TakVa
Ordinaryus
- Katılım
- 13 Nis 2007
- Mesajlar
- 2,868
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 0
Eski MİT İstanbul Bölge Başkanı Nuri Gündeş, `İhtilallerin ve Anarşinin Yakın Tanığı` isimli kitabında Türk okulları ile ilgili gerçek dışı iddialara yer verdi.
Milliyet yazarı Can Dündar, söz konusu kitabın içeriğindeki yanlış bilgileri, kontrol etmeden haberleştirdi. Devletin resmi belgelerinde yer alan bilgiler ise Gündeş`in iftiralarını gözler önüne seriyor.
Nuri Gündeş`in, `CIA ajanlarının Özbekistan`daki Türk okullarında öğretmen maskesiyle görev yaptığı` iddiası asılsız çıktı. Gündeş, kitabında Ankara Başkent Öğretmenevi`nde Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim-Öğretim Genel Müdürlüğü`nün düzenlediği bir toplantıyla ilgili bilgilere yer verdi. Gündeş, `yurtdışında açılan Türk okullarının sorunları`nın ele alındığı bu toplantıda CIA ajanlarının öğretmen maskesiyle okullarda görev yaptığı iftirasında bulundu.
Ancak iddiaya dayanak yapılan 1997 yılındaki toplantı tutanakları, Gündeş`i açık şekilde yalanlıyor. Toplantıda, iddiaların aksine Özbekistan`daki Türk okulları ile ilgili değerlendirmede bulunan Silm AŞ yetkilisi Mehmet Mesut Ata, şu cümleleri kullanıyor: "Benim, yüce heyete birkaç teklifim olacak.
Birincisi eğitim faaliyetlerinin uzun ömürlü olması için üst düzey yöneticilerin, özellikle MEB temsilcilerinin sıkça ziyaretlerde bulunmaları. İkincisi ABD, `dostluk köprüsü` adı altında getirdiği 70 öğretmene diplomatik statü kazandırdı.
Eğer devletimiz, büyükelçiliğimiz, diplomatik statü konusunda bize yardımcı olursa Türk öğretmenlerinin itibarlarının biraz daha artacağını zannediyoruz. Bu arada THY, indirim konusunda da bizlere yardımcı olurlarsa memnun oluruz."
Silm AŞ yetkilisi Ata, tüm Türkiye`de herkesin haklı gururu olan Türk okullarının yurtdışında yaşadığı sıkıntıları ABD ve Kore gibi devletlerin kendi öğretmenlerine sağladığı imkanları nazara vererek anlatmaya şöyle devam ediyor: "ABD gibi, Kore gibi ve diğer değişik ülkeler, öğretmen ve öğrencilerin yol masraflarını karşılamak üzere ülkelerine götürmektedirler ve bir aylık seminerler vermektedirler.
Bizim de devletimizden talebimiz, bize bu tip imkanları sağlaması, ücretsiz olarak gerek öğrenci ve gerekse öğretmenleri Türkiye`ye davet etmeleri."
Türk okullarında çalışan öğretmenlere CIA ajanı iftirası atan Gündeş`in, dün Milliyet`ten Can Dündar`a ilettiği kitabının içeriğinde söz konusu bu konuşmayı şu cümlelerle çarpıttığı ortaya çıktı: "ABD, `dostluk köprüsü` adı altında getirdikleri 70 kişilik öğretmen grubuna diplomatik statü kazandırmış.
Özbekistan`da diplomatik pasaportla bulunan ABD`li öğretmenlerin çoğu, Gülen cemaatinin okullarında çalışmaktadır. İngilizce dil öğretmeni olarak gözükmekte iseler de esasen Amerikan Gizli Servisi`nin güdümünde görev yaptıkları ve çalıştıkları ülkelerde Pentagon`da üretilen Amerikan politikalarının uygulamasının baş ajanları görevlerini sürdürmektedirler. Onların İngilizce hocalığı sadece maske görevleridir. Örneğin Kırgızistan`da da 60 kadar Amerikalı öğretmen vardır."
MİT, Mafya İçin mi Çalışıyor?
İTürk okullarına açıkça iftira atan Gündeş, geçmişte organize suç örgütleri ile karanlık ilişkiler kurmakla suçlandı. Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür tarafından kaleme alınan ve kamuoyunda 1. MİT raporu olarak bilinen `Banker Bako Olayı, Yeraltı-Polis-Kamu Görevlileri İlişkileri` isimli istihbarat raporunda Gündeş`in, mafya babası Dündar Kılıç ve İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı ile illegal bazı işlere karıştığı iddia edildi. Gündeş`in İstanbul`da yeraltı dünyasının bürokrasiye takılan işlerini sonuçlandırdığı ve gayrimüslimlerden haraç aldığı da öne sürüldü.
Gündeş ve 28 Şubat sürecinin önde gelen ismi emekli Orgeneral Çevik Bir, 25 Haziran 2009 tarihinde Ergenekon soruşturması kapsamında ifade verdi. Gündeş ve Bir`e gizli tanık Zeytindalı`nın Başbakan Erdoğan`a yönelik suikast iddiaları soruldu. Her iki kişinin de ifadesinin tamamlanmasının ardından Savcı Zekeriya Öz, Bir ve Gündeş`in ifadelerinin `şüpheli` sıfatıyla alındığını açıkladı.
Can Dündar Çuvalladı
Dünkü Milliyet`te Can Dündar, eski MİT İstanbul Bölge Sorumlusu Nuri Gündeş`in kitabına yer vermiş. Hem de tastamam bir sayfayı kaplayacak şekilde. Bu kadar büyük ilgiye mazhar olan gündem, meşhur MİT raporunda ağır suçlamalarla karşı karşıya kalmış, "mafya dünyasına yardımcı olmak"la suçlanmış bir adam. Sadece bu mu? İstanbul`daki gayrimüslimlerden haraç almakla da suçlanmıştı. Eski MİT`çinin sabıkasını sıralamaya kalksak sayfalar dolar taşar. Her neyse... Vaktiyle Can Dündar, Gündeş defterini biraz karıştırmış, bunun üzerine eski MİT mensubu bu duruma sinirlenerek yazarla ilgili ifşaatta bulunmuştu.
Neydi o ifşaat? Can Dündar`ın babası MİT çalışanıymış. "Babası benim personel başkanlığım zamanında işe alınmış teşkilat görevlisiydi." Deyince akan sular durmuştu. Can Dündar`ın geldiği noktayı babasına borçlu olduğunu söylüyordu MİT`çi.
Bugün Can Dündar`ın Gündeş`e bina ederek yayınladığı bir haber gerçekten şaşırtıcıydı. "Gülen okulları" üst başlığı altında "CIA ajanları öğretmen maskesiyle görev yapıyor" deniyordu. Eski İstanbul MİT Bölge Başkanı Gündeş, 1997`de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan bir toplantıda Türk okullarını temsilen bir müdürün bu bilgiyi verdiğini söylüyordu.
Can Dündar bu bilginin(!) üzerine hemen atladı. Vatan Gazetesi`nin internet sitesi ve "karanlık oda" sahipleri anında bu kara propagandaya sahip çıktı. Aslında bazı demokrat görünümlü kişilerin maskesi anında düşüverdi ve Türk okullarındaki öğretmenleri CIA ajanı olarak resmetmeye başladılar. Bu kadar acımasız, bu kadar vicdansız bir yaklaşım ortaya konurken belgelere bakmak hiç mi akıllarına gelmedi?
85 yaşına gelmiş eski bir istihbaratçının kendilerini aldatacağını düşünmeyenler öncelikle adamın sabıkasına bakacaktı. Eğer gerçekten araştırmacı gazeteci iseler dönüp bir de belgelere bakacaklardı.
Yaşlı istihbaratçı 97`deki toplantıda yapılan konuşmayı çarpıtarak hatta kirleterek naklediyor. Oysa o toplantının tutanaklarını Milli Eğitim Bakanlığı daha o sene yayınlamıştı. O tutanaklardaki ifade aynen şöyle: "İkincisi, Amerika Birleşik Devletleri, dostluk köprüsü adı altında getirdikleri 70 öğretmene diplomatik statü kazandırmıştır. Biz de eğer devletimiz, Büyükelçiliğimiz bu konuda diplomatik statü konusunda bize yardımcı olursa Türk öğretmenlerinin, Türk eğitim elemanlarının itibarının biraz daha artacağını zannediyoruz." Bu ifadelerden "Türk okullarında CIA ajanları çalışıyor" manasını çıkarmak için ya akılsız olmak lazım ya da vicdansız.
Madem konu ajanlardan açıldı; Can Dündar ajan gazeteciler konusuna da girmeli. Belki bu sefer gerçek bir araştırmacı gazetecilik çıkar ortaya...
erkan acar
Milliyet yazarı Can Dündar, söz konusu kitabın içeriğindeki yanlış bilgileri, kontrol etmeden haberleştirdi. Devletin resmi belgelerinde yer alan bilgiler ise Gündeş`in iftiralarını gözler önüne seriyor.
Nuri Gündeş`in, `CIA ajanlarının Özbekistan`daki Türk okullarında öğretmen maskesiyle görev yaptığı` iddiası asılsız çıktı. Gündeş, kitabında Ankara Başkent Öğretmenevi`nde Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim-Öğretim Genel Müdürlüğü`nün düzenlediği bir toplantıyla ilgili bilgilere yer verdi. Gündeş, `yurtdışında açılan Türk okullarının sorunları`nın ele alındığı bu toplantıda CIA ajanlarının öğretmen maskesiyle okullarda görev yaptığı iftirasında bulundu.
Ancak iddiaya dayanak yapılan 1997 yılındaki toplantı tutanakları, Gündeş`i açık şekilde yalanlıyor. Toplantıda, iddiaların aksine Özbekistan`daki Türk okulları ile ilgili değerlendirmede bulunan Silm AŞ yetkilisi Mehmet Mesut Ata, şu cümleleri kullanıyor: "Benim, yüce heyete birkaç teklifim olacak.
Birincisi eğitim faaliyetlerinin uzun ömürlü olması için üst düzey yöneticilerin, özellikle MEB temsilcilerinin sıkça ziyaretlerde bulunmaları. İkincisi ABD, `dostluk köprüsü` adı altında getirdiği 70 öğretmene diplomatik statü kazandırdı.
Eğer devletimiz, büyükelçiliğimiz, diplomatik statü konusunda bize yardımcı olursa Türk öğretmenlerinin itibarlarının biraz daha artacağını zannediyoruz. Bu arada THY, indirim konusunda da bizlere yardımcı olurlarsa memnun oluruz."
Silm AŞ yetkilisi Ata, tüm Türkiye`de herkesin haklı gururu olan Türk okullarının yurtdışında yaşadığı sıkıntıları ABD ve Kore gibi devletlerin kendi öğretmenlerine sağladığı imkanları nazara vererek anlatmaya şöyle devam ediyor: "ABD gibi, Kore gibi ve diğer değişik ülkeler, öğretmen ve öğrencilerin yol masraflarını karşılamak üzere ülkelerine götürmektedirler ve bir aylık seminerler vermektedirler.
Bizim de devletimizden talebimiz, bize bu tip imkanları sağlaması, ücretsiz olarak gerek öğrenci ve gerekse öğretmenleri Türkiye`ye davet etmeleri."
Türk okullarında çalışan öğretmenlere CIA ajanı iftirası atan Gündeş`in, dün Milliyet`ten Can Dündar`a ilettiği kitabının içeriğinde söz konusu bu konuşmayı şu cümlelerle çarpıttığı ortaya çıktı: "ABD, `dostluk köprüsü` adı altında getirdikleri 70 kişilik öğretmen grubuna diplomatik statü kazandırmış.
Özbekistan`da diplomatik pasaportla bulunan ABD`li öğretmenlerin çoğu, Gülen cemaatinin okullarında çalışmaktadır. İngilizce dil öğretmeni olarak gözükmekte iseler de esasen Amerikan Gizli Servisi`nin güdümünde görev yaptıkları ve çalıştıkları ülkelerde Pentagon`da üretilen Amerikan politikalarının uygulamasının baş ajanları görevlerini sürdürmektedirler. Onların İngilizce hocalığı sadece maske görevleridir. Örneğin Kırgızistan`da da 60 kadar Amerikalı öğretmen vardır."
MİT, Mafya İçin mi Çalışıyor?
İTürk okullarına açıkça iftira atan Gündeş, geçmişte organize suç örgütleri ile karanlık ilişkiler kurmakla suçlandı. Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür tarafından kaleme alınan ve kamuoyunda 1. MİT raporu olarak bilinen `Banker Bako Olayı, Yeraltı-Polis-Kamu Görevlileri İlişkileri` isimli istihbarat raporunda Gündeş`in, mafya babası Dündar Kılıç ve İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı ile illegal bazı işlere karıştığı iddia edildi. Gündeş`in İstanbul`da yeraltı dünyasının bürokrasiye takılan işlerini sonuçlandırdığı ve gayrimüslimlerden haraç aldığı da öne sürüldü.
Gündeş ve 28 Şubat sürecinin önde gelen ismi emekli Orgeneral Çevik Bir, 25 Haziran 2009 tarihinde Ergenekon soruşturması kapsamında ifade verdi. Gündeş ve Bir`e gizli tanık Zeytindalı`nın Başbakan Erdoğan`a yönelik suikast iddiaları soruldu. Her iki kişinin de ifadesinin tamamlanmasının ardından Savcı Zekeriya Öz, Bir ve Gündeş`in ifadelerinin `şüpheli` sıfatıyla alındığını açıkladı.
Can Dündar Çuvalladı
Dünkü Milliyet`te Can Dündar, eski MİT İstanbul Bölge Sorumlusu Nuri Gündeş`in kitabına yer vermiş. Hem de tastamam bir sayfayı kaplayacak şekilde. Bu kadar büyük ilgiye mazhar olan gündem, meşhur MİT raporunda ağır suçlamalarla karşı karşıya kalmış, "mafya dünyasına yardımcı olmak"la suçlanmış bir adam. Sadece bu mu? İstanbul`daki gayrimüslimlerden haraç almakla da suçlanmıştı. Eski MİT`çinin sabıkasını sıralamaya kalksak sayfalar dolar taşar. Her neyse... Vaktiyle Can Dündar, Gündeş defterini biraz karıştırmış, bunun üzerine eski MİT mensubu bu duruma sinirlenerek yazarla ilgili ifşaatta bulunmuştu.
Neydi o ifşaat? Can Dündar`ın babası MİT çalışanıymış. "Babası benim personel başkanlığım zamanında işe alınmış teşkilat görevlisiydi." Deyince akan sular durmuştu. Can Dündar`ın geldiği noktayı babasına borçlu olduğunu söylüyordu MİT`çi.
Bugün Can Dündar`ın Gündeş`e bina ederek yayınladığı bir haber gerçekten şaşırtıcıydı. "Gülen okulları" üst başlığı altında "CIA ajanları öğretmen maskesiyle görev yapıyor" deniyordu. Eski İstanbul MİT Bölge Başkanı Gündeş, 1997`de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan bir toplantıda Türk okullarını temsilen bir müdürün bu bilgiyi verdiğini söylüyordu.
Can Dündar bu bilginin(!) üzerine hemen atladı. Vatan Gazetesi`nin internet sitesi ve "karanlık oda" sahipleri anında bu kara propagandaya sahip çıktı. Aslında bazı demokrat görünümlü kişilerin maskesi anında düşüverdi ve Türk okullarındaki öğretmenleri CIA ajanı olarak resmetmeye başladılar. Bu kadar acımasız, bu kadar vicdansız bir yaklaşım ortaya konurken belgelere bakmak hiç mi akıllarına gelmedi?
85 yaşına gelmiş eski bir istihbaratçının kendilerini aldatacağını düşünmeyenler öncelikle adamın sabıkasına bakacaktı. Eğer gerçekten araştırmacı gazeteci iseler dönüp bir de belgelere bakacaklardı.
Yaşlı istihbaratçı 97`deki toplantıda yapılan konuşmayı çarpıtarak hatta kirleterek naklediyor. Oysa o toplantının tutanaklarını Milli Eğitim Bakanlığı daha o sene yayınlamıştı. O tutanaklardaki ifade aynen şöyle: "İkincisi, Amerika Birleşik Devletleri, dostluk köprüsü adı altında getirdikleri 70 öğretmene diplomatik statü kazandırmıştır. Biz de eğer devletimiz, Büyükelçiliğimiz bu konuda diplomatik statü konusunda bize yardımcı olursa Türk öğretmenlerinin, Türk eğitim elemanlarının itibarının biraz daha artacağını zannediyoruz." Bu ifadelerden "Türk okullarında CIA ajanları çalışıyor" manasını çıkarmak için ya akılsız olmak lazım ya da vicdansız.
Madem konu ajanlardan açıldı; Can Dündar ajan gazeteciler konusuna da girmeli. Belki bu sefer gerçek bir araştırmacı gazetecilik çıkar ortaya...
erkan acar