Topbaşzâde Ahmed Kudsî Efendi

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Saideli Nahiyesinde doğdu. Nakşibendi şeyhlerinden Topbaşzade Hacı Mustafa Efendi'nin oğludur.İlk tahsilini Saideli'nde tamamladı. Konya'da, İstanbul'da ve Mekke ve Medine'de büyük alimlerden ders aldı. Kırk bin hadis ezberledi. Kendisine Hadisçilerin Efendisi denmiştir. Rüyasında Hz.Mevlana'yı görmüş ve kendisine 'Civarımıza gel' dediği için Konya'ya Mevlana türbesi civarına yerleşti. Yıllarca cami imamlığı ve medrese müderrisliği yaptı. Hat sanatını da öğrenerek zirveye ulaştı. Birçok risale ve beş ayrı mushaf yazdı. 'Hidayet'ül Mürtab Fazail'il Ashab' isimli eserini İstanbul'da bastırdı.(Bu eseri Elmalılı Hamdi Yazır Türkçeye çevirmiştir.) 1888 yılında Hakk'ın rahmetine kavuştu. Mevlana Dergahı Hazinesine gömüldü. Sülalesi Topbaşlar olup, Hacı Ahmet Efendizade Hacı Musa Efendi (Topbaş) ve Hacı Ahmet Hamdizade Abdullah(Topbaş)'a dayanmaktadır.

Musa Topbaş Efendi hz.lerinin dedelerindendir.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Şeyh Muhammed Kudsi El-Bozkıri (Memiş Efendi)’nin halifelerinden olan Ahmed Kudsi Efendi’nin babasının adı Mustafa’dır. Konya’nın Kadınhanı ilçesinde doğmuştur. Konya ve İstanbul’un büyük âlimlerinde ilmini tamamladıktan sonra Mekke’ye gitti.

Mekke müftüsü Seyyid Muhammed b. Hüseyin el-Kutbi’den fıkıh, hadis ve tefsir dersleri aldı. Seyyid Muhammed b. Ali es-Senüsi’den de hadis ve tasavvuf dersleri aldı. Daha sonra memleketine dönerek Konya’ya yerleşti. Tedris ve irşatla meşgul oldu.

Konya'ya gelişiyle ilgili olarak şunlar anlatılır: Şeyh Ahmed Kudsi, rüyasında Mevlana’yı görür. Mevlana Hazretleri “Civarımıza gel” diye çağırır. O da bunun üzerine Mevlana türbesi civarına yerleşir ve evlenir.

27 Aralık 1875’de Tahtatepen Karakurt mahallesinde bulunan Yeğenoğlu Medresesi’ne müderris olarak atanır. Hadis ve Tefsir okutarak Konya'da şöhret kazanan Ahmed Kudsi, hattatlığıyla da bilinir. Alanyalı Hacı Abdülkadir'den öğrendiği hatta maharet kazanmış; birçok risale ve beş ayrı Mushaf (Kur'an) yazmıştır.

Kırk bin hadisi şerif ezberlediği için kendisine "Seyyidül-muhaddisin" denilmiştir. “Hidayetü’l-Mürtab fi Fezailü’l-Ashab” adlı eseri İstanbul 1292’de basılmıştır. Çeşitli kaynaklardan seçilmiş nakillerden oluşan ve 20 fasıldan meydana gelen eser, ashab hakkında yanlış düşünce ve değerlendirmeleri düzeltmek amacıyla, sahabe ile ilgili hadislerden deliller getirerek yazılmış olup konuya ait ehlisünnetin anlayışını ortaya koymaktadır. Eser ilk defa Elmalılı Muhammed Bedreddin Yazır tarafından Türkçeye tercüme edilmiş ancak bu tercüme basılmamıştır.

Eserin Mustafa Ayyıldız tarafından yapılan çevirisi “Peygamberimiz ve Ashabı” adıyla İstanbul 1985’de Erkam yayınları tarafından yayınlanmıştır.

Ahmed Kudsi’nin diğer eserleri ise kaybolmuştur.

Ahmed Kudsi Efendi yetmiş yaşlarında 1305/1889 Mevlana Türbesi’ne yakın evinde vefat ederek Mevlana Dergâhı bahçesine gömülmüştür.

Mezar taşında;

Hüve’l-baki. Sultanu’l-aşıkîn seyyidü’l-muhaddisin sadat-ı meşay-i nakişibendiyyeden es-seyyid el-Hac Ahmed Kudsi el-Halidi rahimehullahu rahmeten vasiaten. Sene: 1306, zilhicce” yazılıdır.

Muhammed Kudsi el-Bozkıri
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Kadınhanı ilçesinde doğdu. Doğum tarihi malum değildir. Babası Hacı Mustafa Efendi’dir. Tarikat-ı Nakşibendiye-i Hâlidiyye meşayihinden-dir. Bozkırlı Memiş Efendi’nin halifesidir.

Konya ve İstanbul’da tahsilini tamamladıktan sonra, Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’ye giderek orada Mekke Müftüsü Seyyid Muhammed b. Hüseyin el-Kutbîve Seyyid Muhammed b. Ali es-Sunûsî gibi büyük ulemadan hadis, tefsir ve tasavvuf ilimlerini okuyarak onlardan feyz ve icazet aldı. Dört bin hadis ezberledi. Bu yüzden kendisine Seyyidü’l-Muhaddisîn unvanı verildi.

Rüyasında, “Civarımıza gel, civarımıza gel” davetiyle Hazreti Mevlâna’nın iltifatına maz-har oldu. Ailesi ve bütün yakınlarını Kadınhanı’nda bırakarak Konya’ya geldi. Mevlâna Dergâhı civarında Tamtam Sokağı’nda bir hanımın kızıyla evlenerek oraya iç güvesi olarak girdi ve böylece Konya’ya yerleşmiş oldu.

Uzun yıllar Konya’da hadis ve tefsir okuttu, halkı irşad etti. Ahmet Kutsi Efendi, on yılı aşkın Yeğenoğlu (Mecidiye) Medresesi’nde de müderrislik yaptı. 1874 yılı Salnamesi’ne göre, Sultan Selim Camii’nde 48 talebesine Şifa-i Şerif ve Buha-ri okuttu. 1876-1878 yıllarında Yeğenoğlu Medresesi müderrisidir. Zamanının kutbu olarak kabul edilen Hacı Ahmet Kudsi Efendi, aynı zamanda da meşhur bir hattattı. Hattatlığı, meşhur hattatlardan Alâiyeli Hacı Abdülgani Vehbi Efendi’den öğrendi. Birçok risale ve Mushaf-ı Şerif yazdı.

Hediyetü’l-mürtab fi Fezâili’l-Ashâb isminde yirmi fasıl üzerine yazılmış Arapça bir eseri vardır. Bu eseri Küçük Ahmet Hamdi Efendi tarafından Türkçeye tercüme edilmiştir.

Âlim, fazıl ve kâmil bir insan olarak tanınan Ahmet Kutsi Efendi, ehl-i keşif ve keramet sahibi ve muhaddisinden bir ulu kişi olarak tanındı. Konya’da ikamet ettiği evde 1306/1888 yılında vefat etti ve Mevlâna Haziresi’nde toprağa verildi. Kabir taşı Mevlâna Müzesi’nden Sırçalı Medrese’ye kaldırılmışsa da. 2010 yılında tekrar Mevlâna Müzesi’ne getirtildi.

Merhumun vefat tarihi, Osmanlı Müelliferi’nde 1305 olarak gösterilmişse de doğrusu Zilkade 1306 (Haziran-Temmuz 1888) tarihidir. Gördüğümüz kabir taşında ki tarih de bunu teyit etmektedir.

Kabir taşı kitabesi ise şöyledir:

Hüve’l-Hallâku’l Bakî
Seyyidü’l- muhaddisîn
Sadât-ı meşayih-i Nakşibendiyeden es-seyyid
El-Hac Ahmet Kutsî el-Hâlidî
Rahimehullah-ı Teâlâ Rahmeten vasiâ
Sene: 1306.

KAYNAKLAR
– 1874, 1876, 1878 yılı Konya Salnameleri;
– Mehmet Tahir a.g.e. s. 1/250;
– Arabacı, a.g.e. s. 409; Uyar, Hattatlar, a.g.dizi yazı, 95-96/55;
– İsmail Bilgili- Ahmet Çelik, a.g.e. s. 134-135;
– Mustafa Uzunpostalcı, “Ahmet Kutsi Efendi” Konya Ansiklopedisi, 2010, s. 1/74.
 
Üst