Türkiye dindarlaşmıyor, aksine dinden giderek uzaklaşıyor.

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
Hollandadaki Radboud Üniversitesinde din sosyolojisi üzerine çalışan doktor adayı Volkan Ertit, Endişeli Muhafazakarlar: Dinden Uzaklaşan Türkiye isimli yeni kitabında Türkiyenin dindarlaştığı kanısına karşı çıkıyor.
Sık sık Türkiyenin ikinci bir İran olup olmayacağı sorgulanırken, çoğu yorumcu Türkiyenin en azından daha çok muhafazakarlaştığına kesin gözüyle bakıyor. Hollandadaki Radboud Üniversitesinde din sosyolojisi üzerine çalışan doktor adayı Volkan Ertit ise şiddetle bunun tam tersini savunuyor.

Ertit, Endişeli Muhafazakarlar: Dinden Uzaklaşan Türkiye isimli yeni kitabında Türkiye toplumunda dinin gücünün aslında giderek azaldığını savunan pek çok veriyle çıkıyor karşımıza. Ertite göre toplumun sekülerleşmesi, bireyin inandığı kutsalların günlük yaşama etkisinin azalması anlamına geliyor. Bu açıdan Türkiyenin kesinlikle sekülerleşme yolunda ilerlediğini savunuyor Ertit. Çünkü ona göre eğilim İslamlaşma yönünde olsaydı, Türkiyede yaşanacaklar şöyle olurdu:

Genç nesillerin eski nesillere kıyasla daha dindar olması

Eşcinsellerin daha az görünür olması

Evlilik öncesi flörtün azalması

Evlilik öncesi ya da evlilik dışı cinsel ilişkinin azalması

Doğaüstü varlıklara inancın artması

Vücudun hatlarını ortaya çıkarmayan giyim tarzının ağırlık kazanması

Günlük ilişkilerde kutsalın etkisinin artması

Ne var ki, Türkiyedeki gidişat tam aksi yönde olduğunu söylüyor. Örneğin 2008de yapılan bir Türk Ailesi ve Din anketine göre ebeveynlerin yüzde 84ü genç nesillerin kendilerinden daha az dindar olduğunu düşünüyor. İstanbuldaki Onur Yürüyüşü, eşcinsellerin ve LGBT hareketinin diğer kimliklerinin geçmişe oranla daha çok görünür ve kabul görür olduğunu gösteriyor. Basından ve sosyal medyadan evlilik öncesi ve evlilik dışı ilişkilerin yaygınlaştığı anlaşılıyor. Ayrıca, cinci hocalar gibi doğa üstü güçlerden deva bekleyenlerin sayısı azalıyor ve neredeyse tüm dindarlar tereddütsüz modern tıptan faydalanıyor. Seksi giysilere de daha sık rastlanıyor hatta başörtülü genç kızların bazıları bile daha muhafazakar annelerinin aksine hatlarını belli eden giysileri tercih edebiliyor. Şık tesettürlülerin takip ettikleri moda ve stil dergileri bile var, Ala dergisi gibi.

Ertitin kitabı Türkiye toplumunun sekülerleştiğini gösteren benzer örneklerle dolu. Ertit bunun Türklerin çoğunluğunun ateist olduğu anlamına gelmediğini vurgulamış; ateistlerin sesi de her zamankinden daha çok çıkıyor olsa da... Ertite göre asıl değişim dinin daha bireysel, esnek ve hafif bir karakter kazanması. Öyle ki, komedyenler açıktan dinle dalga bile geçebiliyorlar. Örneğin, cehennemin insanı sadece daha fazla bronzlaştıracağını söyleyen Cem Yılmaz cennet ve cehennemi konu alan bu gibi esprilerine şiddetli bir tepki almıyor.

Televizyonlarda da en çok rağbet gören ilahiyatçılar da cehennem ateşiyle korkutanlar değil, modern eğilimler konusunda insanı rahatlatanlar oluyor. Örneğin, Nihat Hatipoğlu Justin Bieberın posterini duvara asmanın haram olup olmadığını soran genç bir kıza espriyle icazet veriyor. Ertite göre bu gibi popüler ilahiyatçılar insanları daha dindar yapmıyor, aksine modern zamanlarda dinden uzaklaştığını hisseden insanlara biraz huzur aşılıyor () İnsanların hayatlarını kökten değiştirmeye zorlayacak yanıtlar vermekten de kaçınıyor.

İşte tam da bu yüzden Türkiyenin endişeli muhafazakarları var. Genç nesillerin cazip bulduğu daha modern ve gevşek inanç formu eski nesil İslamcıları kaygılandırıyor. Yeni Akitin başörtülü kızların erkek arkadaşlarının omuzlarında dans ettiği bir rock konserine gösterdiği tepki de bu kaygıyı en iyi yansıtan örneklerden biri: Yıllarca bunun için mi mücadele verdik! Böyle rezillik olmaz! diye kızıyor Yeni Akit, başörtülü rokçı kızlar karşısında..

Peki ya Ak Partinin giderek aşikar hale gelen İslamcı söylemi ve Erdoğanın bizzat ilan ettiği dindar nesil yetiştirme hedefi? Ertit bu olguları ve Ak Partinin muhafazakar değerleri teşvik eden ya da dayatan pek çok politikası olduğunu reddetmiyor. Ak Parti iktidarında Türkiyedeki muhafazakarların da daha görünür, güçlü ve hırslı hale geldiklerini de ekliyor. Ancak devletin giderek İslamcılaşmasıyla, toplumun giderek dindarlaşması çok farklı şeyler. Ve ikincisi Türkiye için söz konusu değil. Ne de olsa toplum, Ak Parti iktidarı öyle istediği için değil, teknoloji, kentleşme ve kapitalizm etkileri gibi daha köklü dinamikler nedeniyle sekülerleşiyor.

Bir Türkiye gözlemcisi olarak ben de Ertitin savlarının çoğuna ve genel değerlendirmesine katılıyorum. Hatta Ak Partinin Türkiyeyi yeniden İslamileştirme yönündeki muhtemel girişimlerinin ters tepeceğini ve sekülerleşmeyi daha da hızlandıracağını söyleyebilirim. Şu anki mevcut iktidar tablosu bile sekülerleşmeyi hızlandırıyor. Nasıl mı?

Çünkü Ak Partiden önce din sınanmamıştı. İslamcılar, kendi iktidarlarının başkalarınınkinden daha faziletli bir toplumsal düzen üreteceğini savunabiliyorlardı. (Nitekim Ak Partinin seleflerinden birinin adı da anımsanacağı gibi Fazilet Partisiydi.) Ne var ki, geçen 13 yıllık İslamcı iktidarın sonucunda ortaya çıkan tablo, yolsuzluk, adam kayırmacılık, kibir ve bir de çok çirkin bir İslam-içi kavga oldu. Diyanet İşleri Mehmet Görmezin de kısa süre önce uyardığı gibi, bugün genç kuşaklar Eğer din buysa, biz o dünyada yokuz diyebilirler. Ve Türkiye dinden daha da hızlı şekilde uzaklaşabilir.

Kaynak: Al-Monitor
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ


Eskiden İslâm Dininin altını gayr-muslimler oymaya çalışır Müslümanlara zarar vermeye gayret ederdi ! Şimdi ise, bu iş ”Ben de-biz de müslümanlardanız !” diyenlerce yapılıyor ve gayr-ı muslimler ayak-ayak üstüne atmış bizim birbirimizi perişan eden bu kavgalarımızı izliyor! Alın size bir örnek:


Buraya dün itibariyle bir hadis-i şerif astık… Yalnız Kurancı, Hadis Munkiri-Mezhebsiz takım hemen hadiste ismi geçen sahabiye küfüretti ! Kimisi, hadisin uydurma olabileceğini ima etti! Kimisi de böyle bir hadisi sırf biz astık diye çekememezlik ağacına tırmandı!


İşte, bu yüzdendir ki, Hollandadaki Radboud Üniversitesinde din sosyolojisi üzerine çalışan doktor adayı Volkan Ertit,yerden göğe kadar haklıdır diyoruz…



 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Türkiye kesinlikle dindarlaşmıyor. Peki olan ne?

1. Dine olan düşmanlık değişen hava ile biraz kırıldı. Artık dine ve dindarlara açıkça düşmanlık yapılamıyor. Şeriat, tarikat gibi sözler daha kolay konuşulabilir oldu. Başörtüsüne özgürlük geldi. Yani dini yaşantıda kolaylıklar oluştu. Bunlar işin olumlu kısmı.

2. Dindarlaşıyor sözünün olumsuz argümanları ise, dindarlık artık çok daha rahat kullanılır oldu. Tesettür, başörtüsü özgür ama başını örten herkes tesüttürlü kabul edilir oldu ki, görüntü çok başka oysa. Tesettürlü ise dindar tabi ki diyoruz ama tesüttürlü olup da namaz kılmayan çok kadınımız var. Önceden 5 vakit kılacak, teheccüd kaçırmayacak dindar denilirdi, şimdi bayram namazlarına gitse, cumaları kaçırmasa, yine dindar oluverdi. Biraz dini bir şeyler konuşan herkes dindar kabul edilir oldu.
 

Serasker

Yasaklı
Katılım
22 Şub 2015
Mesajlar
142
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Herkes güzel takiye yapıyor artık. Cuma namazı dışında namaz ve cami yolu bilmeyenler eline mikrofon aliyor başlıyor din diyanet masallarına. Millet de koyun gibi peşinden gidiyor.
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Herkes güzel takiye yapıyor artık. Cuma namazı dışında namaz ve cami yolu bilmeyenler eline mikrofon aliyor başlıyor din diyanet masallarına. Millet de koyun gibi peşinden gidiyor.

Nerde o eski koyunlar ah ah.
 
Üst