tokalaşmak

BADUH

Asistan
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
506
Tepkime puanı
1
Puanları
0
SA,

Kur'an-ı Kerim Allah Kelam'ıdır (Celle Celaluhu). Her bir ayet tek başına kainatın tamamını ihata eder. Aksi Kur'an-ı Kerim'i beşer kelamı seviyesine indirir ve muhaldir.

Rasulu Ekrem Aleyhissalatu Vesselam'ın sözleri vahye dahi dayansa sonuçta beşer kelamıdır. Hiçbir zaman da Kur'an mertebesinde olamaz.

Bunu tespit etmek Sünnet'e saygısızlık veya Sünnet'i inkar değildir. Aksi ise haşa Kur'an-ı Kerim'e ve Allah-u Teala'ya saygısızlıktır. Siz Sünnet'i yükseltecem derken Kur'an-ı Kerim'i beşer kelamı seviyesine indiriyorsunuz.

Bunun vaktiyle Hıristiyanların yaptıklarından da farkı yok. Onlar da aynı şeyi söylediler. Sonunda Hz. İsa (A.S.) haşa Allah-u Teala'nın oğludur dediler. Onlar Hz. İsa'yı (A.S.) yüceltecem derken aslında haşa Allah-u Teala'yı beşer seviyesine indirdiler.

Usul-u ilm-i Din'de bir konu hakkında hüküm önce Kitap'ta (Kur'an-ı Kerim'de) araştırılır, bulunamazsa Sünnet, bulunamazsa ... sırası vardır ki bu en basit ve en temel kurallardandır.

Ben daha önceki yazımı ve sorumu tekrarlayayım da belki öküzün altında buzağı aramayan ve sorumu idrak edip de ne sorduğumu anlayan ve cevabını bilen bir arkadaş çıkar:

"HARAM'ın tanımı (mutlak tanımı) nedir?

Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Allah'ın yapılmasını emrettiği şeylere FARZ yapılmamasını emrettiği şeylere de HARAM (aslında buna da FARZ yani yapılmaması FARZ) diyoruz.

Rasulullah Sallallahu Teala Aleyhi Vesellem'in FARZ dışındaki birşekilde (kavlen, fiilen vs.) yapılmasını emrettiği şeylere de SÜNNET diyoruz. Peki yapılmamasını emrettiği (kavlen veya fiilen) şeyleri de Kur'an-ı Kerim için HARAM (FARZ) diye tanımladığımız tanımla aynen tanımlayacak mıyız yoksa onun da ayrı bir tanımı var mı?

Bu tanımların mutlaka yapılması gerekiyor. Zira bazı arkadaşlar çok ağır (hatta en ağır) ithamlarda çok rahatlıkla bulunabiliyorlar. Örneğin tokalaşmak haram değildir diyen kafirdir diye. Tokalaşmak Kur'an-ı Kerim'de bizzat haramdır hükmü mevcut olmadan bir insana kafir demenin de mutlaka bir hükmü vardır."

İyi çalışmalar.
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
SA,
Usul-u ilm-i Din'de bir konu hakkında hüküm önce Kitap'ta (Kur'an-ı Kerim'de) araştırılır, bulunamazsa Sünnet, bulunamazsa ... sırası vardır ki bu en basit ve en temel kurallardandır.

Bak biz ne demisiz?


Islâmda dini hükümler iki temel kaynaga dayanir:
Kitap ve Sünnet.
Islamin ortaya koydugu bütün dînî ve
serî hükümler, bu iki kaynaktan alinmistir.
Bu iki temel kaynagin disinda kiyâs ve icmâ adinda iki kaynak daha
vardir ki, bunlar asil itibariyle müstakil kaynak degillerdir,
Kitaba ve Sünnete dayanmaktadirlar.

Ictihad yapabilmek için Kitabi, Sünneti, Kiyasi, Icmâi, bütün
teferruatiyla ve incelikleriyle bilmek sarttir.



ayni seyi biz soyledigimiz halde,niye hala farkli yerlere cekiyorsun konuyu,
okuz altinda buzagi aramak bu degilmidir peki?

soruyun cevabina gelince,kisaca su ayeti kerimlere yeterli sanirim

“Kim Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerdir.” (Mâide: 44)

“Kim Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, işte onlar zâlimlerdir.” (Mâide: 45)

“Kim Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, işte onlar fâsıklardır.” (Mâide: 47)


tokalasmaya gelince,zaten bu hukum ayeti kerime ile bildirilmis

"(Habibim) Mümin erkeklere de ki: Gözlerini (yabancı kadınlara bakmaktan) yumsunlar ve namuslarını korusunlar. Çünkü bu kendileri için daha temiz (bir hareket) dir. Şüphesiz ki Allah (-u Teala) onların yaptıklarını ziyade haberdardır. (Nur Süresi:30)

Kadınlar hakkında:

"Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar ve namuslarını muhafaza etsinler." (Nur Süresi 31'den)

buyurmuştur ki, namahreme bakmak bu ayet-i kerimeyle haram edildiğine göre, yabancı eli tutmanın haram oluşu hayda hayda anlaşılmaktadır.

Allah-u Teala, Ashab-ı Kiram gibi en seçkin kullarını bile:

"Onlardan (peygamber hanımlarından) bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır." (Ahzab Süresi 53'den)

ayet-i celilesiyle manevi annelerimiz olan efendimiz (s.a.v) in ailelerine bakmaktan menetmiştir ki bu da, bu konunun hassasiyetini açıkça ortaya koymaktadır.

bu ayeti kerimelerden kiyasla bu hukumler ortaya cikar,inkar eden ise kufre girer,

hala okuz altinda buzagi arayacaksaniz oda sizin sorununuz

selametle......
 

BADUH

Asistan
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
506
Tepkime puanı
1
Puanları
0
SA,

"Usul-u ilm-i Din'de bir konu hakkında hüküm önce Kitap'ta (Kur'an-ı Kerim'de) araştırılır, bulunamazsa Sünnet, bulunamazsa ... sırası vardır ki bu en basit ve en temel kurallardandır."
sözümden maksat (zaten açık) öncelikleri vurgulamaktır. Diğer en temel kurallardan olan "Zayıfın üstüne kuvvetli inşa edilemez." ile aslında aynıdır.

Şimdi ben bir kıyas yapacağım arkadaşlar artık evinden dışarı çıkan hatta evinin camından dışarı bakan bile haram işlemiş olacak ve bunun aksini söyleyen de kafir olacak. Arkadaş zaten yapmış kıyası. Hayli hayli bu durum böyle zaten.

Kur'an'da bizzat haram olduğu belirtilmeyen bir şeyin inkarı nasıl insanı küfre götürebilir? Var mı böyle mantık. O haram olduğuna göre bu hayli hayli haramdır. İnkarı da küfürdür. Sarı çizmeli Mehmet Ağa.

Sigara misali. Sigara sağlığa zararlıdır, israftır. İsraf haramdır. Bu durumda sigara da haramdır. Tam Aristo mantığı. Hadi de bakalım sigara haramdır. Sonra da "Allah'ın (Celle Celaluhu) haram kılmadığı bir şeyi haram kılma" nın hükmünü düşün. Çık bakalım işin içinden. Tabi sallamak kolay o haram bu haram, o kafir bu kafir.

Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de bir şeyi haram kılıyorsa o artık tartışılmaz. Ama olmayan bir şeye de şu zaten varsa bu hayli hayli vardır diyemezsin. Bu haşa Allah'ı (C.C.) ithamdır. O (C.C.) kıyamete kadar bütün zamanları ihata edecek şekilde Kur'an-ı Kerim'i göndermiştir.

Eğer bu zamanda müslümanların bir kısmı tokalaşmak gibi bir belaya muhatap kalabiliyorsa ve de bir kısmı çaresizse sen onlara boşver geçim derdini bırak işini diyemezsin ki Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de tokalaşmak haram dememiştir.

Aynı Nisa suresindeki örtünme ayetlerinde ki muğlaklık gibi. Kimi müslümanlar için bu muğlaklık bir cihetten rahmet oluyor ve vazifelerini kendi düşünceleri ve düsturları doğrultusunda ifa ediyorlar.

Neyse meselede boğulmayalım. Benim sorum hala geçerli.

Ben ilk yazımı ve sorumu tekrarlayacağım. Sorumu anlayan ve cevabını bilen bir arkadaş varsa ve cevaplarsa sevinirim:

"HARAM'ın tanımı (mutlak tanımı) nedir?

Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Allah'ın yapılmasını emrettiği şeylere FARZ yapılmamasını emrettiği şeylere de HARAM (aslında buna da FARZ yani yapılmaması FARZ) diyoruz.

Rasulullah Sallallahu Teala Aleyhi Vesellem'in FARZ dışındaki birşekilde (kavlen, fiilen vs.) yapılmasını emrettiği şeylere de SÜNNET diyoruz. Peki yapılmamasını emrettiği (kavlen veya fiilen) şeyleri de Kur'an-ı Kerim için HARAM (FARZ) diye tanımladığımız tanımla aynen tanımlayacak mıyız yoksa onun da ayrı bir tanımı var mı?

Bu tanımların mutlaka yapılması gerekiyor. Zira bazı arkadaşlar çok ağır (hatta en ağır) ithamlarda çok rahatlıkla bulunabiliyorlar. Örneğin tokalaşmak haram değildir diyen kafirdir diye. Tokalaşmak Kur'an-ı Kerim'de bizzat haramdır hükmü mevcut olmadan bir insana kafir demenin de mutlaka bir hükmü vardır."

İyi çalışmalar.
 

Uveys El Konevi

Paylaşımcı
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
284
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Konya
ben yurtdisinda yasiyorum tokalasmamak imkansiz her ne kadar bundan kacinsamda doktorda olsun ögretmenlerle olsun tokalasmamam imkansiz o an tokalasmak abez diyemiyorum cunki henuz dinimiz hakkinda yeterli bilgiye sahip degiller ve böyle dedigimi dusunursek cok tuhaf kurallariniz var demelerinden sakiniyorum..

Kardeş milletin ayıplamasından veya yanlış anlamasından korkmadan İslam'ı yaşamaya çalışmak lazım..Pratik hayatta tepkimizi koymak lazım...Rabbimiz Razı olsun da isterse bütün dünya küssün önemli değil..
O nedenle bence onların ne diyeceklerini düşünmemelisin..Sen Allah'ın emrettiğini yapmalısın...:wave[1]:
 
Katılım
13 Haz 2006
Mesajlar
444
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Web sitesi
beysehiraktuel.blogcu.com
"Allah Resulü (s.a.) kadınlarla musafaha yapılmasını haram kılmıştır. Ben bir bayanın elini tutmak zorunda kalırsam harama gireceğim" diyorsun. Peygamberimizin bunu haram kıldığına dair hadis yoktur. "Erkek, kendisiyle evlenmesi caiz olan bir kadınla tokalaşırsa, ahirette avucunun içine kızgın demir/civa eriyiği konarak cezalandırılacağı"nı ifade eden söz hadis değildir, uydurmadır. Peygamberimizin, kadınlarla -bey'at yaparken- el ele tutmadığı şeklinde bir bilgimiz var. Bu, haram kıldığını göstermez; O'nun her "terk"i; yani bir şeyi yapmaması nehiy (yasaklama) mânasına gelmez. Yasak ve haram olduğuna dair başka delillere ihtiyaç vardır. Peygamberimizin ve sahabenin yaşlı kadınlarla musafaha (tokalaşma) yaptıkları biliniyor (Kâsânî, Bedâyi', Beyrut, 1997, C. V, s. 495 vd.). Fıkıhçılar "kadınla erkeğin musafahası" konusunu "kıyas" ile hükme bağlamışlar ve şöyle demişlerdir: "Kadınların el ve yüzleri avret değildir, bunlara şehvetsiz bakılabilir. Ama dokunmak şehvet celbi bakımından daha etkilidir, bu bakımdan avret yerine bakmaya ve dokunmaya benzer; bu sebeple dokunma caiz olmaz." (Kâsânî, s. 489). Bu gerekçeye göre, âdeten (yaygınlaştığı ve alışıldığı için) şehvetin sözkonusu olmadığı durumlarda ele dokunmak (musafaha) caiz olmalıdır. Nitekim Ahmed Şerbâsî gibi bazı önemli alimler bu kanâati (gerekli durumlarda ve şehvet sözkonusu olmadığında musâfahanın caiz olduğunu) ifade etmişlerdir (Yes'elûneke fi'd-dîni ve'l-hayât, Beyrut, 1980, C. V, s. 86). Âdet, ihtiyaç ve bu mânada zaruretin de "bakma ve dokunmanın caiz olması" konusundaki etkisini, yine fıkıhçıların, cariyelerin bulunduğu ve alınıp satıldığı zamanlara ait olan şu ictihadlarında görüyoruz: "Bir kimse, sahibi olmadığı cariyeye baktığında veya dokunduğunda cinsel tahrikten çekinirse (böyle bir ihtimal varsa) bakması ve dokunması caiz değildir. Ancak bu cariyeyi satın almak istiyor da bu sebeple bakıyor veya dokunuyorsa caiz olur; çünkü işine yarayıp yaramayacağını ancak böyle anlar ve buna ihtiyacı vardır; bu bakma, gerektiğinde hâkimin, şahidin, evlenmek isteyenin bakmasına benzer; yani ihtiyaç bulunduğu için bu durumlarda da -şehvet ihtimali bulunmasına rağmen- bakma caiz olur..." (Kâsânî, 491).
Bu nakil ve yorumlardan sonra size şunu söyleyebilirim:
Siz elbette göreve devam edeceksiniz ve anlattığınız durumlarda, mesela karşı tarafın imanına, din duyusuna zarar vermemek için musafaha da yapacaksınız. Gerekmediği yerlerde ve imkan bulup da anlattıktan sonra bunu yapmazsınız. Anlatırken de "şehvet duyma" gerekçesinden söz etmemek gerekir; çünkü bu söylem, müslüman erkeklerin şehvet düşkünü, hatta seks manyağı oldukları ithamına yol açıyor. Esasen Ku'an'da veya Sünnet kaynağında açıklanmış böyle bir gerekçenin bulunmadığını, bunu fıkıhçıların kendi ictihadlarına (yorumlarına) dayanarak söylediklerini yukarıda zikrettik. . Böyle bir âdetin (genç kadınla erkek arasında tokalaşmanın) bulunmadığı yer ve zamanlarda genç kadın ve erkeklerin birbirlerinin ellerini tutmalarının cinsel duyguyu harekete geçirme ihtimali elbette daha fazladır ve fıkıhçılar bu yönden haklı olabilirler. Bugün ise hem âdet yaygınlaşmıştır, tabîîleştiği için şehvetle ilişkisi zayıflamıştır, hem de sorunuzda ifade ettiğiniz şekilde bazen gerekli hale (ihtiyaç/zaruret haline) gelmektedir. Bu sebeple -açıklanan çerçeve ve mânadaki zaruret dışında bunu yapmak istemeyenlerin- uygun zamanda ve uygun bir üslup içinde, "Bizim geleneğimizde yok, Peygamberimiz yapmamış, kadim fukahâ, ortada bir ihtiyaç ve zaruret bulunmadıkça caiz görmemiş, biz de yapmıyoruz" demeleri yeterlidir.

HAYRETTİN KARAMAN

BU FETVAYA NE DİYECEKSİNİZ?
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
S.a

Hadis i şerif i Kur'andan ayrı düşünmek, Kur an a muhalefettir...

Hadisler; heva ve hevesden, nefis den kaynaklanmıyor... Olsa olsa Allah ın emrini anlatıyor izah ediyor, Kur'an ı şerh ediyor, en büyük tefsirini veriyor..

Peygamberimizin sözü ile Allah ın sözü arasında uçurumlar yoktur...

ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ (32) De ki: "Allah'a ve Peygamber'e itaat edin." Eğer yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kafirleri sevmez.
ENFAL SURESİ (1)................Allah ve Rasûlüne itaat edin."
ENFÂL SÛRESİ (20) Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlüne itaat edin ve (Kur'an'ı) dinlediğiniz halde ondan yüz çevirmeyin.
NÛR SÛRESİ (54) "Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin" de
MUHAMMED SÛRESİ (33) Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin. Amellerinizi boşa çıkarmayın.
HAŞR SURESİ "Peygamber size ne verirse onu alın, neyi yasaklarsa ondan da kaçının!"
NUR SURESİ "Peygamber'in emrine muhalefet edenler, fitneye ya da can yakıcı bir azaba uğramaktan çekinsinler"

Bu kadar delil yeterli....
Her bakan göremez, her gören anlamaz, her anlayan; idrak edemez... Vesselam
Bir şeyin haram olması için; Hadis( sünnet i seniye) yeterlidir... En azından bizim için öyle....
NİSA SURESİ "Kim Peygamber'e itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur"
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
SA,


Sigara misali. Sigara sağlığa zararlıdır, israftır. İsraf haramdır. Bu durumda sigara da haramdır. Tam Aristo mantığı. Hadi de bakalım sigara haramdır. Sonra da "Allah'ın (Celle Celaluhu) haram kılmadığı bir şeyi haram kılma" nın hükmünü düşün. Çık bakalım işin içinden. Tabi sallamak kolay o haram bu haram, o kafir bu kafir.

Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de bir şeyi haram kılıyorsa o artık tartışılmaz. Ama olmayan bir şeye de şu zaten varsa bu hayli hayli vardır diyemezsin. Bu haşa Allah'ı (C.C.) ithamdır. O (C.C.) kıyamete kadar bütün zamanları ihata edecek şekilde Kur'an-ı Kerim'i göndermiştir.

Eğer bu zamanda müslümanların bir kısmı tokalaşmak gibi bir belaya muhatap kalabiliyorsa ve de bir kısmı çaresizse sen onlara boşver geçim derdini bırak işini diyemezsin ki Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de tokalaşmak haram dememiştir.

.

peki siz namazi neye gore kiliyorsunuz sasiyorum,
kuran-i kerimde namaz kiliniz diye gecer ama nasil kilinacagi kac vakit oldugu vs bildirilmemistir,
sizin mantiginizla nasil kilinacagi gecmiyor nasilsa,herkes kafasina gore namaz kilsin o zaman.....

birakin bos lafi satin almayi yahu........
 

nur_Sahra

Asistan
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
552
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kardeş milletin ayıplamasından veya yanlış anlamasından korkmadan İslam'ı yaşamaya çalışmak lazım..Pratik hayatta tepkimizi koymak lazım...Rabbimiz Razı olsun da isterse bütün dünya küssün önemli değil..
O nedenle bence onların ne diyeceklerini düşünmemelisin..Sen Allah'ın emrettiğini yapmalısın...:wave[1]:

elimden geldigince kaciyorum zaten su siralar cok daha dikkat ediyorum ALLAH razi olsun tavsiyen icin yinede...
 

vuslatgeceleri

Asistan
Katılım
13 Eyl 2006
Mesajlar
438
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Web sitesi
vuslatgeceleri.spaces.live.com
Burda tesettürün önemi bir kez daha çıkıyor karşımıza forumda çarşaf giyen bayanlarla ilgili güzel bi paylaşım vardı tesettürüne layıkıyla riayet eden kardeşlerimizin başına bunun gibi bi olay ender olarak gelir galiba.Biz bilip elimizi uzatmadığımız gibi bilmeyip uzatanları da tatlı bir üslupla geri çevirmek gerekir sanırım..
 
Üst