Today's ZAMAN'dan KOÇ grubuna destek, ERDOGAN'a alternatif arayışı

Boykot! Artık ailecek zaman okumuyoruz...Ancak böyle forumlarda görürsem şöyle bir göz atıyorum...

sadece yazarın görüşü olsa bile yayınlanması calibi dikkat değilmi!!!! Kaldiki bunun genel bir stratejinin yansıması olarak görmek daha isabetlidir!

Ahter' Alıntı:

sadece yazarın görüşü olsa bile yayınlanması calibi dikkat değilmi!!!! Kaldiki bunun genel bir stratejinin yansıması olarak görmek daha isabetlidir!

Genişletmek için tıkla ...

bu hükümete karşı olarak kaleme aldıkları ilk yazı değil kardeşim. Gezi sırasından Erdoğanın sözüm ona kibirli olduğunu ima eden yazılar yazdılar. O dönemde Erdoğan için sultan ya da diktatör benzetmesini yaparak itibarsızlaştırma çalışmasını yürütenlerin kimler olduğunu hepimiz biliyoruz. dostluk iyi günde değil, kötü günde belli olur. geçirdiğimiz o sıkıntılı süreç tam olarak taraf olma zamanıydı. zaten baskılar nedeniyle herkes kendini yazdığı ve söylediğiyle ortaya koymak zorunda kaldı. ben bu süreçte hiçbir gazetecinin, sanatçının, cemaatin takındığı tavrı unutmak niyetinde değilim. Biz yalnız kalmayız sonuçta, çok şükür Allah yanımızda olacaktır. Tıpkı Mısır gibi. Ancak ben bu kardeşlerime üzüldüm. Onları yanımızda görememek beni hayal kırıklığına uğrattı...

@Ahter

Paragraf Paragraf varmısın masaya yatırmaya ?

AYRICA sen AK partiyi tenkit edensin AK parti Hükümetini düşmesini isteyensin bu durumda sana ne oluyor ? TENKİT ETTİKĞİN OLUŞUMU TENKİT EDEN OLUŞUM un VAR olmasnı TENKİT ETMEKLE FİTNE mi üreteceksin YOKSA SEN KUZU POSTUNA BÜRÜNMÜŞ KURTMUSUN ?

F.GÜLEN CEMEATİ AK PARTİYİ DESTEKLEMİŞ DESTEKLEMEMİŞ SİZE NE

Tayyip baba, benim de hatalarım olmuştur derken size ne oluyor arkadaşlar.

bağırmak, kutuplaştırmak, hakaret etmek cemaatin kimyasına ters.

yazarlar uyarılarını eleştirilerini önerilerini tabii ki yapacak.

gazetede yazan 50 tane yazardan 2-3 yazara takılıp kalıyorsunuz.

50 yazardan da 50 ayrı fikir görüş çıkabilir. işinize geldiği gibi görmek yerine insanları konumlarında kabul etmeyi öğrenin.

farklı fikirlere tahammül etmek zor mesele anlaşılan.

Dinsiz gezicilerin safinda yer alanlarinin her kim olursa olsun cani cehenneme

Kimya_ı Saadet' Alıntı:

bu hükümete karşı olarak kaleme aldıkları ilk yazı değil kardeşim. Gezi sırasından Erdoğanın sözüm ona kibirli olduğunu ima eden yazılar yazdılar. O dönemde Erdoğan için sultan ya da diktatör benzetmesini yaparak itibarsızlaştırma çalışmasını yürütenlerin kimler olduğunu hepimiz biliyoruz. dostluk iyi günde değil, kötü günde belli olur. geçirdiğimiz o sıkıntılı süreç tam olarak taraf olma zamanıydı. zaten baskılar nedeniyle herkes kendini yazdığı ve söylediğiyle ortaya koymak zorunda kaldı. ben bu süreçte hiçbir gazetecinin, sanatçının, cemaatin takındığı tavrı unutmak niyetinde değilim. Biz yalnız kalmayız sonuçta, çok şükür Allah yanımızda olacaktır. Tıpkı Mısır gibi. Ancak ben bu kardeşlerime üzüldüm. Onları yanımızda görememek beni hayal kırıklığına uğrattı...

Genişletmek için tıkla ...

Gülencilerin bu görüşü dikkate almaları lazım.

Mahabad' Alıntı:

Gülencilerin bu görüşü dikkate almaları lazım.

Genişletmek için tıkla ...

dikkate değer birşeyler yazın ki onu dikkate alalım.

gezicilerin sitelerine bakıyorsun ,2 haberden biri cemaate iftira yalan haber yazmak.

burada ki aklı selimlerde cemaati gezicileri yanında, hükümetin karşısında olarak görmek - göstermek çabasındalar.

dikkate alınmak için değer verilecek şeyler yazın.

suizan abideleri olup çıktınız.

korbakor53' Alıntı:

dikkate değer birşeyler yazın ki onu dikkate alalım.

Genişletmek için tıkla ...

biraz objektif olalım, bu görüşümde samimiyim. Kimya_ı Saadet kardeşimizin mesajında belirtili hususları dikkate alarak bu yönde tavır geliştirin.
Ben kendi mesajlarımı öne sürüp bu görüşü dikkate alın demedim.
Kardeşimizin görüşleri oldukça yapıcı, öğüt ve güzel tavsiyelere yer vermiştir.
Ben olsam o doğrultuda mesaj atmam.
Eğer ki dikkate alın diye sizlere sunduğum mesajı da dikkate değer bulmuyorsanız o zaman yapacak pek bir şey kalmıyor.

korbakor53' Alıntı:

gezicilerin sitelerine bakıyorsun ,2 haberden biri cemaate iftira yalan haber yazmak.

Genişletmek için tıkla ...

Gezicileri ne kadar haklı olduğunuz konusunda referans göstermeyin.
Ki o geziciler/çapulcular için onlara çapulcu demeyin, onlardan Halid Bin Velid'ler çıkabilir sözüne rağmen cemaatinize saldırıyorlarsa eden bulur sözünü hatırlatırım.

manifesto' Alıntı:

Zaman yazarı Erdoğan'ın devrilmesi için taktik veriyor
İstanbul'da ortak aday çıkarın diyor
İstanbulu alırsanız Erdoğan devrilir diyor
Sanane
Erdoğan'ın devrilmesine niye kendini bu kadar kaptırmış onu da anlamış değilim

Genişletmek için tıkla ...

Niye olacak AKP hükümetinden istediği kadrolara adam yerleştirme konusunda "0" destek aldılar.

Benim merak ettiğim konu AKP cemaatin desteği olmadan bir daha ki seçimlerde nasıl %50'yi geçmeyi hedefliyor acaba?

Aslında '' mal olanlar'' adı gecen yazar gibi olanlar değil.....Onlar bilinçli olarak yazıyorlar ve hiç bir müdahale olmadan....Neden olsunki, zaten strateji onu gerektiriyor...Mal gibi görünen veya gördükleri saf Müslüman Anadolu insanıdır...bakın prof. Ahmed Ağırakça tweetinde ne yazmış: ''




AHMET AGIRAKCA ‏@AHMETAGIRAKCA 4 sa
Zaman Ermenilere faşistlere liberallereatatürkçülere yazı yazdırır ama bize kapıları kapalıdır ZAMANda yazmak istediğimde kabul etmediler

Dadaş' Alıntı:

Niye olacak AKP hükümetinden istediği kadrolara adam yerleştirme konusunda "0" destek aldılar.

Benim merak ettiğim konu AKP cemaatin desteği olmadan bir daha ki seçimlerde nasıl %50'yi geçmeyi hedefliyor acaba?

Genişletmek için tıkla ...

...Kardeşim , seçimlerde cemaatın hiç bir sayısal üstünlüğü yok!! Bir balondur.. ...en son öğretmen sendikasında bu balonu gördük Eğer onlarda inansalar şimdiden yeni bir parti levhasını samanyolu Tv den duyardık... ...Ak Partinin hala hiç bir alternatifi yok..7 şubat, Marmara gemisi ve en son gezi parkı kırılmanın öyle kolay tamir edilemeyeceğini gösteriyor..Özellikle 7 şubat bardağı taşıran bir hareket olmuştıur...Cemaat isen cemaat gibi davranacaksın..Önce ne olduğuna karar verimeli..siyasal partimisin, sivil toplum kuruluşumusun, yeşliller hareketimisin...

Ahter' Alıntı:

Kardeşim , seçimlerde cemaatın hiç bir sayısal üstünlüğü yok!! Bir balondur..Eğer onlarda inansalar şimdiden yeni bir parti levhasını samanyolu Tv den duyardık...Ak Partinin hala hiç bir alternatifi yok..7 şubat, Marmara gemisi ve en son gezi parkı kırılmanın öyle kolay tamir edilemeyeceğini gösteriyor..Özellikle 7 şubat bardağı taşıran bir hareket olmuştıur...Cemaat isen cemaat gibi davranacaksın..Önce ne olduğuna karar verimeli..siyasal partimisin, sivil toplum kuruluşumusun, yeşliller hareketimisin...

Genişletmek için tıkla ...

Ahter kardeşim cemaati sevmemek ayrı şey sayısal olarak cemaatin çokluğunu gör(e)memek ayrı şey. Öncelikle bunun altını çizeyim İkinci olarak işler inan o kadar basit değil. Cemaat için kulaktan duyma bilgilerle şunu söyleyeyim ki hiçbir partinin alternatifi yoktur diye bişey yoktur görüşündeler. Duyduğum bir parti var (ama şu an ismini vermeyeyim çünkü daha net bir bilgi değil) cemaat o partiye kendi adamlarından birini en yüksek görevlerden birinde olmasını isteyip (başkan, başkan yardımcısı veya eşbaşkan vs gibi) o partiye oylarını verecekler. Daha sonra istedikleri tüm kadrolara kendi adamlarını rahatlıkla yerleştirecekler.

Onun için AKP ayağını denk alsın şu anda dindar kesim için başka alternatifimiz yok havalarına kapılmasın derim.

Cemaatın sayısal üstünlüğü yok demeemiz bir vakıadır..Cemaata objektif bakanlar bunu görür..Bu düşmanlık meselesi değil...Devletin her hücresine cemaat olarak nüfüz etmek bu ülkeyi böler...Hükümet buna musade etmedi..İsabetli olarak...beliki önceden paylaşılmış olabilir ama yeri geldiğinden şu yazıyı paylaşalım:Hakan Fidan meselesi ve İsrail'den ödü kopanlar


Cumhuriyet'in kuruluşunda yaşanan kimlik bunalımı Türkiye'nin bir türlü aşamadığı sorundu. Dayatmacı anlayışla ülkeyi bir yere götüreceğini sanan siyasi elit her defasında baltayı taşa vurdu. Bu yüzden yirmi beş Kürt isyanı sadece Cumhuriyet tarihinde yaşandı.
Türkiye ilk kez barışa bu kadar yaklaştı ve büyük bir provokasyon olmadıkça terör bitecek gibi görünüyor. İki gündür yaşanan coşku tam da Türkiye'nin yepyeni bir sürece girdiğini gösteriyor. Süreci doğru okuyamayanlar bertaraf olup gidecekler. Tam da barış nidalarının yükseldiği anda İsrail'in özrü de gündeme bomba gibi düştü.
İsrail Başbakanı Netanyahu, Erdoğan'ı arayarak özür diledi ve tazminat şartlarını kabul etti. Gazze ambargosu da hafifletildi ve bazı şartlar yerine gelirse tümden kalkabilir de. Ne olursa olsun Türkiye büyük bir iş başarmıştır. İsrail tarihinde ilk kez bir ülkeden özür dilemiştir. BM bile verdiği yaptırımları uygulayamazken Türkiye istediğini almıştır.
Bütün gündem yoğunluğuna rağmen arada ıskalanmaması gereken bir gelişme daha var: Hakan Fidan için verilen takipsizlik kararı. Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'in de olduğu beş kişi hakkında KCK soruşturmaları kapsamında ayrı bir soruşturma açmış ve yakalama kararı çıkartmıştı. Başsavcı Turan Çolakkadı MİT kanunu gereği kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini açıkladı ve dosya kapandı.
Kendilerini devletin sahibi zanneden ya da öyle görünmek isteyenler ameliyat masasındaki Başbakan'ı ve en güvendiği bürokratını tutuklamaya cesaret etmişti. Başbakan bile ekranlardan bunu net bir şekilde dile getirmişti. 7 Şubat Operasyonu yakın tarihimizin kırılma anıydı.
Hakan Fidan olayı öyle es geçilecek ya da unutulacak bir olay değil. Niye mi? İzah edelim. Her devlet eğer terör belasıyla uğraşıyorsa, diplomatik yollarda terör örgütünün lideriyle görüşür. Hakan Fidan Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı görevindeyken Başbakan'ın talimatıyla Oslo'da PKK yöneticileriyle görüşme yapmıştı. Savcıya göre bu suçtu. Halbuki her devletin yapacağı rutin bir işti.
Terörle mücadele edip barışı getirmek için mücadele edenler birilerine göre suç işliyordu. İçişleri Bakanlığı'na, Kamu Güvenliği Teşkilatı'na ve Başbakanlığa adamlarını sokamayanlar intikam almayı deniyordu. Tabii ters tepti. Siyaseti yenmenin mümkün olmadığını biraz geç anladılar ama anladılar.
Tesadüfe bakın Hakan Fidan'ın kellesini isteyen sadece paralel devlet yapılanmasında olanlar değildi. İsrail de Fidan'ı istemiyordu. Hatta onu İrancı olmakla suçluyorlardı. Fidan'la beraber Beşir Atalay bile İrancı olmakla suçlanmıştı. Eskiden olsa İsrail MOSSAD ve Türkiye'deki baronlar üzerinden Hakan Fidan'ı görevden aldırabilirdi. Şimdi gücü yetmiyor.
Mavi Marmara olayı olduğunda bu ülkenin Başbakan'ı ve Dışişleri Bakanı İsrail'i en sert biçimde eleştirmiş, kendilerine yakışanı yapmışlardı. Aynı tepkiyi göstermeyenler vardı. Birinci kesim ABD'de neo-conlarla, İsrail'deki aşığı sağcı cenahla işbirliği yapan statükocular. Bürokratik, silahlı oligarşi diyebiliriz buna. Emre Aköz bunlara Kemalist bürokrasi tanımlamasında bulunuyor ama bu sıfat, o cenahı tam manasıyla kapsamıyor.
İkinci kesim medya ve iş dünyasının baronlarıydı. Üçgen localarda kendilerine verilen talimatları yerine getiren baronlar Başbakan Edoğan'ın Mavi Marmara tepkisinden hoşnut olmamışlardı. Bu kesim tepkisini amiral gemisi üzerinden dile getirmişti.
Peki sonuç olarak ne oldu? İsrail özür diledi ve suçunu itiraf etti. Yukarıda saydığım iki kesimden de özür beklemek hakkımız. Başbakan sabretti ve sonunda hem terör meselesinde hem de İsrail konusunda istediğini aldı.
Korkunun ecele faydası yok. Eğer siz milletinizden, haktan yanaysanız, kimseden korkmanıza, çekinmenize gerek yok. Başbakan Erdoğan ve Türkiye'nin gördüğü en iyi MİT Müsteşarı Hakan Fidan sorunları milli duruşlarıyla birer birer aşıyorlar. İsrail'e, Yahudi lobisine, CIA'ye, MOSSAD'a bel bağlayarak yol alınmaz. Sizden kimsenin bir şey beklediği yok, hak bildiği yolda yürüyenlere köstek olmayın yeter. Twitter.com/cemkucuk55