Transparan Düşünme Metodu

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Yıllar önce yönetici olarak çalıştığım fabrikada, yöneticiler arasında inanılmaz bir soğuk savaş ve kin ortamı yaşandığını fark etmiştim. Herkes birbirine gülüyordu. Herkes birbiriyle alay ediyordu. İstisnasız herkes, ama herkes birbirinin kuyusunu kazıyordu. Bu bir yandan işlerin aksamasına sebep oluyor, diğer yandan da herkesin beynini küçülterek, bizleri sahtekarlığa itiyordu.

Bir sorun varsa, bu sorunu asıl bilmesi gereken insan dışında herkes biliyor ve sorun bir türlü çözülemiyordu. Dedikodu konusu açılınca da çok ilginç şeyler yaşanıyordu yemekhanede. Üç dakika önce Ahmet’i Mehmet’i çekiştiren insanlar, dedikodu yapmanın iğrençliğinden bahsediyor, üç dakika sonra da kaldıkları yerden devam ediyorlardı... İnsan işte!

Bir gün servis aracında Arkadaşlar ben “Transparan Düşünmek” diye bir metot keşfettim. Diyorum ki birbirimize istediğimizi söyleme hakkımız olsa, birbirimizin arkasından konuşmasak, ne güzel olurdu değil mi? Seninle ilgili bir sorunum olduğunda sana söyleyebilsem harika olurdu.


Yani demek istiyorum ki, ben birini sevmiyorsam bunu doğrudan ona söyleyebilmeliyim. O da bana geleneksel kalıpların dışına çıkarak; “Sen beni sevmiyorsan, ben seni hiç sevmiyorum” yerine “Neden?” diye sorabilmeli. Böylece ben gerekçemi açıklama, o da kendini düzeltme fırsatı bulabiliriz, dedim.

Önce anlamakta güçlük çektiler. Daha iyi anlamalarını sağlamak için bir örnekleme yaptım. Fabrika Müdürüne dönerek: Mesela “Zeki Abi ben senden nefret ediyorum” dedim. Hepsi gülmeye başladı. Ben ciddi bir ifadeyle şaka yapmadığımı, hakikaten Zeki abiden nefret ettiğimi söyledim.

Birkaç saniye sonra Zeki Bey sinirli bir şekilde ayağa kalktı. Geleneksel bir tepki vermeyi deneyecekken ben “Transparan düşünmek” diye bir hatırlatma yaptım. Tekrar gülüştük. Bir an bocalayan ve neye uğradığını şaşıran Zeki Bey sordu: “Neden?” Ben de onun kusurlarını anlattım.

Gündüz işin en yoğun zamanında, adamlarımı alıp alakasız işlerde kullandığını, ben de yaşına hürmeten bir şey söylemediğimi fakat bunun şirkete zarar verdiğini anlattım. Beni haklı buldu! O da bana gerekçelerini ve beğenmediği yönlerimi anlattı. Müthiş bir şeydi bu eğer uygulayabilirsek, hatalarımızı görebilecektik artık.

Elbette ki bu metot benim Zeki abiye yaptığım gibi ulu orta, herkesin içinde uygulanmayacaktı. O, pilot bir uygulamaydı sadece ve bunu herkes anladı. Sorun kimleri ilgilendiriyorsa, onlar kendi aralarında, hiçbir kaygı taşımadan çözeceklerdi sorunlarını.

O gün herkes birbirine gülerek de olsa bir takım itiraflarda bulundu. Meğer birbirinden nefret eden ne çok insan varmış. Bu metot kısa sürede özümsendi ve fabrikada inanılmaz bir dostluk ortamı oluştu. Artık birbirimizi anlıyorduk. İşlerimiz hızlandı.


Mükemmelleşme yolunda yeni adımlar atılmaya başlandı. Mesela ben farkında olmadan kulağımı karıştırdığımı, bunun iğrenç gözüktüğünü üretim müdüründen öğrendim ve bu huyumdan vazgeçtim.

Erdal Demirkıran
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
süperrmis yaa...bu methodu denemek lazim :)
 
Üst