Ülkemizde Süt Bankası kurulsunmu?

Ülkemizde Süt Bankası kurulsunmu?


  • Kullanılan toplam oy
    26

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
1461066_426563034133114_909256559_n.jpg



AVRUPA SÜT BANKASI HARİTASI


Türkiye Avrupa Süt Bankası Birliği haritasına da girdi. Türkiye, bu haritada iki şehirle yer aldı. Açılacak Süt Bankası olarak İzmir ve Ankara açıklandı. İzmir Biliniyordu, Ankara da İstanbul'da yapılan 2. Avrupa Süt Bankası Birliği Kongresi'nde gündeme gelmiş oldu. ...

Hıristiyan Avrupa'da Süt Annelik ve Süt Kardeşliği kavramları fıkhen yer almayabilir ama bu inancımız ve itikatımızda büyük bir tehdittir; nesllerin ifsadına yol açacak bir uygulamadır! DURDURUN BU REZALETİ


Süt Bankasıya DİNDAR NESİL değil,
SÜTÜ BOZUK nesil yetişir....
 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
1465155_426561787466572_594436174_n.jpg


ZORUNUZ NE?


Dün manşetten duyurduğumuz Gayrımeşru Toplantı haberimiz Türkiyeyi ayağa kaldırdı.


Gayri meşru toplantı!...


Dün manşetten duyurduğumuz ‘Gayrımeşru Toplantı’ haberimiz Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Gelen tepkiler Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye dayattığı ‘Anne Sütü Bankası’ ifsad projesinin kamuoyu tarafından istenmediğini bir kez daha teyit etti. Vatandaşın tepkisinden çekinen çevreler faaliyetlerini gizli saklı yürütürken, kamuoyu İstanbul’un göbeğinde yapılan 2. Avrupa Süt Bankası Birliği Kongresi’nin kim ya da kimler tarafından organize edildiğini merak ediyor.




Timuçin MERCANOĞLU




Gayri meşru toplantının destekçileri kim?

Ülkemizde derin yaralar açacağı belli olan Süt Bankasıyla ilgili Avrupa Süt Bankası Birliği Kongresi niçin kamuoyundan saklanarak düzenleniyor?



Avrupa Süt Bankası Birliği Kongresi’nin Türkiye’de yapılma kararı nasıl ve kimler tarafından verildi?



Bu Kongre’nin muhatabı hangi bakanlık?




Bu organizasyonun asıl sahipleri kim, finansörleri hangi odaklar?



Gazetecilerin bu Konferansı izlemesine neden müsaade edilmedi?



Ve en önemlisi Diyanet İşleri Başkanlığı açık açık bu projeye fetva vermiyor; ilahiyatçılar ve alimler net bir şekilde karşı çıkıyor. Halk da benimsemiyor? Peki ama zorunuz ne?



Seçim beyannamesinde ve hükümet programında olmayan SÜT BANKASI projesi tepkilere rağmen neden ısrarla yürütülüyor?


 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
555222333.jpg



'SÜT BANKASI' SİYONİZM İŞİ Mİ?




Sağlık Bakanlığının 'Süt Bankası Projesi' inadına tepkiler büyürken, diğer taraftan perde arkasında "siyonizm" şuphesi olabileceğine dair kaygılar artıyor.

Dini ve bilim otaritilerinden sakıncaları ortaya konulmasına rağmen Bakan Müezzinoğlu 'süt bankası' inadı bazı kaygıları gündeme getirdi.


Habername.com, Türk kamuoyunun 'Süt Bankası' projesine olan tepkisini sosyal paylaşım sitelerinde yapılan iddia ve yorumlardan yola çıkarak perde arkasında "Siyonizm" şuphesini gündeme getiriyor.


facebook ve twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde kaygı ve şuphelerini belirten Türk kamuoyu; "Bu projenin her fırsatta islam dünyasında insanlığın ve doğanın genetiğiyle oynayan "siyonİzm" tarafından ülkemize dayatılmak istenmektedir" yorumları yapılıyor.


Kendinden başka diğer bütün ırkları yok sayan siyonizm, İslam dünyasında ki hızlı gelişen nufus artışını engellemek için gerek doğanın genetiğiyle oynarak ve bazı ilaçlara katkı madde sağlayarak defalarca böyle bir sinsi plan içerisinde olduğuna dair çeşitli haberler daha önce de gündeme gelmişti.
Habername.com okuyucularından "Tarık" rumuzlu bir vatandaşın habername.com da yer alan süt bankası projesiyle ilgili bir habere yaptığı yorumda ise ; "her ne kadar insani gösterilmek istense de insani ve doğal bir proje değil, bu kadar tepkiye rağmen,bu kadar ilmi ikazlara,fıkhı

delillere,kültürümüze örf ve adetlerimize aykırılık taşımasına rağmen,bu bakan bu uygulamayı yapacaz diyorsa ,bilinmeyen adamların dayatılan bir projesi anlamını taşır.işte mesele o adamlar kim. bu proje neye karşılık bu kadar ısrarla ortaya konulmak isteniyor.yoksa eski bakan recep akdağ ben bu işi yapmam dediği için mi, başarılarına rağmen azledildi..." kaygısını belirtti.





Pek çok dini kanaat önderleri ve sağlıkçıların uyarı ve ikazlarına rağmen bakan Müezzinoğlu'nun 'Süt Bankası' inadı, Türk kamuoyu nezdinde kaygı ve endişe taşımakla birlikte bu projenin halen ısrarla ülkemize dayatılmak istenmesi ise bir türlü anlaşılamamaktadır.




Habername.com / Özel Haber


[url]http://www.habername.com/haber-sut-bankasi-siyonizmi-siyonist-oyun-saglik-bakanligi-muezzinoglu-86494.htm[/URL]


 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
149490_10151581211714533_530188371_n.jpg



Süt Bankası Projesi'nden vazgeçilsin çağrısı



Sağlık Bakanlığı'nın uygulamaya koymak için hazırlık yaptığı Süt Bankası Projesi'ne tepkiler sürüyor. Din adamları ve STK temsilcileri, Sağlık Bakanı'nın projeden bir an önce vazgeçmesi gerektiğini söyledi.



Süt kardeş evliliklerinin ve itikadi açıdan sakat olabilecek süt annelerin, büyük bir vebal olduğuna dikkat çeken din adamları ve STK temsilcileri..., bakanlığın projeden vazgeçmesini istedi.
Sağlık Bakanlığı'nın Süt Bankası Projesi eleştiri toplamaya devam ediyor. Anne sütü alamayan bebeklerin anne sütünden mahrum kalmalarını engellemek ve bebek ölümlerinin önüne geçmek maksadıyla bakanlık tarafından uygulamaya geçirilecek olan süt bankasıyla birçok bebeğin başka annelerin sütleri ile beslenmesi planlanıyor.



Ancak söz konusu uygulamanın getireceği tehlikeler konusunda endişeler son bulmuyor.



"BAKAN'IN YAPACAĞI İŞ, BU YANLIŞ GİRİŞİMİ GERİ ÇEKMEKTİR"


Akit'e konuşan Gıda Hareketi Başkanı Kemal Özer, Sağlık Bakanı'nın projeden bir an önce vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Birilerinin Başbakan'a şirin gözükmeye çalıştığını savunan Özer, "Şimdi Başbakan Erdoğan'dan bakanına talimat verip bu hem dini açıdan yasak hem de genetik açıdan tehlikeli oyuna son vermesini bekliyoruz. Aksi halde orta vadede birçok yasak evliliğin oluşmasına yol açabilir. Girişimin doğru olmadığını bakanlık da görmüş olmalı ki, Bakan'ın her yeni açıklaması bir adım geri çekilme şeklinde oluyor" dedi.


MÜSLÜMAN HASSASİYETİ GÖZETİLMİYOR



Anne sütü bankası girişiminin Müslümanların hassasiyetlerini ve inanç değerlerini hiç önemsemediğini dile getiren Özer, "Bebekte emdiği anneden genetik geçiş olduğunu biliyoruz. Cenab-ı Hak'kın açık bir dille sütanne ve sütkardeşlerin evliliğini yasaklamasının en büyük hikmeti de bu olsa gerek" ifadelerini kullandı.


ÇEKER: "KAYIT ALTINA ALINMASI ZORDUR, SİVİL BIRAKILMALIDIR"


Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Öğretim Üyesi Prof.Dr. Orhan Çeker ise süt kardeşliğin dinimizdeki önemine dikkat çekti. Çeker, "Dinimizde bir çocuk belli şartlarda bir kadından süt emdiği zaman o kadının kendi çocuğu gibi olur. Dolayısıyla kadının kendisine ait bir çocuğa nikâh açısından kim haram oluyorsa emen çocuk için de onlar haram olur. Bu genel ilkedir" diye konuştu. Kadınların sütlerini bir depoda biriktirmeleri ve çocuklara vermeleri sonucunda bu akrabalığın meydana geleceğini söyleyen Çeker, "Bakan'ın açıkladığı gibi kayıt altına alınır da hangi kadının hangi çocuğa süt verdiği güzel bir şekilde tutulursa bunun sakıncası olmaz ama bunun becerilebileceği kanaatine değilim" dedi. Çeker, konunun çok karmaşık olmasından dolayı kayıt altına alınmasının neredeyse imkânsız olduğunu dile getirerek, "Dolayısıyla bu işe hileler de karışabilir. Kanaatimce bu işi halk nezdinde işleyip bunun gerekliliğine halkı teşvik edip sivil bırakmak daha iyi olur. Ama bu işleri anne sütünün en faydalı olduğu, benzeri bulunmadığı ve mucizevi bir besin kaynağı olduğu anlatılmalı. Hanımlar, çocukları emzirmeye teşvik edilmeli, süt anneliği teşvik edilmeli" diye konuştu. Çeker ayrıca "Ancak bunu sivil bırakmalı, annelerin tercihine bırakmalı. Bunu herkes sivil olarak yapar da takip ederse bu bilinir. Bunu kişi isterse şahitler huzurunda kayıt ettirebilir ve bu daha kolay olur. Eğer biz bunu sivil bırakırsak çocuk sahipleri de kime emzirteceklerini iyi tespit edebilirler. Bu süt anne seçme hakkını da insanlara tanır" açıklamasında bulundu.


KARAMAN: SİSTEM KAYIT EKSİKLİĞİNİ GİDERECEK


İslam Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman, süt bankasına yönelik tedbirleri dini kurallar açısından değerlendirdi ve şu bilgileri verdi: Anne sütü almadığı takdirde ölecek, hasta olacak veya sakat kalacak bebeklere başka bir kadının sütünün verilmesi zaruret nedeniyle din yönünden gereklidir. Dini bakımdan bir bebeğe bir süt anne zarureti ya da bağışçının bebeği ile alıcı bebeğin aynı cins olması zorunluluğu yoktur. Bir bebek, birden fazla kadından da süt alabilir ve bu kadınların tamamı onun süt annesi; süt annenin yan hısımları da bebeğin süt akrabası olurlar. Ancak güvenli bir kayıt sistemi, donör ve alıcının kimliklerinin kayıt altına alınması ve her iki tarafa da bildirilmesi önemlidir. Şimdiye kadar hem kayıt altına alma hem de nüfusa işleme ihmal edildi. 5 yıldan sonra ve her 5 yıllık periyotta ailelerin bilgilendirilecek olması da süt kardeşlerin ileride evlenmelerini önlemek için faydalıdır.


PROF. AKMAN: KAN BANKASI GİBİ CİDDİ BİR İŞ


Doktorlar da süt bankasının dini ve psikolojik yönden Türk aileleri için hassas bir konu olduğuna işaret etti. Liv Hospital Çocuk Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. İpek Akman, şu uyarılarda bulundu: Kimliklerin ailelere bildirilmesi çok önemli. Süt anneliğinin yüzyıllardır bilinen bir uygulama. Genetik yapıyı değiştirici olup olmadığı konusunda kesin bir görüş yoktur. Anne sütü bankacılığı da kan bankacılığı kadar ciddi bir iştir. Zira anne sütüyle AIDS virüsü (HIV) gibi enfeksiyonları bulaşabileceğinden, pastörize edilmemiş sütler bebeklere verilmemelidir. Anne sütü vericileri CMV, HIV, Hepatit B ve C enfeksiyonları için taranmalı ve taramalar süt bağışı sürdüğü müddetçe 3 ayda bir tekrarlanmalıdır. Anne sütü biyolojik bir ürün olduğu için vericiler kan bankasına bağış yapan kişiler gibi sıkı bir şekilde taranırlar. Ayrıca süt vericilerinin sigara, alkol ve ilaç kullanmaması gerekir.






Kaynak: YENİ AKİT- STAR GAZETESİ




[url]http://www.kamudanhaber.com/kamu/saglik-personeli/sut-bankasi-projesinden-vazgecilsin-cagrisi-h149891.html[/URL]


 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
532804_10151581219499533_2096318924_n.jpg


SPERM VE SÜT BANKASI(MERKEZİ) TUZAĞI



Yeni nesilleri bozmak adına ortaya atılmış projeler bunlar. Olayın dini, biyolojik, psikolojik ve sosyolojik boyutu tamamen bizim aleyhimize gelişmektedir. Toplumumuzun ahlaki çöküntüye uğratılması sürecinin yeni basamağı bu bankalardır. İşte biz bu yüzden önce ahlak diyoruz.


Sperm bankası


Öz kardeşi ile evlenmenin hiçbir açıdan mümkün olmadığını düşünen bir insanın, sperm bankasından alınan spermin sahibi kişinin, yani babasının çocukları yani kardeşi ile evlenebilme ihtimali olması ve bu ihtimal dahilindeki kişilerin kim olduğunu bilmemesi, kişiyi tedirgin edecektir.



Ensest ilişki riski



Bu ihtimal elbette ki olayın ilk bölümü. Ya bu kişi kardeşi ile evlendiyse ve bu gerçeği yıllar sonra öğrenirse ne olacak? Kardeşi ile, evlenmesi yasak olan kişi ile evlenmiş olmak, bir insanın psikolojisini alt üst edecektir. Kardeşi ile aynı evi, yatağı… paylaşmak ensest ilişkinin oluşturacağı psikolojik çöküntülerle aynıdır. Ensest ilişkilerde kişi farklı kişilikler dahi geliştirebilmektedir durumun vahametini atabilmek için. Bu da kişilik bozukluklarına işaret etmektedir.



Genetik ve fiziksel boyut


Kardeşliğin fiziksel boyutunda ise gelen genetik özellikler çocuğa geçmektedir. Genetik özelliklerin yanı sıra mizaci özelliklerin de geçmesi söz konusu.




Bu şekilde sperm sahibi babanın genlerinden geçebilecek olan her türlü rahatsızlık aynı şekilde çocuğa da geçecektir. Bir danışanda genetik yatkınlıklara bakarız. Sperm sahibi babanın genetik özelliklerini bilme ihtimalimiz de bulunmamaktadır. Süt kardeşliğinin fiziksel boyutunda ise alınan süt ile süt annesinden gelen genetik özellikler çocuğa geçmektedir. Genetik özelliklerin yanı sıra mizaci özelliklerin de geçmesi söz konusu.



Sevgi ihtiyacı


Diğer bir boyutu ise nikahsız bir birliktelikten doğan bir çocuğun toplum nazarındaki durumudur. Bu kişi babasının kim olduğunu nasıl izah edecektir, kendisi bile bilmezken... Diyelim ki biliyor, bu şekilde sevgi, saygı… olmadan bir yapay birleşme sonucu dünyaya gelmiş olmak, kişide sevgi noksanlığı oluşturacaktır. Sevgiye muhtaç olan, baba sevgisini ve resmi baba kavramını tatmayan kişi psikolojik rahatsızlıklara yatkın olacaktır.

Süt bankası


Süt kardeşliğinin dini boyutuna inanan bir insanın, süt kardeşi ile evlenebilme ihtimali olması ve bu ihtimal dahilindeki kişilerin kim olduğunu bilmemesi, kişiyi tedirgin edecektir. Kişinin, süt bankasından kaynaklanan sıkıntılar arasında sperm bankasındaki bütün sıkıntıları yaşama ihtimali vardır.



[url]http://islamvekadinah.blogspot.com/2012/01/sperm-ve-sut-bankas-tuzag.html[/URL]
 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
2225369.jpg


Süt bankasının bir sonraki aşaması sperm bankası mı?


Geçen hafta "Hocayla sohbet" yazımı bitirirken bir sonraki hafta sperm bankasından söz edelim diye bir espri yapmıştım. Bu konuda yazı yazmayacaktım ama, gözüme bir gazete ilanı ilişti, bu ilanda islamcı yazar Emine Şenlikoğlu süt bankası konusunda Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na açıkça karşı çıkıyordu. Yazısında;



"Süt bankası açılması halinde kontrolü mümkün olmayacağından, haliyle kabul etmemiz mümkün değildir. Sayın Bakanım; ufkunuzun çok geniş olduğunu biliyorum. Bu konuya daha farklı çözüm getireceğinizden de hiç şüphem yok. Eğer bu uygulamayı yaparsanız, "SÜT BANKASI" açılması halinde milletin sokağa döküleceğinden hiç şüpheniz olmasın. Bizim bu yaşımızda sokağa dökülmemizi istemezsiniz her halde... Şimdiden sanal alem kaynıyor."



Şenlikoğlu yazısını ise şöyle bitiriyordu:

"Haberi duyduğumdan beri üzüntüden uyuyamadığımı özellikle belirtmek istiyorum. "SÜT BANKASI" Türkiye'de kurulmamalı.. Bunun bir adım ötesi, "SPERM BANKASI”na kapı açmaktır ayıca. Bu yanlışınızdan döneceğinizi umuyor, saygılar sunuyorum."

Madem konuyu muhafazakar bir yazar açtı. Ben de devam edeyim.

Sperm bankasının kurucusu Danimarka'lı Ole Schou.
Ole Schou. Shou henüz işletme ekonomisi öğrencisiyken rüyasında dev buz blokları içinde dondurulmuş yüz binlerce sperm görür.Rüyadan uyandığında doğruca devlet kütüphanesinin yolunu tutar.Arkadaşları boş zamanlarını futbol oynayarak geçirirken o sperm sterilizasyon ile tüm bilgileri ve Danimarka’da üreme teknikleri araştırmakla meşguldür. Danimarka’da üretim teknikleri üzerine uzmanlaşmış doktorlarla ilişki kurar ve sperm piyasasını gözden geçirir.


Ole Shou annesinden aldığı 1.5 milyar lira ile 1990 yılında Cryos sperm bankasını kurar. Bir mikroskop bir tane hassas terazi spermlerisıvı azot içinde – 196 derecede dondurabilen derin dondurucu ve spermler çekmeye yarayan bir sürü pipet ile işe başlar. O zamanlar henüz 9 metrekare olan büroya daha ilk günde on üniversite öğrencisi başvurur.

Bu gün 240 metrekare bir alanda kurulu olan Cryos ana binasında çiçeklerin, kırmızı gece lambalarının, özel dergilerin ve video filmlerinin bulunduğu rahat ve kullanışlı özel sperm verme odaları yer almaktadır. Yaşları 24 – 28 arasında değişen 200 yüksek kaliteli spermlerinden dolayı Cryos firmasının daimi müşterileri durumuna gelmiştir.

Dünyanın en büyük sperm bankası olan Cryos 170 litre sperm stoku, 70 ülkeye ihracatı ve yılda 2000 den fazla bebek üretimiyle Danimarka ve ABD nin Newyork şehrinde hizmet vermektedir.

Türkiye'den de oldukça fazla müşterisi vardır. Bazı Türkler ise bu iş için KKTC ne gidiyorlar. Ülkemizde tanınmış iki kişi sperm bankasından aldığı spermlerle hamile kaldıklarını açıklamışlardır. Reklam amaçlı olarak bu şekilde hamile kaldığı konusunda açıklama yapan Sevda Demirel ise hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemi söz konusu olunca, sonradan bu açıklamasını yalanlamıştır.


Peki bu bankanın müşterileri kimler olabilir?


1. Koca derdi çekmeden çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar,
2. Birlikte yaşayan lezbiyenler, gaylar
3. Kocası kısır olan kadınlar....




ALINTI
 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
Atesle_oynuyorsunuz.jpg


Ateşle oynuyorsunuz



Sağlık Bakanlığı kamuoyundan ve din adamlarından gelen tepkiler üzerine Anne Sütü Bankası ifsad projesini gizli kapaklı sürdürmeye devam ediyor.

Son olarak İstanbul’da düzenlenen 2. Avrupa Süt Bankası Kongresi bunun en önemli kanıtı oldu. Gazetecilerin içeriye sokulmadığı kongre ifsad projesini yeniden Türkiye’nin gündemine taşıdı. Kongrenin ardından âlimler nesebimizi tehlikeye sokacak bu projeye karşı bir kez daha seslerini yükseltti.


Fatih YEDİER


Kardeş Evliliklerinin Önü Açılır


Prof. Dr. Cevat Akşit: “İnancımıza göre bir çocuk iki yaşını doldurmadığı zaman bir kadının sütünü bir yudum bile içerse öz çocuğu gibi olur. Bu sütü memesinden emmesi fark etmez. Sağdılar şişeye çocuk içti fark etmez. Yani, inancımıza göre o kadının diğer çocuklarıyla kardeş olur, birbirleriyle evlenemezler. Süt emmek ya da emzirmek yasak değildir. Kimin sütünü emdi, ne zaman emdi? Hiç karışmayacak şekilde kesin bilinecek şekilde tespit etmek lazım. Ancak bu mümkün değil.”



Kan Tahlilleri Bile Karışıyor


İlahiyatçı Mahmut Toptaş: “Bu hususta yapılabilecek sahtekarlıklar konusunda İçişleri Bakanlığı’na bir sorulsa, Sağlık Bakanlığı neler olabileceğini anlar. Hastahanelerde kan tahlilleri bile karışıyor. Süt annelerinin verdiği sütü üzerine yazacağız. Filan annenin nüfus cüzdanıyla beraber. Alanı da yazacağız diyorlar ama hastahaneler de kanserli hastaya temizsin diyor da temiz adama da kanserlisin diyorlar. Sonra ortaya çıkıyor gerçekler. Bu tür mahzurlar ortaya çıkacak.”
Bu Kural, Allah’ın Kuralıdır



İLAHİYATÇI Nureddin Yıldız Hocaefendi: “Kim kimin sütünü emerse, süt emdiği kadının çocuğudur. O kadının o anki kocası onun babası, o kadının çocukları da onun kardeşleridir. İnsan, kendi öz kardeşiyle evlenemezse süt kardeşleriyle de evlenemez. Bu kural, mezheplerden birinin ya da müştehitlerden birinin kuralı değildir. Bu kural, Allah’ın kitabı Kur’an’ın kuralıdır. Resulullah (S.A.V.) Efendimizin kuralıdır. Hiçbir Müslüman, süt bankasına süt veremez. Süt bankasından çocuğuna süt içiremez. Ortada ciddi bir güvensizlik var. Şeriatımızı ilke olarak kabul etmeyen bir sistemin, şeriatımıza dair bir hassasiyeti korumaya söz vermesi yanlış bir şeydir.”



Harama Kapı Açar


İlahiyatçı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Efe: “Bankalarda toplanan sütlerin kime ait olduğu ve verildiği her ne kadar kayıt altına alınsa da bunun karışmayacağını garanti edemezler. Bu süt merkeziyle harama kapı açılmış olur. Kur’an’da, harama götüren yolların da haram olduğu esası vardır. Mesela içki içmek haramdır. Ama satmak ya da buna aracı olmak da haramdır. Süt merkezi meselesi de böyledir. İleride sütkardeşlerin birbirleriyle evlenmelerine yol açacağı için böyle ‘Süt Merkezi’nin açılması haramdır.” /11
Sağlık Bakanlığı tepkilere neden olan ‘Anne Sütü Bankası’ projesinden taviz vermiyor. Bankaların ilkini 8 Mart’ta İzmir’de açmayı planlayan ancak bazı eksiklerden dolayı açılışı tehir eden Bakanlık, projeden vazgeçmiş değil. Sağlık Bakanlığı kamuoyundan ve din adamlarından gelen tepkiler üzerine ‘Anne Sütü Bankası’ ifsad projesini gizli kapaklı sürdürmeye devam ediyor. Son olarak İstanbul’da düzenlenen 2. Avrupa Süt Bankası Kongresi bunun en önemli kanıtı oldu. Gazetecilerin içeriye sokulmadığı kongre ifsad projesini yeniden Türkiye’nin gündemine taşıdı. Kongrenin ardından âlimler nesebimizi tehlikeye sokacak bu projeye karşı bir kez daha seslerini yükseltti.


Kardeş Evlilikleri Artar


İlahiyatçı Prof. Dr. Cevat Akşit, “İnancımıza göre bir çocuk iki yaşını doldurmadığı zaman bir kadının sütünü bir yudum bile içerse öz çocuğu gibi olur. Bu sütü memesinden emmesi fark etmez. Sağdılar şişeye çocuk içti fark etmez. Bir, iki ay buzdolabına koydular fark etmez. Bir yudum bile içse sütkızı, sütoğlu olur. Yani, inancımıza göre o kadının diğer çocuklarıyla kardeş olur, birbirleriyle evlenemezler. Süt emmek ya da emzirmek yasak değildir. Kimin sütünü emdi, ne zaman emdi? Hiç karışmayacak şekilde kesin bilinecek şekilde tespit etmek lazım. Ancak bu mümkün değil” diyerek ilerleyen süreçlerde yasak evliliklerin yayılabilme tehlikesine dikkat çekti.


Birilerine yaranmaya çalışıyorlar


İlahiyatçı Doç. Dr. Nedim Urhan: “Aslı itibariyle Sağlık Bakanlığı ateşle oynuyor. Bu proje Müslümanlarca haram olan bir şeyin helalleştirmeye doğru bir alt yapı çalışmasıdır. Bir çok alim bu projenin doğru olmadığını defalarca vurguladı ve fetvasını da verdi. Buna rağmen bu çalışma da ısrarcı olunuyorsa bunda bir art niyet aranabilir. Bunun doğru bir uygulama olmadığını defalarca söyledik hâlâ ısrarcı olmalarının sebebinin birilerine yaranmak olduğu da görülüyor. Bu uygulama birilerini yakacak. İslami aile yaşantısını kökten sarsacak. Başta da söylediğim gibi Sağlık Bakanı ateşle oynuyor. Bu saçma sapan düşünceden geri dönmesini öneriyorum”


İstismara Açık


İlahiyatçı-Yazar Mahmut Toptaş: “İslam dininin süt kardeşliğinin ispat zorunluluğu şu çerçevededir. Çevrede onu bizzat görebilen, yaşayabilen, görme imkanı olan insanların şahitlik etmesi gerekmektedir. Mesela Adana’dan iki adam çıkıp gelip de İstanbul’da birilerinin birileriyle süt kardeş olduğunu iddia etse bunların görüşme imkanı olmadığından, şahitlikleri kabul edilmez. Şimdi burada, nüfus müdürlüğü diyecek ki bu bunun süt kardeşi. Nerden biliyor? Bizim oraya kayıtlı. Kaydı senin yapmadığını nerden bilelim. Bu hususta yapılabilecek sahtekarlıklar konusunda İçişleri Bakanlığı’na bir sorulsa, Sağlık Bakanlığı neler olabileceğini anlar. Kan tahlillerinde bile hastahanelerde karışıklık meydan geliyor. Süt annelerinin verdiği sütü üzerine yazacağız. Filan annenin nüfus cüzdanıyla beraber. Alanı da yazacağız diyor da hastaneler de kanserli hastaya temizsin diyor da temiz adama da kanserlisin diyorlar. Sonra ortaya çıkıyor gerçekler. Bu tür mahzurlar ortaya çıkacak. Art niyetli insanlar bu projeyi istismar edebilir.”


Bu Kural, Allah’ın Kitabı Kur’an’ın Kuralıdır


İlahiyatçı Nureddin Yıldız Hocaefendi de, “Bir insanın başka bir kadının sütünü emmiş olması, kadının rahminden doğmuş gibi olmuş demektir. Kim kimin sütünü emerse, süt emdiği kadının çocuğudur. O kadının o anki kocası onun babası, o kadının çocukları da onun kardeşleridir. İnsan, kendi öz kardeşiyle evlenemezse süt kardeşleriyle de evlenemez. Bu kural, Allah’ın kitabı Kur’an’ın kuralıdır. Resulullah (S.A.V.) Efendimizin kuralıdır” dedi.


Bu Proje Avrupa’nın Projesidir


”Biz Müslümanlar olarak meleklere, kadere, ahirete, namaza inandığımız gibi, bir kadının sütünü emen iki çocuğun da kardeş olduğuna inanıyoruz. Çocukların emeceği sütü, kadınların önceden göğüslerinden çıkarıp bir yerde muhafaza etmeleri yada günlük olarak bir çocuğa sunmalarını kabul edemeyiz.” diyen Yıldız “Bu, Avrupa’da gelişmiş bir sistem. Avrupa’da emzirmeye üşenen, göğüslerinin bozulmasını istemeyen üşengeç Avrupalı kadınların hastalığıydı bu. Devlet de, doğan çocuğa çare bulmak için Cezayir’den falan gelmiş ikinci sınıf vatandaş olan siyahi kadınların sütlerini önceden toplayıp kendi lort kadınlarının doğurduğu ama emzirmeye üşendikleri çocuklarına hazır süt bulmak için geliştirilmiş bir projedir. Bir çocuk Ayşe isimli bir kadının sütünü emiyorsa bu caiz ise aynı şekilde devlet tarafından organize edilse suç sayılmaz. Ama kimin ne kadar vergi vereceğini bile takip edemeyen bir devletin, kimin sütünü kimin ne kadar içtiğini de kontrol edebileceğine inanamıyoruz. Hiçbir Müslüman, süt bankasına süt veremez. Süt bankasından çocuğuna süt içiremez. Ortada ciddi bir güvensizlik var. Şeriatımızı ilke olarak kabul etmeyen bir sistemin, şeriatımıza dair bir hassasiyeti korumaya söz vermesi yanlış bir şeydir. Bu laikliğin kendisi değil bir defa. Belgelemeyi falan da kabul edemeyiz. Devlet böyle bir banka kurarsa, bu bankanın resmi olmayanını da vatandaş köylerde kurar. Devlet vergisini toplayamıyor. Devlet henüz kimin nerede oturduğunu bilemiyor. Terörü önleyemiyor. Süt terörünü hiç önleyemez.” şeklinde konuştu.


Harama Kapı Açar


Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Efe, “İslam’da, kişinin sütkardeşiyle evlenmesi haramdır. Anneleri farklı olan iki çocuk, aynı anneden süt içmeleri halinde sütkardeşi olurlar. Bu emme ister annenin memesinden ister de biberondan olsun fark etmez. Bu konuda aslolan, o annenin sütünden beslenmiş olmaları. Dolayısıyla o annenin sütünden içenler kardeş olmuşlardır ve birbirleriyle evlenmeleri haramdır. Süt merkezlerinde toplanan sütlerin kime ait olduğu ve verildiği her ne kadar kayıt altına alınsa da bunun karışmayacağını garanti edemezler. Bu süt merkeziyle harama kapı açılmış olur. Kur’an’da, harama götüren yolların da haram olduğu esası vardır. Mesela içki içmek haramdır. Ama satmak ya da buna aracı olmak da haramdır. Süt merkezi meselesi de böyledir. İleride sütkardeşlerin birbirleriyle evlenmelerine yol açacağı için böyle ‘Süt Merkezi’nin açılması haramdır.”


http://www.milligazete.com.tr/haber/Atesle_oynuyorsunuz/297386#.UoOSZnc5nIV
 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com


Nagehan Gül Asiltürk: Süt Bankası'na asla müsade etmeyeceğiz!


Saadet Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Nagehan Gül Asiltürk, “Anne sütü bankası (tepkiler üzerine değiştirilen ismiyle anne sütü merkezi)” uygulamasının hayata geçirilmemesi yolunda ne kadar kararlı olduğumuzu bir kez daha göstermek istiyoruz." dedi.


Saadet Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Nagehan Gül ASİLTÜRK, “Anne sütü bankası (tepkiler üzerine değiştirilen ismiyle anne sütü merkezi)” uygulamasının hayata geçirilmemesi yolunda ne kadar kararlı olduğumuzu bir kez daha göstermek istiyoruz." dedi.


Nagehan Asiltürk yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:


"Aziz Milletimiz, Geçtiğimiz günlerde uluslar arası Avrupa Süt Bankası Birliği (EMBA) Kongresi’ni protesto etmek üzere yaptığımız basın açıklamamızın metnini tekrar sizlerle paylaşarak nesli tahrip etme projesi olan, Hak-hukuk, helal-haram tanımayan, inanç değerlerimizi hiçe sayarak, kendine özgü çarpık düşüncelerini geçer ölçü kabul eden bir zihniyetin ifsat çalışmaları ile karşı karşıya bulunuyoruz. AKP Hükümeti ve ilgili Bakanlıklar tarafından yürütülen bu ifsat çalışmalarını ve bu tür çalışmalara ön açıcı tutum ve davranışları şiddetle kınıyoruz. Projenin hükümete AB dayatması olduğu da bu kongre çalışmasıyla birlikte bir kez daha tescillenmiş olmaktadır. Cumhuriyet tarihi boyunca cesaret edilemeyen uygulamalar mevcut iktidar eliyle oldubittiye getirilerek milli manevi varlığımıza müdahale edilmiş, hatta Avrupa Birliği sürecinin en hızlı şekilde ilerlemesi adına ülke tarihimizde ilk defa ve hususi olarak AB Bakanlığı ihdas edilmiştir."


AMANSIZ BİR MÜCADELE VERİYORUZ


"Biz bu süreçte Saadet Partisi camiası olarak her bir yanlış için ayrı ayrı uyarılarımızı yapmış, doğruları haykırma görevini yerine getirmiş durumdayız. Sağlık Bakanlığınca, geçtiğimiz 8 Mart 2013 tarihinde İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde Süt Bankası açma girişimi inançlı imanlı milletimiz tarafından tepkiyle karşılandığı için şükürler olsun ki sonuçsuz kalmıştır. Sağlık Bakanlığı'nın ertelemesi iptal anlamı taşımadığı için biz Saadet Partisi İstanbul İl Kadın Kolları olarak bu güne kadar amansız bir mücadele veriyoruz.



Bu çerçevede İstanbul İl Kadın Kolları olarak İstanbul ili genelinde “Anne Sütü Bankası Projesi”nin iptal edilmesi için etkili fertlerin harekete geçirilmesi, konuya ilişkin basın açıklamalarının yapılması ve son olarak da kısa süreli bir imza kampanyası faaliyetlerinde bulunulmuştur. Çok kısa zamanda “Anne Sütü Bankası İstemiyoruz” imza kampanyamız 60 bin imzaya dayanmıştır. Kısa sürede toplanan bu imzalar İstanbul İl Kadın Kollarımız tarafından Meclis Dilekçe Komisyonu ve Sağlık Bakanlığı’na ulaştırılmıştır. Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve milletvekillerine birer dilekçe gönderilmiş ve talep doğrultusunda harekete geçmeleri çağrısı yapılmıştır. 24.06.2013 tarihinde gönderilen dilekçelerimize ilk resmi cevap Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan gelmiştir. Bakanlığın gönderdiği cevap, maalesef, endişelerimizdeki haklılığımızın resmi belgesi olarak elimizdedir.



Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın “Anne Sütü Bankası Projesi’nin ülkemizde kesinlikle uygulamaya konmaması” gerektiğine ilişkin dilekçemize verdiği cevap içeriğinde görüldüğü gibi bakanlığın görev alanının tamamen karşısında olan, aileyi imha eden bir boyut kazanmıştır ve yetkisizlik itirafı yapılarak konunun AB Bakanlığı bünyesinde olduğu ifade edilmiş ve bir acziyet ortaya konulmuştur. AB Bakanlığı'ndan başvurumuza gelen cevapta ise, bu konu Avrupa Birliği seviyesinde düzenlenmemektedir denmiştir. Sağlık Bakanlığı ise başvurumuza cevap vermek yerine, Din İşleri Yüksek Kurulu Mütalaasını ek bilgi olarak göndermiştir ve bu cevap da bizim tezlerimizin ne kadar yerinde olduğunu ortaya koymaktadır."


BU YOLUN SONU FELAKETTİR


"Sütü alınacak kadının donör, anne sütünün ise endüstriyel bir ürün olarak nitelendirildiği annelik ve anneliğin kutsiyetinin yok sayıldığı bir anlayışla çıkılan bu yolun sonu felakettir.


Süt Bankacılığı süt’ün helal ve haram boyutlarını yok sayan bir projedir. Takibi mümkün olmadığı için meşru bir proje değildir. Çok özel kayıt ve şartlarda uygulansa bile sürdürülebilir değildir. Küçük bir ihmalin dahi çok acı sonuçlar doğuracağı bu projenin suiistimal edilmesi mümkün ve kuvvetle muhtemeldir. Bu sosyal felaketlerin başlangıcı anlamına gelir. Tek çözüm yolu süt anneliği uygulamasına geri dönmektir.



1435 yıl önce, insanlığın son peygamberi Hz Muhammed'e (sav) vahyedilen, kıyamete kadar tüm insanlık için gönderilmiş kutsal kitap Kur'an-ı Kerim'de anne sütünün kıymeti, emzirme süresi, annesinin sütünü alma imkânı bulamayan bebeklerle alakalı süt annesi müessesesi en ince detayına kadar belirlenmiştir.
Siz Manevi fikir ve davranışları, insani değerleri, güzel ahlakı bitirmeyi amaçlayan gayri meşru küresel merkezler ve bu merkezlerin himayesinde kurulan Avrupa Süt Bankası Birliği (EMBA) yetkilileri çarpık fikirlerinizle kendi işinize bakın. Demokrasi, insan hakları, sözde insancıllık pazarlamayı bırakın gelin bu necip milletimizin mensup olduğu medeniyetin deneyimlerinden faydalanın ya da toplumumuzla bağdaşmayan fikirlerinizi alın gidin diyoruz ve Cumhurbaşkanımızı, Başbakanı, ilgili Bakanlıkları, TBMM Başkanını, tüm Milletvekillerini ve tüm STK'ları bu ifsat çalışmasının derhal durdurulması için göreve çağırıyoruz. Saygılarımızla."



(milligazete.com.tr) ÖZEL


http://www.milligazete.com.tr/haber/Asilturk_Sut_Bankasina_asla_musade_etmeyecegiz/297884#.UoheYXc5nIU


 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Teknoloji o kadar gelişir ki herkesin ensesine bir barkod vururlar ve ''bu adamın kiminle ne genetik bağı vardır''ını saniyesinde ortaya dökecek sistemi kurarlarsa belki. O da ne derece etik olursa artık..
 

Bahar

İhvan Forum Üye
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
2,509
Tepkime puanı
258
Puanları
0
hayır kurulmasın tabikide..

süt anneliği ne güne duruyor..
 

Aşk Şairi

Kıdemli Üye
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,286
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Web sitesi
www.haksairi.com
ülkemizde bize yetecek kadar süt varsa... dışardan bize süt zaten gelmez.. dışardakilere süt lazımsa bizden giden sütler onları sütü bozuk yapmaz...yani bu haberdeki iddanın aksine bizden giden sütlerle sayemizde tüm dünyada dindar nesil yetişecek demekki :))) vay hallerine
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
bu; apaçık, islama açılmış bir savaştır.
 

Fethul-Bâri

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ağu 2013
Mesajlar
770
Tepkime puanı
8
Puanları
0
suriyede mısırda müslümanlar ölüyor dua edelim lütfen
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Küvezde ki çocuklara kimlerin sütü veriliyor !
Bu iş zaten gayri resmi var olan bir durum şimdi resmiyete dökülecek...
Eğer kayıtlı yapılacaksa yapsınlar da kim kiminle süt kardeşi bilinsin ... nesiller katlolmasın bari...
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
ülkede kayıtların doğru tutulduğu pek kabul edilir değil... neresi düz ki?! köklü değişim şart...
 
Üst