Rosasepia
Ordinaryus
Tıbbi kenevir etkinliği bakımında geniş bir yelpazeye sahiptir. Bulantıyı ve kusmayı giderme, ağrı kesmede, havaleyi durma, hafıza canlandırma, ödem çözücü, göz içi basıncını azaltma gibi bir çok etkinliği vardır.
Kanser hastalığında da kullanılır. Bu bitkinin kanserle ilişkisi THC (Tetra Hidro Kanabinol) ve CBD(Kannabidiol) nin etken maddeleridir. Bu kannabinoidlerin en dikkat çekici özelliği, normal sağlıklı hücrelere zarar vermeden kanser hücrelerini hedef almalarıdır. Bu etkileri kontrollü ölüm dediğimiz apoptosisi mitokondride başlatmalarıdır. Tümörün damarlanmasını durdurur (antiangiogenesis) ve vücuda yayılmasını (metastazı) durdurur ve öncelikle metastaz tümörlerini ortadan kaldırıp sonrasında primer(başlangıç) tümöre odaklanır.
Aslında THC (Delta 9 Tetra Hidro Kanabinol) psikoterapik etkisi olan bir kannabinoiddir. THC vücuttaki endokanabinoid alıcılarına bağlanarak uyuşturucu etkisi gösterir. Bağımlılık yapar. CBD ise THC nin etkisini azaltır .
THC hücre zarında bulunan CB1 ve CB2 olarak adlandırılan reseptörleri bağlanarak hücre içine girer ve seramid (bir tür yağ molekülü) oluşumunu başlatır. Seramid de miyelin kılıfını hidrolize(yıkımını) eder. Bunun sonuncunda mitokondriler kontrollü ölüm emrini başlatır. THC aynı zamanda kanserin yada kemoterapinin sebep olduğu yan etkileri de mide bulantısı, ağrı, iştahsızlık, halsizlik gibi şikayetlerin yönetilmesinde yardımcı olur.
CBD (Kannabidiol) kanser hücresinin, kendi kendine ölüme götürmesi işlemini başlatması CB1 ve CB 2 reseptörlerinden bağımsız olarak yapar.
Hızlı ilerleyen ve yayılan meme kanserlerinde yeni bir gen ekspresyonu Id-1 proteni bulundu. Normal de insan embiryosunun gelişimi sırasında sessiz olan Id-1 geni sadece metastatik kanser hücrelerinde aktif olarak bulunur ve bu nedenle kapatılmış bir yönteme ihtiyaç duyar. Bu kapatma işlemini sadece CBD ajanı yapar. Meme kanserinde estrojen (-) negatif ve estrogen (+) pozitif olması Id-1 proteini ile alakalıdır. Id-1 geni aynı zamanda beyin tümör hücrelerinin çoğalması ve uyarılmasında da kritik bir rol oynar.
/Dr. İsmail Paksoy