Türkiye ile İsrail arasında “Askeri Eğitim İşbirliği anlaşması”

Türkiye ile İsrail arasında “Askeri Eğitim İşbirliği anlaşması”

Hürriyet
14/11/1996

Erbakan, İsrail Anlaşmasını
Gizlice imzaya açtırdı

Doğru Yol Partisi – Cumhuriyet Halk Partisi koalisyonu tarafından İsrail’le imzalanan askeri eğitim işbirliği anlaşmasına “Yıpratıp atarız” tepkisini gösteren Başbakan Erbakan, kendi döneminde parafe edilen Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşması’nın onaylanmasına ilişkin kararnameyi, Bakanlar Kurulu’nda gizlice imzaya açtı. Erbakan’nın, Refah Partisi tabanının tepkisini engellemek için anlaşmanın Bakanlar Kurulu’na getirilmesinin gizli tutulmasını istediği öğrenildi.

İsrail’le Savunma Sanayii alanındaki işbirliğini artırmayı amaçlayan anlaşmaya ilişkin kararname, Bakanlar Kurulu’ndaki imzalar tamamlanır tamamlanmaz yürürlüğe girecek, Başbakan Erbakan’ın Refah Partili bakanlara, “Hemen imzalayın” talimatı verdiği öğrenildi.

Anlaşma yürürlüğe girer girmez, Türk F-4’lerinin İsrail tarafından modernleştirilmesi projesine başlanacak Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan anlaşma, daha önce Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı Tuncer KILIÇ tarafından imzalanan Savunma Sanayii İşbirliği anlaşmasının uygulanması önündeki tüm engelleri kaldıracak, Erbakan Amerika Birleşik Devletleri’nin Türk F-4’lerini modernleştirmeyi reddetmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bastırması üzerine, bunu yapabilecek ikinci ülke olan İsrail’le işbirliğine girmeye mecbur kalmıştı.

--------------------------------------------------------------------------------
Muhalefet dönemindeki maskesi iktidarda düşen Refah Partisi, tabanının uyanıp, gerçek yüzünü görmesinden endişe edince, bu defa icraatlarını saklama derdine düşmüştü.

Bu kadarla yetinmeyen Refah Partili Hükümet, muhalefet döneminde “Yırtıp atacağız” dedikleri anlaşmayı onayladıkları gibi, İsrail’le ikinci anlaşmayı da imzalamışlardı.


Refah Partililerin İsrail konusundaki maskelerini daha iyi düşürebilmek için tarafımdan ve yine Gaziantep Milletvekili Ünal YAŞAR tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na birer soru önergesi vererek, sorularımızın Başbakan Erbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını talep ettik. İşte Soru önergeleri ve İsrail Düşmanı (!) Refah Partililer tarafından verilen cevapları...

veri:

ne oldu şimdi? başın göge değdi mi?

ya bu ne büyük bir hastalıklıktır yahu?

Ya bu konu forumlarda binlerce defa tartışıldı, hala utanmadan sıkılmadan aynı şeyi sakız gibi çiğniyorsunuz ya.

Ayıptır yahu ayıptır.

Kılavuzunu da iyi seçmişsin maşaallah: HÜRRİYET!

kılavuzu hürriyet olanın burnu çamurdan çıkmaz!

:yn: mesaj düzenlenmiştir!

SAYIN ERBAKANCI BAKIŞ
genelkurmay başkanı imzası ile bu işler oluyor mu
yetkisi nedir
başkanın imzasının anlamı nedir
ya da dışişleri
ya da içişleri
ya da herhangi birinin imzası

hürriyet parafe edildi diyor

herhangi bir anlaşmayı biri devlet adına imzalar
ama bakanlar kurulu veya önemine göre meclis te onaylanır

erbakan ve tayfası bunu imzaladı veya imzalamak zorunda kaldı

paramparça etmedi.
onaylanmama gibi yola girmedi.

parafe etti

ha bu arada güya avukatın açıklamalarını iyi okuyun.
hiçbirşey yazmamış
başka açıklamalarda 2 israil pilotunun konyaya 2 ay önce geldiği filan diyor
kulaklarından tutup atamadı mı

güneş gözlüğünüz iyice kararmış

Türkiye - İsrail - Saadetliler, 28 Şubat...


Bu cenahta ne çok insafsız adam varmış.

Yahu birkaç gündür ne Siyonistliğim, ne İsrail ajanlığım kaldı. Bazılarına göre de İsrail'den maaş almaya başlamışım.
Aşkolsun.
Vallahi siz adamı yargılamadan asarsınız.
Cehenneme gönderme yetkiniz olsa hiç düşünmeden yollarsınız insanı cehennemin ta dibine.

Sağ olsunlar Erbakan Hoca'nın müritleri yeni bir yıla girerken yüzlerce değil, binlerce maille yukarıdan aşağıya bendenizi protesto ediyorlar. Bunu yaparken de ne denli küfürbaz olduklarını ortaya koyuyorlar.
İçlerinde konuya nezaketle ve suhuletle yaklaşanlar yok muydu. Elbette var.
Zaten bu tür hareketler, bu tür nazik, ne söylediğini bilen, eğer varsa bir hata mutlaka düzeltilebileceğini düşünen insanlar sayesinde ayakta duruyor.

Yoksa militanlar sadece slogan atar, küfür eder. Başka işe yaramazlar.

Olaya nezaketle yaklaşan okurlarım aşkına yapılan bir hatayı düzeltmek boynumun borcu. Ama, "Erbakan Hoca İsrail ile hiçbir anlaşmaya imza atmadı" diyenlere ise yeni bir sürprizim var.



Evet kabul ediyorum. Bir hata yapmışım. 54. Hükümet'in Başbakanı Necmettin Erbakan İsrail uçaklarının Türkiye'de eğitim uçuşları yapmasına müsaade eden anlaşmayı imzalamamış. Bu hatam İsrail ile yapılan bazı anlaşmaların birbirine çok yakın zamanlarda imzalanmış olmasından kaynaklanmıştır.

Kaldı ki bu anlaşmanın Türkiye'ye 28 Şubat'ın bir kazığı olduğunu özellikle belirttiğim halde, yazının öznesi sanki Erbakan'mış gibi cemaat ayağa kalktı.

Avukatının Hoca hakkında yaptığı açıklamada verdiği bilgiler doğru: "İsrail ile yapılan anlaşmalar Refahyol diye adlandırılan 54 . Hükümet'ten önce General Çevik Bir tarafından yapıldı."

Bu cümle doğru da, böyle bir cümle yazılırken göz ardı edilen bir gerçek var. Çevik Bir kendi başına bir başka ülke ile bir anlaşmaya imza atabilir mi?
Atamaz, çünkü uluslararası anlaşmalar hükümetler tarafından yapılır, TBMM tarafından onaylanır, ya da onaylanmaz.

Çevik Bir ve takımı o sıralar hükümetlerden bağımsız olarak birçok anlaşma imzaladılar. Bunların önemli bölümü İsrail ile yapılan anlaşmalardır. Bu anlaşmalarda siyasi otoriteye sorulduğunu bile sanmıyorum. O dönem böyle bir dönemdi işte.
"Türkiye ile İsrail arasında "Askeri Eğitim İşbirliği anlaşması" 23 Şubat 1996 tarihinde imzalanmıştır. Sayın Erbakan'ın Başbakanlığında kurulan 54. Hükümet ise bu anlaşmadan üç ay sonra; 28 Haziran 1996 tarihinde iktidara gelmiştir."
Hatayı kabul ediyorum. Eğer amacım Erbakan adına yapılan açıklamalarda söylendiği gibi "Refahyol hükümetinin efsane hizmetlerine gölge düşürme çabası" olsaydı bu hatamı telafi etmezdim.
Bakınız, sevgili Saadetliler... Refahyol hükümetinin İsrail ile yapılmış bir anlaşması yok mu peki.

Var!

Öyle sizin sandığınız gibi Erbakan Hoca İsrail ile herhangi bir anlaşmaya imza atmamış falan değildir. Hocanın o dönemin şartları gereği askeri etkiyle isteyerek ya da istemeyerek birçok şey yaptığını hepimiz biliyoruz.
Hiç kusura bakmayın, Refahyol dönemi de öyle efsane falan bir dönem değildir!

Erbakan'a başbakanken Türkiye ile İsrail hükümetleri arasında savunma sanayi işbirliği anlaşmasına imza koymuştur.

Bunu isteyerek yapmıştır yapmamıştır o konu tartışmaya açık. O dönemin askeri etkisi ile yapmış olabilir.

Zaten söz konusu anlaşma Erbakan'a askerler tarafından verilen bir brifingden sonra imzalatılmıştır.

Tarih 28 Ağustos 1996. Bu anlaşma Türk Hava Kuvvetleri'nin elindeki F-4 ve F-16 uçaklarının modernizasyonu ile ilgilidir!

Hani Erbakan İsrail ile hiçbir anlaşma imzalamamıştı?

Sizi gidi sizi...

Hoş, bana göre imzalayabilir de, bunda bir beis yok. Hükümete gelenler muhalefetteki gibi davranamıyorlar. İsteseler de istemeseler de maalesef aynı duruşu sergileyemiyorlar.

Şimdi birkaç söz de AK Parti hükümetine söylemek lazım:

Madem İsrail saldırılarını kınıyorsunuz, uluslararası inisiyatif almak için Başbakan Ortadoğu gezisine çıkıyor. Niçin İsrail ile yapılan stratejik işbirliği anlaşmasını yeniden gözden geçirmiyor, Konya'da İsrail uçaklarının uçmasına hâlâ izin veriyorsunuz?

Tamam, siz Erbakan gibi bu anlaşmaları yırtıp atacağız diye işbaşına gelmemiş olabilirsiniz. Ama ortada bir fiili durum var ve İsrail'in Filistinlilerle olan savaşına Türkiye bilerek ve isteyerek destek oluyor. Anlaşmayı başkası imzaladı diye siz bundan müstağni değilsiniz!

Görelim bakalım, ne kadar anti siyonistsiniz!

Nuh GÖNÜLAŞ / Bugün
http://www.haber7.com/haber/20090103/Gonultas-Erbakanin-pesini-birakmadi.php


Çok yazık size.Alın size sizin gazetecisiniz Nuh bey'in yazısıyla cevap veriyorum.
Kimin haberleriyle kime çattığınıza bakın.
Çok aciz bir durumdasınız.

Hakikatler77' Alıntı:

,,Evet kabul ediyorum. Bir hata yapmışım. 54. Hükümet'in Başbakanı Necmettin Erbakan İsrail uçaklarının Türkiye'de eğitim uçuşları yapmasına müsaade eden anlaşmayı imzalamamış. Bu hatam İsrail ile yapılan bazı anlaşmaların birbirine çok yakın zamanlarda imzalanmış olmasından kaynaklanmıştır.,,

Nuh Gönültas

Genişletmek için tıkla ...

sen haberin tamamını okusana
içeriğinde hakaret var

Var!

Öyle sizin sandığınız gibi Erbakan Hoca İsrail ile herhangi bir anlaşmaya imza atmamış falan değildir. Hocanın o dönemin şartları gereği askeri etkiyle isteyerek ya da istemeyerek birçok şey yaptığını hepimiz biliyoruz.
Hiç kusura bakmayın, Refahyol dönemi de öyle efsane falan bir dönem değildir!

Erbakan'a başbakanken Türkiye ile İsrail hükümetleri arasında savunma sanayi işbirliği anlaşmasına imza koymuştur.

Bunu isteyerek yapmıştır yapmamıştır o konu tartışmaya açık. O dönemin askeri etkisi ile yapmış olabilir.

Zaten söz konusu anlaşma Erbakan'a askerler tarafından verilen bir brifingden sonra imzalatılmıştır.

Tarih 28 Ağustos 1996. Bu anlaşma Türk Hava Kuvvetleri'nin elindeki F-4 ve F-16 uçaklarının modernizasyonu ile ilgilidir!

Hani Erbakan İsrail ile hiçbir anlaşma imzalamamıştı?

Genişletmek için tıkla ...

Görelim bakalım, ne kadar anti siyonistsiniz!

Genişletmek için tıkla ...

korakademik' Alıntı:

sen haberin tamamını okusana
içeriğinde hakaret var

Genişletmek için tıkla ...

Bu anlaşma REFAHYOL’dan çok önce başlamış ve Türk Hava Kuvvetleri’nin elindeki F-4 ve F-16 uçaklarının modernizasyonuyla ilgilidir. Daha önce böyle bir anlaşmanın imzalanmasının sebebi, Türk Hava Kuvvetleri’nin elindeki bu uçakların bilgi işlem modernizasyonu konusunda ABD’nin Türkiye’ye mecburi adres olarak İsrail’i empoze etmiş olmasıdır. Anlayacağınız, sözkonusu anlaşma bir ara “Uçan Tabut” denilen bu uçakların hurdaya çıkmaktan kurtarılması için bu işi yapacak bir başka ülkenin de mevcut olmaması karşısında zorunlu olarak yapılmış olup Refahyol hükümetinden önceki hükümetlerin imzaladığı ve öncedende adres türkiye qösterildiği için zorunlu olarak gerekli işlemlerin yapılması üzere alınmıştır!

Hakikatler77' Alıntı:

Bu anlaşma REFAHYOL’dan çok önce başlamış ve Türk Hava Kuvvetleri’nin elindeki F-4 ve F-16 uçaklarının modernizasyonuyla ilgilidir. Daha önce böyle bir anlaşmanın imzalanmasının sebebi, Türk Hava Kuvvetleri’nin elindeki bu uçakların bilgi işlem modernizasyonu konusunda ABD’nin Türkiye’ye mecburi adres olarak İsrail’i empoze etmiş olmasıdır. Anlayacağınız, sözkonusu anlaşma bir ara “Uçan Tabut” denilen bu uçakların hurdaya çıkmaktan kurtarılması için bu işi yapacak bir başka ülkenin de mevcut olmaması karşısında zorunlu olarak yapılmış olup Refahyol hükümetinden önceki hükümetlerin imzaladığı ve öncedende adres türkiye qösterildiği için zorunlu olarak gerekli işlemlerin yapılması üzere alınmıştır!

Genişletmek için tıkla ...

uçan tabutların niye modernizasyonu yapılır ki
zaten hurda idi
abd bile bu hurdaların modernizasyonunun yapılmayacağını bildirdiğine göre
israil in güya modernize ettiği f 4 uçaklarının metal yorgunluğunu nasıl giderdi acaba
illa yapılmak zorun da mı
hayır
alırsın yenisini
olmadı kendin üretirsin.
refah döneminde askıya alınabilirdi
refah döneminde parafa edilmese idi zaten askıda idi
maliye bakanı peşinatı yatırmasa askıda idi
güneş gözlüğünü çıkarın artık
refah ın belediyeleri çok güzel işler yaptı
ama hükümeti başaramadı
kabullenin.
öğrencileriniz daha iyi işler yaptı

korakademik' Alıntı:

uçan tabutların niye modernizasyonu yapılır ki
zaten hurda idi
abd bile bu hurdaların modernizasyonunun yapılmayacağını bildirdiğine göre
israil in güya modernize ettiği f 4 uçaklarının metal yorgunluğunu nasıl giderdi acaba
illa yapılmak zorun da mı
hayır
alırsın yenisini
olmadı kendin üretirsin.
refah döneminde askıya alınabilirdi
refah döneminde parafa edilmese idi zaten askıda idi
maliye bakanı peşinatı yatırmasa askıda idi
güneş gözlüğünü çıkarın artık
refah ın belediyeleri çok güzel işler yaptı
ama hükümeti başaramadı
kabullenin.
öğrencileriniz daha iyi işler yaptı

Genişletmek için tıkla ...

yaziyi Düzgün okumani tavsiye ederim yüzeysel okuyup cevap veriyorsun

Birincisi Refah Partsi tek basina iktidar degildi

ikincisi ucan tabutlar oldugunu mnereden cikariyorsun???
diyelim ki öyle Refah Partisinin karar vermis ve tek basina hatta koalisyon olarak yirtip atabilecegi bir durum degildi

kaldiki akp aradan 7-8 yil gectigi halde halen gecmise topu atarak aglamakta siz ise yapamadiginizi 12 aylik Hükümetten beklemektesiniz

gerci Hos 12 aylik Hükümet Akp iktidar sürecinde yapamadiklarini basarmistir

Hakikatler77' Alıntı:

yaziyi Düzgün okumani tavsiye ederim yüzeysel okuyup cevap veriyorsun

Birincisi Refah Partsi tek basina iktidar degildi

ikincisi ucan tabutlar oldugunu mnereden cikariyorsun???
diyelim ki öyle Refah Partisinin karar vermis ve tek basina hatta koalisyon olarak yirtip atabilecegi bir durum degildi

kaldiki akp aradan 7-8 yil gectigi halde halen gecmise topu atarak aglamakta siz ise yapamadiginizi 12 aylik Hükümetten beklemektesiniz

gerci Hos 12 aylik Hükümet Akp iktidar sürecinde yapamadiklarini basarmistir

Genişletmek için tıkla ...

yazıyı düzgün okudum
uçan tabut yazısı sizin mesajınızdada var
f4 ler dünya savaşından kalan modeller idi

refah partisi o zaman seçime gitseydi tek başına iktidar olsaydı
veya istediğini yapamıcaksa niye suça ortak oldu.

7 8 yıl değil nerdeyse iki misli zaman geçti
siz hala efsane refahyol hükümeti diye bangır bangır bağırırsanız bu efsane neymiş ortaya birileri atar.
gerçi efsaneye kim inanıyor kaç kişi kaldı o ayrı mesele

12 aylık dönemde sizin inandığınız efsane ne yapmıştır
başörtüsü
imam hatip
israil ile askeri ve ekonomik işbirliği
mgk kararları

inanın refahyol hükümeti hiçbir şeye imza atmasa idi
çok daha iyi işler başarılacaktı

korakademik' Alıntı:

inanın refahyol hükümeti hiçbir şeye imza atmasa idi
çok daha iyi işler başarılacaktı

Genişletmek için tıkla ...

Bunu yazarken hiç düşünmezmisiniz siz yahu...
El vicdan diyorum...
Bu kadarı da pes...
Solcular bile,ülküdaşlar bile tebrik ediyor Refah yol döneminde ki hizmetleri...
Ama siz bu şekilde düşünebiliyorsunuz....
Bu Düşmanlığın Sebebi Nedir?
Açık açık yazarmısınız?

sayın kasım
naklettiğin metni bir daha oku
sonra cevap veririm
el insaf naklettiğin yazı kime hizmet ediyor
refahyolu erbakanı yerden yere vuruyor
sen hala burda başkalarını düşmanlıkla suçluyorsunuz
Allah düşmanın akıllısını versin

Şamil Tayyar,'ın köşesinde yayınladığı ABD kaynaklı ve Milli Görüş Lideri Erbakan'ı iktidardan indiren belgeyi bilgilerinize sunuyorum...

GİZLİ

Aksiyon : POL Bilgi: AMB, DCM

Tarih: 15 Ekim 1996

Kimden: Devlet Bakanı, Dışişleri Bakanı (Warren Cristopher)

Kime : Ankara Büyükelçiliği, Acil

Bilgi : Milli Güvenlik Konseyi, Washington, Acil

Kime : Atina Büyükelçiliği, Acil

Beyrut Büyükelçiliği, Acil

Moskova Büyükelçiliği, Acil

Sofya Büyükelçiliği, Acil

Geneva Amerikan Misyonu, Acil

NATO Amerikan Misyonu, Acil

BM Amerikan Misyonu, Acil

BT

GİZLİ

E.O 12958: DECL: OADR

ETİKETLER: PEPR, MPOL, NATO, TU, US

KONU: TÜRK DIŞ POLİTİKASI

REFERANS: (A) Ankara 3583, (B) Devlet 299138

1. S- Metnin Tamamı

2. Departmanımız, Türk Hükümetinin milli eğilimlerinden ve Başbakan Erbakan'ın ideolojisinden ilham alarak dış politikayı Batı'dan ayırıp ve Müslüman Dünyasına doğru yeniden yönlendirmesinden dolayı derin endişe içerisindedir. Kanaatimizce Türkiye'nin İran, Irak, Libya, Nijerya ve Sudan ile bağlarını kuvvetlendirmek konusundaki mevcut tutumu, bizim milli menfaatlerimize aykırıdır (düşmancadır).

3. Doğru Yol Partisi, Erbakan'ın radikal İslami söylemlerini (taahütlerini) ılımlaştırmada başarılı olmadığına göre, kendisinin Refah Partisi ile koalisyonu verimsiz görünmektedir. Biz inanıyoruz ki, Tansu Çiller'in koalisyondan çekilmesi Erbakan'ı düşürür ve ülkeyi erken genel seçimlere götürür. Sonuç kesin olmamakla birlikte, Refah Partisi büyük bir ihtimalle seçimlerden eskisinden daha güçlü olarak çıkacaktır.

4. Türkiye, Birleşik Devletlerin Anahtar Stratejik ortağı olarak kalmak mecburiyetindedir ve onun bu pozisyonu gerçekleştirip sürdürmedeki başarımız bizim milli menfaatlerimizi doğrudan etkileyecektir. Türk Askeriyesi, bu sonucu elde etmeye doğru daha büyük çaba sarf etmesi için harekete geçmeye zorlanmalıdır. Bu konudaki aksiyon planlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.

GİZLİ

insan yalana inanabilir saftır maftır inanmaya hazırdır

DA

kendi hazırladığı yalana
nasıl inanabilir bunu anlamıyorum
hangi akıl ürünüdür ki kendi yalanına inanır

redyellow' Alıntı:

veri:

ne oldu şimdi? başın göge değdi mi?

ya bu ne büyük bir hastalıklıktır yahu?

Ya bu konu forumlarda binlerce defa tartışıldı, hala utanmadan sıkılmadan aynı şeyi sakız gibi çiğniyorsunuz ya.

Ayıptır yahu ayıptır.

Kılavuzunu da iyi seçmişsin maşaallah: HÜRRİYET!

kılavuzu hürriyet olanın burnu çamurdan çıkmaz!

Genişletmek için tıkla ...

AYNI ZAMAN da BAKIŞ ve İFFET İKBAL ede bir cevaptır.


*T.B.M.M. TUTANAK DERGİSİ 78 inci Birleşim 4.4.1997 Cuma Dönem : 20 Yasama Yılı : 2 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti Arasında Serbest Ticaret Alanı Anlaşması ve İlgili Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri Komisyonları Raporları (1/570) T.C. Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü Sayı : B.02.0.KKG/101-1124/358 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 27.12.1996 tarihinde kararlaştırılan “Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devletleri arasında Serbest Ticaret Alanı anlaşması ve İlgili notaların onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir. Genel Kurulda ve komisyonlarda öncelik ve ivedilikle görüşülmesini arz ederim. Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN Başbakan GEREKÇE Türkiye ile İsrail arasında 14 Mart 1996 tarihinde Kudüs’te imzalanan Anlaşma “Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve Ticaret ve Tarifeler Genel Anlaşması’nın (GATT 1994) prensipleri doğrultusunda aktolunmuş ve taraflar arasında 2000 yılına kadar serbest ticaret alanı yaratılmasını öngören tercihli bir ticaret anlaşmasıdır. Türkiye ile İsrail Serbest Ticaret alanı (STA) anlaşması, Türkiye’nin Avrupa’da ve Akdeniz bölgesinde yaşanan ekonomik bütünleşme sürecine etkin katılımının sağlanmasını hedeflemekte, ayrıca, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında Gümrük Birliğinin ilerleyişini belirleyen 1995 sayılı Ortaklık Konseyi Kararının bir gereği olarak, dış ticaret politikasına yakınlaştırmasını öngörmektedir. Türkiye, Avrupa ve Akdeniz bölgesinin ekonomik bütünleşme sürecine katılımı yönündeki ilk adımını, Avrupa Ekonomik Topluluğu ile 1963 yılında imzalanan Ortaklık Anlaşması ile atmış, bunu 16 Aralık 1991 tarihinde EFTA devletleri ile Serbest Ticaret Alanı Anlaşması ve son olarak Türkiye ile İsrail arasında tamamlanan STA Anlaşması izlemiştir. Ayrıca 1/95 sayılı Ortaklık konseyi Kararının hükümleri ve Türkiye’nin ticari çıkarları çerçevesinde Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovak Cumhuriyeti, Romanya, Bulgaristan, Polonya, Baltık Devletleri, Tunus, Fas, Mısır, Slovenya ve Malta ile Türkiye arasında Serbest Ticaret Alanı yaratacak Anlaşmalara ilişkin görüşmeler ve hazırlıklar sürdürülmektedir. Türkiye ile İsrail arasında, temel olarak, Armonize Mal Tanımlama Sisteminin 25-97 nci fasılları arasında yer alan sanayi ürünlerinde bir serbest ticaret alanı yaratılmasını ve müzakereleri devam etmek üzere, başlangıç olarak bir kısmı tarım ve işlenmiş tarım ürünlerinde sınırlı taviz değişimini öngören Anlaşma hizmet ticaretinin serbestleşmesine ilişkin geliştirici hükümlere de. -------------------------------------------------------------------------------- 16 ocak 1997’de Başbakan Erbakan imzasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan Kanun Tasarısı’nın tam adı şöyle: “Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti Arasında Serbest Ticaret Alanı Anlaşması Ve İlgili Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı” Söz konusu Kanun Tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 4 Nisan 1997’de Refah Partililerin oylarıyla kabul edildi. 10 Nisan 1997 tarihli Resmi Gazetede de yayınlandı. Kanunun gerekçesinde ise “Türkiye ile İsrail arasında tercihli bir ticaret anlaşması yapılmak istendiği” ibaresi yer almaktaydı. Dört sayfalık Kanunun gerekçesinin son paragrafı, siyasi rakiplerini “İsrail uşağı” olmakla suçlayan Erbakan’ın gerçek yüzünü bir kez da ha ortaya çıkarıyordu: “Türkiye ile İsrail arasındaki anlaşmanın, taraflar arasındaki ticaretin geliştirilmesine ilave olarak bölgesel, ticari, ekonomik ve politik ilişkiler ile işbirliğinin geliştirilmesine önemli katkı sağlayacağı düşünülmektedir.”