ÜÇ KUTUB'lar KİMDİR

kimileri benim şeyhim kutup,kimileride benim şeyhim gavs diyor,zaten topu topu kainatta 3 tane kutup var,akabindede,üçler,yediler,kırklar,vesaire vesaire,,belki bir manada mürit şeyhini kutup görmesse himmeti ve feyizi alamaz,ama bu heryerde telafüz edilirse,gerçektende kutuplar,ve hatta kendi şeyhlerimiz bile rahatsız olurlar,tabi doğrusunuda ALLAH cc.bilir,kulunada bildirir.istihare yolu haktır.bende bu yolu denedim rabbim bana bildirdi.tavsiye ettim,tavsiyeyi alanlarda denedi onlarda nasibini aldı.KARDEŞLERİM bukonuyu arz etmemim sebebi,4.4 lük olan bu siteyi her ziyeret ettiğimde hep bu konuyla karşılaşıyorum.eğer tavsiye,katkı,ekleme ve güzel paylaşımlarınız varsa ALLAH rızası için onları hepberaber paylaşalım.HAKKINIZI HELAL EDİN.

Bunları bilmekle bir şey ele geçmeyecektir. Biz her Veli'den faydalanabiliriz. Her biri zaten bizim faydalanabileceğimiz derecede kıymetliler. Oldu ki mürid çok büyük makamlara gelmeye başladı ve Mürşid'i bu konuda yetersiz gözüküyor zaten Mürşidi onu gerekli yerlere yönlendirir.

velilin olmasi rahmetir cunku rabbani alimlerdir onlar efendimizin gercek varisleridir bir mursidin de benim icin gavs olmasi aktab olmasi nede kutub olmasi hic onemli degildir asil benim icin onemli olan mursidimin lutuf olmasidir allah ve rasulune yakinlastirmasidir nefsimi onun terbiyesiyle yonlendirmesiyle temizlemesidir zaten maksad kamil bir imana sahib olmak degilmidirkibutun mursidler basimin tacidir velile salihler ehli sunnet dairesinde kim varsa buuyrkler boyle demis necip fazilin dedigi gibi sonsuzluk kervani ardinizda seken bir topal kopegim bastiginiz yeri tas tas opeyim selametle kalin

kardeşler herkes vazifesini bilecek. bizlerin (avam,sufi,müid,) olarak vazifesi gavs aramak değil İSTİKAMET üzere sebat etmeye çalışmaktır. zaten sufinin kalbine gelen feyz üstadının derecesinden değil , sçalışması nisbetindedir. boşa konuşacağımıza, taassub batağına saplanacağımıza ÇALIŞIP, SAMİMİYETİMİZİ sürekli ikrar edelim

Kardeşim

Kutuplar 3 değildir

4 kutup bir de merkez kutup vardır.

Merkez kutup En büyük kutuptur. diğer 4 ü yardımcılarıdır. Peygamberin Makamının vekilidir. Duası reddedilmez.
Bir de gavs vardır. Kimi Merkez kutup gavstır demiş, kimi farklı kişiler demiş kimi de makamdır hem aynı kişi hem farklı kişi olabilir demiş.

Bu kişileri bilmek zordur. Kendilerini belli etmezler. Gizlidirler.
Mesela Cüneydi Bağdadi Hz. zamanındaki kutup bir demirciymiş. Cüneydi Bağdadi Hz. ni K.S. herkes bilir ama demirciyi az kimse bilir...
Ama bazan kendilerini belli edecek ufak ipuçları verirler. Anlayana.
Ama kimi de izinli dir (Mesela Ladikli Ahmed Ağa, Şeyh Osman Nuri Bağdadi gibi) onlar ne olduklarını söylerler açık açık. Diğerleri ise kerametlerini üstlenmezler bile. Önceki şeyhin kerameti der geçerler.

Merkez Kutbun dervişi olmak önemlidir. Daha doğrusu bana göre ayrıcalıktır.
Bir de bazı yerlerde merkez kutbun tarikatından kimse derviş alamaz. Kutbun tarikatından çıkanın tarikatla işi biter başka tarikata giremez diyor...

En doğrusunu Allah bilir

Miftahul Kulub da açıklamalar var.

Ayrıca internette Ricalül Gayb erleri diye arattırırsanız detaylı bilgi bulabilirsiniz.

Zahiri ilimlerle ilgili kütüphaneler vardır.Ne ararsan bulursun.
Birde Allah bilgisiyle donanmış olan Yüce insnlar vardırki,
bunların gonül haneleri kutuphanedir. Fakat bunlar hep zahirden
gizlenirler. Onları ancak bilen bilir. Asla ortaya çıkıp mürşitlik
yapmazlar. Yani onlar kutuptur.
Ulu Caminin açılışında, Yıldırm Beyazıt ,Emir Sultan Hz.nin Açılışı
yapmasını ister.Emir Sultan- Efendim Şeyhül islam Molla Fenari
açsın der. Mulla Fenari - Efendim bu iş Somuncu Babaya layıktır der.
Neticede Padişah ferman eder Somuncu Baba gelir. Açılış yapılır.
Yıldırım Beyazıt hutbede derki. ; Somuncu Baba Fatiha'yı
7 makam üzre açıklamasını bilirmiş. Buyursun açıklasın.
Somuncu Baba -Ne yaptınız ? beni herkese ifşa ettiniz. Biz artık
buralarda duramayız. Der ve açılıştan hemen sonra Bursa'dan
ayrılır. İşte böyle kardeşlerim , o güne kadar Somuncu Babayı
Bilen Bursa'da sadece 2 kişi vardır.
Bizde yine iyisini Allah bilir diyelim. Hu

selam' Alıntı:

Asla ortaya çıkıp mürşitlik
yapmazlar. Yani onlar kutuptur.

Bilen Bursa'da sadece 2 kişi vardır.
Bizde yine iyisini Allah bilir diyelim. Hu

Genişletmek için tıkla ...

efendim somuncu baba mürşit değilmiydi....hatırımda öyle kalmış...
talebeleri yokmuydu...?

Mürşitmi değilmi?

AşK_€r;228796' Alıntı:

efendim somuncu baba mürşit değilmiydi....hatırımda öyle kalmış...
talebeleri yokmuydu...?

Genişletmek için tıkla ...

Elbette Mürşitti ancak bunu zahirde bilen yoktu demek istemiştim.
Sonra bu kişiler çok fazla talebe bulundurmazlar. Şöyleki gelen kişileri
belli imtihanlara tabi tutarlar. Zaten bu imtihan neticesinde sonucu
talip olcak kişide görür , burası bana göre değil der.
Bu meclisler bu alemde çok azdır. Herkes müridim çoğalsın diye uğraş
verirken. Bunlar bir dost bulabilmenin peşindedirler.
Bu meclislerde bir söz vardır.
OĞLUM MİLLETİ BAŞINA TOPLAMA , AKLINI BAŞINA TOPLA.
Efendimiz S.A.V. Buyurmuştur. Ümmetlerin çokluğu ile Peygamberlerinde
kemalatı belli olsaydı, Hz. Musa en büyük peygamber olurdu.
İnşaallah böyle dost meclislerinde bulunmayı bizlere nasip etsin.

SENİ BİLEN KULLARINLA HEMDEM ET
EHLİ DERDİN SOHBETİNE MAHREM ET
Süleyman Çelebi Hz.

alıntı-selam
Elbette Mürşitti ancak bunu zahirde bilen yoktu demek istemiştim.

Arkadaşlar,

Evet, Hakk dostlarının aynen öyle belirtildiği ve bilindiği gibi alâyişe, gösterişe, reklâma, caf-caf'a, şatafata, tafraya, hava atmaya, sükseye, görkeme, tantanaya ve herşeyi bilirim allâme havalarına girmeleri mümkün değildir ve onlar varlığın gölgesinden dahi Rabbimize sığınan insanlardır. Lâkin ne var ki, burada bazı kardeşlerimiz tuhaf bir şekilde peşlerinden gittikleri insanlar hakında "Bizimki senininden büyük, yok sizinki daha küçük" münakaşalarını yapmaktadırlar.
Öyle anlaşılıyor ki, İslâm'ın büyüklük ölçüsünden bunların zerre kadara haberleri yok diye düşnüyorum: