Türkan Saylan Baykal'ı Hastaneye Kapatacaktı İddiası

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin (ÇYDD) ölen eski Genel Başkanı Türkan Saylan'ın Deniz Baykal'ı CHP liderlik koltuğundan etmek için planlar yaptığı ortaya çıktı.

Saylan'ın Baykal üzerine yaptığı planlar mahkeme kararı ile yapılan teknik takibe takıldı. Ankara'da Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 2 Ağustos 2008 tarihinde anjiyo olan Baykal'ın kalbine stent takılmıştı.

Saylan, bu önemli operasyondan bir gün sonra Prof. Dr. K. ile görüştü. Görüşmede Saylan'ın, stent takma hadisesini Baykal'ın CHP'nin başından uzaklaştırılması için bir fırsat olarak gördüğü anlaşılıyor. Yine Saylan, partiye Süheyl Batum ve Umut Oran'ın katılması için fırsatlar oluşturmayı planlıyor.

ÇYDD'nin ölen eski Genel Başkanı Türkan Saylan'ın, Deniz Baykal'ı CHP liderlik koltuğundan etmek için planlar yaptığı ortaya çıktı. Türkan Saylan'ın Baykal'ın kalbine stent takıldıktan bir gün sonra Prof. Dr. K.M. yaptığı görüşme dinlemeye takıldı. 3 Ağustos 2008'de yapılan görüşme Ergenekon soruşturması dosyasına da girdi. İşte o konuşma:

Türkan Saylan: İşte o sırada pat diye... O öldü mesela!

K.M.: Hı hı..

T.S.: Şimdi diyorum Baykal'a stent takıldı.

K.M.: Ya demi..

T.S.: Şimdi bazen insanların, bir anda korkuları gelir ne yapıyorum ben bu kadar şey içinde deyip acaba bir kenara çekilsem der mi stent takılmış filan.. Yani gerçekten bir adımdır bu. Bir korku gelirse ölüm korkusu falan, yani yeter artık bu kadar bana diyebilse ... o zaman çok Türkiye birden bire rahatlar."

ÇYDD ve ÇEV'in siyaseti etkileme girişimleri en son açıklanan Ergenekon iddianamesine de girdi. ÇEV'de ele geçen dokümanlarda eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a istifa etmesi için iki ayrı mektup gönderildiği tespit edildi.

ÇEV Genel Merkez'e ait bilgisayardaki "baykal.doc" isimli bir sayfalık dokümanda "Halkımızın gerçek özlem ve gereksinimlerini algılamakta zorlanan liderler hiç olmazsa istifa etmek suretiyle yerlerini boşaltmak basiretini gösterebilmelidirler." şeklinde ifadelere yer verildi. "SAYIN BAYKAL'A.doc" isimli dosya içerisindeki 'yazan' kısmında ÇEV Yönetim Kurulu üyesi Tülin M.'nin isminin bulunduğu ikinci mektupta ise "Eğer cesaretiniz yoksa, istifa edin ve cumhurbaşkanlığına adaylığınızı koyun. İnanıyoruz ki oraya herkesten daha çok yakışacaksınız ve bunu daha iyi başaracaksınız. ... Yarınlardaki karanlığı gören sade bir yurttaş." deniliyor.

SÜHEYL BATUM, CHP'NİN GELECEĞİ!

Mahkeme kararı ile yapılan teknik takipte Baykal'dan rahatsız olduğu anlaşılan Saylan'ın parti yönetimi için düşündüğü iki isim ise Süheyl Batum ve Umut Oran. Saylan yine bu konuda ciddi çalışmalar yürütüyor.

İngiltere'den geldiği bilinen Umut Oran'ı Türkan Saylan, Süheyl Ba-tum'la tanıştırıyor. Hatırlanacağı gibi halen Süheyl Batum, Önder Sav'ın görevi bırakmasının ardından CHP Genel Sekreterliği'ne getirildi.

Umut Oran ise CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak partide aktif görev yapıyor. Saylan yine Prof. Dr. K.M. ile yaptığı görüşmede Batum için "Bence çok net bir insan Süheyl Batum onu da çok beğeniyorum. Evet hatta şeyle el ele vermelerini istiyorum muhakkak.

Bir formül bulalım onları bir araya getirmeye. Yani bence ideal geleceklerimiz. Bir tanesi bu çocuk." şeklinde cümle kullanıyor. Prof. Dr. K.M. ise Oran hakkında "Umutçuğum (Umut Oran) gireceği bütün teşkilatların kaba programını çıkardı." yorumunda bulunuyor.

aktifhaber
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Saylan'ın Baykal'ın gitmesini isterken verdiği Özal örneği dikkat çekici:

İşte Türkan Saylan'ın 3 Ağustos 2008'de Umut Oran'la yaptığı görüşme:

SÜHEYL BATUM'A BAŞKANLIK TEKLİFİ

Türkan Saylan: Bugünkü Cumhuriyet'te Süheyl Batum röpörtajı var. Türkiye'de benim için en değerli insanlardan bir tanesi o. Çok da az sayıda, yaşlarınız da çok uyuyor, bir şekilde sizin birbirinizle tanışmanızı istiyorum.

U.O.: Hocam tanışıyoruz. Yani görüşüyoruz, konuşuyoruz zaman zaman. Şöyle, bu genel başkanlık sürecinde onunla beraber değerlendirdik. Ona da teklif edildi, sonra o parti üyesi olmadığı için...

T.S.: Yani şeylere partililere biz birbirimizi akıllı insanlar genç akıllı insanlar, projeci insanlar birbiriyle çelişmez, çatışmaz birlikte olurlar. Birlikte yürütürler gibi... Sen de bir işadamı olarak Türkiye'nin kalkınmasının projesini yaparak mutlaka bir yere varacaksınız.

Bunu beş kişiye çıkardığınız zaman yani inan CHP diye bir şey kalmayacak yani ...kalmayacak çünkü Baykal da bu şey geçirdi ya ben öyle şeyleri de bazen arkadaşlara söylerim; durun bakalım her şey bitmedi. Bir de öbür ...bir şey var falan derim şakadan.

T.S.: Hani pat diye Özal ölmüştü biliyorsun.En sıkışık zamanımızda onu demiyorum; ama belki bir korku ölüm korkusu falan gelirse Baykal'a hani ben köşeme çekileyim diye...

iyi beşli bir ekibin veya yedili bir ekip bence daha iyi olması gerekiyor. Yani senin danışmanların var ama onlar yaşlı başlı insanlar. Daha böyle bütün işi gücü bırakacak bu işle uğraşacak, kafa yoracak, geliştirecek, yani şimdi ben bu ikili olsun diye düşünüyorum...

zaman
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Hani, Turgut Özal “pat” diye ölmüştü ya!

CHP Milletvekili Nesrin Baytok’la “zina ilişkisi”nin kasetleri ortaya çıkınca “CHP Genel Başkanlığı”ndan istifa eden Deniz Baykal, 10 Mayıs 2010 günü ne demişti;

“CHP’yi dizayn etmek isteyenler için, bu alanı boşaltıyorum!”

Demek oluyordu ki;

Baykal, “dizayn” işini biliyordu!..

Çok iyi biliyordu ki;

“Birileri kendisini istemiyor!”

“CHP’nin başından gitmesini” istiyorlar!..

Peki, onlar kim?..

Yeni yeni ortaya çıkıyor ki;

“CHP’yi dizayn etme girişimi”nde bulunanlardan biri de ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Türkân Saylan’dır!..

“28 Şubat Süreci”nde “ikna odaları”nı dizayn eden Türkan Saylan, meğer “CHP’yi dizayn” etme işinde de faal rol oynamış!..

Hem de, nasıl?..

Malûm, “ÇYDD İddianamesi” geçtiğimiz günlerde mahkeme tarafından kabul edildi... İşte o iddianamede, Türkan Saylan’ın, “CHP’nin elegeçirilmesi” için hangi girişimlerde bulunduğu anlatılıyor.

Topluma, “Kardelen’lerin annesi” diye yutturulmaya çalışılan, adına “dizi film”ler yapılan Türkan Saylan, evi aranmazdan yaklaşık 8 ay önce, yani 3 Ağustos 2008’de, CHP’nin şimdiki Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’la konuşuyor ve ona “Baykal’ın CHP liderliğinden ayrılması” gerektiğini ısrarla söylüyor!.. Kısacası, “Yeni CHP’de Deniz Baykal’a yer yok” diyor!..

Umut Oran’a, bir de tavsiyede bulunuyor:

“Süheyl Batum’la tanışın!”

“PAT” DİYE GİDECEK MİYDİ?

Baykal’ın koltuğu bırakmamakta ısrar etmesi halinde “farklı yollar denenebileceğini” anlatıyor!..

Baykal’a “stent” takıldığını hatırlatarak, “Özal’ın ölümü”ne göndermede bulunuyor ve diyor ki;

“Hani, Özal paat diye ölmüştü, biliyorsun!!! İşte o sırada pat diye!!!

O öldü meselâ!”

Peki, bu “stent” hatırlatmasındaki “şifre” nedir?.. Türkan Saylan, acaba ne demek istedi?..

CHP’nin eski MYK üyesi Savcı Sayan; dün Cihan TV Network’un Anadolu’da Sabah programına konuk oldu... Programda önemli açıklamalarda bulunan Sayan; Baykal’a Hacettepe Hastanesi’nde kalbine stent takılması olayında malum çevrelerin partinin başından ayrılması ve kenara çekilmesi için tehdit yollu mesaj yolladığını, görüşmelerden bunun anlaşıldığını söyledi!..

Savcı Sayan’ın değerlendirmesi şöyle:

“Bana göre orada şifreli konuşmalar var. Bana göre; ‘Biz Özal’ı öldürdük, Baykal’ı bir komploya kurban götürelim ya da yok edelim’ düşüncesi var. Orada stent mitent hep şifre...

Bakın Özal ülke ile iyi geçinmiyordu... Özal’ın başını yedik... CHP’yi bitirmemiz için Baykal’ı yok etmemiz lazım... Ona da bir ölüm korkusu vererek kenara çektirebiliriz... Bu kalbindeki stent ile alâkalı değil. Bunu öyle algılamayalım... Bu; Baykal’a bir komployu gösterelim. Tehdit edelim... Şantaj yapalım... Köşesine çekilmek zorunda kalsın. O zaman kimse sizi tutamaz. Orada asıl olan şifreler odur.”

Türkan Saylan’ın Umut Oran’la yaptığı görüşmenin ardından yaşananlara, gelin de “tesadüf” deyin!..

Baykal, belki “pat” diye gitmedi ama “zina kasedi”yle gitti!..

Yerine, Kemal Kılıçdaroğlu getirildi!..

Şu “tesadüf”(!)e bakın ki;

Türkan Saylan’ın konuştuğu Umut Oran, şu anda CHP Genel Başkan Yardımcılığı koltuğunda oturmaktadır!..

Saylan’ın tavsiye ettiği Süheyl Batum da CHP Genel Sekreteri oldu, iyi mi?..

Ayy ne tesadüf!?!

BAYKAL, ŞİMDİ NE DER?

Ne yalan söyleyeyim; bu “entrika”ları gördükten sonra Baykal adına sevindim!..

Öyle ya;

“Zina kasedi” çıkmasına rağmen, ya “direnseydi” ne olacaktı?..

Demek ki, rahmetli Özal gibi, onu da “pat” diye götüreceklerdi!..

“Koltuğu” kaybetti ama;

Hiç olmazsa “can”ı yerinde!..

Yatsın, kalksın; şükretsin!..

Yanarım, yanarım da,

Bay Baykal; “Arkasından dolaplar çeviren... Kuyusunu kazan!.. Entrikalar çeviren” bir kadın için, “övgü”ler düzmüştü, ona yanarım!..:clap2:

“Ergenekon operasyonları”nın yapıldığı gün, yani 14 Nisan 2009’da demişti ki;

“Bu süreç, bir AKP darbesidir. Darbeler sadece tankla, tüfekle yapılmaz. Böyle de yapılır. Türkiye’de yaşanan siyasal darbedir, aynı zamanda savcı darbesidir.

Sağlık sorunları olmasa herhalde diğer şube başkanları gibi Türkan hanım da götürülecekti. Türkan hanım 29 bin öğrenciye burs veriyor, 36 bin genç kızı okula kazandırıyor. İnsanın aklına geliyor. Çağdaş eğitim projesini mi içinize sindiremiyorsunuz, bunu mu engellemeye çalışıyorsunuz?”

Aslında, “iddianame” ile, “kimin kimi içine sindiremediği” ve “kimin kime darbe yapmayı düşündüğü” ortaya çıktı!..

Gayet açık ve net ki;

Türkan Saylan, “Deniz Baykal’ı içine sindirememiş” ve hatta onun “pat” diye götürülmesini bile istemiş!..

Bu iddianameden sonra, Bay Baykal, Türkan Saylan için; “Sen de mi Brütüs?” der mi bilmem ama, ben şunu gayet iyi biliyorum ki;
Hiçbir olayın gerçekleşmesi “tesadüf” değildir!.. Her olayın meydana gelişinde, mutlaka bir “hesap-kitap” vardır!..

“Baykal’ın gitmesi” “derin bir organizasyon”dur, Türkan Saylan’ın bu organizasyonda “görev” alması da!..

hasan karakaya
 
Üst