikte yargıdaki bu ‘kast sistemi’ çöktü..
YARSAV ve yarsavcılar kaybettiler.. Yargı bağımsızlığının en büyük teminatı(!) olan YARSAV, hazırladığı listeden tek bir üye dahi sokamadı HSYK’ya... Zira 11 bin civarında hakim ve savcı YARSAV’ın listesine itibar etmedi.. Tercih etmediler, seçmediler..
‘Seçmek ya da seçilmek!..’ İşte bütün mesele buydu!.. ( Racona ters tabii!.. Zira ‘atmak ve atanmak’tır tek bildikleri!..)
Korkulan oldu!.. YSK’nın denetimi altında, 11 bin civarında hakim ve savcının oylamaya katıldığı bir seçimle bir kısım ‘yüksek yargı’ mensubu HSYK’daki yerini aldı..
Haliyle yargı bağımsızlığı da elden gitti!.. Zira işin içine seçim girdi!..
Ulusalcı medyanın hergele imamı ise mevta olan ‘bağımsız yargıyı’ gömmüş ruhuna ‘Fatiha’ okutmuş bile..
Neticede YARSAV ve yarsavcılar üzüntü içerisinde...
Ben ise, Abiye Kuzu’nun ‘dabıl ekspresko’sundan yudumluyor, ağzımda sigara, şarkı mırıldanıyorum yarsavcılara...
‘Yâr saçlarıııın lüleeee lülee...
‘Yâr sav’cılaaaar güleeee güle....
Tırınımmm.. Tın, tın.., tirilaylom...
