Dergaz
Profesör
Ne oldu da, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) böylesine değişti? Sadece üç yıl önce askerler 27 Nisan muhtırasını verdiğinde... TÜSİAD demokrasiden yana tavır almıştı.
Şimdilerde ise CHP ve YARSAV'ın ağzıyla konuşuyor dernek yönetimi.
Hayretler içindeyim: Aydın Doğan'ın kızı Arzuhan Hanım'dan bekleyip de duymadığım tipte sözleri, Ümit Boyner'den işitiyorum.
O Ümit Hanım ki Yeni Demokrasi Hareketi'nin (YDH) lideri Cem Boyner'in eşi...
YDH'nın... Asaf Savaş Akat, Cengiz Çandar, Can Paker, Etyen Mahçupyan, Kemal Anadol, Mehmet Altan, Kemal Derviş gibi kurucularını tanımış birisi böyle laflar etmez. Edemez. İçinden gelmez. Peki, sorun ne?
TÜSİAD'ı iyi bilen bir iktisatçının verdiği cevabı, sizinle paylaşmak isterim. Bakın neler diyor:
"TÜSİAD yola ekonomik liberalizmle çıktı. Hedef Türkiye ekonomisini dünyaya eklemlemekti.
"Bu yolun sonunda AB ile gümrük birliği ve de tam üyelik vardı. AB üyeliği uğruna demokratikleşmeye razı geliniyordu.
"Ama 2001'den sonra devlet ve hükümetle olan ahbap-çavuş ilişkisi değişti.
"Yeni süreçte TÜSİADdışı sermaye daha büyük bir hızla gelişti ve derneğin önemi azaldı.
"Ancak AKP Hükümeti, TÜSİAD'ın ekonomik çıkarlarına doğrudan zarar verecek bir şey yapmadı. (Hiçbir iktidar böyle bir şey yapmaz zaten.)
"En fazla birazcık 'kârdan zarar' söz konusudur ki bu durum, böylesine şiddetli bir AKP düşmanlığını açıklamaz."
Peki, ne açıklar?
"Türkiye ekonomisi öyle bir gelişmişlik seviyesine ulaştı ki artık TÜSİAD'ın her dediği emir telakki edilmiyor.
"Daha rekabetçi ve şeffaf bir ekonomi var. Bu yapı, bakanlara, bürokratlara ne yapacaklarını dikte etmeye izin vermiyor.
"Ne kamu ihaleleri eskisi gibi dağıtılıyor, ne de banka kurma izni bir bakanın iki dudağı arasında... Yani dernek artık eski işlevini sürdüremez hale geldi.
"Bütün bunların üstüne, ülke demokratikleşirse gücü hepten azalacak...
"Yani mesele hayat tarzı meselesi değil, eldeki tekel kudretinin her yerden yara alması meselesi...
"Zaten sorunun 2007'den sonra çıkması da bu yüzden: Eğer AKP, aynı dini hassasiyetlere sahip olsaydı ama devletin kurumlarını eskisi gibi bıraksaydı... TÜSİAD'ın şimşeklerini üstüne çekmezdi."
Evet, TÜSİAD'ı iyi tanıyan bir iktisatçı olayı işte böyle anlatıyor.
Yani asıl mesele, dernek üyesi girişimcilerin ekonomik zararı değil... Derneğin hükümet ve bürokrasi üzerindeki etkisinin zayıflaması...
Kıssadan hisse: TÜSİAD'ın yel değirmenlerine saldırmak yerine, kendini yeni çağa uyarlaması gerekiyor.
Demokrat girişimciler, görev başına!
Emre Akoz
Şimdilerde ise CHP ve YARSAV'ın ağzıyla konuşuyor dernek yönetimi.
Hayretler içindeyim: Aydın Doğan'ın kızı Arzuhan Hanım'dan bekleyip de duymadığım tipte sözleri, Ümit Boyner'den işitiyorum.
O Ümit Hanım ki Yeni Demokrasi Hareketi'nin (YDH) lideri Cem Boyner'in eşi...
YDH'nın... Asaf Savaş Akat, Cengiz Çandar, Can Paker, Etyen Mahçupyan, Kemal Anadol, Mehmet Altan, Kemal Derviş gibi kurucularını tanımış birisi böyle laflar etmez. Edemez. İçinden gelmez. Peki, sorun ne?
TÜSİAD'ı iyi bilen bir iktisatçının verdiği cevabı, sizinle paylaşmak isterim. Bakın neler diyor:
"TÜSİAD yola ekonomik liberalizmle çıktı. Hedef Türkiye ekonomisini dünyaya eklemlemekti.
"Bu yolun sonunda AB ile gümrük birliği ve de tam üyelik vardı. AB üyeliği uğruna demokratikleşmeye razı geliniyordu.
"Ama 2001'den sonra devlet ve hükümetle olan ahbap-çavuş ilişkisi değişti.
"Yeni süreçte TÜSİADdışı sermaye daha büyük bir hızla gelişti ve derneğin önemi azaldı.
"Ancak AKP Hükümeti, TÜSİAD'ın ekonomik çıkarlarına doğrudan zarar verecek bir şey yapmadı. (Hiçbir iktidar böyle bir şey yapmaz zaten.)
"En fazla birazcık 'kârdan zarar' söz konusudur ki bu durum, böylesine şiddetli bir AKP düşmanlığını açıklamaz."
Peki, ne açıklar?
***
"Türkiye ekonomisi öyle bir gelişmişlik seviyesine ulaştı ki artık TÜSİAD'ın her dediği emir telakki edilmiyor.
"Daha rekabetçi ve şeffaf bir ekonomi var. Bu yapı, bakanlara, bürokratlara ne yapacaklarını dikte etmeye izin vermiyor.
"Ne kamu ihaleleri eskisi gibi dağıtılıyor, ne de banka kurma izni bir bakanın iki dudağı arasında... Yani dernek artık eski işlevini sürdüremez hale geldi.
"Bütün bunların üstüne, ülke demokratikleşirse gücü hepten azalacak...
"Yani mesele hayat tarzı meselesi değil, eldeki tekel kudretinin her yerden yara alması meselesi...
"Zaten sorunun 2007'den sonra çıkması da bu yüzden: Eğer AKP, aynı dini hassasiyetlere sahip olsaydı ama devletin kurumlarını eskisi gibi bıraksaydı... TÜSİAD'ın şimşeklerini üstüne çekmezdi."
***
Evet, TÜSİAD'ı iyi tanıyan bir iktisatçı olayı işte böyle anlatıyor.
Kıssadan hisse: TÜSİAD'ın yel değirmenlerine saldırmak yerine, kendini yeni çağa uyarlaması gerekiyor.
Demokrat girişimciler, görev başına!
Emre Akoz