Türkiye'nin İlk Dergi Fuarı

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Türkiye'de ilk kez düzenlenen ve 40 derginin katılımıyla gerçekleştirilecek olan Türkiye Dergi Fuarı, 20-24 Ekim tarihlerinde İstanbul Sultanahmet'te bulunan Kızlarağası Medresesi'nde açılacak.

Fuarın ilk günü Türkiye'de dergiciliğinin dünü bugünü üzerine önemli bir panel gerçekleştirilecek. Ali Bulaç, Mustafa Armağan, Ali Ural, Metin Karabaşoğlu, Hamza Türkmen gibi isimler Edebiyat, Tarih ve Düşünce dergiciliği gibi başlıklarda sunumlar yapacaklar.

Halen yayın hayatına devam eden 40 dergi bu fuarda okurlarıyla buluşacak. Bu yıl ilki gerçekleşecek Türkiye Dergi Fuarı, Türkiye Dergi Editörü ve Yayın Yönetmenleri Birliği (TÜRDEB) ve TYB İstanbul şubesi tarafından düzenleniyor.

Fuarı ziyaret eden okurlar, editöründen yazarına takip ettikleri dergilere emek veren insanlarla tanışma, birbirinden farklı dergilerin düzenleyeceği etkinliklere katılabilme, fuara özel indirimli aboneliklerden faydalanabilme gibi birçok imkanı bir arada bulabilecekler. İlgilisi için, yaklaşık 300 derginin nüshalarından oluşan kapanmış dergiler ve fanzin dergiler sergileri de fuar boyunca devam edecek.

Açılışı 20 Ekim Çarşamba günü saat 14:00'de yapılacak olan fuarda bir kısım söyleşiler, konferanslar düzenlenecek. Fuarın ilk günü Türkiye'de dergiciliğin dünü bugünü üzerine önemli bir panel gerçekleştirilecek. Ali Bulaç, Mustafa Armağan, Ali Ural, Metin Karabaşoğlu, Hamza Türkmen gibi isimler Edebiyat, Tarih ve Düşünce dergiciliği gibi başlıklarda sunumlar yapacaklar.

Perşembe günü, fuar ziyaretçilerini saat 13:00'da Birdirbir Dergisi'nin düzenlediği Çağrı Cebeci ile çizgi saati ve saat 16:00'da Rıhle Dergisi'nin düzenlediği, Dr. Ebubekir Sifil'in konuşmacı olarak katılacağı Türkiye'de ilmi dergicilik konferansı bekliyor.

Cuma günü, saat 14:00'da Tasfiye Dergisi'nden Ahmet Örs'ün Edebiyat ve Direniş konulu konferansı ve 17:00'da Bizim Aile Dergisi programı var.

Cumartesi günü Gerçek Hayat Dergisi'nden Hüsrev Hatemi ile Sibel Eraslan konferansı, Cafcaf Mizah Dergisi'nden Yasir Eryılmaz'ın karikatür saati ve aylık gençlik dergisi Genç Dergi editörü M. Lütfi Arslan'ın konferansı yer alıyor.

Pazar günü ise fuar ziyaretçilerini şu etkinlikler bekliyor. Saat 14:00'da Moral Dünyası Dergisi programı. 16:00'da Dergilerden Güldeste isimli Gülistan Dergisi programı ve 18:00'da da İttihad-ı İslam ve Kurtuba konulu Kurtuba Dergisi etkinliği.

HANGİ DERGİLER YER ALACAK?

Sultanahmet'te Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul şubesinde düzenlenecek fuar beş gün boyunca katılımcıların gezebileceği bir dergi şölenine dönüşecek. Birçok yazarın davet edildiği dergi fuarına şu dergiler katılacak: Adı Yok, Altınoluk, Ayraç, Ay Vakti, Birdirbir, Bizim Aile, Cafcaf, Can Kardeş, Eğitim Yazıları, Yumuşak Ğ, Genç, Genç Doku, Genç Yaklaşım, Gerçek Hayat, Gezgin, Gülistan, Haksöz, Hayal Treni, Karakalem, Keşkül, Köprü, Kültür, Kur'ani Hayat, Kurtuba, Moral Dünyası, Mostar, Müfredat, Nida, Özgün Düşünce, Özgün İrade, Rıhle, Semerkand, Semerkand Aile, Tasfiye, Temrin, Türk Edebiyatı, Umran, Yedi İklim, Yeni Dünya, Yolcu.

CİHAN
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Çok güzel bir etkinlik olacak gibi, keşke fırsat olsaydı da katılabilseydik..
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Türkiye'nin ilk dergi fuarı meraklılarını bekliyor

Türkiye'deki dergicilik tarihini gözler önüne seren, edebiyattan sanata, tasavvuftan tarihe kadar geniş bir yelpazedeki yayını, bir bütün halinde izlenime sunan ''1. Türkiye Dergi Fuarı'' ziyaretçilerin ilgisini bekliyor.


Türkiye Dergi Editörü ve Yayın Yönetmenleri Birliğince, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Kültür Merkezi'nde açılan fuarın organizatörlerinden Mahmut Bıyıklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''1. Türkiye Dergi Fuarı''nın bu yıl Türkiye'de ilk kez gerçekleştirildiğini, kitap fuarlarına aşina olan okurların bu fuarda, yayın hayatına devam eden 40'a yakın derginin faaliyetleri, editörleri, yazarlarıyla 4 gün boyunca bir araya geleceğini ifade etti.

Türkiye'de okumayla ilgili bütün alanlarda olduğu gibi dergicilik sektöründe de bazı sıkıntıların yaşandığını anlatan Bıyıklı, ''Dergilerde öncelikli olarak dağıtım sıkıntısı var. Dergiler okuruna ulaşamıyor, bayilere gidemiyor, bazı şehirlerde kitapevlerine gitme problemi oluyor. Dergiler gittiği zaman geri dönüşü ya da mali olarak paylaşım sağlıklı olarak yerine getirilemiyor. Ayrıca dergilerin içerik, personel, kurumsallaşma ve tanıtım sorunlarıyla ilgili birçok sorunu var'' dedi.
Bu fuarda 4 gün boyunca dergilerin temel meselelerine de eğileceklerini ve çözüm yollarını araştıracaklarını ifade eden Bıyıklı, şunları kaydetti:
''Birçok dergi çıkıyor, gazetelerin kültür sayfalarında, televizyonların kültür bölümlerinde kendilerine yer bulamıyorlar. Kapalı bir alanda çıkıp, kapalı bir devre halinde okuyucuya ulaşıyorlar ya da ulaşamıyorlar, kapanıyorlar. Türkiye'deki reklam pastasının hiçbir zaman büyük bir kısmını dergiler almamış. Genel alanda bir paylaşım yaptığımızda, çok küçük bir rakam dergi reklam alanında kendisini bulmuş. İçerik ve görsel anlamda, değişen bir zaman var, akan bir hayat var. Bu akan hayatın canlılığı, zamanın renkliliği dergilere tam yansımıyor. Editoryal zihnin daha gelişmesi, çağa uygun dergiler çıkarması adına fikir birliktelikleri oluyor. İçerikteki yenilik, görsel tasarımdaki uzmanlık da her geçen gün değişiyor.''
Mahmut Bıyıklı, bu tür sorunların zamanla aşılabileceğini, ancak dergiye, yayın dünyasına yön verecek ilgililerin daha fazla kafa yorması ve çözümler üretmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'de yayın yapan dergi ve gazete sayısının 6 binin üzerinde olduğunu anlatan Bıyıklı, bu dergilerin içinde sektörel, edebiyat, sanat, fikir, bilim dergilerinin yer aldığını anlattı. Bıyıklı, gazeteler çıkarıldığı zaman dergi sayısının 5 bini bulduğunu belirtti.
Türkiye'de 600 bin, 150 bin, 70 bin, 30 bin abonesi olan dergilerin bulunduğunu dile getiren Bıyıklı, ''Bu dergilerin çok olmaları, çok alındığından değil. Dergiler kendi içerisindeki sistemlerini o yönde kurmuşlar. Kurumsallaşmalarını abonelik üzerinden kurmuşlar ve onların değişik kitleleri var ve o kitlelerine ulaşabilmişler. Ama aslında asıl dergi okuru, dergiyi gidip bir kitapçıdan, bir bayiden alan okurdur ki o has okur, o kaliteli okur dediğimiz üst seviyedeki okur çok az. Bu okurlar genellikle edebiyat, kültür, güncel aktüel dergileri takip ederler. O okurlar da bin ila 500 arası'' diye konuştu.

-''TÜRKİYE BİR KAPANMIŞ DERGİLER CENNETİ''-

Fuar kapsamında açılan sergilerden en ilgincinin, ''kapanmış dergiler sergisi'' olduğunu ifade eden Bıyıklı, ''Türkiye bir kapanmış dergiler cenneti. Yıl 1 Sayı 1, Yıl 1 Sayı 2 diye birçok hüzünlü dergi logosuyla karşılaşabiliyoruz. Türkiye'de dergi anlamında kaybedilmiş birçok savaş var. Birçok dergi kapatılmış, editörü, yazarı suskun hale gelmiş durumda'' dedi.
Fuarda yayın hayatına devam eden ve yayın hayatına hüzünlü bir şekilde veda etmiş dergilerin okuyucuyla buluştuğunu belirten Bıyıklı, ''Bizim duamız, ümidimiz bütün dergilerin yaşayan dergiler stantlarında olması, kapatılan dergiler kısmının daha az olması. Ama bir Türkiye gerçeği olarak görüyoruz ki kapatılan dergiler bölümümüzdeki dergiler daha çok, yaşayan dergiler bölümündeki dergilerin sayısı daha az'' diye konuştu.

-''ÇOCUK DERGİLERİ YAYIN HAYATINA SESSİZCE VEDA ETTİ''-
Mahmut Bıyıklı, fuarda bütün dergi kategorilerindeki dergilerin sergilendiğini ve içeriklerinin de çok zengin olduğunu belirtti.
''Türkiye'de çok kaliteli, belki de 100 yıl sonra araştırmacıların ortaya çıkaracağı çocuk dergileri, sessiz bir şekilde yayın hayatına veda etti'' diyen Bıyıklı, şunları anlattı:
''Mavi Kuş dergisi, içeriği, tasarımı özgün, günümüz çocuklarının anlayabileceği bir dergiydi. 2.5 yıl devam etti yayın hayatına. Yeni Dünya dergisinin bir yan kuruluşu olarak yayın yapıyordu. İstenilen oranda kurumsallaşıp, istenilen oranda kendi ekonomik iktidarını ya da hüviyetini kazanamadığı için kapanmak zorunda kaldı.
Selam dergisi ise bir neslin yetişmesinde büyük emeği olan bir dergi. Bugün birçok yazarın söyleşisine baktığınızda, (Yazarlığa ilk adımı nerede attınız?) diye sorulduğunda (Selam) dergisinin ismini çok duyarsınız. Selam, Can Kardeş dergileri, birçok yazarın yetişmesinde emeği olan dergiler. Türkiye Çocuk dergisi de 1980-1990 kuşağındaki birçok çocuğun, edebiyatla, dergiyle, sanatla tanışmasına vesile olmuş dergiler. Birçoğu yaşıyor, ama birçok çocuk dergimiz yayın hayatına veda etmek zorunda kaldı.''

Zaman
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
benimde içimden dergi cennetimi düşüyoruz, demek geçiyordu ki kapatılma konusunda cennet olmuşuz.

ama bu doğal değil mi?

miadı dolan, görevi biten kapanır.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
miad dan ziyade ekonomi meselesi eylül kardeşim
en eski diye düşündüğünüz dergilere bakın ya cemaat dergileridir yada sonradan bir cemaate dahil olmuşlardır
İstisnalar var elbet ama düşe kalka gidiyorlar bir çoğu çok zor şartlar altında masrafını bile çıkaramıyor

Bir çoğu için dergi,gazete,kitap gibi şeyler lüks veya boş şeyler
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
'İyi yazarlar dergilerden çıkar'

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul şubesindeki Dergi Fuarı etkinlikleri kapsamında “Dergiciliğin Dünü Bugünü” üzerine gerçekleştirilen panel büyük ilgi gördü.


Yenidünya dergisi yayın yönetmeni Mahmut Bıyıklı’nın yönettiği panele Ali Bulaç, Mustafa Armağan, Ali Ural, Metin Karabaşoğlu, Hamza Türkmen gibi dergicilik tecrübesi olan yazarlar katıldı.
İlk sözü alan Yazar Ali Bulaç Düşünce dergilerini anlattığı konuşmasında şunları söyledi: “Cemil Meriç dediği gibi hür tefekkürün kaleleridir dergiler gazeteye ve kitaba benzemez fakat iyi bir kitap yazarı dergilerden yetişir. Maalesef bugün elimizde televizyon ekranları ve internet siteleri var büyük oranda fikir hayatımızı onlar etkiliyor hatta belirliyor, bundan dolayı da iyi bir mütefekkir yetişmiyor. Hâlbuki iyi bir mütefekkir kendini önce dergilerde test eder, sahneye çıkar adeta ilk heyecanlarını dergilerde atar ve gelen tepkiler kendi yönünü tayin etmesinde çok önemli rol oynarız”
Bulaç’tan sonra söz alan Ali Ural ise Edebiyat dergilerinin önemine değindi. Ural temel meselelerin altını çizdiği konuşmasında “ Edebiyat dergiciliğinin tarihi çok eski değil 100 yıllık bir tarihi var Türkiye de. Bizim kültürümüzde keşkül vardır keşkül dergi olmasa bile bir nevi vakti zamanında o çeşitliliği ifade eden bir araç olduğunu ifade etti.


TARİH DERGİSİNE İHTİYAÇ VAR
Tarih dergileri üzerine sunumunu gerçekleştiren Yazar Mustafa Armağan ise sağlam bir Tarih dergisine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu belirterek şunları vurguladı.
Armağan; “Bizim ilk tarih dergimizin çıkışının tam 100. yıl dönümündeyiz. Tam 100 yıldır tarih dergiciliği Türkiye de kesintilerle, aksamalarla bazen bilimsel dergi, bazen popüler dergi şeklinde devam ediyor. Türkiye de bir tarih ilgisi var ama bilgi boyutunda yeterince ciddi bir disiplin kurulunun da olduğunu söyleyemiyoruz”
Hamza Türkmen ise İslami dergilerin bilinçlenme hususunda önemli bir görevi üstlendiğini belirtirken Metin Karabaşoğlu da artık dergilerin dilini yenilemesi gerektiğini söyledi.
Dergicilik üzerine bir ilk olma özelliği taşıyan panel Dinleyici sorularının cevaplandırılmasıyla sona erdi.
 
Üst