'Türbanlı motorlar'a açıklık getirdi!

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
'Türbanlı motorlar'a açıklık getirdi!


'Aykırı türbanlı yazar' olarak tanınan Esra Elönü Teke Tek'e konuk oldu. Elönü'nün 'Türbanlı motorlar' yazısı programa damga vurdu.

Son günlerde başörtü tartışmasıyla ve "Muhafazakar görünümlü aşk kadınlarına hitabe" başlığıyla yazdığı ancak pek çok internet sitesine "Türbanlı Motorlar" başlığıyla yansıyan yazısıyla gündeme oturan sıra dışı yazar Esra Elönü, TEKE TEK'te Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtladı.

Yazısının arkasında durduğunu söyleyen ve kendini anarşist olarak tanımlayan Elönü, muhafazakar kesimin bir diğer yazarı Ayşe Böhürler'in kendisine gösterdiği tepkiden dolayı özür dilemesi gerektiğini söyledi.

Esra Elönü, ilköğretimde başörtü tartışmalarının bir sonraki adım olduğunu, önce üniversitelerde başörtüsü konusunun tamamen çözülmesi gerektiğini savundu.

"Muhafazakar görünümlü aşk kadınlarına hitabe" başlığıyla kaleme aldığı yazıdan sonra gündeme oturan Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü, TEKE TEK'te Fatih Altaylı'ya, yazının başlattığı polemikle ve yeniden alevlenen başörtüsü tartışmalarıyla ilgili görüşlerini açıkladı.

Haber7.com internet sitesinde kaleme aldığı yazıda, "Ey! Örtülerinin altında jip anahtarlarıyla gezen şuh sauna suratlar! Birinci vazifeniz partnerinizin evli olup olmadığına aldırmaksızın en temel hazineniz olan ceplerini, kuruş kuruş sömürüp adamı posa olarak paketleyip eve yollamaktır" ifadelerini kullanan Elönü, Altaylı'nın "Niye böyle bir yazı kaleme aldınız?" sorusuna "Niye? Çünkü bir gerçek. Pek tabii bu yazı çok kişiyi kızdıracaktır. Kendi içimden gelerek yazdığım bir yazıydı. Biraz da kafa bulduğum bir yazıydı, içinde alegoriler vardı" şeklinde cevap verdi.

Bu yazıdan dolayı ithamlarla karşı karşıya olduğunu dile getiren Elönü, kendisini "Bu yazı bir başörtülü tarafından yazıldı, muhafazakar bir sitede yayınlandı. Muhafazakar medyada konuya ilişkin tek tık çıkmadı. Mesele söylenenden ziyade kime yapıldığı? Muhatap güçsüz olunca kaplumbağa gibi başını içine çekerek tepkisiz kalma taktiği pek bir yaygın" sözleriyle eleştiren muhafazakar yazar Ayşe Böhürler ile ilgili "Madem biz dindar kıyıdayız. Ayşe Hanım, "Sen böyle bir başlığı attın mı?" diye bana sormalıydı. Ben ondan bir özür bekliyorum. Bu çok önemli bir itham ve vebal. Ben yazımın arkasındayım" dedi.

Fatih Altaylı'ya e-posta ile cevap yollayan Böhürler, Elönü'den köşe yazısıyla özür dileyeceğini belirterek, kızdığı noktaların yazının içeriği ve sitelerde atılan başlığa tepki gösterilmemesi olduğunu söyledi. Esra Elönü, yazıyı başörtülü arkadaşlarını üzmek için yazmadığını ancak, başörtüsünü kullananları eleştirmek için böyle bir dil kullandığını vurguladı.
HESABIMI ALLAH'A VERİRİM

Kendini hiç bir grubun sözcüsü olarak görmediğinin altını çizen ve kendini anarşist olarak tanımlayan Esra Elönü, farklı tarzıyla dikkat çekmesini eleştirenlere ve makyajlı gezdiğini söyleyenlere ise "Âğır makyaj derken sadece göz makyajı yapıyorum. Bunu da çok önceden beri ve severek yapıyorum. Bu günah ise Allah ile benim aramda. Hesabını Allah'a veririm" dedi.

HAYRÜNNİSA GÜL'ÜN AÇIKLAMALARI JAKOBENCE DEĞİL

Esra Elönü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün ilköğretimde başörtüsü serbestliğinin doğru olmayacağı yönündeki açıklamaları ve bu yönde aldığı tepkilerle ilgili, "Bu bir sonraki adımdır. Pek tabii İslami kurallarda başörtüsü takma isteği çok et. Lakin Türkiye şu anda henüz üniversitelerde başörtüsü serbestliği yolunda. Böyle bir süreç yaşarken bunu tartışmayı doğru bulmuyorum. Provokasyon niteliği taşıyabilir. Gül'ün sözleri çok eleştirildi, Jakobence denildi ya da ?rengini açmaya çalışan zenci' şeklinde yorumlar bile yapıldı ancak ben bu açıklamayı kötü niyetli bulmuyorum. Bunu söyleyen başörtülü bir insan" şeklinde konuştu.




Kaynak : http://www.internethaber.com/turbanli-motorlara-aciklik-getirdi-308864h.htm#ixzz14sj3ZTbe
 

türkü

Kıdemli Üye
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
4,973
Tepkime puanı
975
Puanları
0
iki açmazımız var: birincisi kişi günahını teşhir etmemesi (umuma sirayet etmemesi ve insanların algısında normalleşmemesi için) ile sakındırılıyorken (hadis) bunu usûlünce nasıl dillendirecegiz?
ikincisi günaha meyletmiş bir kişi ile günahında ısrar üzerine yaşam sürenleri birbirinden ayıklasak dahi haklarında nasıl hükmedecegiz?

şekilcilik aslına ve aslı şekilcilige çok bulandıgı bir dönemde kim ne söylerse "haklı- haksız- iyi niyetli- düşmana fırsata verici" olmaktan kurtulamayacaktır. bir başka örnegi de hayrünnisagül'ün yaptıgı yorum işte.
 
Üst